Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/229 E. 2022/18 K. 06.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/229 Esas
KARAR NO : 2022/18
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/04/2021
KARAR TARİHİ : 06/01/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin … işleri ile uğraştığını, … A.Ş.’ye … hizmeti verdiğini ve … EURO alacağı bulunduğunu, aynı zamanda müvekkil şirketin … şirketine bağlı olan … A.Ş.’den … EURO alacağı bulunmakta olduğunu, … A.Ş.’nin … A.Ş.’yi devraldığını ve ticaret sicil gazetesinde devraldığı … A.Ş.’den olan alacakların bildirilmesi için çağrı ilamı yayınlamış olduğunu, taraflarınca alacağı bildiren ihtarnamenin Antalya … Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarı ile gönderildiğini, ve Antalya … Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, … A.Ş. Ve … A.Ş. Sözleşmeye dayalı alacak olan … EURO ve … TL ihtarname masrafından ve borcun ferilerinden, … A.Ş. İse borcun … EURO ve takip

ferilerinden sorumlu olduğunu, arabuluculuk görüşmeleri anlaşamama ile sonuçlandığını, bu sebeplerle, yapılan itirazın iptali ve takibin devamını, %20’sinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP :Davalılar vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Davacının icra takibinde taraflar arasında varlığı iddia edilen … tarihli sözleşmeyi takibe dayanak göstermesine karşın, itirazın iptali dava dilekçesinde hizmet verildiği halde bedelinin ödenmediğini, … tarihli ihtarname ile borcun ödenmesinin istendiğinden bahsedilerek takip dayanağını değiştirmeye kalkışıldığını, müvekkil şirketler ile davacı arasında böyle bir sözleşme bulunmamakta olduğunu, icra dosyasına dayanak yaptığı usulüne uygun ve davalı müvekkil şirketlerce kabul edilmiş olan bir cari hesabı veya fatura sunmamış olup, davacının mesnedi dahi bulunmayan alacak iddiası haksız olduğunu, alacaklı gözüken tarafça takibe dayanak yapılan varsa faturalar davalı müvekkillerin kabulünde olmayıp, tek taraflı olarak düzenlenen bu belgelerin iddia edilen alacağa dayanak yapılmasının mümkün olmadığını, bahsedilen ihtarnamenin tebliğ edilmediğini, davalı … A.Ş. Hakkındaki davanın pasif husumet yokluğundan reddi gerekeceğini, davalılar … A.Ş. İle … A.Ş. Arasındaki ilişki kısmi bölünme yöntemiyle şirket bölünmesi niteliğinde olup, … A.Ş. Nezdinde ki bir kısım taşınmazlarla sınırlı olarak yapılan devir işleminden … A.Ş.’nin sorumlu tutulması hukuken mümkün olmadığını, davalı müvekkiller aleyhine haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi yapan, davacının her bir davalı için ayrı ayrı iddia ettiği alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere yasal tazminata çarptırılmasını, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER : Dosyada tüm deliller toplanmış, Antalya … Dairesinin … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu … tarihli raporda,
Hukuksal durumun ve delillerin değerlendirilmesi ile davacının talep ettiği alacağa hak kazanıp kazanmadığı hususundaki nihai takdir Mahkemenize ait olmak üzere, tarafımca dosyada mevcut bilgi ve belgeler ile davacı tarafın sunduğu ticari defterlere dayalı olarak yapılan inceleme neticesinde,
1-Davacının …-… yılı ticari defterlerinin bir bütün halinde yasal açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, ve defterlerin birbirini doğruladığı, takip tarihi itibariyle Davalı (…) … A.Ş.’den … TL alacağının kayıtlı olarak yer aldığı, Davalı (…) … A.Ş.’den … TL alacağının kayıtlı olarak yer aldığı, takipte ise … Euro + … Euro olmak üzere toplamda … Euro ödeme tarihindeki kur üzerinden yabancı para cinsinden alacak talep ettiği, ve takip alacağı ile defter kayıtlarındaki alacağının uyumlu olmadığı,
2-Davalıların ticari defterlerini incelemeye sunmadığı, yerini de bildirmediği,
3-Davacının delil olarak sunduğu mutabakat mektuplarında davalıların veya yetkililerinin imza kaşe vb. Onaylarının bulunmadığı, Fax, e-posta, KEP vb kanallardan yapılıp yapılmadığının değerlendirilmesi gerekebileceği,
4- Tarafların bağlı vergi dairesinden gönderilen …-… yıları Form Bs Form Ba bildirimlerinde beyanlarının bulunmadığı, ticari ilişkinin … yılından geldiği, … yılına cari hesap olarak devrettirildiğini bildirir rapor sunulmuştur.
Dosya daha sonra önceki mali müşavir ve bilişim uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiş ve mahkememize sunulan … tarihli raporda,
Tarafların Dava dosyasına sunulan … ve … tarihli mutabakat formlarının ve … ve … tarihli mutabakat formları ve ba-bs formunun taraflarca gönderildiği tarafımca tespit edilmiş olduğu,
Davacının … tarihinde ödem emri ile talep ettiği, … A.Ş. Ve … Tur. A.Ş. Borcun … Euro’luk bölümünden, … A.Ş. İse borcun … Euro sundan davalılar adına açılan … – … yılı cari hesap özetleri ve kısmi bölünme ilamı ile sabit olduğu,

Davalıların defter inceleme gününde defterlerini incelemeye sunmadığı, yerini de bildirir beyan dilekçe ibraz etmediğini bildirir rapor sunulmuştur.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava; ticari satımdan doğan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
İİK. 67/1. Maddesinde: “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” düzenlemesi mevcuttur.
Davanın bir yıllık hak düşürücü sürede açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; borcun varlığı , miktarı ve ferileri noktasında toplanmaktadır.
Her iki tarafın tacir olduğu davada ticari defter incelenmesi yapılması mahkememizce uygun görülmüştür.
Ticari defterlerin hangi şartlarda sahibi lehine delil olacağı HMK’nun 222. Maddesinin üçüncü bendinde düzenlenmiştir. Üçüncü bentte 22.07.2020 Tarihli 7251 Sayılı Kanunun 23. Maddesi ile önemli bir değişiklik yapılmıştır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu 222/3 maddesinin önceki hali “ İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz..” şeklinde iken; Hukuk Muhakemeleri Kanunun (Değişik 22.07.2020-7251-23) 222/3 maddesi “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” şeklinde değiştirilmiştir.
Görüldüğü gibi 22.07.2020 Tarih 7251 Sayılı Kanunun 23. Maddesi ile HMK 222. Maddesinin üçüncü bendinde “ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi” ibaresi “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” şeklinde değiştirilmiş ve fıkraya birinci cümleden sonra gelmek üzere “Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz.” cümlesi eklenmiştir.
Bu durumda üçüncü bendin yeni hali ile her iki tarafın ticari defterlerinin delil olarak gösterildiği durumlarda mahkemece ticari defterlerin ibrazına karar verilmiş, ispat yükü kendisinde olan taraf ticari defterlerini ibraz etmiş ve ibraz edilen ticari defterlerin kanuna uygun tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının süresinde yapıldığı, uyuşmazlık konusu kayıtların defterlerinde yer aldığı ve defterlerinin birbirini teyit ettiğinin anlaşılması halinde karşı taraf kesin süre içinde ticari defterlerini ibraz etmemiş ise ispat yükü kendisinde olan tarafın ticari defterlerindeki kayıtlar lehine delil olarak kabul edilecektir. (Hüseyin Tuztaş, Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması,www.sevgipinari.org )
Somut uyuşmazlığın çözümü amacıyla taraflara ticari defterlerini sunmak üzere kesin mehil verilmiş ,kesin mehil içerisinde davacı taraf defterlerini sunmuş ,davalı taraflar ise defterlerini sunmamıştır . Bu sebeple davacının ticari defterlerindeki kayıt ve belgeler nazara alınarak değerlendirme yapılmıştır.
Organik bağ yönünden değerlendirme: Davalı … A.Ş. şirketinin Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünün … tarih … sayılı gazetesinin … nci sayfasında tescil edilen hususlar başlığı ile ‘ Sermaye Arttırımı, Kısmi Bölünme (Devralan), Genel Kurul İç Yönergesi’, hususlarının ilan edildiği, görülmüştür. Devrolunan Davalı … Şirketi’dir. Bölünme sözleşmesi veya bölünme planıyla kendisine borç tahsis edilen

şirket birinci derecede sorumludur. Bu şirketin sorumluluklarını ifa etmemesi üzerine bölünmeye katılan diğer şirketler, ikinci derecede ve müteselsilen sorumlu olurlar. (TTK m. 176 ve 177)Yine ortakların, bölünme kararının ilanından önce doğan sorumlulukları, bölünmeden sonra da devam eder. Sorumluluklar, bölünme kararının ilanından itibaren üç yıl geçmekle zaman aşımına uğrar. (TTK m 158)
Bu kapsamda ve teknik bilirkişi raporu ile bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davalıların … A.Ş. Borcun … Euro’luk bölümünden, … A.Ş. İse borcun … Euro sundan aleylerine başlatılan … tarihli takip alacaklarından dolayı ödemekle sorumlu olduğu ana raporda incelenen davacı defterlerinde yer alan …-… yılları arası davalıların cari hesap özetlerinden ve kısmi bölünme ilamı ile sabit olduğu anlaşılmış olup bu sebeple husumet itirazlarının reddi gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı yukarıdaki açıklamalar ışığında ve mahkememizce sahibi lehine delil teşkil eden davacı tarafın defterleri, taraflar arasındaki mutabakatname ve hüküm kurmaya ve denetime elverişli, oluşa ve yasaya uygun görülen bilirkişi raporu doğrultusunda değerlendirildiğinde ; davalıların … A.Ş. Ve … A.Ş. Borcun … Euro’luk bölümünden, … A.Ş. İse borcun … Euro sundan aleylerine başlatılan … tarihli takip alacaklarından dolayı ödemekle sorumlu olduğu kanaatine varılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir
Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin … tarih … E. … K. Sayılı ilamında “Dava konusu icra takibine konu alacak faturaya dayanmaktadır. Dolayısıyla alacak likit, bir başka deyişle bilinebilir, belirlenebilir bir alacaktır. Mahkemece bu husus gözetilerek davacı yararına İİK.nun 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği” belirtildiğinden davacı yararına ve davalıların sorumluluğu oranında hükmolunan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına da karar vermek gerekmiştir.,
Açıklanan tüm bu sebeplerle davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalıların Antalya … Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasındaki İTİRAZLARININ İPTALİ ile, takibin kaldığı yerden aynen DEVAMINA,
2-Hükmolunan alacağın takip tarihindeki TL karşılığının %20’si tutarındaki … TL icra inkar tazminatının davalılar tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, davalılardan … Aş ve … Aş’nin icra inkar tazminatının … TL’sinden, davalı … Aş’nin ise icra inkar tazminatının … TL’sinden sorumlu olmasına,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken … TL harçtan peşin alınan … TL nin mahsubu ile eksik alınan … TL nin davalılardan alınarak hazineye irad kaydına,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; … TL’nin davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacının yapmış olduğu ilk yargılama gideri, posta ve müzekkere ücreti ile bilirkişi ücretinden ibaret toplam … TL nin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan … TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansı ve varsa teminatın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,

Dair, davacı vekili Av. … ve davalılar vekili Av. …’un yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
06/01/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır