Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/646 E. 2021/656 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/646
KARAR NO : 2021/656
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 20/12/2020
KARAR TARİHİ : 20/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A.TALEP:
1.Davacı vekili , dava dilekçesinde özetle; … tarihinde saat: 09:50 sıralarında … sevk ve idaresindeki davalıya ait … plakalı aracın, tesisler caddesini takiben Aksu istikametine doğru hızlı bir şekilde seyir halinde iken Delphin otelin önünde yer alan ışıklı kavşağa yaklaştığı sırada frenin tutmaması sonucunda … plakalı aracın komple arka kısımlarına çarptığını, çarpmanın etkisiyle bu aracın dönerek solunda yer alan … plakalı araca çarptığını, yine davalıya ait … plakalı aracın aşırı hızlı olmasının etkisiyle duramayarak bu sefer önündeki … plakalı araca çarptığını, bu aracın çarpmanın şiddetli etkisiyle … plakalı araca ve müvekkiline ait … plakalı araca çarptığını, müvekkile ait aracın da çarpmanın etkisiyle … plakalı araca çarpması sonucu maddi hasarlı zincirleme trafik kazası meydana geldiğini, kaza tespit tutanağı incelendiğinde … plakalı aracın asli kusurlu bulunduğunu, ilgili kazadan kaynaklı olarak … plakalı araçta oluşan hasarın tamiri için müvekkilinin, üçüncü kişilere 15.792,63 TL ödeme yaptığını, bu bedelin tazmini gerektiğini, davalı ile yapılan görüşmeler sonucu ödeme yapmayacaklarını bildirdiklerinden davalı aleyhine Antalya … İcra müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyası ile takip yaptıklarını, itiraz üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu beyan ederek; itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
B. TARAF TEŞKİLİ:
2.Bilindiği üzere … tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Hukuki Dinlenilme Hakkı” başlıklı 27. maddesi uyarınca davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak, yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da içerir. (H. Pekcanıtez, O. Atalay, M. Özekes, Medeni Usul Hukuku, 11. Bası, 2011, s. 273)(bkz; İNCEOĞLU,Sibel., İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi Kararlarında Adil Yargılanma Hakkı, İstanbul 2008, 3. Baskı, s. 260-261)
3.Bu açıklamalar ışığında, mahkememizce dosyada taraf teşkili sağlanmıştır. Her ne kadar icra dosyasında davalı şirket vekil aracılığıyla itiraz etmiş ise de mahkememizce davalı asile tebligatlar yapılmıştır. Çünkü; Vekilin umumî vekâletname ile yetkilendirilmiş olması, müvekkilin talimatı olmadan tüm davaları takip etme yetki ve zorunluluğunu ona yüklemez. Örneğin, hakkında icra takibi yapılan borçlu, vekili aracılığıyla takibe itiraz etmiş olsa dahi, alacaklının açtığı “itirazın iptali davası” bakımından, borçlunun takibe itiraz aşamasında tayin ettiği vekilin, bu davada da yetkili bulunup bulunmadığı davanın açılması sırasında belirli olmadığından, dava dilekçesinin vekil yerine asile tebliği gerekir. Aksi takdirde usulüne uygun şekilde taraf teşkili sağlanmış olmaz. Bu itibarla bir davada vekilin temsil yetkisinin olup olmadığı mahkemece kendiliğinden araştırılmalıdır (Yargıtay 15. HD., 02.11.2004 T., 2004/2041-5550 sayılı kararı; Yargıtay 9. HD., 18.09.2013 T., 2011/25392 E., 2013/23002 K.; Yargıtay 22. HD, 23.06.2020 T, 2017/29927 E., 2020/7453 K.; Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. HD., 2019/794 E., 2019/888 K; Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. HD., 29/12/2017 T, 2017/1262 E., 2017/1552 K.)
C.CEVAP:
4.Davalı her hangi bir cevap dilekçesi vermemiş ve böylelikle 6100 sayılı HMK m. 128 gereği, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmıştır.
D. YARGILAMA SÜRECİ/HUKUKİ NİTELEME/MAHKEME KABULÜ:
5.Dava, itirazın iptali talebinden ibarettir.
6.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2013/19-2415 esas, 2015/2335 karar sayılı emsal ilamında da belirtildiği üzere; İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, normal bir alacak (eda) davasıdır. (KURU, Baki: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Türkmen Kitabevi, İstanbul, Kasım 2004, s. 220-221). Bu davada, ispat yükü kural olarak davayı açan alacaklıda olup, alacaklı alacağını ispatla yükümlüdür. Genel hükümler dairesinde her türlü delille ispat edilecek alacak ta yine takip talepnamesine konu olan ve borçlu yanca itiraza uğrayan alacaktır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu., 2006/19-260 esas, 2006/251 karar)
7.Bu genel açıklamalardan sonra dosyaya dönüldüğünde; ilgili icra dosyası, iş bu dosya arasına alınmıştır.
8.Mahkememizce deliller toplanmış, kaza yerinde kusur tespiti açısından keşif icra edilmiştir.
9.Keşif sonucu düzenlenen … tarihli raporda özetle; 64 KL 609 plakalı aracın 2918 sayılı kanunun 52/1-a-b, 84/4 maddeleri ile yönetmeliğin 95, 101 maddelerini ihlal ettiği, diğer kazaya karışan araçların kusurlarının olmadığı belirtilmiştir.
10.Kusur raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
11.Dosya, hesap bilirkişisi, ekspere tevdi edilerek, rapor aldırılmıştır.
… tarihli bilirkişi raporunda özetle; hasar onarım bedelinin 15.792,63 TL+KDV (KDV dahil 18.635,30 TL) olduğu belirtilmiştir.
12.Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
13.Bilirkişi raporunu hakim denetlemelidir. Öğretide Akyol, bilirkişi raporunun denetimi sadece hâkime ait bir görev değil; aynı zamanda taraflara ait bir haktır demektedir(AKYOL, Şener :Hukuk Usulünde Bilirkişilerle İlgili Bazı Problemler, Mukayeseli Hukukta Bilirkişilik Ve Sorunları, Yargıtay 125.Yıl Dönümü, s. 72 naklen). Hâkimin bilirkişinin uzmanlığı nedeniyle taşıdığı egemenliği kıracak araçları olduğu, bir yanlışın mutlaka geri döneceği ve özellikle böyle bir yanlışın müeyyidelendirileceği konularında bilirkişi inandırılmalı; böyle bir bilinç oluşturulmalıdır.“Hâkim kesinlikle ve mutlak olarak usulün egemeni olmalı; dosyaya, kendi sorumluluğunda girecek olan tanık beyanı gibi bilirkişi raporu gibi hususların adaleti saptıracak biçimlerde tezahürünü önleyecek tedbirleri almalı ve bu egemenliğini davanın sonuna kadar sürdürmelidir.” (Akyol s. 64-65 naklen).
14.Bu hususlar doğrultusunda, bilirkişi raporlarının, hükme ve denetime elverişli, dosya kapsamına uygun olduğu kanaatine varılmıştır. Kusur raporu kaza tespit tutanağı ile uyumludur. Eksper raporu da davacının iddiasını tam olarak doğrulamaktadır.
15.Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporları doğrultusunda, davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
16.Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebine gelince;
17.İcra inkar tazminatının şartları şunlardır:

a)Geçerli ilamsız icra takibi yapılmış olmalı,
b)Borçlu süresi içinde ödeme emrine itiraz etmiş olmalı,
c)Süresi içinde açılmış bir itirazın iptali davası olmalı,
d)Talep olmalı,
e)Borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmelidir.
18.Dosyaya baktığımızda; yukarıdaki kanuni şartların mevcut olduğu, alacağın likit olduğu kanaatiyle, inkar tazminatı talebinin de kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE, davalının Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile, takibin DEVAMINA,
2-Davacının inkar tazminatı talebinin KABULÜ İLE, hükmolunan alacağın %20’si üzerinden hesaplanan 3.339,99 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 54,40 TL başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 201,70 TL karar harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına, hüküm gereği alınması gerekli bakiye 939,07 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28. maddesi gereğince; bakiye harcın, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmesi gerektiğinden, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmeyen harç için -kanunen belirlenen sınır göz önünde tutularak- “harç tahsil müzekkeresi” yazılmasına, bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olmasının, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmeyeceğinin bu şekilde hükümde belirtilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen toplamda 256,10 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça dosyada yapılan ve mahkememizce uyap sisteminden kontrol edilen (denetime elverişlilik açısından, uyap ekranında harç-masraf bölümü altında tahsilat reddiyat bilgileri başlığının içeriğinde masraflar açıkça yazmaktadır) posta-tebligat-bilirkişi ücreti gideri toplamı 1.700,90 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 TL nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davacı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine, karardan sonra tebligat ve benzeri masraflar için gider avansının kullanılması davacı tarafından istenirse tebligat ve benzeri için yapılacak masraflar düşüldükten sonra arta kalan miktarının UYAP üzerinden kontrolü sağlanarak karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
11-Dosya içinde mevcut olan Antalya … İcra müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyanın karar kesinleştiğinde mahalline iadesine,
Dair, davacı vekili Sn. Av. …’in yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır