Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/259 E. 2022/68 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/259 Esas
KARAR NO : 2022/68
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/05/2021
KARAR TARİHİ: 20/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde, Müvekkil firma adına davalı borçlu firma aleyhine Antalya Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe karşı, davalı borçlu vekili tarafından icra takibine, asıl alacağa, işlemiş faize, faiz miktarına ve dosyanın tüm ferilerine itiraz edilmiş olmakla takibin durdurulduğunu, ancak takibe yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkili firmanın davalı firmaya temizlik hizmeti sağladığını, 07.12.2020 tarihine kadar sağlanan hizmetin bedeli olarak düzenlenen faturalardan dolayı 32.272,57 TL’yi şifahen talep ettiğini, bu talepten sonuç alamayınca bu sefer Antalya 15.Noterliğinin … tarih ve …yevmiye sayılı ihtarnamesi ile bakiye 32.272,57 TL’yi yazılı olarak talep etmesine rağmen bu yazılı ikazı da sonuçsuz kaldığını, Ġhtarnamenin, davalı-borçluya 30.12.2020 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen borç ödenmediğini, ihtarnamenin tebliğinden sonra müvekkil firma tarafından davalı-borçlu firmaya hizmet verilmeye devam edilmiş ve bu hizmetlerin bedeli olan toplam 1.242,44 TL’lik 4 adet e-Arşiv Fatura düzenlendiğini, takip tarihi itibariyle müvekkil firmanın davalı-borçlu firmadan 32.272,57 TL (ihtarname ile talep edilen) +1.242,44 TL (ihtarnameden sonraki hizmet bedeli) olmak üzere toplam 33.515,01 TL alacağı olduğunu, ancak davalı-borçlunun takibi sürüncemede bırakmak için borca ve fer’ilerine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, Davalının haksız ve kötü niyetli itirazı üzerine takibin durduğunu, bunun üzerine taraflarınca ticari uyuşmazlıklarda dava şartı arabuluculuk kurumuna başvurulduğunu fakat anlaşmanın sağlanamadığını, davalı firmanın borca itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu, zira gerek ticari defterler ve gerekse de takip dosyası ve işbu dilekçelerine ekli belgelerden davalı firmanın borçlu olduğu halde, buna rağmen takibi sürüncemede bırakmak amacıyla haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, bu nedenlerle davalı tarafça Antalya Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. Maddesi gereğince davalı-borçlunun takip miktarının % 20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
DELİLLER: Dosyada tüm deliller toplanmış, Antalya Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılmak üzere dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişinin mahkemeye sunmuş olduğu 23/12/2021 tarihli raporda,
Antalya Kurumlar Vergi Dairesi Müdürlüğü … vergi kimlik numarasında kayıtlı Davacı … Tekstil Temizlik Hizmetleri ve Turizm Sanayi ve Ticaaret Limited Şirketi’nin 2020 yılına ilişkin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikine tabi olanların açılış ve kapanış tasdikleri kanuni süresinde ve usulüne uygun olarak yapıldığı, Takdiri ve değerlendirilmesi Yüce Mahkemenize ait olmak üzere bu haliyle Davacının 2020 yılı ticari defterlerinin lehe delil olma özelliğini taşıdığı,
Davacının 2020 yılı ticari defter kayıtlarında Davalıya ait cari hesabını …Hesap Kodundan takip ettiği,
Davacının 2020 yılı ticari defter kayıtlarına göre 05.02.2021 takip tarihi itibariyle
Davacının Davalıdan Asıl Alacağının 32.314,00 TL olduğu,
Davacı tarafça Davalı tarafa 25.12.2020 tarihinde Antalya 15. Noterliğinden …yevmiye numaralı İhtar keşide edilerek 07.12.2020 tarihinde kadar düzenlenen faturalardan dolayı 32.272,57 TL borcun bu ihtarın tebliğinden itibaren ödenmesi aksi halde yasal yıllara baĢvurulacağı ihtar edildiği, ihtarın 30.12.2020 tarihinde Davalı tarafa e-tebliğ ile tebliğ edildiği,
Bu durumda Davacı tarafça Davalının 30.12.2020 ihtarın tebliğ tarihi itibariyle 32.272,57 TL Alacak Yönünden temerrüde düşürüldüğü, temerrüde düşürülen 32.272,57 TL Asıl Alacak tutarına taraflar arasında ticari ilişki olması, yapılan için ticari olması ve her iki tarafında tacir olmasından dolayı 30.12.2020 tarihinden 05.02.2021 takip tarihine kadar yıllık % 13,75 oranında Ticari Temerrüt Faizi işletilmesi gerektiği, bu tutara temerrüt tarihinden 05.02.2021 takip tarihine kadar işlemiş faizin ise 449,83 TL olduğu,
Bakiye kalan ( 32.314,00 TL – 32.272,57 TL = 41,43 TL) 41,43 TL tutara ise 05.02.2021 takip tarihinden itibaren yıllık % 13,75 oranında Ticari Temerrüt Faizi işletilmesi gerektiği,
Sonuç itibariyle Davacının Davalıdan 05.02.2021 takip tarihi itibariyle toplam asıl alacağının 32.314,00 TL olduğu, bu asıl alacağa 30.12.2020 temerrüt tarihinden 05.02.2021 takip tarihine kadar işlemiş faizin 449,83 TL olduğu, 05.02.2021 takip tarihi itibariyle Davacının Davalıdan toplam alacağının 32.763,83 TL olduğu,
Davacı tarafça Davalıdan takip talebinde toplam 33.938,26 TL talep edildiği, görüşünü bildirir rapor sunulmuştur.

DEĞERLENDiRME VE GEREKÇE:
Dava; ticari hizmet sözleşmesinden doğan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
İİK. 67/1. Maddesinde: “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” düzenlemesi mevcuttur.

Davanın bir yıllık hak düşürücü sürede açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; borcun varlığı , miktarı ve ferileri noktasında toplanmaktadır.
Her iki tarafın tacir olduğu davada ticari defter incelenmesi yapılması mahkememizce uygun görülmüştür.
Ticari defterlerin hangi şartlarda sahibi lehine delil olacağı HMK’nun 222. Maddesinin üçüncü bendinde düzenlenmiştir. Üçüncü bentte 22.07.2020 Tarihli 7251 Sayılı Kanunun 23. Maddesi ile önemli bir değişiklik yapılmıştır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu 222/3 maddesinin önceki hali “ İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz..” şeklinde iken; Hukuk Muhakemeleri Kanunun (Değişik 22.07.2020-7251-23) 222/3 maddesi “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” şeklinde değiştirilmiştir.
Görüldüğü gibi 22.07.2020 Tarih 7251 Sayılı Kanunun 23. Maddesi ile HMK 222. Maddesinin üçüncü bendinde “ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi” ibaresi “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” şeklinde değiştirilmiş ve fıkraya birinci cümleden sonra gelmek üzere “Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz.” cümlesi eklenmiştir.
Bu durumda üçüncü bendin yeni hali ile her iki tarafın ticari defterlerinin delil olarak gösterildiği durumlarda mahkemece ticari defterlerin ibrazına karar verilmiş, ispat yükü kendisinde olan taraf ticari defterlerini ibraz etmiş ve ibraz edilen ticari defterlerin kanuna uygun tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının süresinde yapıldığı, uyuşmazlık konusu kayıtların defterlerinde yer aldığı ve defterlerinin birbirini teyit ettiğinin anlaşılması halinde karşı taraf kesin süre içinde ticari defterlerini ibraz etmemiş ise ispat yükü kendisinde olan tarafın ticari defterlerindeki kayıtlar lehine delil olarak kabul edilecektir. (Hüseyin Tuztaş, Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması,www.sevgipinari.org )
Somut uyuşmazlığın çözümü amacıyla taraflara ticari defterlerini sunmak üzere kesin mehil verilmiş ,kesin mehil içerisinde davacı taraf defterlerini sunmuş ,davalı taraf ise defterlerini sunmamıştır.Davacının defter kayıtlarında dava konusu faturaların kayıtlı olduğu ve takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacağının takip talebiyle uyumlu olduğu tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı yukarıdaki açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; mahkememizce sahibi lehine delil teşkil eden davacı tarafın defterleri ve hüküm kurmaya ve denetime elverişli, oluşa ve yasaya uygun görülen bilirkişi raporu doğrultusunda davacının takip tarihi itibariyle davalıdan takip talebindeki miktar kadar alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır.
Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 20.06.2016 tarih … E. …. K. Sayılı ilamında “Dava konusu icra takibine konu alacak faturaya dayanmaktadır. Dolayısıyla alacak likit, bir başka deyişle bilinebilir, belirlenebilir bir alacaktır. Mahkemece bu husus gözetilerek davacı yararına İİK.nun 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği” belirtildiğinden davacı yararına hükmolunan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına da karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan tüm bu sebeplerle davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
Davalının Antalya Genel İcra Dairesinin …Esas sayılı takip dosyasındaki itirazının iptaline, takibin kaldığı yerden aynen devamına,
2-Hükmolunan alacağın %20’si tutarındaki 6.787,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.318,32TL harçtan peşin alınan 579,57 TL nin mahsubu ile eksik alınan 1.738,75 TL nin davalıdan alınarak, hazineye irad kaydına,
4-6325sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacının yapmış olduğu ilk yargılama gideri, posta ve müzekkere ücreti ile bilirkişi ücretinden ibaret toplam 1.165,89 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansı ve varsa teminatın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
20/01/2022

Katip… Hakim…
e-imzalıdır e-imzalıdır