Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/261 E. 2021/542 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/261 Esas
KARAR NO : 2021/542
DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/07/2019
KARAR TARİHİ : 14/09/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde; : taraflar arasında fatura su sayacı okuma, bağlama, kesim kontrol ve buna bağlı hizmetlerden oluşan muhtelif saha işlerinin yaptırılması ve alımı işine ilişkin olarak davalı tarafın davacının alacaklarını eksik ödediğini, bunun üzerine Antalya … İcra Dairesi’nin … sayılı dosyası ile takibe geçildiğini ancak davalının haksız ve yersiz olarak takibe itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptalini, takibin devamını, % 20 den az olmamak icra inkar tazminatına hükmedilmesini, harç ve yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
YANIT:
Davalı … Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında … …’lu ve … TL bedel ile ” su sayacı okuma, bağlama, kesim kontrol ve buna bağlı hizmetlerden oluşan muhtelif saha işlerinin yaptırılması huzmeti alımı işi ” sözleşmesi kapsamında sözleşmelerin akdedildiğini, bu sözleşmenin 6. Maddesinde yer alan ” yüklenicinin çalıştırıldığı personel, çalışanların hakları ve çalışma saatleri ” içinde çalışanların özlük hakları ” başlıklı 38. Maddesinde işçilere yapılacak ödemelerinin yüklenicinin sorumluluğunda olduğunun açıkca belirtildiğini, emeklilik sebebi ile işten ayrılanlara kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile izin ücreti kalemleri altında toplam 114.965,45 TL tutarında ödeme yapıldığını, bu ödemeden müvekkilinin sorumlu tutulamayacağının belli olduğunu, hizmet alımı işi ihalelerinin konusu olan işçi çalıştırılması meselesi ile ilgili sonradan ortaya çıkan, önceden öngörülmeyecek bir durum olan akdin feshine bağlı alacakların, sözleşme metninde, ihale edilen işin gereği gibi yerine getirilmemesinin sonuçlarına bağlanan yüklenicinin tazmin yükümlülüğü esas çerçevesinde değerlendirilmesi, ihale mevzuatına göre sorumluluk değerlendirilmesi yapılması gerektiğini, ihale süresinin baştan süreli olarak yapıldığı, yüklenici alt işveren ve işçilerin bu sereyi bildiği, iş akdinin feshine bağlı alacakların doğabileceğinin ve işyeri devri kuralları gereği son alt işverenin akdin feshi halinde önceki kıdem alacaklarından ve ihbar tazminatından sorumlu olacağını bilmesinin basiretli tacir olarak kendisinden beklenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE
Dava, davacılar tarafından davalı aleyhine Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinde … tarihi itibariyle Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne yöneltilerek davanın açıldığı, Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas … karar sayılı ilamı ile Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği, görevsizlik kararının Antalya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … esas … karar sayılı ilamı ile istinaf incelemesinden geçerek kesinleşmesi ile dosyanın Mahkememiz esasına kaydedildiği anlaşılmaktadır.
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı yasanın 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesine eklenen 5/A- 1 maddesinde ” Bu Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. ” düzenlemesine yer verilmiştir.
Bu madde hükmüne göre, Türk Ticaret Kanunu’ nun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen mutlak ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiştir. Eldeki davanın görevsizlik kararın uyarınca taraflar arasındaki tacirler arasındaki hizmet sözleşmesi nedeniyle alacak istemine ilişkin olduğu ve ticari davalardan olduğu anlaşılmaktadır. 7155 sayılı yasanın 18/A-2 maddesi uyarınca dava şartı olarak ticari davalarda zorunlu arabuluculuk söz konusu olduğunda ve taraflar uyuşmazlık hakkında arabulucuya başvurmadan dava açtığında, dosya üzerinden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Konuyu düzenleyen 7155 sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Kanun’un 18/A-1 ve 2.madde hükümleri gereğince davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olup, bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya bu tutanağın 1 haftalık kesin süre içinde sunulması gerektiği aksi takdir de davanın usulden reddedileceği konusunda davetiye gönderileceği hususu düzenlenmiştir. Aynı düzenlemede ihtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesinin karşı tarafa tebliğe çıkartılmaksızın usulden reddine karar verileceği hususuna yer verilmiştir.
Eldeki davanın … tarihinde açıldığı, davacı vekilinin sunmuş olduğu arabuluculuk tutanağına göre arabuluculuk sürecinin başladığı tarihin …, arabuluculuk sürecinin sona erdiği tarihin … olduğu görülmektedir.
Kanun’ un emredici nitelikteki düzlenmesinde dava tarihine göre dava şartının aranması gerektiği açıkça düzenlenmiştir. Buna göre görevsiz mahkemede görevsizlik kararı verilmesi üzerine dosyanın yetkili ve görevli mahkemeye usulünce gönderildiği, bu usuli işlemler nazara alındığında davanın görevli mahkemeye geliş tarihinin dava tarihi olarak görülemeyeceği, dava tarihinin görevsiz mahkemede açılan dava atiye terk edilmeyip dosyanın usulünce görevli Mahkemeye intikal ettirildiğinden açılma tarihinin görevsiz mahkemedeki açılış tarihi olduğu, dava tarihi olan … tarihi itibariyle arabulucu dava şartının yerine getirilmediği, arabuluculuk başvuru tarihinin bu tarihten sonra olduğu arabuluculuk dava şartının bu bakımdan dava tarihinde var olması gerektiği yasanın amir hükmü gereği olduğundan; davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK ‘nın 114/2 ve 115/2. Maddeleriyle 6102 sayılı Ticaret Kanununun 5/A-1 maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.408,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.349,60 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Reddine karar verilen miktar yönünden davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesap edilen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının ilgili tarafa derhal iadesine,
Dair; tebliğden itibaren İKİ HAFTA içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi tarafından incelenecek olan istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/09/2021

Katip …
E imzalı

Hakim …
E imzalı