Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/642 E. 2022/573 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/642 Esas
KARAR NO : 2022/573
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2020
KARAR TARİHİ: 28/06/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasındaki ticari ilişki sebebi ile tanzim edilen …tarih … numaralı 6.641.04 TL- …tarih …numaralı 4.029.70 TL- … tarih …numaralı 9.109.06 TL- … tarih …numaralı 6.274.06 TL- … tarih …numaralı 10.530.32 TL- … tarih …numaralı 11.925.08 TL- … tarih … numaralı 10.443.00 TL- … tarih … numaralı 12.502.10 TL- …tarih … numaralı 6.254.00 TL- … tarih … numaralı 13.927.54 TL- … tarih … numaralı 14.806,64 TL- … tarih … numaralı 11.989.98 TL- … tarih … numaralı 11.842.48 TL- … tarih … numaralı 15.625.56 TL- … tarih … numaralı 15.636.18 TL miktarlı faturalardan kaynaklı bakiye 17.837,00 TL asıl alacak ve 2.477,63 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 20.314,63 TL alacağın tahsili zımnında Antalya …İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, Dava Şartı Arabuluculuk başvurusu yapıldığını ancak; davalı tarafın anlaşmaya yanaşmadığını, davacı her ne kadar 17.837,00 TL asıl alacak ve 2.477,63 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 20.314,63 TL üzerinden icra takibi başlatmış ise de iş bu kez (fazlaya dair talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla) asıl alacağın 6.620,00 TL’lik kısmına vaki itirazının iptalini talep etmekte olduklarını, alacağa konu faturalar ve faturalarda yazılı mal ve hizmetin borçlu tarafa tam ve eksiksiz olarak teslim edildiğini, gerek faturalara ve gerekse teslim edilen mallara ilişkin borçlu tarafın süresinde her hangi bir itirazı ve iadesinin olmadığını, borçlu tarafın yetki itirazının da yerinde olmadığını, zira; HMK 10. Maddesi ve 6098 sayılı TBK 89. Maddesinde “İfa Yeri” başlığında düzenlenmiş olan 89/1-“Borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Aksine bir anlaşma yoksa, aşağıdaki hükümler uygulanır; Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde,” fıkrası açık hükmü gereği, borçlu tarafın yetki itirazının hukuki dayanağı bulunmadığını, davalının itirazının davacının haklı ve meşru alacağını geciktirmeye yönelik olduğunu, borçlunun takibe konu borcunu hiçbir şekilde ödemediğini, alacaklı davacının meşru ve mevcut alacağını ketm ve inkar için takibe itiraz ettiğini, Davalı/borçlunun Antalya … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası (fazlaya dair talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla) asıl alacağının 6.620,00 TL’lik kısmına vaki itirazın iptaliile iptali istenilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte takibin devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz sebebi ile davalının, dava konusu edilen 6.620,00 TL asıl alacağın 4020’sindenaz olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve etmiştir.
CEVAP :Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına davalı borçlunun itirazı üzerine İİK’nun 67. Maddesi gereği açılmış itirazın iptali davasıdır.
İcra takip dosyası sistem aracılığı ile celbedilmiş, tarafların ticari defter ve belgeleri getirtilmiş, vergi Dairesi kayıtları getirtilerek incelenmiştir.
Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası incelenmiş; alacaklının …borçlunun … A.Ş. olduğu, 17.837,00.- TL bakiye alacak, 2.477,63.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 20.314,63.-TL alacağın tahsili talebi ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı/borçlunun takibe itirazı nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği, İİK’nun 67/1 maddesi gereği yasal 1 yıllık süre içerisinde itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Mali Müşavir Bilirkişi …24/05/2021 tarihli raporunda sonuç olarak ;
“1- Davacı tarafından cari hesap alacağına karşılık davalı aleyhine 16.10.2019 tarihinde Antalya …İcra Müdürlüğü’nün …Sayılı dosyası ile aşağıdaki şekilde icra takibi başlatılmış olduğu,
TUTAR
AÇIKLAMA
17.837,00.-TL
Asıl alacak
2.477,63.-TL
İşlemiş faiz
20.314,63.-TL
Toplam
2-Davacının 2017 yılında bilanço usulüne göre defter tuttuğu, 2017 yılı bilanço usulüne göre tutulan ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, 2018 yılı işletme defterinin açılış tasdikinin süresinden sonra yapıldığı, 2019 yılında ise defter beyan sistemine göre işletme defteri tuttuğu,
3- Davacının davalıya 2017 yılında iki adet 10.670,/4TL toplam tutarlı fatura düzenlediği davalının da bunun karşılığında 10.641,00TL ödeme yaptığı ve 31.12.2017 itibari ile davacının davalıdan 29,74TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu,
4- Davacı tarafından davalıya 2018 ve 2019 yıllarında toplam 150.866,54TL toplam tutarlı fatura düzenlendiği, yine davacının işletme defterinin gider kısmında davalı tarafından 1 adet davacıya fatura düzenlendiği bu tutarında 2.014,70TL olduğu, ancak davacı yanın işletme tutmasından ötürü, işletme defterinden varsa davalının 2018 ve 2019 yıllarında yapmış olduğu ödemelerin tespitinin mümkün olmadığı,
5- Davacının düzenlediği ve ticari defterlerinde kayıtlı olan tüm faturaların gelir idaresi müzekkere cevaplarına göre davalı tarafından alım olarak vergi dairesine bildirildiği görülmüş olup faturaların davalının kabulünde olduğu,
6-Davacının işletme defteri tutmasından ötürü davalının ödemelerinin tespiti yapılamamış olmakla birlikte davalının ticari defterlerinin incelemesi yapılırken ödemelerin belgelerinin de incelenmesi gerektiği, davacı yanın icra takibinde 17.837,00TL alacak talebinde bulunmasına karşın davanın 6.620,00TL bakiye üzerinden açıldığı, davacının düzenlediği ve davalı tarafın Ba formlarına göre kabulünde olan fatura toplamlarının talep edilen tutardan az olması nedeniyle davalının ticari defterlerini ve ödeme belgelerini ibraz etmemesi durumunda davacının talep ettiği bedel kadar alacaklı olacağı,
7- Davacının faaliyetinin “Bina veya diğer inşaat projelerinde ısıtma, havalandırma, soğutma ve iklimlendirme sistemlerinin bakım ve onarımı (ev tipi boyler (kombi, kazan vb.) ve brülörler ile elektriksiz güneş enerjisi kolektörlerinin bakım ve onarımı dahil)’ olduğu ve işletme esasına göre defter tuttuğu tespit edilmiş olup yukarıdaki açıklamalar ve tespitlerimize göre davacının esnaf mı yoksa tacir olarak değerlendirmesinin takdirinin sayın mahkemenize ait olduğu,
8- Davalının ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde ve Ba formları ile bildirimini yaptığı faturalara karşı ödemeleri belgeler ile ispat edememesi durumunda davacının alacaklı olacağı sonucuna varılacak olunur ise davacı yanın 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 2. Maddesine göre takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiz isteyebileceği” sonuç ve kanaatine varmıştır.
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi talimat ile alınan Mali Müşavir bilirkişi …16/11/2021 tarihli raporunda sonuç olarak;
“1)6102 sayılı TTK 64/3 md. gereğince mevcut haliyle davalının 2017,2018 ve 2019 yıllarına ait ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, defterlerin birbirini teyit eder nitelikte olduğu,
2)Davalının incelenen ticari defterlerinde; icra takibine konu edilen faturaların kayıtlı olduğu; davacıya icra tarihi tarihi olan 16.10.2019 itibariyle 5.523,28 TL borçlu olduğu ve 31.12.2019 tarihli kapanış fişinde de aynı bakiyenin devam ettiği;
3) Davacı yan tarafından düzenlenen faturaların açık fatura olarak düzenlendiği;
4) İcra takibine konu faturaların, davalı BA formlarında maliyeye bildiriminin yapıldığı; Tespit edilmiştir ” sonuç ve kanaatine varmıştır.
Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi talimat ile alınan Mali Müşavir bilirkişi …26/05/2022 tarihli ek raporunda sonuç olarak;
“Raporum içerisinde ayrıntılı açıkladığım üzere, belgeye dayandırılan ödemelerden sonra icra takip tarihi itibariyle, davalı yanın 9.623,25 TL borçlu olabileceğinin hesaplandığı;

TUTAR

Davacının Düzenlemiş olduğu Fatura toplamı
161.537,28
Defter Kayıtlarında Var
Davalı Tarafından Düzenlenen Fatura
2.014,70
Defter Kayıtlarında Var
Davalı Tarafından Ödenmesi Gereken Tutar
159.522,58

Dosyaya Sunulan Havale Dekontları (28 adet) Toplamı
135.399,33
Defter Kayıtlarında Var
Tarafıma Sunulan Ödeme Belgeleri (Çek*Senet) toplamı
9.500,00
Defter Kayıtlarında Var
Tarafıma Sunulan Banka Hesap Ekstresinde30.05.2019 tarihinde Ödeme
5.000,00.-
Defter Kayıtlarında Yok
Belgeye Dayanan Ödemeler Toplamı
149.899,33

Kalan
9.623,25.

Tespit edilmiştir.” sonuç ve kanaatine varmıştır.
Öncelikle çözümlenmesi gereken husus davalı borçlunun takipte yetki itirazıdır.
Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İİK’nın 50/1. maddesi uyarınca, para veya teminat borcu için takip hususunda HMK’nın yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile uygulanır. 6100 sayılı HMK 10. maddesi gereğince sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda dava ve icra takibi, sözleşmenin yerine getirileceği (ifa edileceği) yerde de açılabilir. Sözleşmenin yerine getirileceği yer tarafların açık ya da örtülü isteklerine göre belirlenir. Aksi durumda ise sözleşmenin yerine getirileceği yer Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesi gereğince tespit edilir. TBK 89/1. maddesi uyarınca para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir. Uyuşmazlık sözleşmeden doğan bir para borcuna ilişkin olup, sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa, bu para borcu alacaklının ödeme zamanındaki ikametgâhında ödenir. Bu nedenle para alacaklarına ilişkin takipler alacaklının ikametgâhında da yapılabilir. Davacı alacaklının ikamet adresi” … ANTALYA” olup Antalya icra daireleri yetkilidir.
Fatura tek başına bir sözleşme olmayıp akdin ifasını gösteren bir belge niteliğindedir. Faturaya dayalı bir borcun varlığı öncelikle temel borç ilişkisinin varlığına bağlıdır. Faturayı tanzim eden ve tanzim alan arasında böyle bir borç ilişkisinin bulunmadığı hallerde faturanın hukuki sonuç doğurması da söz konusu olmayacaktır.
MK 6. Maddesine göre kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü olup işbu davada ispat yükü alacaklı olduğunu ispat eden davacıya aittir. Akdi ilişki kanıtlanmadığı sürece alacaklının borçlu adına fatura düzenlemesi ve ticari defterlerine göre bu faturalar nedeniyle alacaklı görünmesi alacaklının alacağını ispat edebilmesi için yeterli olmayacaktır
6100 sayılı HMK 222. maddesine göre, ” “1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” düzenlemesi mevcut olup, her iki tarafın ticari defterleri incelenmiş, bilirkişi raporları ile tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, takibe konu faturaların defter kayıtlarında yer aldığı, davalı tarafın vergi kayıtlarında faturaları alım olarak gösterdiği, davacının işletme hesabı defteri tuttuğundan ödemelerin kayıtlı olmadığı, davalı defterlerinde ise yapılan ödemeler neticesinde davacıya 9.623,25-TL borcun kayıtlı olduğu, her iki tarafın defterlerinin böylelikle birbirini doğruladığı anlaşılmıştır. Ancak davacı tarafın dava değeri olarak 6.620,00-TL gösterdiği dikkate alınarak taleple bağlılık ilkesi gereği 6.620,00-TL ‘nin takipten önce davalı taraf temerrüde düşürülmediğinden, takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanarak davanın kabulü ile takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Takibe ve davaya konu alacak, tarafların defterlerinde de kayıtlı olup, faturadan kaynaklı alacak likit nitelikte olduğundan, davacı yararına icra inkar tazminatının koşulları mevcut olduğundan, icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE; davalının, Antalya …İcra Müdürlüğü’nün …esas numaralı dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİ İLE; takibin, 6.620,00-TL asıl alacak ve asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren işleyecek avans faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına,
2-Davacının inkar tazminatı talebinin KABULÜ İLE, 1.324,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 452,21.-TL TL harcın peşin olarak alınan 54,40.-TL harcın mahsubu ile eksik alınan 397,81.-Tl nin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA
4-7036 sayılı yasanın 3/14. maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki saatlik ücret tutarı karşılığı 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
5- Davacı tarafından yapılan 116,60-TL ilk dava gideri ile, bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafı olmak üzere 1.754,10-TL olmak üzere toplam 1.870,70-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın HMK 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra masrafı kendisine ait olmak üzere davacının göstereceği bir IBAN/hesap numarasına yatırılmasına ancak hesap numarası bildirilmemiş veya bildirilmez ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine veya davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili …ile e- duruşma talep eden davalı vekili …ün yüzüne karşı verilen karar miktar itibariyle KESİN olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.28/06/2022

Katip…
E- İmzalı

Hakim…
E- İmzalı