Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/166 E. 2023/54 K. 25.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/166
KARAR NO : 2023/54
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/03/2021
KARAR TARİHİ : 25/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; … tarihinde davalılardan …’ün sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın müvekkile ait, olay tarihinde …’ın sevk ve idaresinde … plakalı araca sol ön tarafından çarpması sonucu yaralamalı’maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, iş bu kaza dolayısıyla Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı … Sor. Nolu soruşturma başlatılmış olup Antalya … Asliye Ceza Mahkemesi … E. Dosyası ile dava açıldığını, ceza dosyasının savcılık aşamasında alınan bilirkişi raporunda davalı …’ün asli kusurlu olduğu tespit edildiğini, sunmuş oldukları kamera kaydından da görüleceği gibi kazanın oluşumunda davalı …’ün kusurlu olduğunu, kaza tarihinde … plakalı aracın, diğer davalı … tarafından … poliçe numarasıyla sigortalı bulunduğunu, müvekkile ait aracın kaza sonrası tamirat işlemleri … yetkili servisinde gerçekleştirildiğini, iş bu tamirat bedelinin … TL tuttuğunu, bu bedelin, araca ait kasko tarafından ödendiğini, iş emri teslimat formunda araçta meydana gelen hasarlar ve hangi parçaların değişmiş olduğu tek tek gösterildiğini, mezkur kazadan daha önce aracın kazası ve hasar kaydı bulunmamakta olduğunu, aracın müvekkili tarafından sıfır alındığını ve kaza tarihinde 43.908 km olduğunu, sıfır alınan araçta oluşan … TL hasar oluşan araçta değer kaybının yaşandığını, şimdilik … TL değer kaybını talep ettiklerini beyan ederek, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkiline başvurusu nedeniyle hasar dosyası açıldığını ancak usule uygun başvuru yapılmaması nedeniyle değerlendirme yapılmadığını, belirsiz alacak davası şartlarının olmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere sadece sigortalının kusuru ile sınırlı sorumluluklarının olduğunu, gerekli araştırmanın yapılması gerektiğini beyan ederek; davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, haksız fiilden kaynaklı (trafik kazası) değer kaybı bedelinin tazmini talebinden ibarettir.
Araçtaki değer kaybına ilişkin dava, belirsiz alacak davası olarak açılabilir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, … E, … K)
Davalı sigorta şirketinden hasar dosyası içeriği istenmiş, gelen belgeler dosya arasına alınmıştır.
Antalya İl Emniyet müdürlüğüne yazılan yazıya cevap verildiği, araçların tescil kayıtlarının dosya arasında olduğu anlaşılmıştır.
Davacının aşamalardaki talebi gereği dava … AŞ ye ihbar edilmiştir. İhbar olunan ihbara karşı beyan dilekçesinde özetle, dava konusu alacağın müvekkilinin teminatı dışında olduğunu, müvekkilinin yalnızca poliçede tanımlı teminatlar ve limitler ile sorumlu olduğunu, ispat külfetinin davacı üzerinde olduğunu, gerçek zararın tespitinin gerektiğini beyan ederek; aleyhlerine bir hüküm kurulmamasını talep etmiştir.
Mahkememizce sigorta bilgi ve gözetim merkezine yazı yazılmış, gelen belgeler dosya arasına alınmıştır.
Kazaya ilişkin Antalya … Asliye Ceza mahkemesinde görülen ceza davasına bakıldığında özetle; katılanın davacıya ait aracı kullanan …, sanığın ise …’ün olduğu, atılı suçun “taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma” suçu olduğu, yapılan yargılamada sanığın taksirle yarama suçundan sonuç olarak … TL adli para cezası ile cezalandırılmasına kesin olarak karar verildiği görülmüştür. Meydana gelen kazada sanığın tam kusurlu olduğu kabul edilmiştir
Aşamalarda, mahkememizce kusur raporu aldırılmış olup, … tarihli kusur bilirkişi raporunda özetle; … Plakalı araç sürücüsü …’ün 52/1-b, 56/l-a Maddesi ile Yönetmeliğin, 95. 101. Maddelerini ihlal ettiği; … Plakalı araç sürücüsü …’ın; kural ihlalinin olmadığı, … Plakalı araç ile … Plakalı araçların ise, Park halinde olduklarından; kural ihlallerinin olmadığı kanaati belirtilmiştir.
Kusur bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Tazminat yargılaması hususunun ceza yargılaması ile ilişkisi de 6098 sayılı “Türk Borçlar Kanunu”nda (m. 74) düzenlenmiştir. Buna göre;
“Hâkim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir.
Aynı şekilde, ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da, hukuk hâkimini bağlamaz.”
Ayrıca; aynı ilke hukuk uygulamasında yenleşmiş olmakla; T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun … esas , … karar nolu … karar tarihli mahkememizce de emsal görülen kararından özetle belirtildiği üzere, ceza mahkemesince verilen beraat kararı , kusur ve derecesi , zarar tutarı, temyiz gücü ve isnat yeterliliği , illiyet gibi esaslar hukuk hakimini bağlamaz. Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına ve öğretideki genel kabule göre, maddi olgunun tespitine ilişkin ceza mahkemesi kararı hukuk hâkimini bağlar. Ceza mahkemesinde bir maddi olayın varlığı ya da yokluğu konusundaki kesinleşmiş kabule rağmen, aynı konunun hukuk mahkemesinde yeniden tartışılması olanaklı değildir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun … tarihli ve … E., … K.; … tarihli, … E., … K.; … tarihli ve … E., … K. sayılı kararları).
Ceza dosyasındaki kusur kabulü ile mahkememizce alınan kusur raporundaki tespitler birbirini teyit etmektedir. Davalı … kazada kabule göre tam kusurludur.
Mahkememizce aşamalarda, sigorta eksperi bilirkişiden rapor aldırılmıştır.
… tarihli bilirkişi raporunda özetle; yapılan hesaplamalar sonucu … TL değer kaybı oluşacağı belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili, aşamalarda, … tarihli beyan dilekçesi ile araç plakasını yanlış belirttiklerini ayrıca sigorta eksperinin bu hesaplamayı yapamayacağını, makine mühendisi bilirkişiden rapor alınmasını özetle, belirtmiştir.
Sigorta bilgi ve gözetim merkezine tekrar yazı yazılmış ve gelen belgeler dosya arasına alınmıştır.
Sigorta eksperi bilirkişiden ek rapor alınmış olup, ek raporda özetle; kök rapor hazırlarken yapılan hatanın fark edildiğini, kendilerince, doğru şasi numarası esas alınarak hesaplama yapıldığını, aracın geçmiş hasarı da dikkate alınarak hesaplama yapıldığını, kök raporda değişiklik gerektirecek bir husus olmadığını beyan etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili, aşamalarda değer artırımı dilekçesi sunmuştur ve dilekçe davalılara tebliğ edilmiştir.
Davacının sigorta eksperi yerine makine mühendisinden rapor aldırılması yönündeki talebi hukuken yerinde bulunmamıştır. Yargı uygulaması ve özellikle Bilirkişilik Bölge Kurulu kararları gereği değer kaybı yönündeki talepler bakımından sigorta eksperi bilirkişiden rapor aldırılması gerekmekte olup, makine mühendisi tarafından bu hesabın yapılması onlar için disiplin işlemini gerektirmektedir.
Bilirkişi raporunu hakim denetlemelidir. Öğretide Akyol, bilirkişi raporunun denetimi sadece hâkime ait bir görev değil; aynı zamanda taraflara ait bir haktır demektedir(AKYOL, Şener :Hukuk Usulünde Bilirkişilerle İlgili Bazı Problemler, Mukayeseli Hukukta Bilirkişilik Ve Sorunları, Yargıtay 125.Yıl Dönümü, s. 72 naklen). Hâkimin bilirkişinin uzmanlığı nedeniyle taşıdığı egemenliği kıracak araçları olduğu, bir yanlışın mutlaka geri döneceği ve özellikle böyle bir yanlışın müeyyidelendirileceği konularında bilirkişi inandırılmalı; böyle bir bilinç oluşturulmalıdır.“Hâkim kesinlikle ve mutlak olarak usulün egemeni olmalı; dosyaya, kendi sorumluluğunda girecek olan tanık beyanı gibi bilirkişi raporu gibi hususların adaleti saptıracak biçimlerde tezahürünü önleyecek tedbirleri almalı ve bu egemenliğini davanın sonuna kadar sürdürmelidir.” (Akyol s. 64-65 naklen).
Bu hususlar doğrultusunda, bilirkişi kusur ve hesaplama raporlarının, hükme ve denetime elverişli, dosya kapsamına uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporları doğrultusunda, davacının davasını ispatladığı, davalıların değer kaybı bedelinden sorumluluklarının olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE; … TL değer kaybı bedelinin, davalı … yönünden kaza tarihi olan … tarihinden, davalı … A.Ş yönünden … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olmasına,
2-Davacı tarafça yatırılan … TL başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan … TL peşin harç ve aşamalarda yatan … TL harç toplamı … TL’nin mahsubu ile hazineye gelir kaydına, hüküm gereği alınması gerekli bakiye … TL’nin davalılardan müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına, davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olmasına,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28. maddesi gereğince; bakiye harcın, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmesi gerektiğinden, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmeyen harç için -kanunen belirlenen sınır göz önünde tutularak- “harç tahsil müzekkeresi” yazılmasına, bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olmasının, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmeyeceğinin bu şekilde hükümde belirtilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen toplamda … TL’nin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça dosyada yapılan ve mahkememizce uyap sisteminden kontrol edilen (denetime elverişlilik açısından, uyap ekranında harç-masraf bölümü altında tahsilat reddiyat bilgileri başlığının içeriğinde masraflar açıkça yazmaktadır) posta-tebligat-bilirkişi ücreti gideri toplamı … TL’nin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olmasına,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden ve davanın davalı sigorta şirketi yönünden ticari dava olduğu kanaatiyle davalı sigorta şirketi bakımından zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulduğundan; … TL nin davalı sigorta şirketinden alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; … TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olmasına,
9-Davacı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili Sn. Av. …’nın yüzüne karşı davalıların yokluğunda verilen karar miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır