Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/175 E. 2023/336 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/175
KARAR NO : 2023/336
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/03/2021
KARAR TARİHİ : 31/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; … Tarihinde Vekil Eden maliki bulunduğu … plakalı aracı ile seyir halinde iken, Antalya İli … Mahallesi sınırlarında bulunan … caddesi ile … caddesinin kesiştiği kavşağa geldiği esnada sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın kavşak münasebetiyle dur levhası olmasına rağmen çarpması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, bu kaza kapsamında müvekkilinin, Antalya … Hastanesi’ne sevk edilerek acil şekilde tedavi altına alındığını, aynı zamanda Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde soruşturma dosyası açıldığını, meydana gelen yaralamalı trafik kazası kapsamında ekli trafik kaza tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere kazanın meydana gelmesine sebebiyet veren haksız eylemin dava dışı … tarafından gerçekleştirildiğini, yine işbu müessif hadise dolayısıyla müvekkilinin (haricen ve şifaen bildikleri kadarıyla) sağ omuzda üç lif yırtığı, sağ kulak kıkırdağında hasar ve buraya uygulanan dikiş, sol ayak bileğinde hassasiyet ve hareket kısıtlığı ile diğer yaralanmalar dolayısıyla müvekkilinin malûl olduğunu, bu kaza neticesi ile birçok operasyona maruz kaldığını, bu malûliyetten kaynaklı müvekkilinde sağ kol ve omuz belirli bir aşamadan yukarıya kalkmamakta ve ayakta oluşan hassasiyet de devam ettiğini, müvekkilinin trafik kazası nedeni ile malûl kaldığı dönemde Antalya ilinde … Mağazaları … Şubesinde mağaza müdür yardımcısı sıfatı ile iş gördüğünü, bu dönemde müvekkilinin asgari ücretin çok üzerinde 3.000,00 TL civarında gelir elde ettiğini, müvekkilinin maruz kaldığı yaralanma neticesinde birçok operasyona maruz kalarak o dönemde uzun bir süre çalışma gücünü kaybetmiş olup, hâlihazırda da müvekkilini dûçar olduğu malûliyet dolayısıyla efor ve güç kaybından kaynaklı olarak eski performansı ile aynı işi yerine getiremediğini, dolayısıyla işbu müessif hadise neticesinde müvekkilinin geçici ve sürekli iş göremezliği ortaya çıktığını beyan ederek; şimdilik 1.000,00 TL iş göremezlik şeklindeki maddi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının usulüne uygun tam bir başvurusunun olmadığını, sigorta şirketinin sigortalının kusur oranında sorumlu olduğunu, tazminat hesaplamasının aktüer sıfatına sahip bilirkişiler tarafından zmms genel şartlarına çerçevesinde yapılması gerektiğini, kazazedenin sürekli maluliyeti oluşmadığını, geçici iş göremezlik tazminatının poliçe kapsamında olmadığını, müterafık kusurun değerlendirilmesi gerektiğini, ceza dosyası evraklarının dosyaya sunulması gerektiğini beyan ederek; davanın reddi gerekmektedir.
Dava, haksız fiilden kaynaklı maddi tazminat talebinden ibarettir.
TBK m. 50 gereği; Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.
Davaya konu kaza nedeniyle, Antalya CBS’nin … soruşturma sayılı dosyasında, şikayet yokluğu nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır. Bu dosyada şüpheliler, … ve …’dır. Mağdur ise, …’dır.
6100 sayılı HMK’nın 266/1. maddesinde “Mahkeme, çözümü hukuk dışında, … veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz.” hükmüne yer verilmiştir. Trafik kazasına etki eden ve tarafların kusur durumlarının belirlenmesinde rol oynayabilecek olan araç hızlarının tespiti, aracın teknik özelliklerine göre kazanın oluş şeklinin belirlenmesinde zorunluluk bulunması vs. gibi bir durum yoksa, kazadaki kusur oranlarını belirlemenin teknik bilgiyi gerektiren bir yönü bulunmamaktadır.(Yargıtay 17. HD., 2019/2909 E,2020/7805 K.) Zira, bu nedenle, bilirkişiler tarafından kusur oranı aidiyeti yapılmamaktadır. Mahkememizce bu husus, aşağıdaki bölümlerde de belirtileceği üzere yerine getirilmiştir.
Mahkememizce dosya kusur bilirkişisine tevdi edilerek rapor aldırılmıştır.
… tarihli kusur raporunda özetle; … Plakalı araç sürücüsü …; 2918 Sayılı KTK. da belirtilen; 57/ 1-a, 47/ 1-c, 84/ h, Maddeleri ile Yönetmelik 109. Maddelerini ihlal ettiği; … Plakalı araç sürücü … ise; 52/ 1-a, Maddesi ile Yönetmelik 95. Ve 101. Maddelerini ihlal ettiği hususları belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, itirazlar/beyanlar alınmıştır.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonra da Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda, kaza tarihi …’dır ve yukarıdaki açıklamalar gereği esas alınması gerekli yönetmelik, Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’tir.
… ATK tarafından düzenlenen … sayılı raporunda özetle; Davacının Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla; kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceği; kurulun daha önce dosyaya gönderdiği, … karar nolu mütalaasında … … Antalya Hastanesinin … … Antalya Hastanesinde … tarihinde istenilen MR tetkikinin DICOM formatında CD kopyalarının ilgili sağlık kuruluşundan ve kişinin kendisinden sorularak teminen gönderilmesinin istenildiği, dosyada olmadığı, gönderilmesi halinde yeniden değerlendirileceği hususları belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş ve itirazlar/beyanlar alınmıştır.
Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Aşamalarda, eksik husus davacı tarafça giderilmiş ve yeniden rapor aldırılmıştır.
… ATK tarafından düzenlenen … sayılı raporunda özetle; Davacı vekilinin … tarihli dilekçesinin ekinde sunduğu CD taraflarınca incelendiğinde … tarihli grafiler dışında herhangi bir görüntüleme (… … Antalya Hastanesinde … tarihinde istenilen MR tetkiki) olmadığı cihetle, Mevcut belgelere göre; kurulun … karar nolu mütalaasına eklenecek veya değiştirilecek bir husus bulunmadığı oy birliği ile ek mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş ve itirazlar/beyanlar alınmıştır.
Aşamalarda, eksik husus giderilmiş ve dosya tekrar ATK’ya gönderilmiştir.
… ATK tarafından düzenlenen … sayılı raporunda özetle; … … Antalya Hastanesinin … tarihli yazısının ekinde bulunan CD taraflarınca incelendiğinde … tarihli grafiler dışında herhangi bir görüntüleme olmadığı, mevcut belgelere göre Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesinin … tarihinde saptanan sağ omuzdaki hareket kısıtlılığının dava konusu olayla illiyeti kurulamadığı cihetle; kurulun … karar no’lu mütalaalarına eklenecek veya değiştirilecek bir husus bulunmadığı oy birliği ile karar verilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş ve itirazlar/beyanlar alınmıştır.
Mahkememizce, davacıya, taleplerini netleştirmesi için süre verilmiş ve davacı vekili, … tarihli dilekçede özetle; taleplerinin 10,00 TL sürekli iş göremezliğe, 990,00 TL geçici iş göremezliğe ilişkin olduğunu bildirmiştir.
Mahkememizce dosya aktüerya/hesap bilirkişisinden rapor alınmıştır. Davalı sigorta vekili, aktüerya raporunun hazine siciline kayıtlı biri tarafından düzenlenmesi gerektiğini beyan etmiştir. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin … Esas, 2017/533 Karar sayılı emsal ilamında belirtildiği üzere; Yargıtay 17.HD’nin yerleşik içtihatları dikkate alındığında aktüerya bilirkişisinin 6100 sayılı HMK’nın 268. maddesi gereğince bilirkişi listesine kayıtlı olması ve aktüerya uzmanı olması yeterli olup bilirkişinin ayrıca hazine siciline kayıtlı olmasının gerekmez. Bu nedenle, dosyadaki aktüer bilirkişi niteliği hukuka uygundur.
… tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dosyadaki maluliyet raporlarına göre davacının sürekli maluliyeti bulunmadığından, hesaplanabilir sürekli iş göremezlik zararının bulunmadığı; Davacının iyileşme (iş göremezlik) süresinin 3 ay olduğu tespit edildiğinden, belirlenen süre boyunca davacının kazadan önceki aylık AGİ dahil net gelirinin 1.347,60 TL olduğunun kabulü ile geçici iş göremezlik (kazanç kaybı) zararı hesaplanacağı, dosyadaki kusur raporunda tarafların davaya konu kazanın meydana gelmesindeki kusur oranları belirli olmadığından, hesaplanacak zarardan herhangi bir kusur indirimi yapılamayacağı, Antalya Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’nün … tarihli müzekkere cevabında, davacıya davaya konu kaza nedeniyle toplam 4.084,35 TL geçici iş göremezlik bedeli ödendiğinin bildirildiği; müzekkere cevabı ekindeki rapor ödeme evraklarının incelenmesinde; davacıya kaza tarihi olan … tarihleri arasında iki ayrı rapora (omuz kemeri eklem ve ligamentlerinin çıkık, burkulma ve gerilmesi tanısıyla) istinaden 152,91 TL ödendiği; daha sonra ise kazadan neredeyse bir yıl sonra … tarihleri arasında 6 ayrı rapora (diz dahil baldır kırığı tanısıyla) istinaden 3.931,44 TL ödendiği; davacıya bu şekilde ödenen miktarın toplamda 4.084,35 TL olduğunun anlaşıldığı; davaya konu tedavi belgelerine göre, davacıya bir yıl sonra ödenen 3.931,44 TL geçici iş göremezlik bedelinin davacının davaya konu kazada yaralanmasıyla ilgili olup olmadığının tespiti uzmanlık alanı dışında kaldığı; bu nedenle, seçenekli hesaplama yapılacağı; birinci seçenekte, SGK tarafından bildirilen tüm ödemelerin davaya konu kazayla illiyet bağının olduğunun kabulüyle 4.084,35 TL ödeme geçici iş göremezlik (kazanç kaybı) zararından tenzil edilecek; ikinci seçenekte ise yalnızca kazadan sonraki dönemde ödenen 152,91 TL geçici iş göremezlik zararından tenzil edileceği; birinci seçenekte, SGK ödemelerinin tamamı (4.084,35 TL) zarardan tenzil edileceğinden, bu seçeneğe göre davacının talep edebileceği bakiye geçici iş göremezlik zararı bulunmadığı; ikinci seçeneğe göre davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik zararının ise, (4.042,80 TL x Sürücü …’ın Kusuru) – 152,91 TL şeklinde hesaplanması gerektiği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş ve itirazlar/beyanlar alınmıştır.
Davacı taraf değer artırımı yapmış ve bu dilekçe davalıya tebliğ edilmiştir.
Kusur durumu belirleme anlamında, mahkememizce rapor içeriğindeki belirlemeler ışığında, …’nın % 25, …’ın %75 kusurlu olduğu kabul edilmekle, dava değeri artırımı dilekçesindeki davacının da aynı kabulde olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce SGK’ya yazılan yazıya verilen cevapta, açıkça; …’nın … tarihinde maruz kaldığı kaza nedeni ile toplam 4.084,35 TL geçici iş göremezlik bedeli ödendiği belirtilmiştir. Açıkça yapılan ödemenin davaya konu trafik kazası nedeni ile olduğu belirtilmiştir. Buna göre, raporda da geçtiği üzere; SGK tarafından bildirilen tüm ödemelerin davaya konu kazayla illiyet bağının olduğunun kabulüyle 4.084,35 TL ödeme geçici iş göremezlik (kazanç kaybı) zararından tenzili ile davacının talep edebileceği bakiye geçici iş göremezlik zararı bulunmadığı anlaşılmıştır. SGK tarafından gönderilen yazının aksini gösterir bir delil, belge mevcut değildir.
Bilirkişi raporunu hakim denetlemelidir. Öğretide Akyol, bilirkişi raporunun denetimi sadece hâkime ait bir görev değil; aynı zamanda taraflara ait bir haktır demektedir(AKYOL, Şener :Hukuk Usulünde Bilirkişilerle İlgili Bazı Problemler, Mukayeseli Hukukta Bilirkişilik Ve Sorunları, Yargıtay 125.Yıl Dönümü, s. 72 naklen). Hâkimin bilirkişinin uzmanlığı nedeniyle taşıdığı egemenliği kıracak araçları olduğu, bir yanlışın mutlaka geri döneceği ve özellikle böyle bir yanlışın müeyyidelendirileceği konularında bilirkişi inandırılmalı; böyle bir bilinç oluşturulmalıdır.“Hâkim kesinlikle ve mutlak olarak usulün egemeni olmalı; dosyaya, kendi sorumluluğunda girecek olan tanık beyanı gibi bilirkişi raporu gibi hususların adaleti saptıracak biçimlerde tezahürünü önleyecek tedbirleri almalı ve bu egemenliğini davanın sonuna kadar sürdürmelidir.” (Akyol s. 64-65 naklen).
Bu hususlar doğrultusunda, … tarihli kusur raporu, … ATK tarafından düzenlenen … tarihli … sayılı rapor ve bunu teyit eden dosyada mevcut diğer ATK maluliyet raporları, aktüerya bilirkişi raporunun, hükme ve denetime elverişli, dosya kapsamına, Yargıtay kararlarına, Anayasa Mahkemesi iptal kararı sonrası oluşan hukuki duruma uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, yukarıdaki açıklamalar, … tarihli kusur raporu, … ATK tarafından düzenlenen … sayılı rapor ve bunu teyit eden dosyada mevcut diğer ATK maluliyet raporları, aktüerya bilirkişi raporu içeriği dikkate alınarak; davacının sürekli maluliyeti bulunmadığından, hesaplanabilir sürekli iş göremezlik zararının bulunmadığı; bakiye geçici iş göremezlik zararının olmadığı anlaşılmakla; davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Son olarak söylemek gerekir ki; Davalı tarafın usulüne uygun arabuculuk yapılmadığı itirazları da davacı tarafça bir başvurunun yapılmış olması (dosyadan anlaşılmakla esasen davalı da başvuru yapılmadığını değil, tam ve doğru yapılmadığını ileri sürmektedir), bunun sigorta şirketince de esasen kabul edilmiş olması, hak arama hürriyeti, mahkeme erişim hakkının gerektiğinden fazla kısıtlanmamasının gerekmesi karşısında yerinde bulunmamıştır.(Emsal olarak, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi., 2017/645 E., 2017/464 K.)
HÜKÜM/Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafça yatırılan 59,30 TL başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 59,30 TL peşin harç ve aşamalarda yatan 33,00 TL tamamlama harcı toplamı 92,30 TL’nin mahsubu ile hazineye gelir kaydına, hüküm gereği alınması gerekli bakiye 87,60 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28. maddesi gereğince; bakiye harcın, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmesi gerektiğinden, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmeyen harç için -kanunen belirlenen sınır göz önünde tutularak- “harç tahsil müzekkeresi” yazılmasına, bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olmasının, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmeyeceğinin bu şekilde hükümde belirtilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; 2.889,19 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; henüz sarf kararı yazılmadığı anlaşılmakla, gerekçe yazımı için bu hususun beklenmesinin öngörülebilir bir süre olmadığından hukuka ve makul sürede yargılanma hakkına uygun olmadığından, sarfa konu olacak zorunlu arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Davacı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine, karardan sonra tebligat ve benzeri masraflar için gider avansının kullanılması davacı tarafından istenirse tebligat ve benzeri için yapılacak masraflar düşüldükten sonra arta kalan miktarının UYAP üzerinden kontrolü sağlanarak karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine, (6100 sayılı HMK m. 333) ;12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu gereğince dava açılırken mahkeme veznesine yatırılacak olan gider avansının miktarı ile avansın ödenmesine ilişkin usul ve esasları belirten, “Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesi” göz önünde tutularak; her hangi bir bankaya ait hesap numarası ve/veya herhangi bir banka hesabına ait IBAN numarası verilmesi halinde taraflara ait artan gider avansının bildirdikleri hesaba aktarılmasına,
9-Kararın, Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavvcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik m. 216 gereği ve Yargıtay 1. HD’nin 2016/12476 E, 2019/2779 K sayılı emsal ilamı gereği talep ve masraf bulunması halinde taraflara ve/veya Teb. K. m. 11 ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu., 22/01/2003, 2003/1-25 E., 2003/7 K., Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı., 10/07/1940, 1940/7 E., 1940/75 K. nolu kararları gereği vekil ile temsil edilen tarafın vekiline tebligata çıkartılmasına,(RUHİ, Ahmet Cemal., Tebligat Hukuku., 2008, 6. Baskı, s. 127); taraflardan birisi tarafından kanun yoluna başvurulması halinde bu hususun tebliğ isteği olarak değerlendirilerek, gerekçeli kararın tebliğe çıkarılmasına,
Dair, davacı vekili Sn. Av. …’un yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/05/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır