Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/260 E. 2022/301 K. 13.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/260
KARAR NO : 2022/301
DAVA : İtirazın iptali
DAVA TARİHİ : 17/05/2021
KARAR TARİHİ : 13/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile … şirketi arasında genel kredi sözleşmesi olup, diğer davalının müteselsil kefil olduğu, davalı şirkete kredi sözleşmesi bünyesinde krediler kullandırıldığı, kredi borçlarının vadesinde ödenmemesi üzerine borçlu ve kefile Kartal … Noterliğinin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide olunmak suretiyle hesabın kat edildiği, ihtara rağmen ödeme yapılmaması üzerine Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasından takibe geçildiği, davalı borçluların borca itiraz ettikleri, davalıların iddialarını somut verilere dayandırmadığı, borcun ödenmesine ilişkin ihtar ve ekindeki hesap özetinin bankaya bildirilen adrese ulaşmasıyla tebliğ edilmiş sayılacağı, kredi sözleşmesi ve İİK 68/b maddesi gereği kat ihtarına ve ekindeki hesap özetine bir ay içerisinde itiraz etmemiş borçlunun ancak borcunu ödedikten sonra dava edebileceği, ihtarın kesinleştiği, kredi sözleşmesi ve İİK 68/b son fıkrasına göre bankanın defter ve kayıtları üzerinde yapılacak incelemeyle alacaklarının sabit olacağı, faiz ve ferilerine itirazın dayanaktan yoksun olduğu, meri teminat mektubu bedelinin nakden depo taleplerinin borçlu ve kefil yönüyle hukuka uygun bulunduğu, … numaralı kredinin … güvencesinde olup tahsilat sağlanması halinde kamu kurumu niteliğindeki …’ye aktarılacağı, icra takibinin başladığı tarih olan 04.09.2020 tarihinden sonra …’den 04.01.2021 tarihinde … numaralı krediye 67.349,06 TL. ödeme yapıldığı belirtilerek davalıların itirazlarının iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminata karar verilmesi talep etmiştir.
İcra dosyasına, davalılar vekil aracılığı ile itiraz etmiş iseler de mahkememizce asillere tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır. Çünkü; vekilin umumî vekâletname ile yetkilendirilmiş olması, müvekkilin talimatı olmadan tüm davaları takip etme yetki ve zorunluluğunu ona yüklemez. Örneğin, hakkında icra takibi yapılan borçlu, vekili aracılığıyla takibe itiraz etmiş olsa dahi, alacaklının açtığı “itirazın iptali davası” bakımından, borçlunun takibe itiraz aşamasında tayin ettiği vekilin, bu davada da yetkili bulunup bulunmadığı davanın açılması sırasında belirli olmadığından, dava dilekçesinin vekil yerine asile tebliği gerekir. Aksi takdirde usulüne uygun şekilde taraf teşkili sağlanmış olmaz. Bu itibarla bir davada vekilin temsil yetkisinin olup olmadığı mahkemece kendiliğinden araştırılmalıdır (Yargıtay 15. HD., 02.11.2004 T., 2004/2041-5550 sayılı kararı; Yargıtay 9. HD., 18.09.2013 T., 2011/25392 E., 2013/23002 K.; Yargıtay 22. HD, 23.06.2020 T, 2017/29927 E., 2020/7453 K.; Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. HD., 2019/794 E., 2019/888 K; Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. HD., 29/12/2017 T, 2017/1262 E., 2017/1552 K.)
Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
Dava, itirazın iptali talebinden ibarettir ve dosyada deliller toplanmıştır.
Dosyaya bakıldığında; Davalı asıl kredi lehtarı … şirketi ve kefil sıfatına haiz davalı …’e hitaben Kartal … Noterliğinin … tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek, 07.07.2020 kat tarihi itibariyle, kredi kartları taksitli kredi ve teminat mektubundan doğan toplam 213.843,39 TL’nin ödenmesi ve Gayri Nakdi Teminat mektubu kredisinden 220.000,00 TL’nin depo edilmesi için 24 saat süre verilerek, aksi halde yasal yollara başvurulacağının bildirildiği; ihtarnameyi takiben, davacı bankaca davalılar aleyhine Banka Alacakları İcra Dairesinin 16.09.2020 sayılı ilamsız takip dosyasıyla, 201.351,05 TL. asıl alacak, 9.165,90 TL. asıl alacak, 2.53058 TL. işlemiş faizi, 126,53 TL. gider vergisi, 847,17 TL. işlemiş faizi, 6,48 gider vergisi toplamı 214.027,71 TL. tahsili, Gayri Nakdi Teminat mektubu kredisinden 220.000,0 TL’nin depo edilmesi, asıl alacak tutarlarına alacağın tahsiline kadar 9640 ve 9618,6 faiz işletilmesi, deposu talep edilen teminat mektuplarının tazmini halinde tazmin tarihinden itibaren 4040 akdi temerrüt faizi ve 96 5 gider vergisi talebiyle takibe geçildiği, davalıların takibe itirazlarının huzurdaki davanın konusunu oluşturduğu, anlaşılmaktadır.
Mahkememizce dosya bankacı bilirkişiye tevdi edilerek, bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere; Davacı banka Çallı/Antalya şubesi ile davalı … şirketi arasında 19.09.2016 tarih … seri numaralı 1.000.000,00 TL. limitli genel kredi sözleşmesi bağıtlandığı, sözleşmeye bağlı kefalet sözleşmesinde davalı …’in 19.09.2016 tarihiyle 1.250.000,00 TL. üzerinden müteselsil kefil olduğu, dosyaya ibraz edilen sözleşmenin imza bölümleri suretlerinin incelenmesinden anlaşıldığı; …. numaralı taksitli destek kredilerine bakıldığında; davalı şirketin çerçeve kredi sözleşmesine dayalı olarak kullandığı raporda gösterilen taksitli kredilerin dava dilekçesi eki kredi hesabı ekstreleri ve kredi geri ödeme planları incelendiğinde, kredilerin son ödenen taksit vadelerinden 07.07.2020 kat tarihine kadar akdi faiz ve gider vergisi ilavesiyle kapitalize edilen tutar üzerinden kat edildiği dikkate alındığında kat tarihi itibariyle talep edilebilecek asıl alacak tutarının 201.918,98 TL. bulunmakla birlikte, davacı banka taksitler krediler için 201.351,05 TL. olan alacak talebiyle bağlı bulunduğu; dava dilekçesinde de belirtildiği üzere … numaralı krediye takip tarihini takiben ve dava tarihi öncesinde kredi garanti fonundan 67.349,06 TL. Tahsilat sağlandığı; davalı şirkete adına şirket adına genel kredi sözleşmesine dayalı olarak, son grup rakamı … olan 10.000,00 TL. limitli davalı …, … numaralı olan 10.000,00 TL. limitli kartın ise dava dışı …’in kullanımlarına tahsis olunduğu, söz konusu kredi kartlarının davacı bankanın kayıtlarında, kurumsal-ticari nitelikli olarak işlem gördüğü, 01.03.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Bankacılık ve Kredi Kartları Kanunun “Kurumsal Kredi Kartları” başlıklı 43.maddesinde tacirlere verilen kurumsal kredi kartları hakkında yasanın 8/2, 9,12,24,25,26 ve 44. maddelerinin uygulanmayacağı, hükmüne yer verildiği, ancak bilahare 12.07.2013 tarihli 6495 sayılı yasada yapılan düzenlemeyle ticari kredi kartlarına 5464 yasanın 26.maddesi uyarınca … Bankasınca kredi kartları için belirlenen akdi ve temerrüt faizi oranlarının uygulanması getirildiği, buna göre kat ve takip tarihi itibariyle 01.04.2020-31.10.2020 tarihleri arasında ilan edilen %15 akdi ve %18,6 temerrüt faizi oranlarının geçerli bulunduğu, davacı banka tarafınca akdi dönem kredi kartı ekstrelerinde güncel faiz oranı olarak anılan oranlar gösterilmiş olup, işletilen ve işletilmesi talep edilen temerrüt faiz oranı %18,6 olduğu, 07.07.2020 tarihi itibariyle kat edilen kredi kartı hesaplarının kat öncesi son ekstre dönem borçları 4067 numaralı kartın 30.06.2020 hesap kesim tarihi itibariyle 8.480,21 TL. ve … numaralı kartın ise 02.07.2020 hesap kesim tarihi itibariyle 1.280,12 TL. olduğu, kat ihtarnamesinde son hesap kesim tarihleri itibariyle 8.480,21 +1.280,12 = 9.760,33 TL. olmak dönem borçları üzerinden kat edilen kredi kartı kullanımından doğan banka alacağı de davacı bankaca icra takibinde 9.165,90 TL. asıl alacak talep edildiği dikkate alındığında 594,43 TL. tutarın kat öncesi tahakkuk eden ve tahsil edilemeyen faiz ve gider vergisi tutarı olarak asıl alacak içerisine dahil edilmediğinin anlaşıldığı; gayri nakdi teminat mektubu kredisi bakımından ise, davalı şirketin … Şirketine hitaben verilen 18.12.2019 tarihinde verilen 120.000,00 TL. ve 30.10.2018 tarihli 100.000,00 TL. olmak üzere toplam 220.000,00 TL. tutarındaki 25.11.2020 vadeli teminat mektuplarının karşılığı tutarlarının depo edilmesi ve ileride tazmin olunması halinde tazmin tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ve gider vergisiyle birlikte tahsilinin talep edildiği, dava dilekçesi ekinde dosyaya tevdi edilen, kat ve takip tarihi itibariyle yürürlükte bulunduğu anlaşılan mal ve hizmet alımı ve bayilik işlemlerinden doğmuş ve doğacak alacakların teminatı olarak verilen her iki kesin teminat mektubunun vade tarihlerine kadar geçerli olduğu, takip tarihini takiben 25.11.2020 vadeli olan teminat mektuplarının geçerlik süresi olan 25.11.2020 tarihine kadar olması kaydıyla depo edilmesinden sözleşmenin VI müşterinin Temerrüdü bölümünün 3. ve 4.maddesi uyarınca davalıların sorumlu bulunduğu, buna göre 25.11.2020 tarihi itibariyle yürürlüğü bulunan geçerli bir teminat mektubu riski bulunmadığının anlaşıldığı, tebligatlara göre davalıların 16/07/2020 tarihinde temerrüde düştüğü, davalı asil şirketi yönüyle, taksitli kredi hesapları yönüyle, davalı şirketin kullandığı taksitli kredilerden doğan banka alacağının 201.351,05 TL asıl alacak, 9.562,60 TL işlemiş faiz, 478,53 TL gider vergisi olmak üzere toplamda 211.391,78 TL olduğu, talep sınırları dikkate alınarak, ise 201.351,05 TL asıl alacak, 2.530,58 TL işlemiş faiz, 126,53 TL gider vergisi olmak üzere 204.008,16 TL olduğu; ticari kart kredisi bakımından davalı şirketin kullandığı ticari kart kredisinden doğan banka alacağının takip tarihi itibariyle, 9.165,90 TL asıl alacak, 922,41 TL işlemiş faiz, 14,68 TL gider vergisi olmak üzere toplamda 10.102,99 TL olduğu; talep sınırları dikkate alındığında, 9.165,90 TL asıl alacak, 847,17 işlemiş faiz, 6,48 TL gider vergisi olmak üzere toplamda 10.019,55 TL olduğu; davalı kefilin banka alacağının tamamından ve kendi temerrüdünden sorumlu olduğu, kredi garanti fonunun niteliği dikkate alındığında kredi garanti fonundan yapılacak tahsilatın borçluluk durumuna etki etmeyeceği, kat ve 16/09/2020 takip tarihi itibariyle yürürlükte bulunduğu anlaşılan mal ve hizmet alımı ve bayilik işlemlerinden doğmuş ve doğacak alacakların teminatı olarak verilen her iki kesin teminat mektubunun vade tarihlerine kadar geçerli olduğu, takip tarihini takiben 25.11.2020 vadeli olan teminat mektuplarının geçerlik süresi olan 25.1 1.2020 tarihine kadar olması kaydıyla depo edilmesinden sözleşmenin VI Müşterinin Temerrüdü bölümünün 3. ve 4.maddesi uyarınca davalılar sorumlu bulunduğu, buna göre 25.11.2020 ve dava tarihi itibariyle yürürlüğü bulunan geçerli bir teminat mektubu riski bulunmadığı hususları belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili, rapora karşı itirazlarını/beyanlarını sunmuştur. Davacı tarafın itirazları yeniden rapor aldırılmasını kabule göre gerektirmemiştir.
Bilirkişi raporunu hakim denetlemelidir. Öğretide Akyol, bilirkişi raporunun denetimi sadece hâkime ait bir görev değil; aynı zamanda taraflara ait bir haktır demektedir(AKYOL, Şener :Hukuk Usulünde Bilirkişilerle İlgili Bazı Problemler, Mukayeseli Hukukta Bilirkişilik Ve Sorunları, Yargıtay 125.Yıl Dönümü, s. 72 naklen). Hâkimin bilirkişinin uzmanlığı nedeniyle taşıdığı egemenliği kıracak araçları olduğu, bir yanlışın mutlaka geri döneceği ve özellikle böyle bir yanlışın müeyyidelendirileceği konularında bilirkişi inandırılmalı; böyle bir bilinç oluşturulmalıdır.“Hâkim kesinlikle ve mutlak olarak usulün egemeni olmalı; dosyaya, kendi sorumluluğunda girecek olan tanık beyanı gibi bilirkişi raporu gibi hususların adaleti saptıracak biçimlerde tezahürünü önleyecek tedbirleri almalı ve bu egemenliğini davanın sonuna kadar sürdürmelidir.” (Akyol s. 64-65 naklen).
Bu hususlar doğrultusunda, bilirkişi raporunun, hükme ve denetime elverişli, dosya kapsamına uygun olduğu kanaatine varılmıştır. Bilirkişi raporundaki faiz belirlemeleri emsal yargı ilamlarına uygun olarak hesaplanmış, temerrüt tarihi tespiti yerinde bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, yukarıda belirtilen bilirkişi raporu içeriğindeki tespitler yerinde bulunarak, gayri nakdi teminat mektubu kredisi bakımından takip tarihini takiben 25.11.2020 vadeli olan teminat mektuplarının geçerlik süresi olan 25.1 1.2020 tarihine kadar olması kaydıyla depo edilmesinden davalıların sorumlu olduğunun kabulü ile; takip tarihi itibariyle davacının icra takibinde haklı olduğu, itirazların haksız olduğu anlaşılmakla, davanın kabulü ile itirazların iptaline karar vermek gerekmiştir. Davacının alacağının likit olması ve inkar tazminatının şartlarının mevcut olması göz önüne alınarak, davacının inkar tazminatı talebinin de kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE, davalıların Antalya Banka Alacakları İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİ İLE, takibin DEVAMINA,
2-Davacının inkar tazminatı talebinin KABULÜ İLE, 42.804,94 TL inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafça yatırılan 59,30 TL başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 6.341,97 TL peşin harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, hüküm gereği alınması gerekli bakiye 23.306,46 TL’nin davalılardan müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
5-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28. maddesi gereğince; bakiye harcın, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmesi gerektiğinden, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmeyen harç için -kanunen belirlenen sınır göz önünde tutularak- “harç tahsil müzekkeresi” yazılmasına, bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olmasının, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmeyeceğinin bu şekilde hükümde belirtilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen toplamda 6.401,27 TL’nin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça dosyada yapılan ve mahkememizce uyap sisteminden kontrol edilen (denetime elverişlilik açısından, uyap ekranında harç-masraf bölümü altında tahsilat reddiyat bilgileri başlığının içeriğinde masraflar açıkça yazmaktadır) posta-tebligat-bilirkişi ücreti gideri toplamı 1.244,80 TL’nin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 TL nin davalılardan müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; 38.751,39 TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
10-Davacı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili Sn. Av. …’nin yüzüne karşı davalıların yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır