Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/171 E. 2023/549 K. 03.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/171
KARAR NO : 2023/549
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/03/2021
KARAR TARİHİ : 03/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin …’da ikamet eden bir iş adamı olduğunu, davacı ile davalı şirket arasında,
davacının …’da açacağı otel işletmesi için ekte sunulan … tarihli “… … … İmalat ve Montaj İşleri Sözleşmesi” başlıklı sözleşme imzalandığını, işbu sözleşmenin konusunun sözleşmenin 4. Maddesi düzenlemesiyle davacının açacağı otele ilişkin sözleşmeye konu ürünlerin imalatı, işçilikleri, tedarik, satın alım ve montajının eksiksiz ve tam yapılması işi olduğunu, davalı şirket ile davacının işbu sözleşmenin ifası sırasında müzakerelerde bulunduklarını, otelin ihtiyaçları için sözleşme gereği davacının gerek telefon gerek Whatsapp uygulaması gerekse de e-posta yazışmaları üzerinden son derece titizlikle vermiş olduğu talimatlara istinaden davalı şirketten yüklendiği işi yapmasının beklendiğini, sözleşmenin ifası sırasında da lazım gelen ve üzerinde anlaşılan borç miktarları konusunda da müzakereler yapıldığını, buna istinaden davalı şirkete davacı tarafınca ödenmesi gereken tüm bedellerin ödendiğini, ancak, davacı tarafından; davalı şirketçe davacıya gönderilen davaya konu sözleşme konusu imalatı yapılan mobilyalar ve diğer ürünler yönünden üzerinde kararlaştırılan ölçülere uygun yapılmaması ve ürünlerin yapılan montajlarında kararlaştırılan ölçülere uygun olmadığının görülmesi, gönderilen ürünlerin ayıplı olduğu, bu haliyle hotelin …’da otelcilik standartlarına uymadığı için otelin faaliyete geçemediği ve bu yönden de ayrıca zarara uğrandığının da e-posta yazışmaları doğrultusunda davalı şirkete bildirildiğini, ayrıca başka ayıplı gönderilen ürünler ile ilgili de davalı şirkete farklı zamanlarda e-posta yoluyla gerekli ayıp ihbarlarının yapıldığını, ek olarak bugüne kadar yapılan ödemeler ve tam ve gereği gibi ifa olmuş olsaydı ödenecek olan miktara ilişkin hesap tablosunun da yapılıp davalı tarafla paylaşıldığını, davacının bu bilgilendirmeyi yaparken ayrıca, … mahkemelerinde yeminli olarak bilirkişilik faaliyeti gösteren bir bürodan oteldeki ayıpların tespitini içeren bir rapor aldırdığını ve bu ihbarı yaparken gönderilen mail ekinde bu tespit raporunu da davalı şirkete mail ekinde gönderdiğini, tatta, e-postalara konu sözleşmeye konu kapılara yönelik ayıplı ifa bildiriminden sonra davacının kapılar için …’da tamirat yaptırmak durumunda kaldığını, sözleşmenin 4.maddesinde davalı şirketin işin yapılması hususunda işi eksiksiz ve tam olarak ifa etme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, bununla birlikte davalı şirket tarafından, sözleşme kapsamındaki sorumluluğu hiçe sayılarak bu tespitlerin ve ayıpların kendi şirketlerini bağlamayacağını belirten cevaplar verdiğini, davacı tarafından sözleşme kapsamında yüklenen tüm yükümlülük yerine getirilmesine ve davalı şirkete hiçbir borcu olmamasına rağmen; davalı şirket tarafından davacı aleyhine bakiye alacak miktarı olduğundan bahisle Antalya Genel İcra Dairesi … sayılı icra takip dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, davacının …’da yaşamasını fırsat bilerek davacının yurt dışında olduğu dönemde yurtiçinde davacının yaşamadığı bir adrese bir şekilde ödeme emri tebliğ ettirerek bu takibin kesinleştirdiklerini, ayrıca, takip kesinleşmeden de Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi … D.İş sayılı kararıyla davacı hakkında ihtiyati haciz kararı alındığını, bu değişik iş dosyasına sunulan faturaların da sonradan düzenlenmiş olup davacıya hiçbir şekilde tebliğ dahi edilmediğini, davacı tarafından sözleşme kapsamında ödenmesi taahhüt edilen miktarların davalı tarafça eksiksiz ve tam ifa yapılmamış olmasına rağmen ödendiğini, ayrıca, işbu dava neticesinde de ortada bir sözleşmenin olduğu açık olup; sözleşmeye ilişkin bedellere hak kazandığını ve ispat etme yükünün davalı şirkette olduğunu, ortada kesinleşmiş bir icra takibi olduğundan davacının halen borçlu olmadığı bir parayı ödeme tehdidi altında ve yapılacak olan icra işlemlerine karşı başvurabileceği bir yolu bulunmamakta olduğunu, anılan vakıalar ve sunulan ekler ile bildirilen delil durumu değerlendirildiğinde; davaya konu icra takip dosyası için İcra ve İflas Kanunu 72/3 maddesi uyarınca sayın Mahkemece belirlenecek bir miktar doğrultusunda teminat verilerek icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı isteme gereği doğduğunu, belirterek, tedbir taleplerinin kabulüyle, icra veznesine ödenen paranın davalıya ödenmemesi yönünden tedbir kararı verilmesine, işbu yargılamaya konu sözleşme sebebiyle davacının uğradığı zararlara yönelik yasal haklarımızı saklı tutarak; davanın kabulüyle davacının Antalya Genel İcra Dairesi … sayılı icra takip dosyasına yönelik olarak borçlu olmadığının tespitine, davalının yapmış olduğu icra takibi haksız ve kötü niyetli olduğundan takip tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere davalı tarafça davacıya ödenmek üzere kötü niyet tazminatı ödemesine, yapılan yargılama giderleri, avukatlık vekalet ücretinin davalı tarafça davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmişlerdir. CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalının otel mobilyaları ve iç tasarımı yapmakta olduğunu, davalı ile iş insanı olan davacı … arasında uzun süredir/ ticari ilişki mevcut olduğunu, bu ticari ilişki ve sözleşme kapsamında davalının davacı …’a mal üretmekte, satmakta ve montajlayıp teslim etmekte olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında kah satın aldığı kah üretip, hazırladığı ve montajladığı malları karşı tarafa göndermekte, onun için ürettiği ve teslim ettiği mallara yönelik fatura kesmekte, davacının da ödeme yaptığını, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında en son olarak; … tarihli … imalat ve montaj işleri Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin telefon görüşmeleri, e-mailler ve yüz yüze yapılan görüşmeler kapsamında davacının …’da yapacağı otele yönelik davalının muhtelif mobilyalar üretip, hazırlayıp, montajlayacak, bir kısım da dışarıdan tedarik ederek göndereceğini, bu kapsamında davalının kendi üzerine düşen görev ve sorumluluklarını yerine getireceği, davacının da sözleşme kapsamında yapması gereken ödemeleri yapacağını, sözleşmede de belirtildiği üzere malların teslim yeri ve zamanının davacı tarafından bildirileceğini, davacının teslim zamanının gerek mail ile gerekse de whatsapp yazışmaları ile bildirdiğini, favaclının davacının istediği malzemeleri üreterek ta da tedarik ederek gönderdiğini, daha sonra davacı tarafından yapılan inşaat alanı hazır olunca otel mobilyalarının davacının aldığı ölçülere göre davalı tarafından tasarlanarak, üretilmeye devam edildiğini ve teslim edildiğini görüldüğü üzere davalının kendi üzerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirdiğini, sözleşme ve diğer taleplere göre teslim etmesi gereken tüm mallan gönderdiğini, akabinde, davalı tarafından sözleşme kapsamında ve taleplere göre yapılan proje ve montaj bedellerine yönelik ödeme istendiğini, ancak davacı tarafından bakiye ödeme yapılmadığını, davalı şirket yetkilisi … ile … arasında gerek telefon gerek whatsapp üzerinden görüşmeler yapıldığını, borcun ödenmesinin istendiğini, ancak … tarafından farklı bahanelerle borcun sürekli ertelediğini, en son olarak, … tarafindan whatsapp üzerinden …-… tarihinde para gönderilemeyeceğine yönelik bildirim yapıldığını, davalı tarafından sözleşme ve davacının talepleri kapsamında tüm montaj ve teslimatların yapılmasına rağmen ödeme yapılmaması sebebiyle davalının mağdur olduğunu ve zara uğradığını, davalının en son olarak sözleşme kapsamında yaptığı montaj ve hizmet bedeline yönelik ödenmesi gereken hakiye borca dair davacı …’a … tarihli …’luk fatura kesildiğini, ancak, taraflar arasındaki sözleşmeye, sözleşme kapsamında işlerin ve malzemelerin teslim edilmesine, kesilen … tarihli faturaya ve yapılan harici görüşmelere rağmen davacı tarafından borcun ödenmemesi sebebiyle davacı hakkında Antalya Genel icra müdürlüğü … E. Sayılı dosyası kapsamında icra takibi başlatma zorunluluğu doğduğunu, başlatılan icra takibinde davacının yurt içi ikametgah adresinin olmayışı sebebiyle yurt dışında kayıtlı bulunan adresine tebligatın yapılması akabinde takibin kesinleştiğini, karşı tarafın ise gerçeklere aykırı şekilde tebligatın borçlunun yurt içi adresine yapıldığını beyan ettiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde davalı tarafça yapılması gereken yükümlülüklerin tam olarak yerine getirilmediği, bu durumun e-posta ve whatsapp yoluyla davalı tarafa iletildiği dosya kapsamında sabit olduğu, davacı tarafça Whatsapp görüşmelerinde borcun kabul edildiğini, ancak parasının olmadığının beyan edildiğini, ancak buna rağmen bazı maillerde borçlarının olmadığı, eksik ve ayıplı imalat yapıldığının iddia edildiğini, davalı tarafından davacı tarafça belirtilen ve istenen tüm ürünlere ilişkin teslimlerin davacı tarafa yapıldığını, davacı tarafça iddia edildiği gibi eksik herhangi bir teslimin söz konusu olmadığını, davalı tarafından gerekli üretim, montaj ve imalat işlerinin yapılarak, davacı tarafın belirttiği yere, belirtiği tarihte gönderimlerin yapıldığını, dilekçe ekinde sayın davalı tarafa iletildiği dosya kapsamında sabit olduğu, davacı tarafça Whatsapp görüşmelerinde borcun kabul edildiğini, ancak parasının olmadığının beyan edildiğini, ancak buna rağmen bazı maillerde borçlarının olmadığı, eksik ve ayıplı imalat yapıldığının iddia edidiğini, davalı tarafından davacı tarafça belirtilen ve istenen tüm ürünlere ilişkin teslimlerin davacı tarafa yapıldığını, davacı tarafça iddia edildiği gibi eksik herhangi bir teslimin söz konusu olmadığını, davalı tarafından gerekli üretim, montaj ve imalat işlerinin yapılarak, davacı tarafın belirttiği yere, belirtiği tarihte gönderimlerin yapıldığını, dilekçe ekinde sayın Mahkemeye …’a sözleşme kapsamında ve talepleri kapsamında teslim edilen mobilyalara dair ihracat belgelerini sunduklarını, davacı tarafa yapılan bu teslimlere ilişkin davacı tarafça davalıya herhangi bir ayıp ihbarında, bildirimde veya itirazda bulunulmadığını, davacı tarafça bahsi geçen ve delil olarak sunulan maillerin içeriğinin taraflarınca kabul edilmediği gibi bu maillerin malların teslim tarihinden çok daha sonra, yasal ayıp süreleri geçtikten çok daha sonra borçtan kurtulmak için yapılan ve delil üretme amacı taşıyan mailler olduğunu, iddia edilen ayıpların davalı tarafından kabul edilemeyeceğini, üretimin … Standartlarına uygun olup olmamasının davalının sorunu olmadığını, ölçüler ve üretim bilgilerinin daima davacının onayından geçerek yapıldığını, bundan sonra artık … standartlarına uygun olmadığından bahsedilemeyeceğini, davacının ürünleri kabul etmedi ve ürünler ayıplı ise iade faturası kesip, ürünleri iade edebileceğini, ancak davacının bu yolu seçmek yerine teslimden çok sonra, teslim edilen ürünlerde ayıpların olduğu, ölçülerin standartlara uygun olmadığını belirttiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde … Mahkemelerinde yeminli olarak bilirkişilik faaliyeti gösteren bir bürodan oteldeki ayıplara ilişkin bir rapor aldırıldığını, bu raporun davalıya gönderildiğini ve tercüme edilip dosyaya sunulacağını beyan ettiğini,davacı tarafça bahsi geçen bu raporun taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, taraflar arasında sözleşme imzalandıktan sonra davacı tarafça ve sözleşme kapsamında ve talep üzerine yapılan ürünlerin tesliminden yıllar sonra yapıldığı iddia edilen bilirkişi raporunun hukuken geçerliliği olmadığı gibi gerçeklere de uygun olmadığının ortada olduğunu, davacı tarafça yapılan teslimlerin ayıplı olduğuna dair herhangi bir bildirim yapılmadan ve ihbarda bulunulmadan teslim edilen malların yıllarca kullanıldığını, sözleşme tarihi ve malların teslim tarihinin belli olduğunu, bu tarihlerden yıllar sonra hakkında icra takibi başlatılınca davacı tarafın haksız ve kötü niyetli olarak malların ayıplı olduğunu iddia ettiğini ve buna ilişkin rapor aldığını beyan ettiğini, bu raporun taraflarınca denetimi olmadığı gibi malların tesliminden yıllar sonra davacı tarafça kullanımdan, eskimeden ve yıpranmadan kaynaklı olabilecekler hususların dahi davalıya yükletilmeye çalışılmakta olduğunu, …’da tek taraflı olarak alınan bu raporun denetimi mümkün olmadığı gibi geçerliliği hususunun da tartışmalı olduğunu, davacının dava dilekçesinde davacının …’da olması ve icra takibinin bir şekilde tebliğ ettirilip kesinleştirilmiş olması sebebiyle icra dosyasına itiraz edemediğinden bahisle Sayın Mahkemeden tedbir kararı verilmesini istediğini, davacı vekilinin tedbir talebinin ise Sayın Mahkemece kabul edilerek, takip konusu alacak ile ilgili … TL nakdi teminat yatırılması durumunda tedbir karar verilmesine hükmedildiğini, ancak, Sayın Mahkemece verilen tedbir kararına taraflarınca itiraz etme zorunluluğu hasıl olduğunu, zira, davacı tarafın her ne kadar bir şekilde kesinleştirilen icra takibinden bahsetse de, huzurdaki davaya konu icra takibinin davacının yurt içinde kayıtlı adresinin olmaması sebebiyle yurt dışı adresine usulüne uygun olarak tebliğ yapılması sonucu kesinleştirildiğini, davalının uzun süredir davacı taraftan alacaklı konumda olduğunu, davalının çok uzun süreler iyi niyetle davacı tarafın ödeme yapmasını beklediğini, dosyaya sunulan sözleşme, teslim belgeleri, cari hesap ekstreleri, faturalar, email ve whatsapp yazışmalarından görüleceği üzere davalının davacıdan alacağı olduğunun aşikar olduğunu, davacı tarafça da davalının alacağı olduğunun kabul edildiğini, nitekim taraflarınca Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D. Iş sayılı dosyasında ihtiyati haciz kararı alındığını, Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin taraflarıncu sunulan belgeler üzerine davalının alacağı olduğu yönünde ispata elverişli ve yeterli belge ve bilgiler üzerine ihtiyati haciz kararı verdiğini, ülkemizin güncel ekonomik durumu ve paranın her geçen gün daha da değer kaybetmesi sebebiyle davalının daha da zarara uğrayacağını, bu sebeple; Sayın Mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararına itiraz etme ve ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etme zorunluluğunun hasıl olduğunu, sayın Mahkeme aksi kanaatte ise sayın Mahkemece verilen %20 teminat oranının somut olayın koşulları değerlendirilerek en az %115 olarak belirlenmesine karar verilmesini talep ettiklerini, savunarak, öncelikle, sayın Mahkemeniz tarafından verilen ihtiyati tedbir talebine yönelik itirazlarının kabulü ile sayın Mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına sayın Mahkeme aksi kanaatte ise teminat oranının %20 ‘den artırılarak yasada belirtilen şekilde en az % 115 olarak belirlenmesine, hukuka, kanuna ve usule aykırı gerekçelerle açılan iş bu davanın reddine, haksız gerekçesiz, ve gerçeklere aykırı sebeplerle iş bu dava açıldığından davacı tarafça davalıya ödenmek üzere takip tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; İİK’nun 72. Maddesi gereği menfi tespit istemine ilişkindir.
Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine …. TL asıl alacak … Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam … Euro (… Euro x … TL =… TL) için girişilmiş icra takibi olduğu anlaşılmıştır.
Mali müşavir Bilirkişi … tarihli raporunda sonuç olarak; “Taraflar arasında … tarihinde … … … … imalat ve montaj işleri sözleşmesi imzalandığı, Davacı tarafından … tarihli verilen dilekçede davacının …’da … şirketi ve şahsı adına ticaret yaptığı ve Türkiye’de ticari defter tutma yükümlülüğü olmadığının beyan edildiği, davacının Türkiye’de faaliyette bulunmamasından ötürü hakkında tacir ya da esnaf kaydı olmayacağından bu konuda bir değerlendirme yapılamadığı, davalı şirketin 2018 yılı yevmiye kebir defterleri ile 2019 ve 2020 yıllarına ait yevmiye kebir ve envanter defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalının ticari defter kayıtlarına göre … itibari ile davalının davacıdan … karşılığı … alacaklı olduğu, … itibari ile ise davalının davacıdan … karşılığı … alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu bu alacağın … tarihli düzenlenen … karşılığı …’luk faturadan kaynaklandığı davalı tarafından başlatılan icra takibinin de … üzerinden başlatıldığı,
davalı ticari defterlerine göre davalının davacıdan … alacaklı olduğu tespit edilmiş olmakla birlikte davacının yapılan işlerle ilgili ayıp iddiası olduğu ve yapılan işin tetkiki ve ne kadarlık iş yapıldığı ile ilgili tespit yapmak ve ayıp tespiti yapmak uzmanlık alanımız dışında olduğundan bu hususta bir değerlendirmenin tarafımızca yapılamadığı,”
sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizin … tarihli celsesinde tanıklar dinlenilmiş ve dosyanın 1 inşaat mühendisi bilirkişi, 1 Mobilyacı, 1 borçlar mevzuatında uzman nitelikli hesap bilirkişisinden oluşacak bilirkişi heyetine tevdii edilmesine karar verilmiş, bilirkişiler …, … ve … … tarihli heyet raporunda sonuç olarak; “Davalın sözleşme konusu işleri yaptığı, Ve davacının …’daki işyerinde
montajını yaptığı; davalının yaptığı işlerin kusurlu olduğu, davacı bu durumu …’da Bilirkişi marifeti ile tespit ettirdiği ve dosyaya sunmuş olduğu;
bu bilirkişi raporu incelendiğinde kusurlu işlerin ayrıntılı bir şekilde tespit edilmiş olduğu; rapora göre; davalının yaptığı işlerin bir çoğunun sözleşme ekinde belirtilen sipariş ebatlarına uymadığı, bazılarının teknik yönden sakıncalı olduğu bazılarının kullanılmaz durumda bazılarının da tamir edilerek kullanılabilecek durumda, tamir edilmesi gerekenlerin tamir bedeli, yenilenmesi gerekenlerin yenilenme bedeli, sökülüp yenilenmesi gerekenlerin söküm ve yenilenme bedeli raporda ayrıntılı olarak belirtildiği, davalının yaptığı imlatların kusurlu olduğu, kanunda tarif edilen açık ayıplı imalat tarifine uyduğu, ayıbın giderilme bedelinin Almaya şartlarında … euro olduğunun raporda belirtildiği, dosya içinde bulunan Bilirkişi …’nun raporuna göre davalı ticari
defterlerine göre … euro alacaklısı olduğu,” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce dosyanın önceki raporu hazırlayan bilirkişi heyetine tevdii ile, davalı vekilinin itirazlarının değerlendirilmesi ve taraflar arasında mail yazışmalarının içeriklerine raporda yer verilerek mahkememizce denetime elverişli ek rapor hazırlaması istenilmiştir, bilirkişiler … tarihli ek raporda sonuç olarak; “davalın sözleşme konusu işleri yaptığı, Ve davacının …’daki işyerinde montajını yaptığı; dosyaya sunulan WhatsApp mesajlarında sadece metin kısımları incelenebilmiş bazı mesajlarda gözükmeyen pdf çizimleri, auto cad çizimlerinin bulunduğu, bu çizimlerin dosyaya sunulması halinde incelenebileceği;
Dosyaya sunulan ve …’da mahallinde hazırlan Bilirkişi raporunun geçerli olduğu yönünde sayın mahkemece karar verilmesi durumunda; Bu bilirkişi raporunda davalı tarafından yapılan imalatlardaki teknik yönden kusurlu işlerin ayrıntılı bir şekilde tespit edilmiş olduğu; rapora göre; davalının yaptığı işlerin kapı, mini bar gibi imalatların sözleşme ekinde belirtilen sipariş ebatlarına uymadığı, bazılarının teknik yönden sakıncalı olduğu bazılarının kullanılmaz durumda bazılarının da tamir edilerek kullanılabilecek durumda, tamir edilmesi gerekenlerin tamir bedeli, yenilenmesi gerekenlerin yenilenme bedeli, sökülüp yenilenmesi gerekenlerin söküm ve yenilenme bedeli raporda ayrıntılı olarak belirtildiği, giderilme bedellerinin raporda … şartlarında … euro olduğu, raporda teknik yönden kusurlu olduğu belirtilen imalatların sözleşme fiyatları ile … euro olduğu; dosya içinde bulunan Bilirkişi …’nun raporuna göre davalı ticari defterlerine göre … euro alacaklısı olduğu” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce … tarihli duruşmada dosyanın önceki raporu hazırlayan bilirkişi heyetine tevdii ile, taraf vekillerinin tüm iddia ve itirazlarını karşılar mahiyette mail içerikleri, fatura teslim mail tarihleri davalı tarafça sunulan gümrük belgeleri tarihleri de dikkate alınarak raporda bunlara ilişkin açıklama ve değerlendirme de yapılmak suretiyle ayrıca dosyaya ibraz edilen tercümesi yapılan bilirkişi raporunun ve içeriğinde belirlenen bedellerin dosya kapsamına uygun, dosya içeriği ile uyumlu olup olmadığının da raporda değerlendirilerek ek rapor hazırlamasının istenilmesine karar verilmiş, bilirkişi heyeti … tarihli ek raporda özetle; ” Davalın sözleşme konusu işleri yaptığı, ve davacının …’daki işyerinde montajını
yaptığı; dosyaya sunulan WhatsApp mesajlarında sadece metin kısımları incelenebilmiş bazı mesajlarda gözükmeyen pdf çizimleri, auto cad çizimlerinin bulunduğu, bu çizimlerin dosyaya sunulması halinde incelenebileceği;
Dosyaya sunulan ve …’da mahallinde hazırlan Bilirkişi raporunun geçerli olduğu yönünde sayın mahkemece karar verilmesi durumunda; Bu bilirkişi raporunda davalı tarafından yapılan imalatlardaki teknik yönden kusurlu işlerin ayrıntılı bir şekilde tespit edilmiş olduğu; rapora göre; davalının yaptığı işlerin kapı, mini bar gibi imalatların sözleşme ekinde belirtilen sipariş ebatlarına uymadığı, bazılarının teknik yönden sakıncalı olduğu bazılarının kullanılmaz durumda bazılarının da tamir edilerek kullanılabilecek durumda, tamir edilmesi gerekenlerin tamir bedeli, yenilenmesi gerekenlerin yenilenme bedeli, sökülüp yenilenmesi gerekenlerin söküm ve yenilenme bedeli raporda ayrıntılı olarak belirtildiği, giderilme bedellerinin raporda … şartlarında … euro olduğu, raporun dava konusu imalatları içerdiği, Raporda teknik yönden eksik ve ayıplı işlerin fatura fiyatları ile toplam bedelinin …= … euro dosya içinde bulunan Bilirkişi …’nun raporuna göre davalı ticari defterlerine göre … euro alacaklısı olduğu;”
sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, TBK 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir.
6098 sayılı TBK’nın 470. Ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eseri meydana getirmeyi iş sahibinin de bunun karşılığı bir bedel ödemeyi üstlendiği karşılıklı edimleri içeren sözleşme niteliğindedir.
TBK ve yerleşik Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere yüklenicinin üstlendiği edimleri sözleşmeye uygun, iş sahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle, fen ve sanat kurallarına uygun olarak ifa etmek, iş sahibi tarafınca işin yapımına ilişkin yüklenilen hususlarda sözleşmeye ve işin fen ve sanat kurallarına uygun yapılmasına engel olacak hususların bulunması halinde iş sahibini uyarma yükümlülüğü mevcuttur.
Eser sözleşmesinde ayıp, taraflar arasındaki sözleşmede üzerinde anlaşmaya varılmış veya taraflarca beklenen niteliklerin o eserde bulunmaması, başka bir ifadeyle, eserde bulunmaması gereken bozuklukların olması ya da olması gereken bazı vasıfların eserde bulunmaması olarak tanımlanmaktadır.
Yüklenicinin açık ayıplar nedeniyle sorumlu tutulabilmesi için teslimden itibaren makul sürede (işlerin olağan akışına göre geç sayılmayacak bir zaman süreci içinde) eserin muayenesini yaptırıp varsa ayıplarını ihbar etmesi gerekir (BK.md.359). Aksi halde yüklenici ihtirâzi kayıtsız eseri kabul etmiş sayılacağından ayıba bağlı hakları yitirir (BK.md.362).Usulüne uygun olarak bildirimde bulunmak şartıyla iş sahibi TBK 475. maddesinde düzenlenen seçimlik haklardan birini kullanabilir.
Tüm dosya kapsamının incelenmesi neticesinde; Tarafların da kabulünde olduğu üzere … imalat ve montaj işleri sözleşmesinin … tarihinde imzalandığı, sözleşme gereği imalatı yapılacak ve teslim edilecek ürünlerin …’ya gönderileceği, davalı tarafından ürünlerin sevkine dair gümrük beyannamelerinin dosyaya ibraz edildiği ve taraflar arasında sözleşmenin imza tarihinden itibaren mail yazışmaları aracılığıyla iletişimin sağlandığı anlaşılmaktadır. Sözleşmeye konu ürünlerin teslimine dair taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık ürünlerin ayıplı teslim edilip edilmediğine ve ihbar sürelerine ilişkindir. İbraz edilen gümrük beyannamelerinden Mart 2019 tarihinden itibaren ürünlerin gönderilmeye başlandığı dinlenen tanık beyanları ile de ürünlerin davacıya tesliminin yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacı tarafın ise Nisan 2020 tarihli mail ile ilk ayıp iddiasını ilettiği, burada ilk etapta görülebilen kadarıyla ölçülerin tutmadığı, boyaların, masa ve sandalyelerin kötü durumda olduğunun bildirildiği görülmektedir. Sonraki tarihli mailler ile de aynı hata ve ayıplara dair yazışmaların yapıldığı görülmektedir. Alınan bilirkişi rapor ve ek raporları ile iddia edilen ayıpların açık ayıp niteliğinde olduğu, davacı tarafından süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığı, teslim alınan ürünleri mevcut hali ile kabul etmiş sayılacağı yukarıda açıklanan yasa maddeleri gereği açıktır. İncelenen ticari defter ve belgelerden davalı tarafça takip konusu faturanın defterlerine kaydedildiği ve davacının Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında borçlu olduğu anlaşılmakla; davacının ispatlanamayan davasının reddine, İ.İ.K. 72/4 gereği davalının tazminat isteminin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı vekilinin inkar tazminatı talebinin kabulü ile, dava değerinin %20’si oranında tazminatın tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85-TL harçtan, peşin alınan 5.477,91 TL peşin harcın mahsubu ile, bakiye 5.208,06 TL’ nin karar kesinleştiğinde istem halinde davacıya İADESİNE,
4-Davacının yaptığı masrafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı tarafından yapılan 78,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
6-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan … TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden 1.320,00.-TL TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın HMK 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra masrafı kendisine ait olmak üzere davacının göstereceği bir IBAN/hesap numarasına yatırılmasına ancak hesap numarası bildirilmemiş veya bildirilmez ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine veya davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. …’ın yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/10/2023

Katip … Hakim …
E imzalı E imzalı