Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/673 E. 2023/189 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/673
KARAR NO : 2023/189
DAVA : Limited Şirketin Feshi
DAVA TARİHİ : 30/12/2020
KARAR TARİHİ : 28/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Limited Şirketin Feshi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı şirketin kurucu ortaklarından olup %99 paya sahip olduğunu, davalı şirketin kalan %1 payının ise …’a ait olduğunu, davacının … tarihinde Antalya Kurumlar Vergi Dairesine başvurarak şirketin vergi mükellefiyetinin terkinini yaptırdığını, bu tarihten beri de şirketin faaliyette olmadığını, şirkete ait kanunen gerekli organların uzun süredir mevcut olmadığını, davacının Ticaret Sicil Müdürlüğüne de başvurmuş olmasına rağmen, şirketin Ticaret Sicil Müdürlüğünden terkininin yapılmadığını, … tarihinden beri faaliyette bulunmayan davalı şirket hakkında fesih kararı verilerek, terkin işlemlerinin yapılması için Ticaret Sicil Müdürlüğünde durumun bildirilmesi amacıyla işbu davanın açıldığını, TTK’nın 636. maddesindeki “Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir.” hükmü gereği her ortak haklı sebeplerin varlığı halinde şirketin feshine karar verilebilmesi için mahkemeye başvurabilir. Ayrıca “Fesih davası açıldığında mahkeme taraflardan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alabilir” hükmü gereği davcının bu ortaklıktan doğmuş ve doğacak hak ve borçlarının dondurulmasını ve alacaklarının teminat altına alınması amacıyla gerekli önlemlerin alınmasını beyanla davanın kabulü ile davalı şirketin feshine, durumun Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne bildirilmesine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından tümünün dondurulmasına ve davacının durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlerin alınmasına, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflara duruşma gün ve saatini bildirir usulüne uygun meşruhatlı davetiyeler tebliğ edilmiş ve taraf teşkili sağlanmıştır.
Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmış, davalı şirkete ait sicil dosyası, dosyamız arasına alınmıştır.
SGK İl Müdürlüğüne müzekkere yazılarak, davalı şirketin prim borcunun bulunup bulunmadığına ilişkin cevabi yazı örneği dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce yargılama sırasında ; Davalı şirket temsilcisinin davacı olması sebebiyle mahkememizce şirkete temsil kayyumu atanması gerektiği anlaşılmış, Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasında … tarih … Esas, … Karar sayılı karar ile şirkete …’un temsil kayyumu olarak atanmasına karar verilmiş, karar kesinleşmiş olmakla temsil kayyumu adına duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Şirketin diğer ortağı … adına da ihbar olunan sıfatıyla duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilmiştir.
Davalı şirketin aktif ve pasif malvarlığı ile davacının haklı sebeple şirketin feshi istemine yönelik olarak şirketin ticari faaliyetini devam ettirip ettirmediği, ekonomik malvarlığının devamında fayda olup olmadığı hususunda rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi …’ün mahkememize sunduğu … tarihli raporda özetle; “…Davalı firmanın 2008 mali tablolarına göre;
* İşletmenin 2008 yılı bilançosu ile kuruluş ilanı birlikte değerlendirildiğinde şirketin taahhüt edilen sermayesinin 1/4’nün dahi ödenmediği, şirketin aktif tutarı olan 11.900,00.-TL tutarın 10.900,00.-Kısmının ortakların şirkete – verdiği – borçtan kaynaklanan tutar olduğu, pasifte ödenmiş sermaye olarak gösterilen 12.500.00.-TL tutarın bilançoya göre 12.500.00-10.900,00 —1.600,00.-TL. tutarın ödendiği kalan 10.900,00.-TL tutar olarak da ortaklar cari hesabında ortaklardan alacaklar olarak gösterildiği, bir nevi muhasebe hilesi yapılarak ödenmiş sermaye olarak gösterilen esas sermayenin asgari tutarının dahi ödenmediği,
*Aktif varlık olarak kasada bulunan 734,84.-TL.-TL.nin ve devreden kdv alacağının 265,16.-TL, dışında bir varlık söz konusu olmadığı, bu tutarında şirketin kaydının vergi dairesinden terkin edilerek ortadan kaldırıldığı, fiilen her hangi bir şirketin ortada bulunmadığı,
* Dosya kapsamından şirketin her hangi bir çalışanı olmadığı, ortakları dışında herhangi bir kişi ve kuruluşa (ortakları hariç) vergi dairesi dahil borcu olmadığı, yine aynı, şekilde herhangi bir kurum ve alacağı olmadığı, şirket çalışanları olmadığı, dolaysıyla şirketin feshi durumunda olumsuz yönde etkilenebilecek bileşenlerin olmadığı, şirketin fiilen ortadan kalktığı, kalkmasa dahi mevcut haliyle ülke ekonomisine her hangi bir katkısının bulunmadığı, ekonomik varlığının devamında fayda olmadığı…” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE; Dava, haklı sebeple Limited şirketin feshi istemine ilişkindir.
Şirketin %99 payına sahip davacı tarafından davalı şirketin 2008 yılından beri faal olmadığı, vergi kaydının terkin edildiği gerekçesiyle şirketin haklı sebeple feshi talebinde bulunulmuştur.
Uyuşmazlığın tespitinde şirketin haklı sebeple feshinin gerekli olup olmadığı hususunun araştırılması gerektiği anlaşılmıştır.
Limited şirkette sona erme ve sona ermenin sonuçlarını düzenleye TTK 636.maddesinde; “Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir. ” düzenlemesi mevcuttur.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 13/10/2015 tarih 2014/14049 Esas – 2015/10415 Karar sayılı emsal içtihatında; “
102 sayılı TTK’nın 636/3. maddesine göre de, haklı sebeplerin varlığında her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Ancak aynı maddede belirlendiği üzere, mahkemece, istem yani fesih yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedilebilir. Bu itibarla mahkemece, 6012 sayılı TTK’nın 573. maddesi uyarınca limited şirketin bir kişi tarafından kurulabileceği hükmü de dikkate alınarak, TTK’nın 636. maddesinin tartışılması ve bunun sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, anılan bu hususta bir değerlendirme yapılmadan hüküm tesisi isabetsizdir…” şeklinde belirtilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 16/10/2014 tarih 2014/13311 E. 2014/15765 K. Sayılı emsal içtihadında “…Dava, 6102 sayılı TTK’nın 636 /3. maddesine göre, haklı nedenle davalı şirketin feshi ve tasfiyesi talebine ilişkin olup, mahkemece, yukarıda açıklanan gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir. Bir şirketin amacına ulaşması için faal olması gerekir. Pendik Vergi Dairesi vergi kayıtlarına göre, davalı şirketin … itibariyle resen terkinin yapıldığı ve vergi borcunun bulunmadığı belirtilmiş olup, davalı şirketin gayrı faal olduğu davalı ortak …’in yazılı beyanlarından da anlaşılmaktadır. Bu halde, davalı şirketin fesih ve tasfiyesi için haklı sebep bulunduğu nazara alınarak davanın kabulüne karar vermek gerekirken, davanın reddi doğru olmamış,” şeklinde belirtilmiştir.
Yukarıda belirtilen kanun maddesi ve emsal içtihatlar doğrultusunda yapılan değerlendirmede; Davalı şirketin 2008 tarihinde kurulduğu, şirketin ana sözleşmesinde belirtilen faaliyetini gerçekleştirmediği ve gayri faal olduğu, vergi kaydının da silindiği, şirketin aktifininde bulunmadığı, dolayısıyla ekonomik varlığını mevcut hali ile sürdürmesinin de mümkün olmadığı görülmekle şirketin feshini gerektirir haklı sebeplerin gerçekleştiğinin kabulü ile Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın beyanı dikkate alınarak davacının tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiş olmakla tasfiye memuru için mahkememizce ücret takdirine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
Buna göre Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı … Limited Şirketi’nin FESHİNE, tasfiye memuru olarak davacı … …’in ATANMASINA,
2-Tasfiye memuru davacı olmakla talebi doğrultusunda ücret takdirine yer olmadığına,
3-Karardan bir örneğinin Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 179,90 TL karar harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan dava ilk masrafı 116,60 TL, ilk dava masrafı, 100,50 TL tebligat, 96,75 TL posta ve 750,00 TL bilirkişi giderinden ibaret toplam 1.063,85 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafça kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde istek aranmaksızın davacıya İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/03/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır