Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/182 E. 2022/27 K. 11.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/182
KARAR NO : 2022/27
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 31/03/2021
KARAR TARİHİ : 11/01/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili bankanın … Şubesi ile borçlu … arasında Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalandığını, Borçlu … ve …’nın müşterek ve müteselsil kefil olarak bu sözleşmeyi imzaladıklarını, Borçlu … lehine bu sözleşme doğrultusunda … sayılı ve …sayılı Taksitli Tarım Kredisi hesapları açıldığını ve kullandırıldığını, bu hesaplardan sırasıyla 24/06/2020 tarihli ve 19/06/2020 tarihli taksitlerin zamanında ödenmemesi sebebiyle tüm borç muaccel hale geldiğinden ilgili hesapların 17/12/2020 tarihi itibariyle kat edildiğini ve müvekkili bankanın sırasıyla 38.652,66 TL ve 11.793,08 TL alacağı bulunduğunu, Müvekkili banka tarafından alacakları için borçlulara Beyoğlu … Noterliğinden 21/12/2020 tarihinde … Yevmiye No’lu ihtarname ve hesap özeti gönderildiğini, borçlulara işbu ihtarnamenin tebliğ edildiğini ve ihtarname içeriğine karşı hiçbir itirazda bulunulmadığını, Ancak itirazda bulunulmamasına rağmen bir ödeme yapılmadığını, Müvekkili banka tarafından alacaklarını tahsil etmek amacıyla borçlular aleyhine Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, İhtar ve takibe rağmen hiçbir ödeme yapmayan davalılar tarafından takibe hiçbir gerekçe gösterilmeksizin itiraz edilmediğini, ancak davalı …’nın davalı … Katı’nın müşterek kefaletiyle müvekkili bankadan kredi kullandığı ve ödeme yapmadığının banka kayıtlarına bakıldığında anlaşıldığını, ayrıca borçlulara Beyoğlu …Noterliği’nden 21/12/2020 tarihinde ihtarname gönderildiğini ve bu ihtarnameye itiraz edilmediğini, Antalya Arabuluculuk Bürosu’na başvurulduğunu, Ancak yapılan görüşmeye rağmen anlaşma sağlanamadığını, Davalı barçluların haksız ve geçerli hukuki dayanaklardan yoksun olarak takibi durdurmak amacıyla kölü niyet ile takibe itiraz ettiklerini, takibe itirazın iptali ile takibin devamı ve davalıların %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacı tarafından dava dilekçesinde genel kredi sözleşmesi düzenlendiği akabinde müvekkillerinden …’nın iki adet taksitli tarımsal kredi kullandığını ancak iki taksitini ödemediğini bu nedenle hesabın kat edilerek icra takibi yapıldığıı ifade edilmişse de; dava dilekçesi ekinde sunulan belgeler arasında bahsi geçen sözleşmelerin tespit edilemediğini, buna karşılık dosyaya sunulan hesap kat ihtarlarında yalnızca iki adet tarım kredi hesabından bahsedildiğini ve işbu hesaplara ilişkin borç miktarlarının bildirildiğini, bahsi geçen ihtarnamede de başkaca bir yasal dayanak bildirilmediğini, bu nedenle, davacı banka alacak talebinin dayanağının tarımsal kredi geri ödemelerinin zamanında yapılmadığı iddiası olduğu varsayıldığını, Davacı tarafça, söz konusu tarımsal kredi alacaklarına dayanan icra takibine itirazın iptali için ikame edilen davada görevli mahkemenin genel mahkemeler olduğunu, müvekkillerinin tacir olmadığını, kullandırılan kredinin de ticari kredi olmadığını, Müvekkillerinin, tarımsal faaliyet sürdürerek hayatlarını idame ettiren çiftçi bir aile olduğunu, Kredinin de zaten bu tarımsal faaliyetin devam ettirilmesine imkan sağlayabilmek için alınmış bir tarım kredisi olduğunu, Davanın ticari bir yönü bulunmadığını, öncelikle davanın görevsizlik nedeni ile dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı tarafça yapılan icra takibine ait ödeme emrinde 50.445,74 TL Kredi alacağı yanında, 150,83 TL asıl alacak kaydı ile konusu belli olmayan bir alacak talebi daha açıldığını, bu alacak talebinin neye ilişkin olduğunun ayrıca açıklanması gerektiğini, Davacı tarafın müvekkillerin temerrüde düştüğü iddiasını kabul etmediklerini, dosyaya sunulan temerrüt ihtarının tarihi 21.12.2020 olduğu görüldüğünü, bu tarihte henüz, yine dosya içinde görülen, ödeme planında kayıtlı 24.06.2021 tarihli taksitin vadesinin gelmediğini, davacı tarafça, vadesi gelmemiş borç da dahil edilerek temerrüt ihtarının düzenlendiğini, vadesi gelmemiş taksitin ödenmesinin talep edilemeyeceği gibi buna ayrıca faiz de talep edemeyeceğini, ayrıca yasal dayanağı belirsiz asıl alacağı ve ihtarname gereğince temerrüde düştüklerini kabul etmemekle birlikte davacı tarafça talep edilen temerrüt faiz oranının fahiş olduğunu, Temerrüt faiz oranının münhasıran banka inisiyatifine bırakılmış olması nedeni ile kesin hükümsüz olduğunu, Türk Borçlar Kanunu’nun 25. Ve 27. Maddelerine aykırılık oluşturacağını, Müvekkili … Katı yönünden kefaletin belirli veya en azından verildiği tarihte belirlenebilir olduğu takdirde geçerlilik kazandığını, yerleşik Yargıtay içtihatları da bu yönde olmakla, kredi çektiği iddia edilen diğer davalı …’nın tüm borçlarından … Katı’nın da sorumlu tutulması mümkün olmayacağını, Müvekkilinin kefaletinin geçerli olabilmesi için kefil olduğu borcun yasal dayanaklarının net bir şekilde ortaya konmuş olması gerektiğini, mevcut dosyada bu husus net olmadığını, asıl borç belli olmaksızın sadece kefilin sorumlu olacağı en yüksek meblağ gösterilmek suretiyle alınan kefaletin geçerliliği bulunmadığını, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … tarih, … Esas ve … Karar sayılı ilamında kefaletin hangi şartlarda geçerlilik kazanacağını net bir şekilde belirttiğini, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin de kabulü mümkün olmadığını, var olduğu iddia edilen alacak miktarlarının yasal olmadığını, talep edilen alacak miktarlarının da likit olmadığını, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, davacının %20 oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, ücret-i vekalet dahil tüm yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; İİK’nun 67. Maddesi gereği itirazın iptali istemine ilişkindir.
Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası incelenmiş; alacaklının … Bankası A.Ş. Borçlularının … Katı ve … olduğu, 150,83.-TL asıl alacak, 3.016,66.-TL faiz alcağı, 351,57.-TL ihtar gideri, 50.445,74 TL Kredi olmak üzere toplam 53.964,80.-TL alacağın tahsili talebi ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlulara tebliğ edilip, davalı/borçlular 22/02/2021 tarihli takibe itirazı nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği, İİK’nun 67/1 maddesi gereği yasal 1 yıllık süre içerisinde itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Bankacı bilirkişi … tarihli raporunda sonuç olarak; 1- Davalı asıl borçlu …’nın 17.12.2020 kat tarihi itibariyle … numaralı taksitli krediden 36.421,22 TL. ve … numaralı krediden 11.401,76 TL. olan asıl alacak tutarlarının 28.12.2020 temerrüt tarihi gözetilerek 01.02.2021 takip tarihi itibariyle hesaplanması yapılarak; davalı …’nın kullandığı tarım kredilerinden doğan banka alacağının 22.01.2018 takip tarihi itibariyle:

47.822,98 Asıl alacak
2.112,40 İşlemiş akdi ve temerrüt faizi
105,62 Gider vergisi
351,57 İhtar masrafı olmak üzere toplam 50.392,57 TL. bulunmaktadır.
Asıl alacak tutarının … numaralı krediden doğan 36.421,22 TL, kısmı 01.02.2021 takip tarihini takiben %35,1 temerrüt faizine, … numaralı krediden doğan 11.401,76 TL. kısmı ise %41,34 temerrüt faizine ve ayrıca faizler üzerinden %5 gider vergisine tabi bulunmaktadır.

2- Davacı banka tarafınca, davalı …’ya açılan ve kullandırılan tarımsal kredilerden 17.12.2020 kat tarihi itibariyle toplam 47.822,98 TL. asıl alacak olarak belirlenen davacı banka alacağı davalı kefil … Katı’nın kefalet limiti içerisinde bulunması nedeniyle davalı … Katı banka alacağının tamamından ve kendi temerrüdünden sorumlu bulunmaktadır. Davalı … Katı’nın 28.12.2020 tarihi itibariyle temerrüt halinde bulunduğu dikkate alındığında, kefalet sorumluluğu yukarıda asıl borçlu yönüyle yapılan hesaplamayla aynı bulunmaktadır.
3- … numaralı kredile takip tarihinden sonra ve dava tarihinden önce 17.03.2021 tarihinde kredi garanti fonundan 22.272,25 TL. tazmin ödemesi yapıldığı, tarafımıza ibraz edilen kayıtlarda görülmektedir. Ancak söz konusu ödeme davalıların sorumluluğu değiştirmemekte olup, KGF müteselsil kefaletiyle kullanılan kredilerin temerrüdü ile birlikte kredi verene kefalet sorumluluğunu ifade bulunduğu ölçüde kredi verinin haklarına halef olunduğu, sağlanan hazine desteğine ilişkin kamu otoritesi kararlarında kanuni takip işlemlerinin kredi verenler tarafından sürdürüleceği, takip neticesinde elde edilecek tahsilatın kefalet oranında kredi veren tarafından KGF’ye aktarılacağı, böylece KGF tarafından bir ödeme yapılması halinde dahi davacı bankanın icra takibini sürdürmesi ve itirazın iptali davası ikame etmesi hakkı bulunduğu sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Dava; Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesine dayalı olarak kullanılan taksitli ticari kredi nedeni ile ödenmeyen kredi borcunun tahsili istemi ile asıl borçlu ile müşterek borçlu müteselsil kefil olan davalılar hakkında yapılan ilamsız takipte itiraz üzerine alacaklı banka tarafından açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Öncelikle çözümlenmesi gereken husus, mahkememizin görevli olup olmadığıdır. Davalı vekili eldeki davada Tüketici Mahkemeleri’nin görevli olduğunu beyan etmiştir Ancak; somut olayda, banka alacağının dayanağı kredi sözleşmesinin Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi olduğu anlaşılmaktadır. Türk Ticaret Kanunu’nun Ticari Davalar, Çekişmesiz Yargı İşleri ve Delilleri başlıklı 4/a maddesi ile, Türk Ticaret Kanunu’nda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile 4/f maddesi ile, “Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde” öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayılacağının düzenlendiği, devam eden 5. maddesi gereğince Asliye Ticaret Mahkemesinin tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğu, buna göre eldeki davanın TTK’nın 4/a ve f maddesi kapsamında kaldığı, bu tür davalara bakma görevinin aynı kanunun 5/2 maddesi gereğince Asliye Ticaret Mahkemesinin görevine girdiği, bu durumda davada Tüketici Mahkemesinin görevli mahkeme olmadığı kanaati ile mahkememizin görevi dahilinde olduğuna karar verilmiştir.
Davalının kefaletlerinin geçerli olup olmadığı hususunda yapılan değerlendirmede ;
6098 Sayılı TBK 583.Maddesinde ; “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.
Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır. Taraflar, yazılı şekle uyarak kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırmayı kararlaştırabilirler.
Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmaz.” düzenlemesi mevcuttur.
Davacı banka ile davalı … arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesindeki davalı …’in kefaletlerinin 6098 Sayılı TBK 583.Maddesindeki yasal düzenlemeye uygun ve geçerli olduğu görülmüştür.
Bütün dosya kapsamı, mahkememizce alınan yukarıda tarihi belirtilen hüküm kurmaya, mahkeme ve kanun yolu denetimine elverişli bilirkişi raporu da dikkate alındığında, davacı banka ile davalı … arasında 16/08//2018 tarihli 60.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi bağıtlandığı, diğer davalı kefilin 6.000,00 TL limit üzerinden müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzasının alındığı, kefalet sözleşmesinin 6098 sayılı Borçlar kanununun 583 maddesine uygun olarak düzenlendiği ve geçerli olduğu, Borçluların Beyoğlu … Noterliğinden 21/12/2020 tarihinde … Yevmiye No’lu ihtarname ve hesap özeti gönderilerek temerrüde düşürüldükleri, mahkememizce sabit görülerek davalılar aleyhine açılan davanın, bilirkişi raporunda belirtilen bedeller üzerinden kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın talep ettiği icra inkar tazminatı yönünden yapılan değerlendirmede: Yargıtay 19. H.D.nin 27/02/2013 gün ve 2013/10 E. 2013/1630 K. sayılı emsal içtihatında ”…alacağın, banka kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olduğu gözetildiğinde, sözleşme hükümlerine göre her aşamada hesap edilebilir, likit bir alacak olarak kabulünün gerekçesine ve borçlunun itirazında haksız bulunmasına göre, 2004 sayılı kanunun ilgili maddesi doğrultusunda itirazın iptaline karar verilen, harcı yatırılarak dava konusu edilen bölüm üzerinden alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmetmek gerekir…” şeklinde belirtildiği üzere hükmoluna alacağın %20’si oranında davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş, açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; davalının, Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğü’nün … esas numaralı dosyasına yaptığı İTİRAZIN KISMEN İPTALİ İLE; takibin, 47.822,98 TL asıl alacak, 2.112,40 TL işlemiş akdi ve temerrüt faizi, 105,62 TL gider vergisi, 351,57 TL ihtar masrafı olmak üzere 50.392,57 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Asıl alacak tutarının … numaralı taksitli ticari kredisinden doğan kısmına takip tarihinden itibaren % 35,1; 439 YU-… numaralı taksitli ticari krediden doğan kısmına %41,34 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden % 5 gider vergisi UYGULANMASINA,
3-Davacının inkar tazminatı talebinin KABULÜ İLE, 10.078,51-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.442,32- TL harçtan peşin alınan 591,67.-TL nin mahsubu ile eksik alınan 2.850,00-TL nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu toplam 659,47.-TL ilk dava masrafı, 845,00.-TL posta ve müzekkere ücreti ile bilirkişi ücretinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.503,57.-TL -TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye masrafın davacı üzerinde bırakılmasına
5-Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 7.351,03.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 7,98.-TL vekalet ücretinin davcıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1,39.-TL -TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8–6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.318,61.-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın HMK 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra masrafı kendisine ait olmak üzere tarafların göstereceği bir IBAN/hesap numarasına yatırılmasına ancak hesap numarası bildirilmemiş veya bildirilmez ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine veya taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/01/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı