Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/27 E. 2023/234 K. 14.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/27 Esas
KARAR NO : 2023/234
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/01/2021
KARAR TARİHİ : 14/04/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’in kontrolünde olan … plakalı motosikletin, yolcu koltuğunda … … ve … … bulunmakta iken … sokak kavşağına geldiği esnada davalı … kontrolündeki … plakalı aracın motosiklete arka tarafından çarpması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davalı …’in kaza sırasında … plakalı aracı kullanmakta olup aracın malikinin ise davalı …’in çalıştığı davalı … … Ltd. Şti olduğunu, … plakalı aracın davalı … … A.Ş. Tarafından sigortalandığını, davalı şoför …’in müvekkili … ve çocuklarının yaralanmalarına sebep olduğundan hakkında kamu davası açıldığını ve akabinde Antalya … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile yargılandığını ve ceza aldığını, kazanın tamamıyla davalının tam kusuru nedeniyle meydana gelmiş olup, …’in Asli kusurlu olduğunu, bu sebeplerle davanın kabulü ile, maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabulünü, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP :Davalı … … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya sebep olan araç her ne kadar müvekkili şirkete ait olsa da, müvekkilinin meydana gelen kaza nedeniyle bir sorumluluğu bulunmadığını, müvekkili şirkette çalışma saat ve günleri sabit olup, pazar günleri çalışanların tatil günü olup, çalışanların mesaisinin saat 08:30’da başlaşıp 18:00’da bittiğini, dava konusu kazanın ise pazar günü saat 20:40’da olduğunu, davalı …’in Asliye Ceza Mahkemesinde yapılan yargılamada o gün … arızası nedeniyle nöbetçi olduğunu ve arızaya giderken bu kazayı yaptığını beyan ettiğini fakat iddia ettiği gibi müvekkili şirkete kaza tarihinde ulaşan herhangi bir arıza bildirimi bulunmadığını ve davalının iddia ettiği gibi o gün nöbetçi de olmadığını, ayrıca şirket çalışanlarının şirket aracını mesai saatleri dışında kullanmalarının da yasak olduğunu, buna rağmen şirket aracını tatil gününde alan …’in karşı tarafın da iddiasına göre kazadan hemen sonra alkol şişesi ile araçtan indiğini, olay yerine polisler gelmeden olay yerini terk ettiğinin de alkollü olma ihtimalini artırdığını, bu sebeplerle davanın müvekkili şirket bakımından reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili mahkemeye sunmuş olduğu cevap dilekçesinde; Davacı yanca verilen dava dilekçesinde müvekkilinin yaşanan trafik kazasında kusurlu olduğundan bahisle 3.000 TL maddi … TL tutarında manevi tazminat talebinde bulunulmuş olup bu talep afaki ve dayanaktan yoksun talepler olduğunu, davacılar tarafından müvekkilinin asli kusurlu olduğu dile getirilmiş olsa da olay esnasında davacı tarafların trafik kurallarına uymadan motosiklete toplu bir şekilde binmesi ve gerekli önlemleri almamış olmaları, kask takmamaları bahse konu neticenin ortaya çıkmasında etkili olduğunu, davacılar tarafından müvekkilinin olay yerinden kaçtığı ve alkollü olduğu iddiasının da soyut bir isnattan ibaret olup buna ilişkin somut bir delilin dosyaya ibraz edilmediğini, müvekkilinin olay anında karşı tarafın fevri hareketleri olması ve olayların daha kötü hal almaması için uzaklaştığını daha sonra hastaneye kadar gidip kendileriyle de ilgili bir ihtiyaçlarının olup olmadığı konusunda kendileriyle irtibatta kalmaya devam ettiğini, davaya konu trafik kazasında müvekkilin kusuru olmakla birlikte neticenin oluşmasında davacıların eylemlerinin ve kusurlarının da olduğunu, açılan davada davacılar tarafından talep edilen maddi ve manevi tazminata ilişkin tutarlarında afaki olup müvekkilinin ekonomik gücünün de bu talepleri karşılamaya yetecek durumda olmadığını. ayrıca davacılar yönünden yaşanan trafik kazasında maluliyet derecesinde bir sakatlık ortaya çıkmamış olup çıksa bile maddi talepler yönünden diğer davalı … … A.Ş … poliçesi kapsamında sorumlu olduğundan müvekkilinin sorumlu olmadığını, yine manevi tazminat yönünden talep edilen miktarın da Yargıtay İçtihatları’nda belirtilen kıstaslar gözetilmeden talep edilmiş olup bu talebin de reddi gerektiğini, her ne kadar yaşanan olaydan müvekkiline kusur atfedilmiş olsa da davacı tarafında kusurlu olduğu, davacı yanca sunulan kamera kayıtlarında da açıkça görüleceği bu nedenle taleplerin dayanaktan yoksun olduğundan iş bu davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı … şirketlerine müzekkere yazılarak … poliçesi ile hasar dosyası getirtilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Antalya Antalya … Asliye Ceza Mahkemesinin … sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına ilişkin tutanaklar dosyamız arasına alınmıştır.
Ankara Adli Tıp Kurumu tarafından mahkememize sunulan raporda,
“Sürücü … ‘in % 80 (Yüzde seksen) oranında kusurlu,
Sürücü … ‘in % 20 (Yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğu” kanaatini bildirir rapor sunulmuştur.
Dosya tarafların maluliyet oranlarının tespiti için İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş ve mahkememize sunulan raporda,
“… oğlu,… doğumlu, …’in … tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının;
A) … tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetini gerektirecek araz tespit edilmediğinden sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı,
B) 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında özürlülüğünü gerektirecek araz tespit edilmediği dolayısıyla; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu,
C)İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği,
D) Başka birisinin sürekli veya geçici bir süreliğine bakımına muhtaç durumda olmadığı,
E) Kaza nedeniyle SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderlerinin ne kadar olduğu hususu Kurulumuzun ve Kurumumuzun görev tanımına girmediğinden bu hususta görüş bildirilemediği oy birliği ile mütalaa olunur.
… oğlu … doğumlu, … …’in … tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla; 1.Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu,
2.İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur.” şeklinde rapor sunulmuştur.
Dosya daha sonra aktüerya bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişinin … tarihli mahkememize sunmuş olduğu raporda, “… tarihinde trafik kazası sonucu %0 özür durum ve 4 ay geçici iş gücü kaybı tespit edilen davacı …’in;
– Sürekli iş göremezlik yönünden zararı olmadığı,
– Geçici iş gücü (kazanç) kaybından kaynaklanan ve SGK ödemelerini aşan maddi zararı 6.484,73TL olarak hesaplanmıştır.
Aynı kazada yaralanan …’in
– Sürekli ve geçici iş göremezlik yönünden zararı olmadığı,

– SGK dışı tedavi giderleriden (özel Hastane) kaynaklanan maddi zararı yönünden gider belgesi olmadığından değerlendirme yapılamamıştır.
Aynı kazada yaralanan … …’in
– Sürekli ve geçici iş göremezlik yönünden malüliyet raporu olmadığında hesap yapılamadığı

– SGK dışı tedavi giderleriden (özel Hastane) kaynaklanan maddi zararı yönünden gider belgesi olmadığından değerlendirme yapılamamıştır “şeklinde rapor sunulmuştur.
Aktüerya bilirkişinin … tarihli mahkememize sunmuş olduğu ek raporunda; “davacı …’in;
– Sürekli iş göremezlik yönünden zararı olmadığı,
– Geçici iş gücü (kazanç) kaybından kaynaklanan ve SGK ödemelerini aşan maddi zararı 6.484,73TL olarak hesaplanmıştır.
– SGK dışı Tedavi giderine bağlı zararı 44,00 TL dır.
Aynı kazada yaralanan … …’in
– Sürekli ve geçici iş göremezlik yönünden zararı olmadığı,

– SGK dışı tedavi giderleriden (özel Hastane) kaynaklanan maddi zararı 2652,50 TL olup, davalı taraf %80 kusuruna isabet eden kısım 2.122,00TL olarak hesaplanmıştır.
Aynı kazada yaralanan … …’in
– Sürekli ve geçici iş göremezlik yönünden malüliyet raporu olmadığında hesap yapılamadığı

– SGK dışı tedavi giderleriden (özel Hastane) kaynaklanan maddi zararı yönünden gider belgesi olmadığından değerlendirme yapılamamıştır.”şeklinde rapor sunulmuştur.
Davacı vekilinin … tarihli değer arttırım dilekçesi ile; … için 6.528,73 TL, davacı … için 2.122,00 TL ve … … için 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 12 Şubat 2017’den itibaren değişen oranlarda ticari avans faizi ile birlikte davalılar … … Ltd. Şti., … … A.Ş. ve …’den müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, şeklinde talebini belirlediği ve tamamlama harcını yatırdığı anlaşılmıştır.
Dava, trafik kazası nedeniyle işleten/sürücü ve kazaya karışan aracın ZMMS ‘ine karşı açılan maddi tazminat ile işleten ve sürücü aleyhine talep edilen manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacıların maddi tazminat istemine ilişkin olarak yapılan değerlendirmede;
2918 Sayılı Kanunun 90. maddesinde “zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.”
6098 s. TBK’nun 54. maddesine göre, “Bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1.Tedavi giderleri. 2.Kazanç kaybı. 3.Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 4.Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.”
6098 s. TBK’nun 56/1. maddesine göre de, “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” düzenlemeleri mevcuttur.
Antalya … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası içerisinde bulunan 29/11/2018 tarihli Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan raporda … plakalı araç sürücüsünün asli kusurlu … plakalı araç sürücüsünün tali kusurlu oldukları, ceza mahkemesinde bu rapor üzerinden verilen kararın … tarihinde kesinleştiği, mahkememizce alınan … tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda … plakalı araç sürücüsü … ‘in % 80, … plakalı araç sürücüsü … ‘in % 20 oranında kusurlu olduğu belirlenmekle mahkememizce kesinleşen ceza dosyasında alınan kusur raporu ile uyumlu … tarihli Adli Tıp Kurumu raporuna itibar edilmiştir.
Davacıların maluliyet oranının hesaplanmasında kaza tarihi itibariyle hangi yönetmelik hükümlerinin uygulanması gerektiği hususu Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 11/03/2021 tarih 2020/7120 Esas 2021/2627 Karar sayılı emsal içtihadında; “…Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal … Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir…” şeklinde açıkça belirtilmiştir.
Dava konusu somut olayda, uygulanması gereken yönetmelik hükmünün yukarıda belirtilen emsal içtihat doğrultusunda kaza tarihi itibariyle Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre tespit edilmiş, davacı …’in tüm vücut engellilik oranının %0 olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 ay kadar olduğu, davacı …’nin tüm vücut engellilik oranının %0 olduğu İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar olduğu tespit edilmiştir. Ancak davacı küçük …’nin kaza tarihinde gelir getiren bir işi olmadığından geçici iş göremezlik zararının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça küçük … için işgöremezlik tazminatı talep edildiği, ancak ara karar ve ihtarlara rağmen davacı küçüğün muayene için hastaneye sevk işlemlerinin yapılamadığından maluliyet raporuna dayanmaktan vazgeçmiş sayılmalarına karar verilmiş, olmakla; işbu dava yönünden maluliyet ve maddi zarar kalemlerinin ispatlanamadığı kanaatine varılmıştır.
Davacı motorsiklet sürücüsünün kaza anında kaskının takılı olup olmadığı belirlenememiş, motorsiklette yolcu olarak bulunan küçüklerin ise kasklarının olmadığı video görüntülerinde tespit edilmiştir.
Müterafik kusura ilişkin yapılan değerlendirmede:
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 21/03/2017 gün, 2014/17034 Esas, 2017/3040 Karar sayılı emsal içtihadında; “…Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 52. (818 sayılı BK 44.) maddesine göre zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hakim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.
Somut olayda davaya konu kaza tespit tutanağından davacı motorsiklet sürücüsünün kask takıp takmadığı belli olmayıp, sürücü belgesinin olmadığı ve mahkemece hükme esas alınan ATK raporundan maluliyetinin kalça kırığından kaynaklandığı anlaşılmıştır. Davalı tarafça cevap dilekçesinde davacının ehliyeti, temyiz dilekçesinde de kaskı olmadığından kusur indirimi yapılması talep edilmiş, mahkemece bu husus tartışılmamıştır.
Bu durumda mahkemece, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 52. (818 sayılı BK 44.) maddesi gereğince sürücü davacının kask durumu ve sürücü belgesi olmamasından dolayı müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı ve tazminattan indirim yapılıp yapılmaması hususları tartışılarak sonucuna göre bir karar verilmesi…” belirtilmiştir.
Davacı …’in kask takıp takmadığına ilişkin yapılan değerlendirmede; Davacının kask takıp takmadığı hususunun somut olayda tespit edilemediği, davacının aleyhine uygulanabilecek yeterli ispatın bulunmadığı ancak küçüklerin ise kasklarının takılı olmadığı anlaşıldığından bu hususta davacı … için müterafik kusur indirimi yapılamayacağı, davacılardan küçük … yönünden müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce davacının talep edilen belgeli ve belgesiz tedavi giderleri ile maluliyete ilişkin olarak talep edilen ve aktüerya bilirkişisi tarafından davacı … için asgari ücret tutarının 1,56 katı üzerinden müterafik kusur indirimi yapılmadan, diğer davacı küçük … için tedavi giderleri yönünden maddi tazminattan kask olmaması nedeniyle %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak davacıların maddi tazminat isteminin kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiştir. Hakkaniyet gereği tazminattan indirim yapıldığından bu yönde red vekalet ücreti takdir edilmemiştir.
Davalı … şirketi yönünden; davacı tarafından dava tarihinden önce … şirketine başvuru yapıldığı davalı tarafından … tarihinde talebin reddine karar verldiği böylece … şirketi yönünden temerrüdün oluştuğu kabul edilmiş, diğer davalılar yönünden kaza tarihinde alacağın muaccel hale geldiği dikkate alınarak, hususi nitelikteki araçlar yönünden temerrüt tarihlerinden itibaren yasal faize hükmedilmiştir.
Davacıların manevi tazminat istemine ilişkin olarak yapılan değerlendirmede;
6098 sayılı TBK’nun 56/1. maddesine göre ”Hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini gözönünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.
Mahkememizce “Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranlarını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal, ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere manevi tazminat ne bir ceza ve ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Davanın bu alanda gördüğü iş cismani zarara uğrayan kişinin duyduğu manevi acıyı bir dereceye kadar yumuşatmaktan, bozulan manevi dengeyi onarıp düzeltmekten, bir teselli, bir avunma ve ruhu tatmin aracı olmaktan ibarettir. Takdir hakkının söz konusu olduğu bütün hallerde hakim hak ve nesafetle hüküm vermek zorunluluğundadır. Hakimin hak ve nesafetle hüküm vermesi de genel olarak Türk toplumunun sosyal ekonomik ve moral yapısının ve özellikle de tarafların gerçek durumlarının gerektirdiği hak ve adalete uygun sonucu bulması demektir. Bu bakımdan takdir edilecek manevi tazminatın miktarı haksız eylemi özlenir hale getirecek özellikle mağdur için haksız zenginleşecek miktarda olmamalıdır. Manevi tazminat; zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Takdir edilecek miktar mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.” ilkeleri doğrultusunda yapılan değerlendirmede, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, kazanın meydana geldiği tarih, olayın oluş şekli, davacıların kaza tarihindeki yaşı, davalı sürücünün kusuru, manevi tazminatın amacı, hak ve nesafet kuralları dikkate alınarak, davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü kısmen reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile;
1-Davacı …’in maddi tazminat isteminin KABULÜ ile; 6.484,73-TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 44,00 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 6.528,73-TL’nin davalılar … Ltd Şti’den kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı … A.Ş. yönünden ise poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla temerrüt tarihi … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak şartıyla müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
2-Davacı …’in maddi tazminat isteminin KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile; 1.697,60-TL tedavi giderinin davalılar … Ltd Şti’den kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı … … A.Ş. yönünden ise poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla temerrüt tarihi … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak şartıyla müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine
3-Davacı … …’in maddi tazminat isteminin REDDİNE
4-Davacı … için 10.000,00 TL, … için 7.500,00 TL, … … için 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … Ltd Şti’den kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla müteselsilen tahsili ile davacılara VERİLMESİNE,
5- Davacıların fazlaya ilişkin manevi tazminat istemlerinin REDDİNE,
Maddi Tazminat Davası Yönünden;
6-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 561,95 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 123,81 TL ( peşin harç+tamamlama harcı) harcın mahsubu ile bakiye 438,14 TL harcın davalılardan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
7-Davacı … … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince kabul edilen miktar dikkate alınarak 1.697,60 TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsili ile anılan davacıya VERİLMESİNE,
8-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince kabul edilen miktar dikkate alınarak 6.528,73 TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsili ile anılan davacıya VERİLMESİNE,
9-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince reddedilen miktar dikkate alınarak 1.000 TL vekalet ücretinin davacı … …’den tahsili ile davalılara VERİLMESİNE,
10-Davacılar … … ve … tarafından yapılan davetiye, posta, ATK ve bilirkişi giderinden ibaret toplam 5.830,10 TL yargılama giderinden davanın kabul oranınca hesaplanan 4.970,24 TL’sinin davalılardan müteselsilen tahsili ile adı geçen davalılara verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
11-Davacılar … … ve … tarafından yatırılan 10,25 TL ilk dava masrafı ile 113,56 TL tamamlama harcı ile alınan harç toplamı olan 123,81 TL’nin davalılardan tahsili ile davacılara VERİLMESİNE,
12-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.125,31-TL’nin davalılardan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
13-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 194,69-TL’nin davacılardan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Manevi Tazminat Davası Yönünden;
14-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.536,97 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 341,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.195,42 TL harcın davalılar … ve … Ltd. Şti’nden tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
15-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince kabul miktarı dikkate alınarak 7.500 TL vekalet ücretinin davalılar … Ltd. Şti’nden tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
16-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince kabul miktarı dikkate alınarak 9.200 TL vekalet ücretinin davalılar … Ltd. Şti’nden tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
18-Davacı … … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince kabul miktarı dikkate alınarak 5.000 TL vekalet ücretinin davalılar … Ltd. Şti’nden tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
17-Davalılar … Ltd. Şti. Kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince red miktarı dikkate alınarak 7.500 TL vekalet ücretinin davacı … …’den tahsili ile davalılara VERİLMESİNE,
18-Davalılar … Ltd. Şti. Kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince red miktarı dikkate alınarak 9.200 TL vekalet ücretinin davacı …’den tahsili ile davalılara VERİLMESİNE,
19-Davalılar … Ltd. Şti. Kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince red miktarı dikkate alınarak 5.000 TL vekalet ücretinin davacı … …’den tahsili ile davalılara VERİLMESİNE,
20-Davacılar tarafından yapılan peşin harç ile ilk dava masraf toplamı olan 417,85 TL’nin davalılar … ve … Ltd. Şti.’nden tahsili ile davacılara VERİLMESİNE, bakiye yargılama giderinin davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
21-Artan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde istek aranmaksızın taraflara İADESİNE,
Dair, davacı vekili Av. … ile davalı …’in yüzüne karşı verilen maddi tazminat yönünden miktar itibariyle KESİN, manevi tazminat yönünden kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/04/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır