Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/109
KARAR NO : 2023/563
DAVA : Sigorta (Ziraat Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 23/02/2021
KARAR TARİHİ : 10/10/2023
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta ( Ziraat Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … A.Ş. … Şubesinden 1 yıl sonra ödemeli tarımsal destek kredisi kullanmak üzere 2018 yılında başvuru yaptığını, başvuru esnasında bu krediyi çekebilmesi için şube tarafından … sigortası (Devlet Destekli Bitkisel Ürün Sigortası) yapılmasının zorunlu olduğu belirtilmiş ve kredisini 1 yıl sonra ödeyeceği için ilgili sigortanın kredi ödeme süresi sonuna kadar geçerli olduğu bilgisi verildiğini, müvekkilinin kredi alabilmesi için yapılması şart koşulduğundan sigorta yapılmasını kabul etmek zorunda kaldığını, kredi verilebilmesi için yapılması zorunlu kılınan sigorta nedeniyle hesaplanan net 10.138,45.-TL sigorta prim tutarının müvekkiline isabet eden 5.069,24-TL davalı … şubesi tarafından müvekkilinin hesabından eksiksiz olarak tahsil edildiğini, müvekkiline poliçe belgesinin teslim edilmemesi mevzuata aykırı olup, buna ek olarak, poliçe süresinin de hatalı düzenlenmesi davalının basiretli tacir olarak hareket etmediğini gözler önüne serdiğini, müvekkiline, Yönetmeliğinin poliçe verme yükümlülüğü başlıklı, 5. Maddesinde “Sigorta şirketi sigorta sözleşmesi gereğince, sigorta ettirene, sözleşmede yer alan tarafların haiz olduğu hak ve borçları gösteren bir sigorta poliçesi vermek zorundadır” ve “okunaklı bir biçimde basımı yapılacak genel şartlar, poliçeyle birlikte sigorta ettirene verilir” hükümleri yer aldığını, bu hükme aykırı olarak, davalılar tarafından müvekkiline kredi ve sigorta ile ilgili her hangi bir belge verilmediğini, yine aynı Yönetmelik’in 6. maddesinin “Sigorta sözleşmelerinin akdedilmesinde, sigortalının bilgilendirilmesi esastır. Sigortalıya yapılacak bilgilendirmede, sigorta sözleşmelerinde bilgilendirmeye ilişkin mevzuat hükümleri uygulanır” hükmü hiç dikkate alınmadan, müvekkiline her hangi bir bilgi verilmemiş özellikle poliçenin süresi hakkında hiç bilgi verilmediğini, müvekkili, kendisine poliçenin teslim edilmemesi nedeni ile poliçeye bilgisi dışında yazılan süresi hakkında, bilgi sahibi olamadığını, bu nedenle de cayma hakkını veya yasanın kendisine tanıdığı diğer hakların hiçbirini kullanamadığını, … tarihinde meydana gelen dolu nedeniyle müvekkilinin sigorta kapsamındaki … ili, … İlçesi, … Mah. … Mevkiinde bulunan erik bahçesinin hasara uğraması üzerine, … ilçe … Müdürlüğü tarafından %80 oranında zarar gördüğünün tespit edildiğini, müvekkilinin … sigortası kapsamında 1 yıllık sigortası olduğu düşüncesi ile erik bahçesinde oluşan zararının karşılanması için … Bankası A.Ş…. Şubesine … tarihinde başvuru yaptığını, erik bahçesine ilişkin bitkisel ürün sigortasının hasatın bittiği ve herhangi bir riskin kalmadığı Temmuz ayı ile sınırlı olarak 25 günlük süreyle yapılması ve 25 günlük risksiz bir dönem için ödenen yüksek prim miktarı göz önünde bulundurulduğunda uyuşmazlığa konu olan sigorta süresinin 25 günlük yapılmasının mümkün olmadığını, müvekkili …’in hasara uğradığına ilişkin ihbar bildirimi üzerine şube yetkilisi bilgisayardan poliçeyi kontrol ettiğini ve müvekkiline poliçe bitiş tarihinin … tarihleri arasında sadece 25 gün olduğunu ve sürenin sona erdiğini bildirdiğini, şube yetkilisinin müvekkiline poliçenin sona erme süresinin sehven yanlış yazılmış olabileceğini, bunun için müvekkilinden poliçenin bitiş tarihinin sehven hatalı yazıldığına ve zararın tazminine dair bir dilekçe alarak düzeltelim dediğini ve müvekkiline … Genel Müdürlüğüne hitaben … tarihli dilekçeyi yazdırdığını, müvekkili poliçenin bitiş tarihinin 2019 yılı olması gerektiğini 1 yıllık sigorta olduğunun kendisine bildirildiğini,poliçede yazıldığı belirtilen dönemde dolu ve don için sigorta yaptırmanın bir anlamı olmadığını, hatta 25 günlük sigorta yapılmasının bir anlamı olmadığını ve hayatın olağan akışına da ters olduğunu şube yetkilisine açık net bir şekilde yeniden ilettiğini, davalı şube yetkilisi, ilgili dilekçe ile hatanın düzeltileceğini ve hatta gerekli düzeltme ve hasar bildiriminin …’e kendileri tarafından bildirileceğini ve müvekkilinin …’den zarar tespiti için aranacağını belirttiklerini, müvekkilinin beklediğini, ancak kendisini arayan olmaması nedeniyle önce …’e telefonla ulaşıldığını, … tarafından müvekkiline … tarafından kendilerine öyle bir bilgi gelmediği, ayrıca poliçedeki sigorta süresi dolduğu için böyle bir talebin değerlendirmeye de alınmayacağı sözlü olarak belirtildiğini, davalı … A.Ş…. Şubesi çalışanları tarafından müvekkilinin bankaya çağrılarak eksik belgeler imzalatılmaya çalışıldığını, son anda müvekkilinin tanıdığı avukat arkadaşını araması ve kendisini uyarması üzerine imzalama işlemini yarıda bıraktığını, müvekkilinin başvurusuna yazılı olarak bir dönüş yapılmadığı için davalıların her birine durumu anlatır ve zararın tazminine ilişkin talebini içerir … tarihli ihtar yazısı gönderildiğini, ancak ilgili dilekçelere davalılar tarafından geri dönüş yapılmamış ve zarar tazmin edilmediğini, müvekkilinin zararının tazmini ve açılacak davanın dava şartı olması sebebiyle zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulmuş olup arabuluculuk yolunda davalılar anlaşmak istemediklerini belirttiklerini, anlaşamama tutanağı tutulduğunu, kredinin kullandırıldığı tarihten 1 yıl sonra ödemesinin yapılacak olmasına rağmen bu kredinin teminatı olan ve zorunlu olarak yapılması şart koşulan sigorta poliçesinin 25 günlük düzenlenmesi de hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ayrıca banka ve diğer davalılar tarafından kredi ödeme süresi gelmemiş ve risk devam ettiği halde poliçesinin süresi doldu yenilenmesi gerekiyor diye herhangi bir bilgilendirmede yapılmadığını, her halde sigorta süresi erik ağaçlarının çiçeklenmeye başlayacağı dönemde başlatılması gerektiğini, … ve sigorta şirketlerinden kaynaklı sebeplerden müvekkilinin zarara uğradığını, müvekkilinin … TL ilgili zararın tazmini isteme zorunluluğu doğduğunu ileri sürerek, belirsiz alacak davası olarak şimdilik …-TL zararın zarar tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile yargılama gideri ve avukatlık ücretinin de davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin bu davada taraf ehliyeti bulunmayıp davanın müvekkili şirket yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, dava konusu tazminata konu edilen poliçeler … olduğunu, yasal mevzuat gereği sigorta şirketleri tarafından düzenlenen poliçelerinden doğan tazminat ödeme sorumluluk ve yükümlülüğü tüzel kişiliği haiz havuzuna ait olduğunu, konuya ilişkin düzenleme 5363 sayılı getirilmiş olup, bu kanun uyarınca tazminat ödeme yükümlülüğü tamamen havuza aittir. Tarım Sigortaları Kanunu’nun 4.maddesi “ bu kanun kapsamındaki risklerin teminat altına alınması, standart sigorta poliçelerinin belirlenmesi, hasar organizasyonları, tazminat ödemelerinin yapılması,….. amacıyla tüzel kişiliği haiz havuz kurulmuştur” demektedir. Bu kanun kapsamındaki risklere ilişkin standart sigorta poliçelerinin belirlenmesi, hasar işlemleri ve tazminat ödemelerinin yapılması Havuzun sorumluluğunda bulunduğunu, müvekkili şirket kanunun açık hükmü gereğince sadece poliçeyi tanzim etmekte, tahsil etmiş olduğu primi ve hasara ilişkin tüm yükümlülüğü ise bu amaçla kanunla kurulmuş bir kurum olan … A.Ş’ye gene kanunun getirdiği düzenleme uyarınca devrettiğini, Tarım Sigortası Kanunu uyarınca meydana gelen hasarlardan sadece … A.Ş. sorumlu olup, sigorta şirketlerinin hasarlar sebebiyle bir sorumluluğu bulunmadığını, dolayısıyla müvekkili şirkete anılan kanun hükümleri çerçevesinde husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, müvekkili şirketin sorumlu olmadığı yasal düzenlemenin bir sonucu olduğunu, müvekkili şirketin hasara ilişkin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı ve kendisine husumet yöneltilemeyeceği 5363 Sayılı Tarım Sigortaları Kanunu’nun açık hükmü gereği olup iş bu davada taraf ehliyeti bulunmadığından müvekkili şirket aleyhine açılan davanın ‘husumet yokluğu’ nedeniyle dava şartları bulunmadığından HMK 115.madde uyarınca usulden reddine, haksız ve mesnetsiz davanın her halükarda esastan dahi reddine, davanın açılmasına sebebiyet vermediğimizden dava harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davacı yana yüklenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … A.Ş.vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul manasına gelmemek üzere, davacının davasını zamanaşımı süresi geçtikten sonra açtığını, TTK 1420. Maddesine göre sigorta poliçesinden doğan iki yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağını, genel şartların ilgili maddesinden ve yerleşik Yargıtay içtihadından anlaşılacağı üzere, poliçe ile ilgili alacak talepleri en erken hasat tarihinde muaccel olduğunu, dava konusu poliçenin hasat tarihi … olduğunu, işbu poliçeden doğacak olan alacaklar hasat tarihinde muaccel olacağından, dava zamanaşımının en geç … tarihinde geçmiş olduğunu, ayrıca huzurdaki davaya konu poliçede dain-i mürtehin kaydı bulunduğunu, davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından öncelikle dain-i mürtehin kurumun muvafakatinin alınması, aksi takdirde, mevzuat ve yerleşik Yargıtay içtihadı uyarınca davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini, davacının belirsiz alacak davası açmada hukuki yararı bulunmadığını, davacının iddia ettiği alacağını tespit raporu ile net şekilde belirlediğini, iddia edilen alacağın belirli ya da belirlenebilir durumda olması halinde belirsiz alacak davası açılamayacağı, açılmış ise hukuki yarar yokluğundan reddedilmesi gerektiğini, esasa ilişkin ise; davacının talebi poliçe teminatı dışında olup, haksız davanın reddine karar verilmesini, davacı …’ e ait … İli … İlçesi Merkez- … Mahallesi … numaralı parselde yer alan erik (…) bahçesi için, … numaralı … Poliçesi tanzim edildiğini, söz konusu poliçeli alanda … adet ağaç, ağaç başı 30 kg ürün ve 2,75 TL birim bedel sigortalı tarafından beyan edildiğini,
davacı, dilekçesinde her ne kadar sigortalı alanda yer alan ürünlerde don hasarı olduğunu iddia ediyor olsa da, müvekkili kuruma yapılmış, sistemde kayıtlı herhangi bir hasar ihbarı ya da verim tespit talebi bulunmadığını, söz konusu poliçe için herhangi bir hasar bildirimi yapılmadığı için, meydana geldiği iddia edilen hasara ilişkin olarak da herhangi bir eksper görevlendirmesi yapılmamış ve dolayısıyla ekspertiz / hasar tespit çalışması yapılmadığını, İlçe Tarım ve Orman Müdürlükleri poliçe teminatı kapsamında inceleme yapmadığını, İlçe …. tarafından yapılan incelemeler, sigorta poliçesine konu arazi üzerinde hasarın meydana geldiğini göstermediğini, sigortacılık mevzuatı gereği, Devlet destekli tarım sigortaları sistemi uygulamalarında, risk inceleme ve hasar tespit işlemleri sadece tarım sigortaları havuzu (…) eksperleri tarafından yürütüldüğünü, kesinlikle kabul manasına gelmemek üzere, davacının talep ettiği faize itiraz ettiğini, kabul manasına gelmemek kaydıyla; maddeden de açıkça anlaşılacağı üzere, faiz hasat tarihinden itibaren talep edilebileceğini, … olarak adlandırılan tarım sigortaları sistemi, diğer sigorta sistemlerinden farklı olup, diğer sigorta şirketlerinden farklı olarak kar amacı gütmediğini, Havuzun yönetim kurulu dışında herhangi bir yürütme organı bulunmayıp, sistem, sigortacıların kurduğu bir işletici şirket eliyle yürütüldüğünü, müvekkili Kurum …’in bir Devlet kurumu olduğunun unutulmaması gerektiğini, ülke genelindeki katastrofik riskleri minimize etmek ve ülke genelinde tarım ve hayvancılığı yaygınlaştırarak daha profesyonel anlamda üreticilik yapmak üzere tarımı ve üreticiyi desteklemek için kurulmuş Devlet’in Bakanlık, Hazine Müsteşarlığı ve diğer kamu kurumları nezdinde öncülük yaptığı, özel sigorta şirketlerinin da poliçe tanzim etme aşamasında desteklediği özellikli bir Havuz sistemi olduğunu, sigortalıların her türlü hasarını değil, teminat kapsamındaki hasarlarını tazmin etmeyi hedefleyen bir sistem olduğunu, dolayısıyla, …’in, gerçekten teminat kapsamında zarara uğrayan sigortalılara ödeme yapmamakta herhangi bir menfaati bulunmadığını, haksız davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından sunulan dava dilekçesinde müvekkili … A.Ş. taraf olarak gösterilmiş ise de müvekkili bankaya söz konusu davaya konu alacak yönünden husumet yöneltilemeyeceğini, zira müvekkili banka tarafından tesis edilen işlemlerde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını, dolayısıyla davanın öncelikle müvekkili banka yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddini, davaya konu müvekkil banka tarafından iş bu davadaki davacı olan banka müşterisine kullandırılan kredi, tarımsal (ticari) kredi olduğunu, dolayısıyla davacı tacir sıfatı taşımadığını, her tacir, tüm ticarî faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmek, sağduyu sahibi olmak, ileriyi düşünmek ve işlemlerini ona göre organize etmek zorunda olduğunu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 18/2 maddesi gereğince, tacir, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli iş adamı gibi hareket etmesi gerektiğini, tacir sıfatı taşıyan davacı poliçe koruma sürelerinin, çiçeklenme dönemi ve hasat dönemi arasında olduğunu bilmesi gerektiğini, söz konusu dönem müvekkili banka tarafından belirlenmediğini, davacının kredi alabilmesi için … yapılmasının müvekkil banka tarafından şart koşulduğu ve davacının sigorta yapılmasını kabul etmek zorunda kaldığının beyan edildiğini, davacı tarafından beyan edildiği gibi bu zorunluluğu dayatan müvekkili banka olmadığını, müvekkili banka şube çalışanları, davacının talebi doğrultusunda gerekli işlemler için yalnızca bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirdiğini, bu sebeple davacının, müvekkil bankanın eksik ve hatalı bilgi verdiği iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, kaldı ki müvekkili banka, iş bu davadaki diğer davalı olan … A.Ş. ile irtibata geçmiş konu ile alakalı müvekkil bankaya ”Ürünün son kabul tarihinin geçmesi nedeni ile risk inceleme sonucu eksper tarafından arazide inceleme yapılarak Ön Bilgi Formu (ÖBF) için onay verildiği, sonrasında şube tarafından ÖBF’nin poliçeye dönüştürüldüğü, Müşterinin, poliçe bitiş vadesinden sonra yaşadığı hasar için talepte bulunduğu, poliçenin sona ermesi ve sonraki dönemi kapsamaması nedeniyle hasar dosyasının açılamadığı” bilgisi verildiğini belirterek, müvekkili banka aleyhine açılan iş bu davanın ‘husumet yokluğu’ nedeniyle usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise beyanları doğrultusundan haksız davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, … Poliçesi’nden kaynaklı hasar tazminatı istemine ilişkindir.
Taraflar arasında imzalanan sigorta poliçesi ve ekleri, hasar dosyası, … müdürlüğü kayıtları dosya arasına celbedilmiştir.
… Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … mahallesinde erik hasadının hangi aylarda olduğu hususunda gelen yazı cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce sigorta mevzuatında uzman nitelikli hesap bilirkişisi, hasar tespit uzmanı ve … mühendisinden oluşan heyetten rapor alınması için İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmıştır.
Bilirkişi heyeti … tarihli raporunda sonuç olarak;”… a)Davalı … ile davacı arasında akdedilen kredi sözleşmesinin örneğinin davalı …,
B)Davacı ile davalı … arasında akdedilen … … Poliçe nolu (… nolu … Sigorta A.Ş. Polçesi) … poliçesi ile bilgilendirme formunun davalı … A.Ş.ve … Sigorta A.Ş.’den temini akabinde talep edilen inceleme ve değerlendirmenin yapılabileceği kanaatine varılmıştır.” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davalı … müzekkere yazılarak taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmesi ile davalı … A.Ş. Ve … Sigorta A.Ş.’den davacı ile davalı … arasında akdedilen … Poliçesi ve bilgilendirme formları celp edilmiştir.
Bilirkişi heyeti … tarihli ek raporda özetle; “…a) Davalıların sigortacı ve acente sıfatıyla davacının zararından sorumlu olacağı,
b) Davacının talep edilebilecek zararının muafiyet uygulanması akabinde ….- TL. olacağı,” kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili … tarihli dilekçesi ile; … TL olan dava değerini … TL olarak arttırmıştır.
Uyuşmazlık; davacıya ait erik bahçesinde dolu olayı nedeniyle meydana gelen hasar’dan davalıların sorumlu olup olmadıkları ve sorumluluklarının miktarına ilişkindir.
6102 Sayılı T.T.K.’NUN 1409. Maddesinde, sigortacının, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumlu olduğu, … şirketinin sigortacıya karşı sorumlu
olabilmesi için, geçerli bir poliçenin olması, poliçede teminat altına alınan rizikonun gerçekleşmesi, bundan dolayı sigortalının bir zarara uğraması gerektiği ;1423 maddesinde ise; Sigortacı ve acentesi, sigorta sözleşmesinin kurulmasından önce, gerekli inceleme süresi de tanınmak şartıyla kurulacak sigorta sözleşmesine ilişkin tüm bilgileri, sigortalının haklarını, sigortalının özel olarak dikkat etmesi gereken hükümleri, gelişmelere bağlı aydınlatma yükümlülüklerini sigorta ettirene yazılı olarak bildireceği belirtilmiştir.
Teminatların tanımı poliçenin tamamlayıcısı olan Genel Şartlar’da ayrıntılı şekilde açıklanmıştır ….’nın amacının sigorta kapsamındaki hasarlanmaların kapsam, nitelik, tespit, ödeme ve sair hususlarının usul ve esaslarının belirlenmesine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Devlet Destekli Bitkisel Ürün Sigortası Genel Şartlar A.2.2.Teminatların Tanımı
(1) Bu sigorta ile verilen teminatların tanımı aşağıda belirtilmiştir.
a) Dolu Teminatı; dolu tanelerinin doğrudan çarpma etkisiyle sigortalı üründe neden olduğu zararları,
c) Fırtına Teminatı; yağmur, kar ve dolu ile beraber olsun veya olmasın; münhasıran fırtına (10 metre yükseklikte ve hızı 62 km/saatten fazla esen rüzgârlar) etkisiyle veya fırtına sırasında, rüzgârın devirdiği, sürüklediği veya attığı şeylerin çarpma etkisiyle meydana gelen zararları,(*)
g) Sel ve Su Baskını Teminatı; çok yoğun yağış veya kar erimesi sonucunda ani su akıntılarının etkisiyle vadi, göl, nehir, çay, dere yatakları ve kanalların, büyük su kütlesi ile yüklenerek taşması ve aşırı yağışlar nedeniyle eğimli arazilerde meydana gelen şiddetli yüzey akışları sonucunda sigortalı parselde hasat edilmemiş ürünlerde oluşan zararları ifade eder.
A.4. Teminat Dışında Kalan Haller
“l) Yağışların etkisiyle sel ve su baskınına yol açabilecek göl, nehir, çay, dere ve kanallar taşmadığı halde taban suyu seviyesinin yükselmesi sonucunda, sigortalı parseldeki ürünlerde meydana gelen zararlar,
m) Yağışların etkisiyle sel ve su baskınına yol açabilecek göl, nehir, çay, dere ve kanallar taşmadığı halde- arazide meydana gelen su birikmelerinden kaynaklanan sigortalı parseldeki ürünlerde meydana gelen zararlar,
n) Su baskınlarını önlemek amacıyla yapılan engeller ile göl, nehir, çay, dere ve kanallar arasında kalan arazilerdeki ürünlerde meydana gelen zararlar,
o) Su baskınlarını önlemek amacıyla yapılan nehir yatakları, seddeler ve su kanalları gibi tahrip olmuş olan alt yapı tesislerinin ıslah edilmemesi nedeniyle, sel ve su baskının ürünlerde neden olduğu zararlar. Hükmünü taşımaktadır.
Tarım Sigortaları Havuzu, 5363 sayılı Tarım Sigortaları Kanununun 12’nci maddesine istinaden, Bakanlar Kurulu kararı ile kapsama alınan risklerin, açık alanda yetiştirilen sigortalanmış bitkisel ürünlerde doğrudan neden olacağı zararlar sigorta bedeline kadar, teminat altına almak üzere … tarihinde yürürlüğe giren Devlet Destekli Bitkisel Ürün Sigortası Genel Şartlar’ı ihdas edilmiştir. Taraflar arasındaki … numaralı poliçeye göre; … tarihleri arasında davacı … adına 21,830 dekar alanı bulunan taşınmazın ürün sigorta bedeli …-TL olan poliçe ile sigortalanmıştır. Sigorta poliçesi ile Bitkisel Ürün Sigortası Poliçelerinde Dolu, Fırtına, Hortum, Yangın, Heyelan, Deprem, dolu kalite kaybı ve Sel ve su Baskınından kaynaklanan hasarlar teminat altına alınmıştır. Doludan meydana gelen zarar teminat kapsamındadır. … tarihinde dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede meydana gelen dolu olayının davacının bahçesindeki ürünlerini hasara uğratıp uğratmadığı uyuşmazlık konusu olduğu için bilirkişi raporu ve ek rapor aldırılmıştır. Böylelikle hasarın sebebi dolu olayı, hasar oranı %80, davacının zarar miktarının …-TL olduğu tespit edilmiştir. Bilirkişilerin tespiti mahkememizce de hukuka uygun nitelikte bulunmuştur. Yukarıda açıklanan yasa maddeleri ile uygulama yönetmeliği’nin 6. Maddesi gereği sigortalının bilgilendirilmesi gerektiği, ancak davalılarca bildirim yükümlülüğüne uygun hareket edilmediği, bildirim yükümlülüğünün sözleşme öncesi ve sözleşme kurulduktan sonraki aşamayı da kapsadığı anlaşılmakla davalıların birlikte sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Bununla birlikte, Devlet Destekli Bitkisel Ürün Sigortası Genel Şartlar(….)’ının tazminatın ödenmesini düzenleyen B.7. Maddesinde; hasar dosyasının tamamlanmasından sonra, kesinleşmiş olan tazminat miktarının en geç 30 gün içerisinde sigortalıya ödeneceğinin, açıkça düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Dava konusu uyuşmazlık irdelendiğinde sigorta sözleşmesiyle teminat alınan ve mahkememizce teminat kapsamında olduğu sabit görülen dolu hasarlanmasının poliçede belirtilen hasat tarihinden sonra meydana geldiği, her ne kadar hasat tarihihinde borç muaccel olsa da hasar tarihinin … olduğu poliçe hasat tarihinin ise … olduğu görülmekle davacının başvurusu ile davalıların temerrüde düştüklerinin kabulü gerekmiştir. Dava dilekçesinin ekinde başvuruların banka kayıtlarına … tarihinde alındığı belirlenmekle temerrüdün bu tarihte oluştuğunun kabulü gerekmiş, davacının poliçe kapsamındaki zararı … TL’nin temerrüt tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine yönelik aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE, … TL’nin temerrüt tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 4.307,83 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 939,27 TL harç ile tamamlama ile alınan 137,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.230,86 TL harcın davalılardan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan posta, davetiye, bilirkişi giderinden ibaret toplam 4.976,15 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 TL’nin davalılardan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Davacı tarafından yapılan 1.007,07 TL ilk dava masraf toplamı, 137,70 TL tamamlama harcı ve 419,90 TL keşif harç toplamı 1.564,67 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
7-Artan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde istek aranmaksızın taraflara İADESİNE,
Dair, davacı vekili Av. … ile davalı … vekili Av. …’ın yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/10/2023
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır