Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/200 E. 2023/288 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/200 Esas
KARAR NO : 2023/288
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 13/08/2020
KARAR TARİHİ : 09/05/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacıya ait … poliçe numarası ile sigortalanan …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile …’un sevk ve idaresindeki … plakalı aracın … tarihinde çarpışmaları ile maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, trafik kazası tespit tutanağına göre sigortalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, diğer araç sürücüsünün tali kusurlu olduğunun tespit edildiğini, sigortalı araç sürücüsünün 1.80 promil alkollü olduğu, diğer araç sürücüsünün alkolsüz olduğunun belirlendiğini, hasar gören … araç için müvekkili şirket tarafından … tarihinde 18.750,00 TL hazar tazminatı ödendiğini, müvekkil şirketin zararının karşılanması için davalıya … tarihinde rücu bildiriminde bulunulduğunu, ancak davalı tarafından cevap verilmediğini, … arabuluculuk numarası ile başlatılan görüşmelerde tarafların anlaşamadığını, ödenen tazminatın davalının dava konusu olayın oluşumundaki kusur nispetine istinaden rücuen tahsili için eldeki davayı açmak zorunluluğu doğduğunu, bu nedenlerle davanın kabulüne, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve 18.750,00 TL lik tazminatın ödeme tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı davaya cevap vermemiştir
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava,sigorta sözleşmesi nedeniyle açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Dosyanın Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin … Esas … Karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilerek mahkememize tevzi edildiği, Mahkememizin … esas sayısını aldığı ve yargılamaya mahkememizin … esas sayılı dosyası üzerinden devam edildiği anlaşılmıştır.
Davaya konu olay nedeniyle oluşturulan hasar dosyası, kazaya karışan araç trafik kayıtları celbedilerek dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce mahallinde keşif yapılmış, keşfe katılan Makine Mühendisi, Trafik Bilirkişişi ve Sigorta Eksperi … tarihli bilirkişi heyet raporunda sonuç olarak; … plaka nolu aracın 2017 model, … marka … model 1364 cc >motor hacimli, sarı renk; Ticari, … motor ve … şase numaralı, anında 72576 km de,; 1.4 D-4D … paket dizel bir araç ile ilgili olarak;
… plakalı araç ile … plakalı aracın yapmış olduğu kaza ile aracın üzerınde oluşan hasarın uyumlu olduğu,
… Pîakah “aracın hasar tespiti olan ve … Eksperlik tarafından düzenlenerek: mutabakat sağlanılan Onarim bedeli olan(parça ve işçilik dahil) 25.000,00TL’den kusur oranı olan %25 düşülerek odenmış olan 18.750,00TL’nin uygun olduğu,ödemenin yeterli olduğu” sonuç ve kanaatine varmıştır.
Ankara Adli Tıp Kurumu … tarihli raporunda sonuç olarak; “-Sürücü … %80(Yüzde seksen) oranında kusurlu olduğu,-Sürücü …’un %20 (Yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğu, ” sonuç ve kanaatine varmıştır.
Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesinin … tarihli raporunda sonuç olarak; 13.10.1983 tarih ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca trafik güvenliğini ilgilendiren hususlarda alınacak tedbirler ile ilgili olarak düzenlenen … tarih ve … mükerrer sayılı Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 97. maddesinin 2. fıkrasında özellikle belirtilen ve alkollü içki almış olarak araç sürmelerine izin verilmeyen sürücülerin dışında kalan diğer araç sürücülerinin kanlarındaki alkol seviyelerinin 0,50 promilin üzerine çıkması halinde araç kullanamayacakları belirtilmiş ve bu seviyenin üstünde alkol almış iken araç sürülmesi bir trafik ihlali olarak tanımlanmıştır.
Saptanan alkol seviyesine bireyin yanıtı incelendiğinde; alkol kullanmış bir kişinin meydana gelen olaylara göstereceği tutum ve davranışlarının; alkolün düzeyi ile yaş, cins, vücut ağırlığına, sahip olunan enzimatik aktivite, genel sağlık durumu ve beraber kullanılan ilaçlar gibi kişisel farklılıklara bağlı olarak değişen derecelerde etkilendiği, kişisel farklılıklarla birlikte ayrıca kandaki alkol düzeyine bağlı olarak da artan; gevşeme, dikkat azalması, uykuya meyil, cesaretlenme, risk alma eğiliminin artma, çevresel uyaranların algılanmasında yavaşlama, göz ve beyin arasındaki iletişim sürecinde uzama, algılanan çevresel uyarıların beyinde işlenmiş veriler haline dönüşmesinde gecikme, dolayısıyla uyaranlara karşı reaksiyon zamanında uzama, beyinciğin etkilenmesi suretiyle denge ve koordinasyonun olumsuz yönde etkilenmesi, ani karar verebilme gibi birden fazla hareketi bir anda yapabilme kabiliyetinde azalma, uyaranları erken fark edip doğru tepkiler verme, istemli göz hareketleri, gözün takip yeteneği, karanlığa adaptasyon, hız ve mesafe tayini gibi becerilerde olumsuz yönde etkilenme, istemsiz göz hareketleri gibi bulguların ortaya çıktığının bilimsel olarak bilindiği,
Alkollü bir şekilde trafikte araç sevk ve idare eden bir sürücünün kanındaki alkol konsantrasyonu hangi seviyede olursa olsun kişisel farklılıklara bağlı olarak değişebilen mahiyet ve derecede trafik güvenliği açısından risk oluşturabileceği, ancak bu durumun tehlike arz edecek düzeyde olup olmadığı, dolayısıyla alkolün etkisi altında araç kullanan sürücünün “emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek hâlde” olup olmadığının tespitinin kişinin o andaki sürüş ehliyetini belirleyebilecek dikkat algı, denge, refleks, psikomotor ve nöromotor koordinasyon gibi nörolojik, nistagmus, akomodasyon, görme gibi oftalmolojik ve genel durumunun tespitine yönelik detaylı dâhili muayenesine ait tıbbî bulguların değerlendirilmesiyle mümkün olabileceği, bu muayeneler yapılmamış-yaptırılmamış olmakla birlikte; alkol düzeyi bireysel farklılıkları da elimine edebilecek 1,80(birvirgülseksen) Promil bulunan …’in emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyeceğinin kabulü gerektiği,
Kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana gelip gelmediği hususunun sadece kişinin alkol düzeyinin değerlendirilmesi ile tespit edilemeyeceği; kaza oluşumuna sebep olabilecek yol, araç, iklim durumu gibi diğer koşulların kazadaki rolünün tıbbi bir konu olmadığı,
Sorulan diğer hususlar hakkında Trafik İhtisas Dairesi’nden görüş alınmasının” sonuç ve kanaatine varmıştır.
İTÜ Kürsüsünden seçilen bilirkişi heyeti … tarihli raporlarında sonuç olarak; KUSUR AÇISINDAN:
… plakalı aracın sürücüsü … %80(Yüzde seksen) oranında kusurlu olduğu,
… plakalı ticari taksi sürücüsü …’un %20 (Yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğu görüşüne varılmıştır.
HASAR AÇISINDAN:
… plakalı … 1.4 D-4D … model aracın hasar onarım bedelinin 25.000,81 TL +KDV = 29.269,30 TL olduğu, davalının %80 kusuruna isabet eden hasar onarım tutarının 20.000,65TL +KDV = 23.600,77 TL olduğu;
Davacı sigorta şirketi tarafından . %75 kusura karşılık gelen 18.750 TL hasar tazminat bedelinin … plakalı aracın sigortacısı … sigortaya … tarihinde ödendiği;
Davalı araç sahibi, … plakalı aracın sürücü …’e uzun süreli kiralandığını belirtmekte ve işletmeci vasfının sürücüye ait olduğunu, dosyaya sunulu olan kiralama belgesinden aracın … saat 09:02 de kiralandığı, … de geri getirildiği, aracın kaza esnasında 1 günlük kiralık olduğunun anlaşıldığı, belgede kiralama süresinin görülmediği, bu durumda kaza tarihinde aracın sahibi kiralama şirketi aynı zamanda KTK Madde 3 te yapılan tanım uyarınca işletmeci vasfına haiz olup olmadığı hukuki değerlendirmesinin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu ortak görüşüne varılmıştır. Arz olunur.
KAZANIN MÜNHASIRAN ALKOL ETKİSİNDE OLUP OLMADIĞI AÇISINDAN:
…,1.80 promil alkol ile yasal sınırı yaklaşık 3.5 kat aşmış, güvenli sürüş yeteneğini kaybetmiştir. Kazada kusur bilirkişisine göre ,% 80 asli kusurlu olduğundan, kazanın oluşumunda karşı taraf sürücününde % 20 kusuru olduğundan , kazanın münhasıran alkol etkisinde olmadığı” sonuç ve kanaatine varmıştır.
Tüm dosya kapsamının incelenmesi neticesinde; Uyuşmazlık; trafik kazası sonucu davacı nezdinde sigortalı olan aracın karıştığı kaza nedeni ile dava dışı araçta oluşan hasarın ve sigorta tarafından yapılan ödemenin sigortalıdan rücen tahsil edilip edilmeyeceğine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. Maddesinde halefiyet kuralı belirlenmiştir. Düzenleme uyarınca sigorta şirketi yasa ve poliçe hükümleri gereğince zarar görenlere ve sigortalısına yaptığı ödeme nedeniyle gerçek zarar sorumlularına rücu edebilir. Zarardan sorumlu olanlar ispat edilen gerçek zarar nispetinde taleple bağlı kalınarak ödeme tarihinden itibaren faiziyle birlikte sorumlu tutulurlar.
Davanın dayanağını, davacı nezdinde sigortalı aracın karıştığı trafik kazası sonucu oluşan hasar nedeniyle dava dışı üçüncü kişiye ödenen bedelin olayda kusuru bulunduğu iddia edilen davalıdan rücuen tahsili isteminden ibarettir. Rücu hakkı başkasına ait borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelen tazminat niteliğinde bir talep hakkıdır. İstek sahibinin mal varlığındaki eksilme ödeme tarihinde gerçekleşmiştir.
2918 sayılı KTK’nun 48. maddesinde, alkollü içki alması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu ifade edilmiştir.
Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin “Uyuşturucu ve Keyif Verici Maddeler ile İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı” başlıklı 97/1. maddesinde, alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu açıklandıktan sonra, bu konu ile ilgili olan “b-2” bendinde, alkollü içki almış olarak araç kullandığı tespit edilen diğer araç sürücülerinden kandaki alkol miktarı 0.50 promil üstünde olanların araç kullanamayacakları belirtilmiştir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.d maddesinde, tazminatı gerektiren olay işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa sigortacının sigorta ettirene rücu hakkı olduğu açıklanmıştır.
O halde, tazminatın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla, sürücünün alkollü olması tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Üstelik, böyle bir durumda hasarın teminat dışı kaldığının ispat yükü 6762 sayılı TTK’nun 1281. maddesi hükmü gereğince sigortacıya düşmektedir.
Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarında; sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, mahkemece nöroloji uzmanı, sigorta hukuk uzmanı ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisiyle meydana geldiğinin belirlenmesi durumunda, oluşan zarar poliçe teminatı dışında kalacağından davacıların bu borçtan sorumlu olmadıklarının tespiti ile davanın kabulüne, aksi halinde davanın reddine karar verilmesi gerekeceği ilkesi benimsenmektedir. (YHGK 23.10.2002 gün ve 2002/11-768-840; YHGK 7.4.2004 gün ve 2004/11-257-212; YHGK 2.3.2005 gün ve 2005/11-81-18; YHGK 14.12.2005 gün 2005/11-624-713 sayılı ilamları)
Yukarıda yer verilen açıklamalar neticesinde; davacı nezdinde sigortalı olan … plakalı araç malikinin davalı şirket olduğu, aracın … tarihleri arasında poliçe kapsamında bulunduğu, dava konusu olayın … tarihinde meydana geldiği, dava konusu kazanın … ilçesi, … mahallesi … sokak kesişimi kavşağı katılımı dört yönlü kavşak … sokak üzerinde meydana geldiği, yerleşim yeri içi, 70 km/s azami hız limitli, asfalt kaplamalı yolda havanın açık ve yağışın olmadığı, zemin kuru olduğu olayın meydana geliş şekline göre kazanın iki araçlı dört yönlü kavşak içerisinde çarpışma şeklinde meydana geldiği anlaşılmıştır. Mahkememizce alınan ATK bilirkişi raporu ile bilirkişi heyetinden temin edilen kusur raporlarında aynı yönde … plakalı araç sürücüsünün %80 kusurlu bulunduğu belirtilmiştir. Mahkememizce yapılan keşif neticesinde alınan bilirkişi raporu ve sonrasında alınan raporlar ile karşı taraf … plakalı aracın teknik yönden hasarlı olduğu ve ödenen bedelin olay ile uyumlu olduğu belirlenmiş ise de; … tarihli bilirkişi heyet raporunda “Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kuruluna göre;1,01 promil ve üzerinde, alkolle ilgili kişisel farklılıklar ortadan kalkmakta güvenli sürüş yeteneğinin bozulduğu kabul edilmektedir. Sonuç olarak …,1.80 promil alkol ile yasal sınırı yaklaşık 3.5 kat aşmış, güvenli sürüş yeteneğini kaybetmiştir. Kazada kusur bilirkişisine göre ,% 80 asli kusurlu olduğundan, kazanın oluşumunda karşı taraf sürücününde % 20 kusuru olduğundan, kazanın münhasıran alkol etkisinde olmadığı kanaati hasıl olmuştur.
tespit ve belirlemelerinde bulunulmuştur. Dolayısıyla kazanın oluşumuna etki edecek başkaca dış etkenin mevcut olduğu, kazanın salt alkolün etkisinde meydana gelmediği anlaşılmakla; Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.d maddesinde aranan rücu şartının gerçekleşmediğinden davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90.-TL harçtan peşin alınan 320,21.-TL nin mahsubu ile, bakiye 140,31.-TL’ nin karar kesinleştiğinde istem halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden 1,320,00.-TL’nin arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın HMK 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra masrafı kendisine ait olmak üzere davacının göstereceği bir IBAN/hesap numarasına yatırılmasına ancak hesap numarası bildirilmemiş veya bildirilmez ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine veya davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. …’nın yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/05/2023

Katip …
E imzalı

Hakim …
E imzalı