Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/124 E. 2022/103 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/124
KARAR NO : 2022/103
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 03/03/2021
KARAR TARİHİ: 02/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka şubesine asıl borçlu … şirketinin imzaladığı kredi sözleşmesi uyarınca bankanın Burdur Şubesinden borçlu cari hesap kredisi, taksitli ticari kredi, ticari kredili mevduat ve ticari kredi kartı kullanıldığını, davalının borcun tamamına müteselsil kefil olduğu, kredinin geri ödenmesinde temerrüde düşülmesi borçlulara noter kanalıyla ihtarname gönderilerek borçlular hakkında Antalya 9.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının yetkiye borca, faize ve faiz oranına itiraz ettiği, sözleşmenin 86.maddesine göre asıl borçlu firma için Antalya Adliyesinin yetkiyi olduğu, yetki şartının Müteselsil kefilleri de bağlandığı, hesap kat ihtarnamesiyle banka alacağının muaccel hale geldiğini, davalının temerrüde düştüğünü, sözleşmenin 71. Maddesi uyarınca temerrüt halinde borçlu cari hesap şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek cari faiz oranının 2 katı oranında gecikme faizi ödeneceğinin kabul edildiğini belirterek, davalının itirazlarının iptaline, takibin devamına ve icra inkâr tazminatına karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; adresinin Burdur olması nedeniyle yetki itirazında bulunulduğunu, davacının dava açma hakkının zamanaşımına uğradığını, asıl borçlu şirkete takip yapılmadığı, kefil olduğu kredi sözleşmesine konu borcun asıl borçlu tarafından ödendiğini, daha asıl borçluya kredilerin verildiği, bu kredilerde ve kredi kartında kefaletinin olmadığı, yapılan kefaletin geçersiz olduğunu, temerrüde düşürülmediğini, bu nedenle işlemiş faiz ve faiz oranlarının yasal olmadığını, faize işleyecek gider vergisinin kendisinden talep edilmesinin usul ve yasalara aykırı olduğunu, davacının alacağını ispat etmesinin gerektiğini, ve alacağın likit olmadığı belirtilerek öncelikle yetki itirazının kabulüyle, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, itirazın iptali talebinden ibarettir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2013/19-2415 esas, 2015/2335 karar sayılı emsal ilamında da belirtildiği üzere; İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, normal bir alacak (eda) davasıdır. Takip alacaklısı tarafından (süresi içinde) ödeme emrine itiraz etmiş olan borçluya karşı açılır; yani davacı alacaklı, davalı ise takip borçlusudur. (KURU, Baki: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Türkmen Kitabevi, İstanbul, Kasım 2004, s. 220-221).
Bu genel açıklamalardan sonra dosyaya dönüldüğünde; davalının yetki itirazlarında bulunduğu anlaşılmaktadır. Dosya arasına alınan ticari kredi sözleşme örneğinde, davacı ile davalının müteselsil kefil olduğu kredi sözleşmesi asıl borçlusu arasındaki sözleşmede yetki şartının olduğu, Antalya mahkemelerinin ve icra dairelerinin yetkisinin kabul edildiği anlaşılmaktadır( 27 inci madde)
Alacaklı banka ile asıl borçlu arasında düzenlenen kredi sözleşmesi ticari niteliktedir. Bu nedenle sözleşmede yer alan yetki şartı TTK’nun 7. maddesi uyarınca kefiller hakkında da geçerlidir. (Yargıtay 19. HD., 2016/22445 E, 2016/14276 K) Bu nedenle, davalının yetki itirazları yerinde değildir.
Dosyaya dönüldüğünde; taraf delilleri toplanarak, dosya bankacı bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişi raporunda özetle belirtildiği üzere; Davacı Banka Burdur Şubesi ile dava dışı … şirteti arasında 06/03/20214 tarih, 360.000,00 TL. genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi bağıtlandığı, sözleşme limitinin 04.08.2015 tarihinde 25.000,00 TL, 22.03.2017 tarihinde 115.000,00 TL. attırılmasıyla toplam kredi limitinin 500.000,00 TL. olduğu, davalı …’un sözleşme ve ek sözleşmelerdeki kredi limiti kadar nihayetinde 22.05.2017 tarihi itibariyle toplam 500.000,00 TL. üzerinden müteselsil kefil olduğu, diğer taraftan davacı banka ve dava dışı şirket arasında 22.05.2014 tarihli Ticari Kart Üyelik Sözleşmesi düzenlendiği ve davalı …’un kredi sözleşmesi devamında 15.000,00 TL. üzerinden müteselsil kefil olduğu, davalının ayrıca şirket hesabına tahsis edilen ticari kredi kartın fiili kullanıcısı olduğu; kredili mevduat hesabı kredisi bakımından; Dava dışı şirkete genel kredi sözleşmesine dayalı olarak davacı banka Burdur Şubesi nezdindeki … numaralı mevduat hesabı üzerinden hesabın 5.000,00 TL. limiti dahilinde borç bakiye vermesine olanak sağlayacak şekilde kullandırılan kredili mevduat hesabı kredisinden son kullanımın 31.12.2018 tarihinde borçlu kredisi devre faizi için 4.679,81 TL ve 320,00 TL’nin kredili hesaptan karşılanmasıyla yapıldığı, 31.12.2018 tarihinde hesapta 4.999,91 TL. ve 09.01.2019 tarihinde S.000,00 TL borç bakiye oluştuğu, 13.05.2019 kat tarihi itibariyle kredinin 5.000,00 TL. olan anapara tutarının takip hesabına aktarıldığı, kredi akdi faizinin 31.03.2019 tarihine kadar %27, 01.04.2019 tarihinden kat tarihine kadar ise %25,8 olduğu dikkate alınarak 01.01.2019-13.05.2019 dönemi için 133 günlük 491,57 TL. faizi ve 24,58 TL. gider vergisinin kapitalize edilmesiyle davacı 13.05.2019 kat tarihi itibariyle davacı bankanın krediden talep edebileceği asıl alacak tutarı 5.516,15 TL. olarak hesaplandığı; ticari kart kredisi bakımından; Business Kart Üyelik Sözleşmesi uyarınca dava dışı şirkete 13.000,00 TL. İimit dahilinde davalı …un kullanımına … numaralı ve dava dışı … kullanımına …numaralı ticari nitelikli(kurumsal) kredi kartının tahsis edildiği, dosyaya tevdi edilen sözleşme akdi dönemsel hesap ekstrelerinde görüldüğü, söz konusu kredi kartının dönemsel akdi hesap hareketlerinin incelenmesinde; kartın limiti dahilinde alışveriş işlemlerinde kullanıldığı, 31.01.2019 hesap kesim tarihi itibariyle dönem borcunun 13.253,37 TL. olduğu, takip eden dönemlerde kart hesabına geri ödeme yapılmadığı gibi kartın filen kullanılmadığı, 30.04.2019 son hesap kesim tarihi itibariyle anapara ve tahakkuk eden faizleriyle birlikte dönemsel borcun 14.196,69 TL’ye baliğ olduğu, 13.05.2019 tarihinde 13.052,44 TL. anapara üzerinden takip hesabına aktarılan kredi kartı alacağının 13.05.2019 kat tarihi itibariyle faiz ve gider vergisinin kapitalize edilmesiyle 14.337,46 TL. üzerinden kat edildiği ve aynı tutarın asıl alacak olarak talep edildiğinin anlaşıldığı; borçlu cari hesap kredisi bakımından; Çerçeve kredi sözleşmesine dayalı olarak … numaralı borçlu carı hesap kredisinin 29.12.2017 tarihinde bakiye devriyle 74.845,19 TL. üzerinden açıldığı, devre faizlerinin tahsil edilerek süregelen kredi hesabının 13.05.2019 kat tarihi itibariyle anapara tutarının 74.845,19 TL. olduğu ve bu tutarın takip hesabına aktarıldığı, kredi akdi faizinin son dönemde %28,4 olarak banka sisteminde kayıtlı olduğu, kredinin 01.04.2019-13.05.2019 dönemi için 43 günlük %28,4 akdi faizi 2.538,92 TL. ve gider vergisi 126,95 TL’nin anapara tutarına kapitalize edilmesiyle davacı bankanın krediden talep edebileceği asıl alacak tutarı 77.511,06 TL. bulunduğunu; taksitli ticari kredi bakımından; … numaralı taksitli kredinin çerçeve kredi sözleşmesine istinaden 05/07/2017 tarihinde aylık %1,37 yıllık bazda %16,44 akdi faizli, aylık sabit taksit geri ödemeli 37 vadeli olarak 250.000,00 TL. üzerinden açıldığı ve kullandırıldığı, kredinin geri ödeme planıyla dosyaya sunulan taksit ödemelerini gösterir L 4 ekran görüntüsünün karşılaştırılmasında krediye en son 12.01.2019 vadeli 18.taksitin 12.04.2019 tarihinde ödendiği, 12.01.2019 vadeli taksitin ödenmesiyle kredi hesabının 140.980,01 TL. anapara bakiyesinin bulunduğu, kredi anapara bakiye: 12.01.2019 tarihinden kredinin kat edildiği 13.05.2019 tarihine kadar işletilen 121 günlük %16,44 akdi faizi 7.790,09 TL. ve %5 gider vergisi 389,50 TL’nin kapitalize edilmesiyle krediden kat tarihi itibariyle talep edilebilecek asıl alacak tutarı 149.159,60 TL. olarak bulunduğu; … numaralı kredinin çerçeve kredi sözleşmesine istinaden 22.03.2017 tarihinde faizsiz aylık sabit taksit geri ödemeli olarak 40.00,00 TL. üzerinden açıldığı ve kullandırıldığı, kredinin geri ödeme planı ve L4 ekran görüntülemesinin karşılaştırılmasında kredi hesabına en son 22.12.2018 vadeli 4.taksitin ödenmesiyle kredi hesabında 22.222,24 TL. anapara bakiyesinin bulunduğu, faiz dışı olarak kullandırılan kredinin 13.05.2019 kat tarihi itibariyle 22.222,34 TL. anapara üzerinden kat edildiği, sözü edilen tutarın kat ve temerrüt tarihi itibariyle krediden talep edilebilir asıl alacak tutarını oluşturduğu, krediye çerçeve sözleşme kapsamında temerrüt faizi talep edilmesinin mümkün olduğu, her iki taksitli kredi hesabından 13.05.2019 kat tarihi itibariyle talep edilebilir asıl alacak tutarı 149,159,60+ 22.222,24 = 171.381,84 TL. olup, … numaralı krediden doğan 22.222,34 TL. asıl alacak tutarı krediye faizsiz kullandırılması nedeniyle temerrüt tarihini takiben sözleşme esasına göre temerrüt faizi işletilmesinin mümkün olduğu; 14.05.2019 tarihli kat ihtarnamesinin 18.05.2019 tarihinde davalıya tebliğ edildiği ibraz edilen noter tebliğ mazbatasında görülmekte olup, 7 günlük ihtar süresi ve icra takibinin 22.05.2019 tarihinde başlatıldığı dikkate alındığında davalının icra takip tarihi itibariyle temerrüt halinde bulunduğunun anlaşıldığı belirtilerek; takip tarihi itibariyle; davalının, kredili mevduat hesabı nedeniyle, 5.516,15 TL asıl alacak, 35,58 TL 13/05-22/05/2019 tarihi arası 9 günlük akdi faiz 35,58 TL, işleyen faizden %5 gider vergisi 1,78 TL olmak üzere toplam 5.553,51 TL; ticari kart kredisi bakımından; 14.337,46 TL asıl alacak, 13/05-22/05/2019 tarihi arası 9 günlük akdi faiz 92,48 TL, işleyen faizden %5 gider vergisi 4,62 TL olmak üzere toplam 14.434,56 TL; borçlu cari hesap kredisi bakımından, 77.511,06 TL asıl alacak, 13/05-22/05/2019 tarihi arası 9 günlük akdi faiz 550,32 TL, işleyen faizden %5 gider vergisi 27,52 TL olmak üzere toplam 78.088,90 TL; Taksitli kredi hesabı bakımından; 171.381,84 TL asıl alacak, 13/05-22/05/2019 tarihi arası 9 günlük akdi faiz 613,05 TL, işleyen faizden %5 gider vergisi 30,65 TL olmak üzere toplam 172.025,54 TL kefalet sorumluluğu olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Bilirkişi raporunu hakim denetlemelidir. Öğretide Akyol, bilirkişi raporunun denetimi sadece hâkime ait bir görev değil; aynı zamanda taraflara ait bir haktır demektedir(AKYOL, Şener :Hukuk Usulünde Bilirkişilerle İlgili Bazı Problemler, Mukayeseli Hukukta Bilirkişilik Ve Sorunları, Yargıtay 125.Yıl Dönümü, s. 72 naklen). Hâkimin bilirkişinin uzmanlığı nedeniyle taşıdığı egemenliği kıracak araçları olduğu, bir yanlışın mutlaka geri döneceği ve özellikle böyle bir yanlışın müeyyidelendirileceği konularında bilirkişi inandırılmalı; böyle bir bilinç oluşturulmalıdır.“Hâkim kesinlikle ve mutlak olarak usulün egemeni olmalı; dosyaya, kendi sorumluluğunda girecek olan tanık beyanı gibi bilirkişi raporu gibi hususların adaleti saptıracak biçimlerde tezahürünü önleyecek tedbirleri almalı ve bu egemenliğini davanın sonuna kadar sürdürmelidir.” (Akyol s. 64-65 naklen).
Bu hususlar doğrultusunda, bilirkişi raporunun, hükme ve denetime elverişli, dosya kapsamına uygun olduğu kanaatine varılmıştır. Davacının itirazları yerleşik yargı içtihatları uygulamaları gereği yerinde bulunmamıştır.
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporundaki tespitler gereği davanın kısmen kabulü ile; takip tarihi itibariyle; davalının, kredili mevduat hesabı nedeniyle, 5.516,15 TL asıl alacak, 35,58 TL 13/05-22/05/2019 tarihi arası 9 günlük akdi faiz 35,58 TL, işleyen faizden %5 gider vergisi 1,78 TL olmak üzere toplam 5.553,51 TL; ticari kart kredisi bakımından; 14.337,46 TL asıl alacak, 13/05-22/05/2019 tarihi arası 9 günlük akdi faiz 92,48 TL, işleyen faizden %5 gider vergisi 4,62 TL olmak üzere toplam 14.434,56 TL; borçlu cari hesap kredisi bakımından, 77.511,06 TL asıl alacak, 13/05-22/05/2019 tarihi arası 9 günlük akdi faiz 550,32 TL, işleyen faizden %5 gider vergisi 27,52 TL olmak üzere toplam 78.088,90 TL; Taksitli kredi hesabı bakımından; 171.381,84 TL asıl alacak, 13/05-22/05/2019 tarihi arası 9 günlük akdi faiz 613,05 TL, işleyen faizden %5 gider vergisi 30,65 TL olmak üzere toplam 172.025,54 TL kefalet sorumluluğu olduğuna karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebine gelince;
İcra inkar tazminatının şartları şunlardır:
a)Geçerli ilamsız icra takibi yapılmış olmalı,
b)Borçlu süresi içinde ödeme emrine itiraz etmiş olmalı,
c)Süresi içinde açılmış bir itirazın iptali davası olmalı,
d)Talep olmalı,
e)Borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmelidir.
Dosyaya baktığımızda; yukarıdaki şartların varlığı ve alacağın likit olduğunun kabulü ile inkar tazminatının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; davalının, Antalya 9. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin;
(Kredili Mevduat Hesabı)
5.516,5 TL asıl alacak,
35,58 TL işlemiş faiz,
1,78 TL işleyen faizden gider vergisi olmak üzere 5.553,51 TL;
(Taksitli Kredi Hesabı)
171.381,84 TL asıl alacak,
613,05 TL işlemiş faiz,
30,65 TL işleyen faizden gider vergisi olmak üzere 172.025,54 TL;
(Borçlu Cari Hesap Kredisi)
77.511,06 TL asıl alacak,
550,32 TL işlemiş faiz,
27,52 TL işleyen faizden gider vergisi olmak üzere 78.088,90 TL;
(Ticari Kart Kredisi Hesabı)
14.337,46 TL asıl alacak,
92,48 TL işlemiş faiz,
4,62 TL işleyen faizden gider vergisi olmak üzere 14.434,56 TL; genel toplamda 270.102,51 TL üzerinden aynı şartlarda DEVAMINA,
2-Davacının inkar tazminatı talebinin KABULÜ İLE; 270.102,51 TL’nin %20’si üzerinden hesaplanan 54.020,50 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 59,30 TL başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 3.307,32 TL harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, hüküm gereği alınması gerekli bakiye 15.143,38 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28. maddesi gereğince; bakiye harcın, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmesi gerektiğinden, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmeyen harç için -kanunen belirlenen sınır göz önünde tutularak- “harç tahsil müzekkeresi” yazılmasına, bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olmasının, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmeyeceğinin bu şekilde hükümde belirtilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen toplam 3.366,62 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça dosyada yapılan ve mahkememizce uyap sisteminden kontrol edilen (denetime elverişlilik açısından, uyap ekranında harç-masraf bölümü altında tahsilat reddiyat bilgileri başlığının içeriğinde masraflar açıkça yazmaktadır) posta-tebligat-bilirkişi ücreti gideri toplamı 768,60 TL’nin haklılık durumu gereği; 755,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, arta kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 TL nin, haklılık durumu gereği; 1.295,00 TL’sinin davalıdan; 25,00 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; 27.357,18 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davacı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine, karardan sonra tebligat ve benzeri masraflar için gider avansının kullanılması davacı tarafından istenirse tebligat ve benzeri için yapılacak masraflar düşüldükten sonra arta kalan miktarının UYAP üzerinden kontrolü sağlanarak karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, Tarafların yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır