Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/120 E. 2022/100 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/120 Esas
KARAR NO : 2022/100
DAVA : İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/03/2021
KARAR TARİHİ: 01/02/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)İ davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkili arasında …Döner LTD. ŞTİ.nin 300.000,00 TL karşılığında müvekkiline devredileceği hususunda anlaşmış iş yeri devrine ilişkin sözleşmenin 4. Maddesi uyarınca davalıya iş yeri devir bedeli olarak 300,000,00 TL ödemenin 6 taksit halinde yapıldığını, buna rağmen davalının sözleşmeye aykırı olarak müvekkilinden 90.000,00 TL daha ödeme talep ettiğini, 12/09/2019 tarihinde davalının …İban numaralı … Bankası hesabına 90.000,00 TL’yi havale etmek sureti ile ödediğini, fakat fazladan ödenen 90.000,00 TL karşılığında davalı tarafın müvekkiline sözleşmede yer alandan farklı hiçbir hizmet veya mal teslimi sağlamadığını, davalının hesabına gönderilen miktara ilişkin dekontun davalının ilgili tutarı teslim aldığını ispatlar nitelikte olduğunu, bu aşamadan sonra müvekkiline böyle bir ödemenin kendisinden alınmadığının bildirilmesinin Türk Medeni Kanunu’nda yer alan iyi niyet ve dürüstlük kurallarına aykırılık teşkil ettiğini, ayrıca davalı yana taraflarınca 27/08/2020 tarihinde Antalya 4. Noterliği’nin … nıumaralı ihtarnamesi ile dosyaya konu borcu sebepsiz zenginleşme hükümlerince iade etmesi gerektiği ihtar edilse de işbu ihtarnamenin cevapsız bırakıldığını, Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emri ve cklerinin davalıya tebliğ edildiğini, borçlunun itirazı üzerine icra takibinin durduğunu, arabuluculuğa başvurduklarını, uzlaşmaya varamadıklarını, Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davalı tarafın vekil edene iade etmesi gereken paranın geri ödenmemesinden dolayı alacak isteminden kaynaklandığını, dosyaya konu meblağın müvekkili tarafından davalıya ödendiğini, borçlunun haksız olan itirazının iptaline, takibin devamına, haklı davalarının kabulü ile karşı tarafın en az % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının sebepsiz zenginleşmeye dayalı tazminat talebi ile açtığı haksız ve mesnetsiz davanın reddi gerektiğini, davacı yanın iddia ve taleplerinin tamamen haksız ve kötüniyetli olduğunu, Davacı ile müvekkili arasında 06.12.2019 Tarihli Master Franchısıng sözleşmesi adı altında imzalanan sözleşme ile …isim hakkı, proje, danışmanlık, teknik destek hizmetleri, işyeri devri, tadilat, yazılım, dekorasyon ısıtma ve soğutma sistemleri başta olmak üzere her türlü teknik ve alt yapı desteği sağlamak üzere anlaşma sağlandığını, sözleşmede belirtilen mali bedeller karşılığında davacı yanın, franchısor’un ticari adını ve markasını, iş görme ve teknik yöntemlerini, işgörme sistemini ve diğer sınaı ve fikri mülkiyet haklarını kullanma hak ve zorunluluğunu,taraflar arasında bu amaçla yapılan yazılı bir franchising anlaşmasının süresi ve kapsamı içinde alacağı ticari ve teknik destek ile üstlendiğini, Davacının sözleşme hükümlerine aykırı olarak talep ettiği ve yersiz ödendiğini iddia ettiği bedelin müvekkiline ait şirketin işbu sözleşme ile hak kazandığı bedel olduğunu, davacının fazla ödeme iddiasının aksine sözleşmeye göre eksik bedel ödediğinin kabulü gerektiğini, Davacının beyan ettiği 300.000,00 TL ödemenin … ET DÖNER işyerinin içinde bulunan demirbaşları ile beraber işyeri devir bedeline ilişkin olduğunu, Dolayısıyla davacının 10+1 bayilik ile elde etmeyi kabul ve taahhüt ettiği isim hakkı ve bilimum Master franshısıng sözleşme bedeline ilişkin bir meblağ olmadığını, dava konusu edilen 06.12.2019 Tarihli sözleşme uyarınca davacının isim hakkı, proje, danışmanlık, teknik destek hizmetleri bedeli olarak her bir bayilik için 27.500,0 TL +KDV bedeli olmak üzere toplam 11 bayilik adına 302.500,0 TL +KDV ödeyeceği, yine davacı tarafından açılan ve işletilen işyerlerine alacağı ürünlerin ödemeleri proforma faturaya istinaden peşin yapılacağı belirtildiğini, Davacı yan sözleşme tarihinden sonra devir aldığı gerek Güllük/Muratpaşa’da kain işyerinin gerek açacağı ve açtığı bayiliklerin isim hakkı ve sipariş vb ürün ödemelerini peşinen yapması gerekir iken salt 300.000 TL işyeri devir bedelini ödediğinden bahisle diğer mali hükümleri yok saydığını, nitekim bu hususta davacıya 16.07.2020 Tarihinde ihtarname keşide ve tebliğ edilmiş olup, 30.000 TL devirden kalan borç, 28.778,25 TL toplam et borcu, 10.000 TL …Döner Alanya Şubesi isim hakkı bedeli gibi harcamalar altında toplam 73.855,32 TL ödeme borcu olduğu bildirilmiştir. Davacı yan ihtara cevabında bayinin kapatılarak başka bir isim altında çalışmaya devam ettiğini ve bir borcu olmadığını beyan ettiğini, Davacı cevabi ihtarında ve işbu dava dilekçesinde tek taraflı iradesi ile devralmış olduğu bayinin sadece unvanını değiştirip müvekkil şirketin sağladığı tüm teknik ve alt yapı desteği ile başka nam adı altında aynı kolda faaliyet ettiğini bildirerek müvekkilin haklarını halel ettiğini, Davacının fazla ödeme olarak nitelendirdiği 80.000 TL elden ve 90.000 TL banka ödemesi sözleşmeye göre isim hakkı bedelinden düşüldüğünde dahi davacının 132.500 TL borcu bulunduğunu, bu hususta 11 bayilik isim hakkı bedeline ilişkin tarafımızın fazlaya ilişkin hak ve talepleri saklıdır. Esasen davacı yanın işbu eksik ödemeye dair ihtara kadar iş ve işlemlerinden bilgi vermeyip tek taraflı iradesi ile sözleşmeye aykırı davranışı sonucu tazminat sorumluluğu doğacaktır, ancak bu aşamada davacının müvekkilin ne tür bir ihmal veya eksikliği sebebiyle ödeme yapmayacağını ve sözleşmeye uymadığını ispat etmesi gerekir. Davacı bunun aksine soyut bir beyanla tarafımızın gerekeni yapmadığını beyan ettiğini, davacının atfı kabil kusuru ile kötüniyetli olarak ödemediği 132.500 TL’nin ödemesinden kaçındığını, taraflara ait ticari defterler incelendiğinde ve yerinde keşif ile beraber müvekkile ait şirketin franchısıng sözleşme hükümlerine uygun davranarak davacıya isim hakkı başta olmak üzere tüm destek ve hizmeti sağlamaya hazır olduğunun, davacının peşinen ödemeyi kabul ettiği her bir bayilik için 27.500 TL+KDV olmak üzere 10+1 bayilik isim hakkı bedeli, alt yapıya dair tüm bedeller, ürün sipariş bedelleri başta olmak üzere ilgili harcamaları karşılamadığı ve müvekkil şirkete borcu olduğunu, müvekkile ait şirket alanında uzman ve teknik alt yapı ile birçok franchısıng sözleşmesi ile bayilikler sağladığını, emsal nitelikte olabilecek ekte sunulan bir bayilik için belirlenen 50.000TL+KDV isim hakkı bedeli , 60.000TL+KDV isim hakkı bedeli 30.000TL+KDV isim hakkı bedeli olarak kararlaştırılan sözleşme örneklerini sunmaktayız. Franchısor olarak müvekkile ait şirketin en az 30.000TL bedelli isim hakkı devir anlaşması yaptığı , davaya konu sözleşmede de her bir bayilik için 27.500 TL+KDV bedelinin olağan ve maddi gerçeğe uygun kararlaştırılmış bir bedel olduğunu da ayrıca ispata yeterli olduğunu, buna rağmen davacının tek seferde ve peşinen ödemeyi kabul ettiği ve açması gereken bayilikleri almadığını ve ödemeleri yapmadığını, sözleşme hükümlerine uygun davranmayan ve bunu tek taraflı icra ederken taraflarından ihtara konu edilmeden açıklama gereği dahi duymayan da davacının kendisi olduğunu, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacının %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacı tarafın davalı aleyhine Antalya Genel İcra Dairesi2nin … esas sayılı takip dosyasında başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamının incelenmesi neticesinde; Davacı taraf işyeri devir bedeli olarak fazla ödenen bedelin sebepsiz zenginleşmeye neden olduğu iddiasına dayanılarak talepte bulunmuş davalı taraf ise Master Franchısıng sözleşmesi gereği işyeri devir bedeli karşılığında yapılan ödeme olduğu savunmasında bulunmuştur.
Sıfat deyimi dava konusu sübjektif hak (dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişkidir. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle (usul hukuku sorunu) ilgili olduğu hâlde; taraf sıfatı, dava konusu sübjektif hakka (maddi hukuk sorunu) ilişkindir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/2-2727 esas, 2020/846 karar sayılı güncel emsal ilamı) Sübjektif hak kendisinden istenebilecek olan kişi o hakka uymakla yükümlü olan kimse olup, bu pasif husumet (davalı sıfatı) olarak adlandırılmaktadır. Sübjektif hak sahibi ile o hakka uymakla yükümlü bulunan kişinin kimler olduğunun belirlenmesi, bunun neticesinde, dava açan veya aleyhine dava açılan kişiler, o davada davacı veya davalı olarak taraf sıfatına sahip değillerse, mahkemece dava konusu hakkın esası hakkında inceleme yapılmaksızın, davanın sıfat yokluğundan reddedilmesi gerekmektedir. Taraf sıfatı (husumet) ve sıfat yokluğu, davada taraf olarak görünen kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel olan bir itiraz niteliğinde olup, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 116. maddesinde yer alan ilk itirazlardan olmadığından davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi, taraflarca ileri sürülmese dahi, bu yönün kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle gerek mahkemece, gerekse Yargıtay’ca tarafların bu yönde bir savunmalarının olup olmadığına bakılmaksızın kendiliğinden nazara alınır.
Eldeki davada ihtilafa konu uyuşmazlık davacı ile dava dışı … arasında imzalanan sözleşmeden kaynaklıdır. Dosyaya ibraz edilen Franchısıng (Ticari İmtiyaz) sözleşmesinin 06/12/2019 tarihinde … Et Döner Ltd Şti ile … İçecek …Ltd Şti arasında imzalandığı, tarihsiz İşyeri Devri İlişkin Sözleşme başlıklı belgenin ise devreden … Döner(…) devralan … arasında imzalandığı, Nakit Para Teslim Tutanağı başlıklı belgenin de yine parayı alan … ,parayı ödeyen … arasında imzalandığı anlaşılmaktadır. İncelenen bu belgelerde davalının dahil olduğu kısım bulunmamaktadır. 11/09/2019 tarihli belge içeriğinde 12/09/2019 tarihinde … adına … Bankası Aksu Şubesine 90.000,00-TL yapılacağı belirtilmiş ise de, bu tutanağın daha önceki devir sözleşmelerine istinaden düzenlenmiş olduğu işbu tutanak ile açıklanmıştır. Ayrıca dava dışı … hakkında dava konusu edilen takip dışında ayrı bir takip dosyasının bulunduğu da yapılan sistem kontrolünde anlaşılmıştır. Dolayısıyla dava dışı … Döner(…)/ … ile davacı arasında imzalanan sözleşmelerden kaynaklı uyuşmazlıkta davalının sorumluğunun bulunmadığı ve işbu davalının dava açılmasına sebebiyet vermediği anlaşılmakla, davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Pasif Husumet Yokluğundan HMK’nın 114. Maddesi gereği USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70.- TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.043,60.- TL harcın mahsubu ile bakiye 962,90.-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesap edilen 12.500,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın HMK 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra masrafı kendisine ait olmak üzere davacının göstereceği bir IBAN/hesap numarasına yatırılmasına ancak hesap numarası bildirilmemiş veya bildirilmez ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine veya davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili Av. … ve davalı vekili …’nin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/02/2022

Katip …
E- imzalı

Hakim …
E- imzalı