Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/214 E. 2022/110 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/214
KARAR NO : 2022/110
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 15/04/2021
KARAR TARİHİ: 02/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirkete ait olan ve şirket çalışanlarından sürücü …’un sevk ve idaresinde bulunan … plakalı çekici ve ….plakalı yarı römorkun 07/09/2020 günü müvekkili şirkete ait olan Burdur Karaçal Mermer ocağından yapmış olduğu mermer blok yüklemeyi yine müvekkil şirkete ait olan … bulunan fabrikaya naklini yaptığını, davaya konu aracın toplamda 18700 kg ağırlığındaki yönetmeliğe uygun mermer blok yükleme esnasında gerekli bütün önlemler alınarak müvekkili şirkete ait fabrikaya nakliye için seyir halinde iken plakası tespit edilemeyen hususi otomobilin sağ şeritten sol şeride ani ve kontrolsüz olarak geçme teşebbüsünden dolayı araca çarpmamak için şirket çalışanının sevk ve idaresindeki araç ile ani frenleme yapması neticesinde mermer blok yükleme esnasında gerekli bütün önlemler alınmasına rağmen … plakalı yarı römorkun ön bagaj saçı, sağ ön kapak ve kasanın ön kısmına ayrıca … plakalı çekicinin arka kabin kısmına çarparak çekicinin kupa kısmına ve araçların bir çok aksamına komple hasar vererek mermer bloğun sağ şeride düştüğünün tespit edildiğini, olay ile ilgili tespit tutanakalarını, araçların ruhsat örneklerini, sürücünün alkol promil sonuç fişini, mapeg maden e sevk fişinin ve araç kantar fişini ekte sunduklarını, zararın karşılanması için sigortaya başvurduklarını, taleplerinin reddedildiğini beyan ederek; alacak talebinde bulunmuşlardır.
Davacının aktif dava ehliyetinin olmadığını, dava konusu taleplerin dayandığı mezkur poliçenin ….Bankası AŞ Konyaaltı şubesine ait poliçe olduğunu, davacının dava açabilmesi için ya muvafakat alması gerektiğini ya da ilgili şubeye borçlarını ödemesi gerektiğini, poliçenin teminat dışı kaldığını, kabul anlamına gelmemek üzere müvekkilinin hasar tutarının kdv’sine ilişkin bir sorumluluğunun olmadığını beyan ederek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, alacak talebinden ibarettir.
Dosyaya kazandırılan poliçeye bakıldığında; cevap dilekçesinde de belirtildiği üzere, “…. Bankası AŞ” nin dain-i mürtehin olduğu görülmektedir.
Dain-i mürtehin tarafından verilen muvafakat davanın her aşamasında tamamlanabilen dava şartı niteliğindedir.(Yargıtay 11. Hukuk Dairesi., 2015/10392 esas, 2016/4924 karar)
Davacı vekili, 28/07/2021 tarihli dilekçesinde dava şartı eksikliğini giderdiklerini belirterek, ekinde, buna ilişkin belgeyi sunmuştur. Dava şartı eksikliği giderilmiştir.
Mahkememiz, davanın niteliği gereği, dosyayı bir adet makine mühendisi bilirkişi ve bir adet sigorta eksperine tevdi etmiş ve bilirkişi raporu almıştır.
30/11/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Trafik kazası tespit tutanağı incelendiğinde , Sigortalı ….firmasına ait …. plakalı araç önünde seyreden ve aniden şerit değiştiren araca çarpmamak için ani fren yapmış ve olası bir kazayı önlemeye çalıştığı; bu esnada taşıdığı yükün hızlıca yer değiştirerek aracın dengesini bozup önce çekiciye çarpması sonrada savrularak tek taraflı kaza yapmasına sebep olduğu; Sigorta Genel Şartlarında ”teminat dışında kalan haller” açıkca belirlenerek tarif edildiği; meydana gelen bu olayın ”teminat dışı kalan haller”de herhangi bir karşılığı ve tarifi bulunmadığı; nitekim … plakalı aracı kullanan sürücü daha büyük bir kazayı önlemek için ani fren yapmış ve taşıdığı yük istiap haddi sınırlarında olduğundan Kasko Genel Şartlarına göre ”olumlu” olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek; sonuç olarak ; … plakalı araç için ödenmesi gereken hasar miktarının kdv dahıl 256,320.79 TL olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş ve itirazlar/beyanlar alınmıştır.
Bilirkişi raporunu hakim denetlemelidir. Öğretide Akyol, bilirkişi raporunun denetimi sadece hâkime ait bir görev değil; aynı zamanda taraflara ait bir haktır demektedir(AKYOL, Şener :Hukuk Usulünde Bilirkişilerle İlgili Bazı Problemler, Mukayeseli Hukukta Bilirkişilik Ve Sorunları, Yargıtay 125.Yıl Dönümü, s. 72 naklen). Hâkimin bilirkişinin uzmanlığı nedeniyle taşıdığı egemenliği kıracak araçları olduğu, bir yanlışın mutlaka geri döneceği ve özellikle böyle bir yanlışın müeyyidelendirileceği konularında bilirkişi inandırılmalı; böyle bir bilinç oluşturulmalıdır.“Hâkim kesinlikle ve mutlak olarak usulün egemeni olmalı; dosyaya, kendi sorumluluğunda girecek olan tanık beyanı gibi bilirkişi raporu gibi hususların adaleti saptıracak biçimlerde tezahürünü önleyecek tedbirleri almalı ve bu egemenliğini davanın sonuna kadar sürdürmelidir.” (Akyol s. 64-65 naklen).
Bu hususlar doğrultusunda, bilirkişi raporunun, hükme ve denetime elverişli, dosya kapsamına uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
Poliçe tanzim tarihi ve olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın 1409/1. maddesi uyarınca, sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı maddenin 2. fıkrası hükmüne göre, kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5. maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir. İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte sigortalı, Kasko Poliçesi Genel Şartları’nın A.5. maddesi ve TTK’nın 1446/2. maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyiniyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içinde imiş gibi ihbar ederse ispat yer değiştirip oluşan rizikonun teminat içinde kaldığını ispat yükü sigortalıya geçer.(Yargıtay 4. HD, 2021/18582 E, 2021/11154 K; Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. HD’nin 2021/1391 E, 2021/1274 K)
Somut davada, davalı gerçekleyen vakıanın teminat dışı kaldığını ileri sürmekte olduğundan, bu iddiayı ispat külfeti davalıdadır. Alınan bilirkişi raporunda, riskin teminat kapsamı dışında olmadığı belirtilmiştir. Kazanın oluşumuna da bakıldığında, aracı kullananın iradesi dışında başka bir aracın ani ve harici etkisi neticesinde kazanın olduğu anlaşılmaktadır. Genel şartlarda teminat dışı haller sayılırken bu gibi husus sınırlı sayıda belirtilmemiş, “gibi kazalar” denilerek, örnekleme yapılmıştır. Davalı teminat dışı iddiasını ispat edememiştir.
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının, davasında haklı olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Davanın kısmi dava olarak açıldığı, dava dilekçesinde geçen, “fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması” ve “ıslah hakkının saklı tutulması” ibarelerinden de anlaşılmaktadır. Davacı vekili, 13/12/2021 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde, rapora itirazlarının olmadığını, rapor doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini; hüküm verilen duruşmada da davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Islah edeceklerine dair bir talep mahkemeye iletilmemiştir. Tüm açıklanan nedenlerle, yukarıdaki kabuller ışığında, davanın kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM/Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE, 10.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 59,30 TL başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 170,78 TL peşin harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, hüküm gereği alınması gerekli bakiye 512,32 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28. maddesi gereğince; bakiye harcın, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmesi gerektiğinden, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmeyen harç için -kanunen belirlenen sınır göz önünde tutularak- “harç tahsil müzekkeresi” yazılmasına, bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olmasının, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmeyeceğinin bu şekilde hükümde belirtilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen toplamda 230,08 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça dosyada yapılan ve mahkememizce uyap sisteminden kontrol edilen (denetime elverişlilik açısından, uyap ekranında harç-masraf bölümü altında tahsilat reddiyat bilgileri başlığının içeriğinde masraflar açıkça yazmaktadır) posta-tebligat-bilirkişi ücreti gideri toplamı 1.223,20 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 TL nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine, karardan sonra tebligat ve benzeri masraflar için gider avansının kullanılması davacı tarafından istenirse tebligat ve benzeri için yapılacak masraflar düşüldükten sonra arta kalan miktarının UYAP üzerinden kontrolü sağlanarak karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili …ın yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır