Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/92 E. 2023/654 K. 21.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/92
KARAR NO : 2023/654
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 17/02/2020
KARAR TARİHİ : 21/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının … tarihinde … çıkışında davacının istemiyle çağrılan sürücüsü davalı … olan taksiye kardeşi ile bindiğini, Davalı …’nın uykulu vazitette olduğunu, davacının gideceği yer yakın olunca kendilerini agresif tavırlar sergilemesi nedeniyle taksiden indiklerini, davalının aracın önü boş olmasına rağmen aracı geriye doğru sürdüğü sırada davacının ayağının taksinin altında kaldığını, davalının olay yerinden kaçtığını, … tarihinde gerçekleşen kaza neticesinde davalı olay yerinden kaçtığı için kaza tespit tutanağı düzenlenemediğini, … adlı işyerinden temin edilen kamera görüntülerine istinaden yetkililerce oluşturulan … tarihli kamera inceleme tutanağından ve … tarihli olay yeri tutanağından da anlaşılacağı üzere …’nın geri geri giderken davacıya çarptığı ve olay yerinden kaçtığının gözüktüğünü, söz konusu kaza ile ilgili kamu adına Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan … soruşturma numaralı dosya ile soruşturma başlatıldığını, Antalya … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas numarası ile dava açıldığını, açılan davanın derdest olduğunu, davacının meydana gelen trafik kazası sebebi ile Sağlık Bilimleri Üniversitesi Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi Adli Tıp Birimi’nin … tarihli raporundan da anlaşılacağı üzere basit tıbbi müdahale ile giderilmeyecek şekilde yaralandığını, kaza yapan aracın … tarihleri arasında geçerli … poliçe numaralı Genişletilmiş Kasko Poliçesini düzenleyen … A.Ş.’ ye başvurulmuş ise de manevi tazminata ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararı iletilmediği gerekçesi ile taraflarına ödeme yapılmayacağının beyan edildiğini, ayrıca kaza yapan aracın … tarihleri arasında geçerli … poliçe numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesini düzenleyen … A.Ş.’ya taraflarınca başvurulmuşsa da istenilen sonuca ulaşılamadığını, dava şartı olan arabuluculuğa da … tarihinde başvurulduğunu, görüşmelerin … tarihinde anlaşmaya varamama şeklinde sonuçlandığını, davacının olay sonrasında … tarihleri arasında hastane de yatmak zorunda kaldığını, hastaneden çıkış tarihinden sonraki süreçte ise uzun süren tedavi süreci başladığını, davacının birçok maddi zararının olduğunu, ayrıca kazanın kendisinde meydana getirdiği fiziksel etkilerden dolayı da herhangi bir işte çalışamadığını beyanla fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile; müşterek ve müteselsilen sorumlu olmak kaydı ile davalı … A.Ş.’den ( davalı sigortaların poliçe limiti ile sorumlu olması kaydı ile) ve gerçek değer belirlendiğinde harç eksiği kapatılmak üzere; tedavi giderleri, geçici işgöremezlik, kalıcı maluliyet, hastane giderleri, ilaç giderleri ve sair olmak üzere tüm maddi zararları için şimdilik 10.000 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan … tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte tüm davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davalı … A.Ş.’nden poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere ve …’ nın tüm manevi tazminattan sorumlu olmak üzere, iki davalı yönü ile müşterek ve müteselsilen … TL. manevi tazminatın kaza tarihi olan … tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; KTK 97 uyarınca sigorta şirketine kanunda belirtilen evraklar ile müracaat edilmediğini, … tarihli kazaya karıştığı belirtilen, … plakalı aracın davalı şirkete Genişletilmiş Kasko Poliçesi ile sigortalı olduğunu, kaza başına manevi tazminat teminat limitinin … TL , maddi tazminat teminat limitinin …olduğunu, başvuranın zararını ve davalı … şirketinin sorumluluğunu ispatlaması gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte manevi tazminat takdirinin Yargıtay uygulamaları esas alınarak yapılması gerektiğini, kusur durumunun tespiti gerektiğini, tazminat hesaplamasının aktüer sıfatına sahip bilirkişiler tarafından ZMMS genel şartlarına çerçevesinde yapılması gerektiğini, davacının mevzuata uygun maluliyet raporu sunmadan başvuru yaptığını, kaza tarihi … olan dosyada iyileşme sürecinin henüz tamamlanmadığını, ZMMS Genel Şartlarda … tarihli değişiklikle sigorta şirketine başvuru yapılırken zorunlu olan evraklar arasında özürlülük ölçütü, sınıflandırması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmelik çerçevesinde düzenlenmiş engelli sağlık kurulu raporunun da sayıldığını, geçici iş göremezlik tazminatı ve tedavi giderlerinin poliçe kapsamında olmadığını, hesaplamada TRH-2010 Mortalite Tablosunun esas alınması gerektiğini, faizin hatalı talep edildiğini, davacıların ceza yargılaması sırasında şikayetlerinden vazgeçmeleri ya da uzlaşma bildirimlerinin şikayetçi tarafından dosyaya sunulması gerektiğini, davayı hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle beraber müşterek müteselsil sorumluluk çerçevesinde hüküm kurulmasını kabul etmediklerini, davacının yargılama giderleri ve vekalet ücreti taleplerinin reddinin gerektiğini beyanla başvurunun dava şartı eksikliği nedeniyle reddine, dosyada kusur tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesine, eğer esas incelemesi yapılacak ise alanında uzman bilirkişilerce poliçe tanzim tarihi uyarınca geçerli mortalite tablosu dikkate alınarak azami poliçe limitleri ve aktüeryal kurallar gözetilerek hesaplama yapılmasını davalı şirket aleyhine faize hükmedilmemesini, aleyhlerine hüküm kurulmaması halinde, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; KTK 97 uyarınca sigorta şirketine kanunda belirtilen evraklar ile müracaat edilmediğini, davanın usulden reddinin gerektiğini, … tarihli kazaya karıştığı belirtilen, … plakalı aracın davalı şirkete …. tarihleri arasında geçerli olmak üzere …. numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçede sakatlanma teminatı limitinin kişi başı … TL olduğunu, davalı sigortacı şirketin üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan, sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulabileceklerini, davacının kusur durumunun tespitinin gerektiğini, davacının uygun yönetmelik kapsamında alınmış sürekli sakatlık kurul raporu bulunmadığını, manevi tazminat taleplerinin poliçe teminatı kapsamında olmadığını, geçici iş göremezlik, tedavi gideri, ilaç ve hastane gideri tazminatının poliçe teminatı kapsamında olmadığını, dava konusu haksız fiile dayalı tazminat talebi olduğundan ticari temerrüt faizi talep edilemeyeceğini, davalı şirketin temerrüde düşmediğini, bu durumda kaza tarihinden değil dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiğini beyanla dava şartı noksanlığından davanın reddine, aksi kanaat halinde davanın esastan reddine, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine ve taraflarına vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’ya usulüne uygun tebligat yapılmış, cevap vermeyerek davanın reddini istemiştir.
Taraflara usulüne uygun meşruhatlı davetiyeler tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Davacı ve davalı gerçek kişilerin sosyal ve ekonomik durumları araştırılmış, gelen yazı cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
SGK’ya müzekkere yazılarak meydana gelen kaza sonrasında davacılara toptan ödeme veya maaş bağlama şeklinde gelir bağlanıp bağlanmadığı ve varsa ödemelere ilişkin kayıt ve belgeler istenmiş, gelen yazı cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
Antalya … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası Uyap üzerinden celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesine müzekkere yazılarak davacının meydana gelen kaza sebebiyle tüm tedavi evrakları celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Davalı … ve … müzekkere yazılarak sigorta poliçeleri ile hasar dosyası getirtilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Meydana gelen trafik kazası nedeniyle tarafların kusur oranlarının tespiti bakımından Adli Tıp kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiş, Adli Tıp kurumu Trafik İhtisas Dairesinin … tarihli raporda özetle; “…A) Davalı sürücü …’nın %85 (Yüzde Seksen Beş) oranında kusurlu olduğu,
B) Davacı yaya …’in %15 (Yüzde On Beş) oranında kusurlu olduğu” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Dava dosyasında bulunan kusur raporları arasında çelişki olduğu görülmekle tüm raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilerek İTÜ Trafik Kürsüsünden seçilecek 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş, bilirkişiler tarafından sunulan … tarihli raporda özetle; “…I- Davalı şirketine sigortallı … plaka numaralı ticari otomobilin sürücüsü davalı …’nın hatalı sevk ve idaresinin birinci (asli) derecede ve %50 (yüzde elli) oranında etkili olduğu,
II- Davacı yaya …’in hatalı davranışının, birinci (asli) derecede, davalı sürücü … ile eşdeğer ve %50 (yüzde elli) oranında etkili bulunduğu,” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Dosya davacının maluliyet oranının tespiti için Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş ve mahkememize … tarihli raporda özetle; “… … ve … oğlu, … doğumlu, …’in … tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, … tarih ve 30692 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik dikkate alındığında;
Kas-İskelet Sistemi, Alt ekstremiteye ait sorunlar, Tablo 3.10’a göre alt ekstremite özürlülük oranı (%7, %7), Tablo 3.11’e göre alt ekstremite özürlülük oranı (%2, %2),
Balthazard formülüne göre: %16.9 olup Tablo3.2’ye göre;
1.Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %9(yüzdedokuz) olduğu,
2.İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği,
3.Başka birisinin sürekli olarak bakımına muhtaç durumda olmadığı ancak iyileşme (iş göremezlik) süresi içerisinde 1(bir) ay süresince bir başkasının yardımına gereksinim duyabileceği,..” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Adli Tıp Kurumu Adli Tıp … Üst Kurulunun … tarihli raporunda özetle; “…. ve … oğlu, … doğumlu, …’in … tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının;
A-) 20/02/2019 tarih ve 30692 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik dikkate alındığında;
I-Kas-İskelet Sistemi, Alt ekstremiteye ait sorunlar, Tablo 3.10’a göre alt ekstremite özürlülük oranı (%7, %7), Tablo 3.11’e göre alt ekstremite özürlülük oranı (%2, %2),
Balthazard formülüne göre: %16.9 olup Tablo3.2’ye göre;
Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %9(yüzdedokuz) olduğu,
İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği,
Başka birisinin sürekli olarak bakımına muhtaç durumda olmadığı ancak iyileşme (iş göremezlik) süresi içerisinde 1(bir) ay süresince bir başkasının yardımına gereksinim duyabileceği,..” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE; Dava, trafik kazası nedeniyle zarar gören tarafından işleten sürücü, kazaya karışan aracın zorunlu mali mesuliyet sigortası ve genişletilmiş kasko sigortası aleyhine açılan maddi manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının maddi tazminat istemine ilişkin olarak yapılan değerlendirmede;
Davacı vekili … tarihli dilekçesi ile; Davalı … A.Ş. İle davacının maddi tazminat yönünden uzlaştığını, uzlaşma gereği maddi tazminat taleplerinden feragat ettiklerini, maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmesini, ancak manevi tazminat talepleri yönünden davalarının devam ettiğini beyan etmiş, davacı vekilinin vekaletnamesinde feragate yetkisi bulunduğu görülmüştür.
Feragat ile dava sona erdiğinden, feragatten sonra yapılan duruşmaya taraflar gelmeseler bile, mahkeme, dosyanın işlemden kaldırılmasına karar veremez; davanın feragat nedeniyle reddine karar vermelidir. (Hukuk Muhakemeleri Usulü-Prof Baki Kuru, Cilt:4, 2001 Basım, sf:3618)
Feragat davayı sona erdiren taraf işlemi olup, geçerliliği için Mahkemenin veya karşı tarafın kabulüne gerek bulunmadığından davacının maddi tazminat istemi yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Ancak, söylemek gerekir ki; Antalya Bölge Adliyesi Mahkemesi … HD … sayılı kararında da belirtildiği üzere; Somut olayda hakkın özünden feragat söz konusu değildir. Davacı, verdiği dilekçe ile maddi tazminat yönünden davalı … şirketi ile haricen anlaşıldığını beyan etmiştir. Sigorta şirketi tarafından maddi tazminata ilişkin bir ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Davalı … şirketi ve diğer davalılar kendilerine karşı dava açılmasına yine kendileri sebebiyet vermişlerdir. Bu nedenle, mahkemece feragat nedeniyle reddedilen maddi tazminat yönünden davalılar lehine davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekmektedir(Yargıtay 17. HD’nin 13/10/2016 tarih ve 2014/9955 Esas, 2016/8876 Karar) Bu husus göz önüne alınmıştır.
Davacının manevi tazminat istemine ilişkin olarak yapılan değerlendirmede;
6098 sayılı TBK’nun 56/1. maddesine göre ”Hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini gözönünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.
Yargıtay 17. HD nin 12/03/2019 tarih 2018/6259 E 2019/2787 K sayılı emsal içtihadında “Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Karayolları Trafik Kanununun 86. maddesine göre; işleten, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı başlıklı B.4-a maddesine göre “Tazminatı gerektiren olay, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise,” rücu edilebileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, … Asliye Ceza Mahkemesinin … Sayılı dosyanın incelenilmesinde, davacı …’nun katılan, davalı …’in sanık olduğu, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davalı …’in katılana kasten davalı …’in işleteni, davalı … trafik sigortacısı olduğu araç ile çarparak kemik kırığı ve yüzde sabit iz kalacak şekilde yaralama suçundan cezalandırılmasına karar verilmiş, hükmün, Yargıtay’ca onanarak kesinleştiği görülmüştür. Ceza dosyasında, davalı sürücü …’ın davalı …’in aracı ile davacıya kasten çarparak yaraladığı sübut bulmuştur. Mahkemece; davalı … şirketinin teminatının kasten yaralama fiilini kapsamadığı, davalı …’in işleten olması nedeniyle sorumluluğunun kasten yaralama fiillerinde geçerli olmayacağı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş ise de; davaya konu kaza, Karayolları Trafik Kanununun 86. maddesinde sayılan mücbir sebep, zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan kaynaklanmamış, aracın işletilme halinde olması, zarar verici fiil, zarar ve uygun illiyet bağı sorumluluk için aranan şartların mevcut olduğu, davalı araç sürücüsünün kasıtlı eylemi teminat dışı hallerde düzenlenmeyip, rücuya tabi hallerde düzenlenmiş olmasına göre; işletenin sorumluluğu ortadan kalkmayacağından davalı araç işleteni …’in zarardan sorumlu olduğu ve zarar teminat dışı olmamasına göre davalı … şirketinin poliçe limiti ile sorumlu olduğu gözetilerek karar verilmesi gerektiği…” belirtilmiştir.
Mahkememizce “Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranlarını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal, ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere manevi tazminat ne bir ceza ve ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Davanın bu alanda gördüğü iş cismani zarara uğrayan kişinin duyduğu manevi acıyı bir dereceye kadar yumuşatmaktan, bozulan manevi dengeyi onarıp düzeltmekten, bir teselli, bir avunma ve ruhu tatmin aracı olmaktan ibarettir. Takdir hakkının söz konusu olduğu bütün hallerde hakim hak ve nesafetle hüküm vermek zorunluluğundadır. Hakimin hak ve nesafetle hüküm vermesi de genel olarak Türk toplumunun sosyal ekonomik ve moral yapısının ve özellikle de tarafların gerçek durumlarının gerektirdiği hak ve adalete uygun sonucu bulması demektir. Bu bakımdan takdir edilecek manevi tazminatın miktarı haksız eylemi özlenir hale getirecek özellikle mağdur için haksız zenginleşecek miktarda olmamalıdır. Manevi tazminat; zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Takdir edilecek miktar mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.” ilkeleri doğrultusunda yapılan değerlendirmede, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, kazanın meydana geldiği tarih, olayın oluş şekli, davacının kusuru, davalı sürücünün kusuru, manevi tazminatın amacı, hak ve nesafet kuralları dikkate alınarak, davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü kısmen reddi ile … TL manevi tazminatın kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı …’dan, … A.Ş, yönünden ise dava tarihi olan … tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş, açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE;
Buna göre; maddi tazminat yönünden açılan davacı tarafın … tarihli feragat dilekçeleri doğrultusunda FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Manevi tazminat talebinin KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; … TL manevi tazminatın davalı …’dan kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, davalı … A.Ş. yönünden ise dava tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
3-Fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE,
Maddi Tazminat yönünden;
4-Alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 34,15 TL harçtan mahsubu ile bakiye 235,70 TL harcın davalılardan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
Manevi tazminat yönünden;
7-Alınması gereken 2.732,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.024,65 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.707,75 TL harcın davalılar … ve … A.Ş.’den tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince hesaplanan 17.900 TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve … A.Ş.’den tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
9-Davalı … ve … A.Ş. Davacının manevi tazminat talebi bakımından kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince hesaplanan 17.900 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar … ve … A.Ş’ye eşit oranda VERİLMESİNE,
10-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere 1.320 TL.’nin Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 176,00 TL’sinin davalılar … A.Ş.’den müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
11-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere 1.320 TL’nin Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.144,00 TL’sinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
12-Davacı tarafından yapılan davetiye, posta ve bilirkişi giderinden ibaret toplam 10.037,90 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranı gözetilerek 1.338,38 TL’sinin davalılar … ve … A.Ş.’den tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
13-Davacı tarafından yapılan 1.024,65 TL peşin harç ve 31,10 TL ilk dava masraf toplamı olan 1.055,75 TL’nin davalılar … ve … A.Ş.’den tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
14-Artan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde istek aranmaksızın taraflara İADESİNE,
Dair; davacı asilin, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/11/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır