Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/162 E. 2022/97 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/162 Esas
KARAR NO : 2022/97
DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/03/2021
KARAR TARİHİ: 01/02/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Sigorta A.Ş. tarafından düzenlenen … poliçe numaralı, 11.05.2020-11.05.2021 tarihleri arasında geçerli poliçe ile … plaka sayılı aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesiyle sigortalandığını, 26/08/2020 tarihinde … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalı bulunan … plaka sayılı araç, sürücüsü …nin sevk ve idaresindeyken, davacı adına kayıtlı ve sürücüsü …yönetimindeki … plaka sayılı ve yine dava dışı …adına kayıtlı ve araç sürücüsü … yönetimindeki … plaka sayılı araca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, kaza sonrasında, olay yerine gelen trafik polis ekipleri tarafından tutulan kaza tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere davalı sürücü …nin Asli ve Tam Kusurlu olduğunu, Davacıya ait 2017 yılı, siyah renkli, …marka minibüs niteliğindeki 1598 silindir hacimli benzinli araçta …Otomotiv Tic.A.Ş. Tarafından tanzim edilen Fatura gereği 70.804,51 TL’lik hasarın meydana geldiğini, davacıya ait olan ve hasara uğrayan … plakalı aracın onarım ve bakımının aracın Kasko sigortası tarafından yapıldığını, hasar oluşması sonucu davacıya ait araçta birçok parça değişimi, onarım ve boya gördüğünden, aracın ilk kazası olduğundan araçta değer kaybı oluştuğunu, aynı model ve km’deki kazasız araçlara göre kazalı olması sebebiyle aracın değerinde ciddi düşüş meydana geldiğini, müvekkilinin mal varlığında eksilme olduğunu, davalılardan … ‘nin maliki olduğu … plaka sayılı aracın …poliçe numarası ile sigortalandığı davalılardan … Sigorta A.Ş’ye 09.12.2020 tarihinde başvurularak, davacı müvekkile ait … plaka sayılı araçta oluşan değer kaybının tazmin edilmesi istendiğini yapılan başvuruya rağmen bir sonuca ulaşılamadığını, davalı …sigorta a.ş. aleyhine yalnızca değer kaybı zararı nedeniyle maddi tazminat taleplerinden poliçe limitiyle sınırlı ve sorumlu tutulması kaydıyla bu davayı açtıklarını, dava konusu kaza nedeniyle davacı müvekkilinin uğradığı tüm zararlardan … plakalı araç maliki ve sürücüsü davalı … ve söz konusu aracın … poliçe ile ZMMS şirketi olan davalı … Sigorta A.Ş müteselsilen ve müştereken sorumlu olduğunu, davaya konu trafik kazasına karışan davacıya ait … plakalı aracın turizm taşımacılığında kullanılan ticari bir araç olduğunu, bu dava açılmadan önce tarafların (davalı … ile davacı müvekkil) davacı müvekkilimin kazanç kaybına ilişkin anlaşmış ve kazanç kaybı tazminatının davalı … tarafından ödediğini, bu sebeple kazanç kaybının işbu dava konusu edilmediğini, söz konusu araçtaki değer kaybına ilişkin tazminatın davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faiziyle birlikte tahsilini talep ettiklerini , fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla yapılacak yargılamada kaza nedeniyle araçtaki hasar, değişen parçalar, aracın ilk kazası olması, aracın model ve özellikleri nazara alınarak araçtaki değer kaybı için Mahkememizce yapılacak yargılama ve bilirkişi incelemeleri sonunda belirsiz alacak davası hükümlerine göre belirlenecek maddi tazminata hükmedilmesini talep ettiklerini, Fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla, bilirkişi marifetiyle yapılacak incelemeden sonra arttırılmak üzere; 500,00-TL araç değer kaybının kaza tarihi olan 26/08/2020 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı …vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil, 26/08/2020 tarihinde Antalya’da ablasının yanında iken felç hastası ve bakıma muhtaç olan babasının rahatsızlandığı haberini almış, kendisi ile ilgilenebilecek başka kimse olmadığından gece geç saatte alelacele ikamet yeri Kumluca ilçesine doğru yola çıkmak durumunda kaldığını, Maliki ve idaresindeki … plakalı araç ile Sarısu Kavşağı yönünde seyir halinde iken, davacı adına kayıtlı olup …idaresindeki … plakalı araç ve dava dışı şahıs … adına kayıtlı olup … idaresindeki …plakalı araçlar arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, Müvekkil, araç sahiplerinin hiddetle araçlarından inerek üzerine doğru yürümeleri ve gece geç saat olmasından kaynaklanan ıssız ortam sebebiyle tedirgin olmuş ve güvenlik nedeniyle olay yerini bırakmak durumunda kaldığını, kendisinin kaza mahallinden kaçma gibi bir maksadı olmayıp durum tamamen insan içgüdüsünden kaynaklanan zarar görme korkusu ve rahatsızlandığını haber aldığı engelli babasının yanına bir an önce gitme gereksiniminden olduğunu, Müvekkilin kaza mahallinde olmaması sebebiyle kaza tespit tutanağı davacı ile dava dışı şahıs …’in beyanlarına göre tanzim edildiğini, müvekkil herhangi bir beyanda bulunamamış ve tamamen aleyhine bir tutanak ortaya çıktığını, söz konusu kusur değerlendirmesi taraflı ve hatalı olduğunu, müvekkil kazaya bilerek ve isteyerek sebep olmadığını, azami hız sınırlarına göre ilerlemekte iken sürücüler … ve …’in seyir halde camdan cama birbirleri ile muhabbet ederek şerit ihlallerinde bulunmasından bahisle trafiğin akışı bozulduğunu, ve kazanın olduğunu, sunulan faturaları kabul etmediklerini, Davacı işbu kazadan sonra mahkeme kanalıyla bir hasar tespiti yaptırmadığını, dosyaya sadece fatura sunduğunu, tamirat ve parça değiştirme bedelleri ile değer kaybının kaza sebebiyle olup olmadığı belli olmadığını, aracın kullanma yıpranma payı yani kilometresi de tespit edilmediğini, istenen değer kaybı dayanaksız olduğunu, kaldı ki aracın trafik kazası geçirmiş olması muhakkak değer kaybına uğradığı anlamına gelmediğini, bazı parçaların onarımı/değişimi araçta değer artışına dahi sebep olabildiğini, bu noktada araçta oluşan hasarın değer kaybı yaratıp yaratmadığı da yine bilirkişi marifetiyle değerlendirilmesi gerektiğini, davacının tazminat alacağı ve faiz talebinin reddine, yapılacak yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Sigorta Şirketi cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafın davanın açıldığı tarihteki yerleşim yerinin İstanbul olduğunu, davanın yetki yönünden reddi gerektiğini, davanın kazaya karışan her iki araç malikininde ticari işletmesiyle ilgili olmayan dolayısıyla ticari iş niteliğinde olmayan bir trafik kazasından kaynaklandığını, davacı ile müvekkili şirket arasında da bir sözleşme olmadığı olayın haksız fiile dayandığı dikkate alındığında davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde değil Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, görev yönünden itiraz ettiklerini, … plakalı araç ile müvekkili şirkete 11.05.2020 başlangıç ve 11.05.2021 bitiş tarihli … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı … plakalı aracın çarpmasına neticesinde meydana geldiği iddia edilen değer kaybına ilişkin tazminat talebine ilişkin dava olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacı her ne kadar reoskont faiz talep etmekte ise de müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, bu sebeple faiz talebinin reddi gerektiğini, kazaya karışan araç ile müvvekkili şirkette sigortalı olan aracın kullanım tarzı hususi ve ticari amaçlı kullanılmadığını, ayrıca alacak haksız fiilden doğup zarar görenler arasında da sözleşme ilişkisi bulunmadığından istenebilecek faiz türü sadece yasal faiz olduğunu, öncelikle yetkili görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesi olmasından dolayı ilk itirazlarının değerlendirilmesine, mahkeme aksi kanaate ise davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, haksız fiil niteliğindeki trafik kazası nedeniyle kusurlu olduğu belirtilen işleten-sürücü ve ZMMS si aleyhine açılan değer kaybına dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davanın niteliği gereği trafik ve araç kayıtları, sigorta şirketinin hasar dosyası kurum kayıtları getirtilmiştir.
Mahallinde makine mühendisi bilirkişi marifetiyle keşif yapılmış, Makine Mühendisi bilirkişisi raporunda sonuç olarak; Sürücünün, gece mevcut hızıyla cadde de seyrine devam etmesi ve takiben kaza yerine yaklaştığı esnada, önünde seyir eden iki aracada arkadan çarpması dikkate alındığında, İntikal Mesafesi içinde, ( Sürücülerin kara yollarında seyir ederken, bir tehlikeyi gördüğü andan itibaren, gazdan ayağını çekerek frene götürdüğü sürede geçen zamandır.) yol ve trafik durumunu dikkate alarak, tedbirli seyir etmesi gerekirken, Sürücünün, yakın takip etmesi nedeniyle iki aracada arkadan çarpması dikkate alındığında, kazaya kendisi neden olduğundan sorumluluğunun, kalkması/ azaltılması kanaatine varılamadı. … Plakalı araç sürücüsü … ve … Plakalı araç sürücüsü … için; 2918 K.T.K. “da yer alan; DİĞER SÜRÜCÜ KUSURLARI ile Yönetmeliğin genel değerlendirmesinde; Olay günü bu iki sürücünün de, idarelerindeki aracı ile normal yolunda veya şeridinde seyir ederken arkadan çarpılmaları ile karıştıkları kazada, her iki sürücününde görgüsü dışında, gelişen olayda, kazanın oluş şekli itibariyle alabilecekleri bir önlemi bulunmadığı gibi kurallara Aaykırı kazaya katkı sağlayabilecek olumsuz davranış – faktörleri tespit edilemediğinden/ görülmediğinden iki sürücününde ayrı ayrı, KURAL İHLALLERİNİN OLMADIĞI kaza ile hasarın ve tutanağın uyumlu olduğu yerinde yapılan keşif ve dosya incelemesinden anlaşılmıştır. … Sigorta Eks. Ltd. Şti. tarafından 26.08.2020 tarihinde … rapor nosu ile düzenlenen ekspertiz raporu, 18.11.2020 tarih ve … fatura nolu 65.760,48.-TL tutarındki … adına … Otpamativ Tic. A.Ş. Tarafından kesilen fatura ile dosya içindeki kazaya ait resimler detaylı şekilde incelendiğinde, Meydana gelen hasarın dava konusu kaza ile uyumlu olduğu ve aracın arka tarafındaki hasarlı parça-malzemeler ile bu malzemelere ait onarım ve montaj işçiliklerine ait olduğu tespit edilmiş olduğu; kaza sonucu ortaya çıkan hasara ait yedek parça-malzeme listesi ile onarım ve montaj işçiliğine ait tutarların da yapılan detaylı piyasa araştırmaları neticesinde gerek fatura tarihi olan 18.11.2020 tarihi itibariyle gerekse ödeme tarihi olan 18.12.2020 tarihi itibariyle piyasa rayiç bedellerinde de herhangi bir uyuşmazlık da olmadığı; … plakalı araçta dosyaya konu kaza sebebiyle meydana gelen hasara ilişkin işlem gören parçalara ilave SBM sisteminde kayıt altına alınan hasar tutarı nedeniyle kaza tarihindeki piyasa rayiç değeri esas alındığında reel piyasa koşullarına göre 20.000,00-TL, genel şartlar formülüne göre 7.353,00-TL tutarında — Değer Kaybı meydana geleceği, … plakalı araçta dosyaya konu kaza sebebiyle meydana gelen hasara ilişkin işlem gören parçalara ilave SBM sisteminde kayıt altına alınan hasar tutarı nedeniyle dava tarihi olan 2021 yılı Mart ayı piyasa rayiç değeri esas alındığında reel piyasa koşullarına göre 25.000,00-TL, genel şartlar formülüne göre 8.379,00-TL tutarında Değer Kaybı meydana geleceği, … plakalı araçta dosyaya konu kaza sebebiyle meydana gelen hasara ilişkin işlem gören parçalara ilave SBM sisteminde kayıt altına alınan hasar tutarı nedeniyle güncel piyasa rayiç değeri esas alındığında reel piyasa koşullarına göre 30.000,00-TL, genel şartlar formülüne göre 9.576,00-TL tutarında Değer Kaybı meydana geleceği sonuç ve kanaatine varmıştır.
Tarafların itirazı üzerine makine mühendisi bilirkişiden ek rapor alınmış, Makine Mühendisi bilirkişi ek raporunda sonuç olarak; 16.08.2020 tarihli kök raporda tespit edilen rayiç bedeller kaza tarihi, dava tarihi ve güncel olmak üzere ayrı ayrı ilgili marka yetkili servislerin ikinci el satış sorumluları ile görüşülerek tespit edilmiş olup davacı vekilinin itiraz dilekçesi ekinde sunmuş olduğu ilanlar 2021 yılı Ağustos ayına aittir. Kök raporda değişiklik yapılmasını gerektirecek herhangi bir husus bulunmadığı sonuç ve kanaatine varmıştır.
Davacı vekili 20/12/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile toplam 20.000,00 TL değer kaybı tazminatının kaza tarihinden(26/08/2020) itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı” aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Trafik kazalarından kaynaklı tazminat davalarında araç sürücüsü hakkında 6098 sayılı TBK’nın 49 vd maddeleri, araç işleteni hakkında ise aynı Yasa ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu, kişilerin sorumluluk şartlarının ve tazminatın muhtevasını belirlemek amacıyla uygulanmaktadır. Trafik sigortası yönünden ise 2918 sayılı KTK’nın 91 vd maddeleri, 6102 sayılı TTK’nın 1483 vd maddeleri ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uygulanmaktadır. Genel itibariyle 01.06.2015 tarihinden önceki genel şartlarda tazminatın hesaplanması ve kapsamına ilişkin bir hüküm bulunmamaktaydı. Ancak, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yeni Genel Şartlar hükümleri uyarınca araç hasarının ve değer kaybının belirlenmesi, maluliyet ve destekten yoksunluk tazminatı hesabı için bir takım düzenlemeler getirilmiş, hatta genel şartların ekinde formüller de yayınlanmıştır. Daha sonra 2918 sayılı KTK’nın 90 ve 92.maddelerinde değişiklik ile genel şartların bağlayıcılığına kanuni dayanak oluşturulmuş, 90.maddesinde tazminat hesaplarının bu kanunun ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabi olacağı biçiminde, yine 92.maddeye (i) fıkrası eklenerek teminat harici olabilecek hususların genel şartlar ile düzenlenebileceği hüküm altına alınmıştır. Dairemizle birlikte bir kısım mahkemeler KTK’nın 6704 sayılı Yasayla değişik 90,92,93,97 ve 99.maddelerinin kimi yönlerden Anayasanın bir kısım hükümlerine aykırılık oluşturacağından bahisle yapmış oldukları itiraz başvurularının Anayasa Mahkemesi’nin 09.10.2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 17.07.2020 tarih 2019/40 Esas 2020/40 Karar sayılı ilamı ile 2918 sayılı Yasanın 90.maddesinin 1.cümlesindeki “…ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlara…” ve ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlara…” ile 92.maddesinin (i) fıkrasının Anayasaya aykırı olduğunu ve iptaline oy çokluğuyla karar vermiştir.
2-Yine Anayasanın 153.maddesinde iptal kararlarının geriye yürümeyeceği düzenlenmiştir. Geriye yürümemezlik ilkesinin ne şekilde yorumlanıp uygulanacağını tartışmak gerekir. Anılan kuralın, iptal öncesi normlara dayalı kazanılan hukuki statülerin korunması, kamu düzeni ve hukuki güvenlik kaygılarıyla getirildiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla bu hükmün salt lafzi yorumlanmaması gerekir. Aksine düşüncenin iptal kararlarının işlevini ve etkinliğini azaltmış olacağı görülmektedir. Ayrıca Anayasaya aykırılığının yargısal denetim sonucu tespit edilmiş bir yasaya dayanılarak yapılan işlemlerin geçerli sayılması, telafisi güç zararlar ortaya çıkarabilir. Bu durumda orta yol olarak bazı kararların, özellikle bireylerin temel hak ve özgürlüklerini etkileyen yasalara ilişkin iptal kararları geriye yürüyeceğini kabul etmek gerekir. Ayrıca, somut norm denetimi amacıyla başvurulan ve dosyaya uygulanması gereken iptal kararının benzer mahiyetteki derdest uyuşmazlıklara sirayet etmeyeceğini savunmak hakkaniyet ilkesine de aykırı olacaktır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da 13.07.2011 tarih 2011/4-421 Esas 2011/524 Karar sayılı ilamı ile aynı sonuca varmıştır. Bu durumda yeni genel şartlar ile ekindeki formüllere göre yapılan tazminat hesabının yasal dayanağı kalmamıştır. Aksine sözü geçen Anayasaya Mahkemesi kararının gerekçesinde tazminatların kapsamı ve mahiyetlerinin bu biçimde genel şartlar ile düzenlenmesinin hukuki belirlilik ve gerçek zarar ilkesine aykırı olduğuna vurgu yapılmıştır. Bu durumda yeni bir yasal değişiklik yapılıncaya kadar Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatları dikkate alınarak araç değer kayıpları için kaza tarihindeki serbest piyasa koşullarına göre vasıtanın kazadan önceki rayici ile onarım sonrası değeri arasındaki farkın araç değer kaybı olarak belirlenmesi gerekmektedir.
Tüm dosya kapsamının incelenmesi neticesinde;
Davaya konu kaza, davalı …adına kayıtlı, davalı sigorta şirketince zorunlu trafik poliçesi ile teminat altına alınan … plakalı araç ile davacıya ait … plakalı aracın 26/08/2020 tarihinde çarpışmalarıyla meydana gelmiş olup, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davalı sigortalısının kazanın oluşumunda %100 oranında asli ve tam kusurlu, davacıya ait araç sürücüsünün kusursuz olduğu anlaşılmıştır.
Yine, Yargıtay Kapatılan 17 Hukuk Dairesinin yerleşmiş içtihatlarına göre, davacının aracında oluşan değer kaybının, aracın marka ve modeli, kaza tarihindeki yaşı, kilometresi, hasarının nitelik ve niceliği vs. gibi hususları gözetip, kaza tarihi itibariyle serbest piyasadaki hasarsız 2. el piyasa rayiç değeri ile aracın hasarı onarıldıktan sonraki haline göre serbest piyasadaki 2. el piyasa değeri arasındaki fark şeklinde hesaplanması gerekmektedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda değer kaybı üçlü ihtimale göre hesaplanmış, mahkememizce kaza tarihindeki piyasa rayicine göre hesaplanan 20.000,00 TL değer kaybına hükmedilmiştir.
Davacının dava dilekçesinde ve ıslah dilekçesinde “avans faizi” talep ettiği anlaşılmaktadır. Davaya konu aracın ruhsat fotokopisinde ve tescil kayıtlarında kullanım amacının ticari olarak belirtildiği, evrak içeriğine göre de minübüs olarak kullandığı anlaşıldığından aracın ticari vasıfta olması nedeni ile avans faize hükmedilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE, değer kaybı olarak 20.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 24.12.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.366,20.-TL harçtan peşin alınan 392,32-Tl nin(59,30-TL peşin harç+333,02-TL ıslah harcı) mahsubu ile eksik alınan 973,88- TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacının iş bu dava nedeniyle yatırmış olduğu ilk dava gideri ve ıslah harcı olarak toplam 460,12.-TL ile 2.242,60.-TL keşif harcı, keşif araç ücreti bilirkişi gideri, tebligat ve posta giderinden ibaret toplam 2.702,72.-TL ‘nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine,
5- Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın HMK 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra masrafı kendisine ait olmak üzere tarafların göstereceği bir IBAN/hesap numarasına yatırılmasına ancak hesap numarası bildirilmemiş veya bildirilmez ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine veya taraflara iadesine,
Dair, Davacı vekili Av. … ile e- duruşma talep eden … sigorta vekili Av. …. yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/02/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza