Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1 E. 2022/74 K. 21.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/1 Esas
KARAR NO : 2022/74
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ : 04/01/2021
KARAR TARİHİ: 21/01/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının ticari hesabından taraflar arasında imzalanmış sözleşmelere ve banka uygulamalarına aykırı olarak kesintiler yapıldığını, davalı bankadan 15.000.-TL ve 20,000.-TL değerinde ticari kredi kullandığını, bu kredilerde olması gerekenden daha fazla dosya masrafı kesildiğini, 29.07.2015 tarihinde 21-TL ve 18.11.2015 tarihinde 52,50-TL komisyon tahsilatı yapıldığını, 18.05.2018 tarihinde 278,26 TL erken kapama komisyonu alındığını, 28.05.2015 tarihinde 249.-TL ve 28.08.2015 tarihinde 249.–TL paket ücreti adı altında mükerrer tahsilat yapıldığını belirterek haksız yapılan bu kesintilerin ticari avans faizi ile iadesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; HMK 116 maddesi gereğince YETKİ İTİRAZINDA bulunduklarını, davaya Antalya Mahkemelerinin bakma yetkisi olmadığını, yetkili mahkemenin İstanbul Çağlayan Mahkemeleri olduğunu, davacı, davalı banka ile ; temel bankacılık hizmet sözleşmesi ile genel kredi sözleşmesi imzalandığını, Temel Bankacılık Hizmet Sözleşmesinin sair hükümler başlıklı 9.maddenin (g) bendinde ; İstanbul Çağlayan Mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olacağını kabul ettiklerini, Genel Kredi Sözleşmesinin “yetkili mahkeme” başlıklı 10.11 maddesinde; İstanbul Çağlayan Mahkemelerinin ve icra dairelerinin yetkili olacağını kabul ettiklerini, Taraflar, yetki sözleşmesinde, aksini kararlaştırmadıkça, dava sadece sözleşmeyle belirlenen mahkemede veya mahkemelerde açılabilecektir. Bu durumda, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, yapılan yetki sözleşmesi, münhasır yetki sözleşmesi şeklindedir. Taraflar, yetkili kıldıkları mahkemenin yanında, kanunen yetkili kılınan genel veya özel yetkili mahkemelerin de yetkisinin devam etmesini istiyorlarsa, yani yetki sözleşmesinin münhasır olmayan yetki sözleşmesi şeklinde olmasını istiyorlarsa, bu durumun yetki sözleşmesinde ayrıca belirtilmesi gerekmektedir. Buna göre; yetki sözleşmesiyle yetkili kılınan mahkemeler kesin yetkilidir. HMK. 17 maddesine göre yetki sözleşmeleri açısından genel yetkili mahkemede dava açılması mümkün olmadığını, taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca davacı; 25.10.2017 tarihinde 15.000,00-TL ve 18.05.2018 tarihinde de 20.000,00-TL ) kredi kullanmış olup bu kredilere ilişkin ödeme tabloları dilekçeleri ekinde sunduklarını, Davacı imzalamış olduğu Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında 25.10.2017 tarihinde 15.000-TL ve 18.05.2018 tarihinde 20.000-TL tutarlarında kredi kullandıklarını, Davacının kullandığı kredinin ticari kredi olması nedeniyle uyuşmazlığın 5411 Sayılı Bankalar Kanunu 144 Madde, TTK 22 madde, 6102 Sayılı TTK 20 madde, 6098 Sayılı T.B.K. 1 ve 26. Maddelerinin uygulanmak suretiyle çözülmesi gerektiğini, 5411 sayılı bankalar kanunu’nun “faiz oranları ve diğer menfaatler“ başlıklı 144.maddesinde; “Bakanlar Kurulu, bankaların ödünç para verme işlemleri ve mevduat kabulünde uygulanacak azamî faiz oranlarını, katılma hesaplarında kâr ve zarara katılma oranlarını, özel cari hesaplar dâhil bu maddede belirtilen işlemlerde sağlanacak diğer menfaatlerin nitelikleri ile azamî miktar ya da oranlarını tespit etmeye, bunları kısmen veya tamamen serbest bırakmaya yetkilidir. Bakanlar Kurulu, bu yetkilerini Merkez Bankasına devredebilir. ” hükmü yer aldığını, Bu hüküm bankalara faiz dışında menfaat elde etme hakkı tanıdığını, Bu madde kapsamında; bankaların serbestçe faiz, komisyon ve masraf alması mümkün olup bankaların faiz dışı gelirleri doğrudan açılan kredi üzerinden alınan maktu ve nispi oranda komisyon niteliğinde olabileceği gibi kredi işleminde fiilen yapılan herhangi bir masrafın karşılanması amacıyla da sağlanabildiğini, TTK ‘nun “ücret isteme hakkı” başlıklı 20. maddesinde; “Tacir olan veya olmayan bir kimseye,ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacir, münasip bir ücret isteyebilir. Bundan başka, verdiği avanslar veya yaptığı masraflar için ödeme tarihinden itibaren faize de hak kazanır.” Türk Borçlar Kanunu’nun 1. Maddesinde “Sözleşme, tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarıyla kurulur. İrade açıklaması, açık veya örtülü olabilir.”26. Maddesinde ; “Taraflar, bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebilirler.” denildiğini, .
Taraflar arasındaki akdi ilişkinin ticari ilişki olduğu, dosya masrafı/komisyon konusunda; 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu 144. Madde, TTK 20 madde, TBK 1. Ve 26. Maddeleri uyarınca bankaların ticari kredilerde ve bankacılık işlemleri sırasında makul ücretler alabilecekleri, yapılan kesintilerin tarafların tacir sıfatları gereğince ortak iradelerinin gereği olduğu, tacir sıfatını taşıyan davacının tahsil edilen dosya masrafı/komisyon tutarından haberinin olduğu, tacir olan her iki tarafında maliyet hesabını piyasa koşulları içerisinde basiretli bir tutumla değerlendirmiş olması gerektiği, taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmeleri uyarınca masraf/komisyon tahsilatının yapılabileceği, masraf/komisyon tahsilatlarının yasal sınırlar içerisinde makul olduğu, dolayısıyla davacıya iadesinin gerekmediğini, Davacı ,taraflar arasında imzalanmış sözleşmelerin hiçbirisinde erken kapama komisyonu alınacağına dair hüküm bulunmadığından erken kapama ücretinin iade edilmesi gerektiğini iddia etmekte ise de erken kapama komisyonunun iadesi mümkün olmadığını, sözleşmede erken ödeme komisyonu alınacağına dair hüküm bulunmadığı hallerde bankacılık piyasasında uygulanan oranlara uygun erken kapama ücreti alınabileceğine ilişkin yargıtay kararları bulunduğunu, Genel kredi sözleşmesinde kredinin erken kapatılması halinde erken kapama komisyonu / ücret alınacağında dair hüküm bulunmasa dahi ,bu kapsamda bankanın geri aldığı parayı belli bir süre içinde aynı gelir düzeyi ile plase edememesi halinde zarar edebileceği,bu suretle bankacılık piyasasında uygulanan orana uygun erken kapama ücretinin alınabileceği Yargıtay içtihatları olduğunu, Bankalar kredileri finanse edebilmek adına belli bir maliyet karşılığında kişi ve kuruluşlardan vadeli mevduatlar toplamakta ,yurtiçi ve yurtdışı kuruluşlara borçlanmaktadır. Bankalar kullandırdıkları kredinin vadesi ile doğru orantılı olarak borçlanmakta olduğu, kişi ve kuruluşlardan sağlanan fonlar belirlenen vadelerde ve faiz oranı üzerinden geri ödediğini, Genel kredi sözleşmesinde kredinin erken kapatılması halinde erken kapama komisyonu / ücret alınacağında dair hüküm bulunmasa dahi ,bu kapsamda bankanın geri aldığı parayı belli bir süre içinde aynı gelir düzeyi ile plase edememesi halinde zarar edebileceği,bu suretle bankacılık piyasasında uygulanan orana uygun erken kapama ücretinin alınabileceğini, kredinin erken kapanması sebebiyle bankanın zarara uğradığını, Müvekkil Bankanın vade sonunda elde edeceği faiz gelirini göz önünde bulundurarak yaptığı borçlanmalar, davacının kredisini erken kapamasıyla birlikte karşılıksız kalmış ve müvekkil Banka bu açıdan zarara uğradığını, Müvekkil banka uğradığı faiz kaybından – zarardan çok az miktarda erken kapama ücreti aldığını, Davacı , müvekkil banka ile Midi Kobi Kampanya Paket Özellikleri Ve Katılım Esasları Formu imzalandığını, Davacının imzalamış olduğu Midi Kobi Kampanya Paket ‘ in kapsamı ; tüm kanallardan 40 EFT, 40 Havale, 10 çek tahsilatı, 1 adet 10 yaprak çek karnesi, 5’er adet KKB Risk ve Çek Raporu kullanma hakkı 249 TL ücret karşılığında davacı adına tanınmıştır. Bu kampanyanın süresi 3 ay olup , davacı otomatik yenilemeyi kabul ettiğini, Davacının imzalamış olduğu Midi Kobi Kampanya Paket Özellikleri Ve Katılım Esasları Formu’na istinaden davacıdan 28 Mayıs 2015 tarihinde 249- TL paket ücreti tahsil edildiğini, mükerrer tahsilat yapıldığının doğru olmadığını, Paket otomatik yenilemeli ise; dahil olunan paket, bankaya aksi bir talimat verilmedikçe süresi kadar kendiliğinden otomatik olarak yenilenmeye devam ettiğini, formun Otomatik Yenileme kısmında Evet yazdığını, bu şekilde davacı otomatik yenilemeyi kabul ettiğini, Yetki itirazımızın kabulü ile yetkisizlik kararı verilmesini, haksız ve dayanaksız davanın reddine karar verilmesini Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; kredi sözleşmeleri nedeniyle haksız olarak tahsil edildiği iddia edilen komisyon tahsilatı, erken kapama komisyonu ve paket ücreti kesintilerin istirdadı istemine ilişkindir.
…bank AŞ’den taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmeleri ve ekleri ile yapılan ödeme ve kesintilere ilişkin hesap hareketleri celbedilmiştir.
Bankacı bilirkişi …29/09/2021 tarihli raporunda sonuç olarak; Davalı banka tarafından 15.000.- TL ve 20.000.- TL kredilerden alınan komisyonların emsal banka oranlarının altında kalmış olmaları nedenleriyle iadelerinin gerekmediği, alınan komisyonun mahiyetinin açıklanamıyor olması nedeniyle, tahsil edilen toplam 73,50TL’nin iadesinin gerektiği, Midi KOBİ Paket Kampanyası kapsamında sağlanan avantajların Davacı …aleyhine olması nedeniyle tahsil edilen paket ücretlerinin 335,50 TL’sının davacıya iadesinin gerektiği, Erken Kapama Komisyonunun diğer banka emsal ücretleri ile uyumlu olduğu gerekçesi ile iadesinin gerekmediği sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamının incelenmesi kapsamında;
09.12.2006 tarihli Resmi Gazete’de Merkez Bankası tarafından yayınlanan 2006/1 sayılı Tebliğin 6/2. maddesi “Bankalar, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına bildirdikleri azami oranları aşmamak kaydıyla, mevduat ve kredi işlemlerinde uygulayacakları faiz oranlarını ve katılma hesaplarında uygulayacakları kâr ve zarara katılma oranlarını vadelerine göre tüm şubelerinde halkın görebileceği şekilde ilan eder ve bu oranları internet sitelerinde yayımlar” şeklinde değiştirilmiştir. Bu durumda, ticari kredilerde bankalar tarafından alınacak olan masrafların hukukilik denetimi yapılırken anılan düzenleme gereğince ilan ve yayım yapılmışsa, bankaların bu oranlar üzerinden masraf vb. alabileceğinin kabulü ile hüküm kurulması, yapılmamışsa emsal banka uygulamaları araştırılması, alınan masrafların emsal banka uygulamalarına göre orantılı olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. (Yargıtay 11. HD., 2018/3567 Esas, 2018/5113 Karar)
6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 1. maddesinde düzenlenen ”Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihten önceki fiil ve işlemlere, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına, bu fiil ve işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse, kural olarak o kanun hükümleri uygulanır. Ancak, Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden sonra bu fiil ve işlemlere ilişkin olarak gerçekleşecek temerrüt, sona erme ve tasfiye, Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir.” hükmü uyarınca; sözleşme tarihi itibariyle 818 sayılı BK yürürlükte ise bu kanunun ilgili hükümlerinin uygulanması gerekir. (Yargıtay 11. HD., 2018/3594 Esas, 2018/5920 Karar)
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 20. Maddesinde ise genel işlem koşulları, bir sözleşme yapılırken düzenleyenin, ileride çok sayıdaki benzer sözleşmede kullanmak amacıyla, önceden, tek başına hazırlayarak karşı tarafa sunduğu sözleşme hükümleri olarak tanımlanmış, aynı Kanun’un 21. maddesinde ise, karşı tarafın menfaatine aykırı genel işlem koşullarının sözleşmenin kapsamına girmesi, sözleşmenin yapılması sırasında düzenleyenin karşı tarafa, bu koşulların varlığı hakkında açıkça bilgi verip, bunların içeriğini öğrenme imkânı sağlamasına ve karşı tarafın da bu koşulları kabul etmesine bağlı olduğu, aksi takdirde, genel işlem koşullarının yazılmamış sayılacağı, sözleşmenin niteliğine ve işin özelliğine yabancı olan genel işlem koşullarının da yazılmamış sayılacağı düzenlenmiştir. Genel işlem koşulu olduğu tespit edilen sözleşme hükümlerinin, sözleşmenin kapsamında kalması için, bu hükümlerin, taraflar arasında sonuca etkili şekilde müzakere edilmiş ve düzenleyenin genel işlem koşulu hakkında yaptığı bilgilendirmenin açık olması gerekir. Aksi takdirde, genel işlem koşullarının yazılmamış sayılacağı tartışmasızdır. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 17/01/2017 tarih ve 2016/981 Esas ve 2017/293 Karar)
Yukarıda yapılan açıklamalar ile birlikte, taraflar arasında imzalı kredi sözleşmelerinin bulunduğu, kredi sözleşmesinin 2.06 maddesine göre davalı bankanın tahsis edilen krediler nedeniyle komisyon/ücret tahsilini talep hakkı var ise de; davacının hesabından tahsil edilen kobi paketi bedelinin yapılan revize işlemine ilişkin olduğu, bu işlemin davacı için avantajlı olmadığı bir diğer yandan komisyon ücreti olarak tahsil edilen 73,50- TL’nin açıklamasının kayıtlarda tespit edilemediği bankaca bu hususun açıklanamadığı anlaşılmakla; kobi paket ücreti ve komisyon ücreti olarak tahsil edilen bedelin iadesi isteminin kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Öte yandan bir diğer uyuşmazlık, erken kapama komisyonu olarak yapılan tahsilatın sözleşme koşullarına ve bankacılık teamüllerine uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
TTK’nun 20. maddesi uyarınca tacir olan bankanın verdiği hizmet karşılığında ücret talep etmesinin mümkün olup, Bankacılık Kanunu’nun 144. maddesi çerçevesinde kredilere uygulanacak faiz oranları ile faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve sınırlarının serbestçe belirleneceği belirtilmiştir.
Erken kapama maliyet tutarının hesabı, söz konusu kredinin kullandırım tarihi, kredinin vadesi, kredi tutarı, erken kapama tarihinden kredinin vade bitimine kadar kalan bakiye süresi, kredin erken kapama tutarı, piyasa koşulları ve benzeri bir çok etkene göre yapılmakta olup, her kredinin kapatıldığı tarihteki piyasa koşullarına göre yaratacağı maliyet farklı olduğundan erken kapama halinde her kredi türü için ayrı olarak erken kapama oranı belirlenmektedir. Taraflar arasında akdedilen 25/10/2017 tarihli kredi sözleşmesinin “Erken Ödeme” başlıklı 2.08 maddesinde; ve Ek-A cari hesap kredi sözleşmesinin 4. Maddesinde “erken geri ödeme” başlıklı maddesinde düzenleme ve komisyon oranı belirlenmiştir.
Bu durumda ticari kredilerde bankalar tarafından alınacak olan masrafların hukukilik denetimi yapılırken öncelikle, kredi sözleşmesiyle belirlenen bir oran olup olmadığı araştırılmalı, olması halinde bu oran üzerinden masraf tahsil edilebileceği kabul edilmeli, sözleşmeyle bir oran belirlenmediğinin tespiti halinde ise, bankanın masraflara ilişkin olarak belirlediği ve ilan ettiği oranlar bulunup bulunmadığı tespit edilmeli, varsa yine bu oran üzerinden masraf tahsil edilebileceği kabul edilmeli, ilan edilen bir tutar bulunmaması halinde ise tahsil edilen masrafların emsal banka uygulamalarına göre orantılı olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin yerleşik uygulaması da bu yöndedir (Emsal nitelikteki Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 15.04.2019 Tarih, 2019/1303 Esas- 2019/2961 Karar sayılı ilamı).
TBK m. 78/1 “Borçlanmadığı edimi kendi isteğiyle yerine getiren kimse, bunu ancak, kendisini borçlu sanarak yerine getirdiğini ispat ederse geri isteyebilir.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Buna göre, somut olayda, ispat yükü davacıda olup, hataen ödeme yaptığını kanıtlamakla yükümlüdür. Başka bir ifadeyle, davacının iş bu tutarı geri isteyebilmesi için bunu ancak, kendisini borçlu sanarak yerine getirdiğini ispat etmesi gerekmektedir. Davacı ise; işbu tutarı bilerek ve isteyerek kendisine bildirilen tutarda ödemiş olduğundan ve gerek ödeme gerekse de tahsilat sırasında tutarla ilgili herhangi bir ihtirazi kaydı olmadığından davacının söz konusu tutarı geri istemesi mümkün değildir. Ayrıca, kendisine bildirilen tutarı bilgisi dahilinde hesaba yatıran davacının TBK m. 78 hükmünde yer aldığı üzere kendisini “borçlu sanarak” ödeme yapması gibi bir husustan söz edilmesi mümkün olmayacaktır. Bu durumda açıklanan gerekçeler doğrultusunda, davacının erken kapama komisyon ücretine ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan tüm gerekçelerle, davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
2-Davacının erken kapama ücretinin iadesine ilişkin talebinin REDDİNE,
3-Davacının komisyon ücreti talebinin KABULÜ İLE; 73,50- TL komisyon ücreti kesintisinin;
21,00 TL’sine 29/07/2015; 52,50 TL’sine 18/11/2015 tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının kobi paket ücreti talebinin KABULÜ İLE; 335,50-TL kobi paket ücreti kesintisinin; 28/05/2015 tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70.-TL harçtan peşin alına 65,30.- TL nin mahsubu ile, eksik alınan 15,40.-TL nin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
6-Davacı tarafça yapılan davetiye, posta masrafı, bilirkişi giderinden ibaret toplam 677,20.-TL yargılama giderlerinden davanın kabul ve red oranı gözetilerek 544,15.- TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına
7- İlk dava masraf 317,80-TL’nin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 255,36.- TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
8-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 409,00.- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 100,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın HMK 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra masrafı kendisine ait olmak üzere tarafların göstereceği bir IBAN/hesap numarasına yatırılmasına ancak hesap numarası bildirilmemiş veya bildirilmez ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine veya taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili …ve davalı vekili ….’ın yüzüne karşı verilen karar KESİN olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldI. 21/01/2022

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı