Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/636 E. 2022/11 K. 05.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/636
KARAR NO : 2022/11
DAVA : Sözleşmenin İptali
DAVA TARİHİ : 15/12/2020
KARAR TARİHİ: 05/01/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Sözleşmenin İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili , dava dilekçesinde özetle; vekil eden şirketin personel taşımacılığı gibi taşımacılık faaliyetlerinde bulunduğunu, bu faaliyetlerin yürütülmesi kapsamında davalı şirket ile aralarında 27.02.2011 tarihinde taşımacılık işi yapılmasını kapsayan “İş Anlaşması – Ortak İş Yapmak Taahhüdü” başlıklı sözleşmenin akdedildiğini, davalı …’in davalı şirket nezdinde yaklaşık 20 yıldır sigortalı ve bir dönem de sigortasız çalışan bir kişi olduğunu, davalı …’in diğer davalı şirket ile davacı vekil eden arasında akdedilen sözleşme nedeniyle yalnızca D” taşıt kartlarının Ulaştırma Bakanlığından alınması işlemlerini alması için görevlendirilmek suretiyle Antalya 7. Noterliğinin … tarih … yevmiye numaralı vekaletnamesi ile davacı şirket tarafından vekil tayın edildiğini, bunun dışında başka bir yetki verilmediğini, sözleşmeden kaynaklı bir takım hususlarda anlaşmazlık yaşanması üzerine davacı şirket yetkilisi tarafından …’in vekillikten azledildiğini, azil işlemi sonrasında davacı şirket davalı şirketten alacağının tahsili amacıyla davalı şirket aleyhine icra takibi başlattıklarını, bu kapsamda Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin …D.İş sayılı dosyasında davalı aleyhine ihtiyati haciz kararı verildiğini, müvekkili şirketin davalı şirketten alacağının bulunmadığına ilişkin Antalya 4. Noterliği’nin … tarih …yevmiye numaralı ibranamesi ile davacı şirket yetkilisi vekili …’in diğer davalı şirketi ibra ettiğini bildirdiğini ve Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …Soruşturma numaralı dosyası ile şikayetçi olduklarını, Antalya 15. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasına davalının itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, itirazın iptaline ilişkin açılan ve Antalya 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas …Karar sayılı ilamı ile reddedildiğini, temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin … Esas … karar sayılı ilamı ile Antalya Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli ve yetkili olduğu kararı verildiğini, Antalya 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı ilamı ile iptali istenen ibraname sebebi ile reddedildiğini, müvekkilinin ibraname isteminde hukuki yarar bulunduğunu belirterek Antalya 4. Noterliğinin 24 Ocak 2012 Tarih …yevmiye numaralı İbraname başlıklı belgenin feshi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 27.02.2011 tarihinde sözleşme akdedildiğini, davacının Antalya 4. Noterliğinin …yevmiye numaralı … tarihli ibraname düzenleyerek sözleşmeden doğabilecek bütün hak ve alacaklarını nakden ve defaten aldığını, hiçbir hak ve alacağı kalmadığını belirterek en güneş şekilde …Tur Turizm Org. Ve Kiralama Şirketini ibra ettiğini ancak ibranamenin iptalini gerektirecek hiçbir somut delil sunmadığını, müvekkili şirketin davacı şirkete borcu bulunmadığını, davacının uyuşmazlık konusu hakkında sözleşmenin iptali, alacak, itirazın iptali davaları olmak üzere defalarca kez dava açtığını, son olarak Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas …Karar sayılı ilamı ile görülen alacak davasında davanın reddine karar verildiğini, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığına 2012 yılında suç duyurusunda bulunulduğunu ve bu konuda takipsizlik kararı verildiğini, davacının müvekkili şirketten 633.000,00 TL alacaklı olduğundan bahisle Antalya 15. İcra Dairesinin …Esas sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, takibin devamı için Antalya 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında davanın reddine karar verildiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmeden kaynaklanan tüm hak ve alacaklara ilişkin olarak 24.01.2012 tarihinde müvekkili şirket ile karşılıklı mutabakata varıldığını, davacı şirketin Antalya 4. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ibranamesi ile tüm alacaklarını 31.12.2011 tarihi itibariyle nakden ve defaten aldıklarını hiçbir alacaklarının kalmadığını belirtmek suretiyle müvekkili şirketi en geniş şekilde ibra edildiğini, müvekkili şirketin 1997 yılında kurulduğunu 16 yıldır faaliyet gösterdiğini, davalı …’in taraflar arasındaki sözleşmesi dönemi boyunca hiçbir şekilde davalı şirketin çalışanı olmadığını belirterek, davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı …cevap dilekçesinde özetle; …Tur’un sahibi …’ın hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullandığını iddia ederek asılsızca savcılığa şikayette bulunduğunu ve takipsizlik kararı verildiğini, 2013 yılında da aynı konuda dava açıldığını ve kesinleştiğini, …tarafından Antalya 7. Noterliğinin … tarih …sayılı vekaletname ile resmi olarak yürütülmesi gereken işler ve genel olarak yapması gereken işlerin tamamı için özel yetki verildiği için tüm talimatları eksiksiz olarak yerine getirdiğini, araçların resmi evraklarını, ruhsat yenileme, viza yaptırma, taşıma yetki belgesi çıkarma işlerini de …talimatlarıyla yaptığını, hiçbir zaman şahsına verilen vekalet görevini kötüye kullanmadığını, sadece kendisine verilen talimatları yaptığını, şahsına yapılan bu suçlamayı asla kabul etmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı ibranamenin istemine ilişkindir.
Dosya arasında mevcut, Antalya 7. Noterliğinin … tarihli …yevmiye numaralı azilnamesine bakıldığında, davacı şirketin içinde davalı …’in de bulunduğu bir kısım kişileri vekaletten ve tüm yetkilerden azlettiği belirtilmektedir.
Dosya arasında bulunan, dava konusu Antalya 4. Noterliğinin … tarihli ibranamesine bakıldığında, davacıya vekaleten davalı …’in özetle; davalı şirketi adı geçen sözleşmelerden dolayı doğacak hak ve alacaklardan ibra ettiği anlaşılmaktadır.
Dava, alacak davası olmadığından, davalı şirketin TBK m. 147/5’e dayanan zaman aşımı def-i yerinde değildir.
Mahkememizce taraf deliller toplanmış ve tanıklar dinlenmiştir.
Davacı tanığı …duruşmada; “Ben daha önce birkaç yıl davacı firmada araç operasyonu görevlisi olarak çalıştım, günlük araç dağılımı kontrol etmek benim görevimdi, bildiğim kadarıyla bir ara davacı ile davalı şirket beraber iş’te yaşlardır, şirketler beraber iş yaptığı dönemde bildiğim kadarıyla …araçlar ile ilgilenen birisiydi ve davalı için çalışıyordu, araçların çalışması için D2 dediğimiz bir belge lazımdı. …bu işlerle ilgileniyordu, araçlara şoför alım işleri ile ilgileniyordu, genelde biz her iş ile ilgileniyorduk, bildiğim kadarıyla …’de böyle idi, net olarak görev ve pozisyonunu bilmiyorum, şu anda gerekmiyor diye biliyorum ancak eski dönemde Noter’de işlem yapabilmek için şirket sahibinden vekaletname almak gerekiyordu, taraflar arasındaki vekalete ilişkin nasıl bir uyuşmazlık olduğu konusunda bir bilgim yoktur, iş yerinde bazen bize dahi vekaletname verildiği oluyordu, araçların çalışması için acil durumlar olduğunda bize vekalet veriliyordu, ancak yanlış anlaşılmasın ki şirket bize vekalet vermezdi, biz aracı çalışacak kişilerden vekalet alınırdı, işleri yürütürdük, çalıştığım dönemde … Bey’den başkasına bildiğim kadarıyla vekalet verilmesine gerek duyulmadı, …ile davalı şirket arasında ortaklık olup olmadığı konusunda bir bilgim yoktur, davacı şirket ile davalı şirket arasındaki ortaklık ilişkisi sebebiyle davalı …’e vekalet verilip verilmediğin bilmiyorum” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı …duruşmada; ” Ben davalı …’i tanıyorum, herhangi bir akrabalık bağım yok, Ben 2009 – 2010 yıllarında sigorta girişli olarak davacı firmada operasyon elemanı olarak çalmıştık, sonra …Tur. Org. Şirketine geçtim, orada eski işime yakın işler yaptık, orada da 8 ay kadar çalıştım, Ben …’i daha önce yaptığım araç yıkama işinden de tanıyorum, asıl olarak davalı …şirketinde işe başlayınca tanıdım, davalı …araçlara D2 belgesi çıkartıyordu, buna ilişkin sözleşmeler yapıyordu, kendisinin konumunu tam bilmiyorum, ancak bir nevi trafik takipçiliği gibi birşey yapıyordu, benim çalışma konunum itibariyle ben dava konusunda çok bir bilgiye sahip değilim, bildiğim …’in söylediğim işleri yapmasıydı, benim bildiğim bu işleri hep … yapmıştır, başka birisini yaparken görmedim, davalı … bildiğim kadarıyla sadece …Org. Tur için değil başka şirketler için de bu işleri yapardı, zaten trafik takipçisi gibi dememden kasıt bu idi, davalı …’in davalı şirketten bir maaş alıp almadığını bilmiyorum” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı … duruşmada; ” Ben …’i tanırım, akrabalığım yoktur, daha önce davalı …Org. Tur. Şirketinde çalıştım. 2011 – 2013 yılları arasında muhasebe bölümünde çalıştım. Bildiğim kadarıyla davalı … …Org. Şirketinde çalışmadı, ben onu sektörden tanıyorum, … taşımacılara acentacılara dışarıdan yardımcı olur D2 belgeleri alınmasına yardımcı olur, başka şirketlere de çalışır, bağımsız çalışan birisidir, …Org. Tur şirketinde ücret karşılığı çalışan birisi değildir, söz konusu işlerle uğraşan başka kişilere de benzer vekaletname çıkartılabilir, sadece …’e çıkartılması gibi bir durum söz konusu değildir, davacı ile davalı şirket arasında eski dönemlerde beraber iş yapmaları nedeniyle sözleşmeleri vardı, anlaşmaları vardı, benim bildiğim kadarıyla şirketler arasındaki alacak verecek ilişkisi ibra ile son bulmuştur” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı …duruşmada; ” Ben …’i tanırım, akrabalığım yoktur, daha önce …Org. Tur. Şirketinde operasyon görevlisi olarak 2011 yılının başından sonuna kadar çalıştım. Operasyon görevlisi yetkili bir durumda değildir, iş takibi yapar, araç takibi yapar, ben sonra bu pozisyonumdan ayrılıp yine aynı şirketin havaalanındaki bölümünde çalıştım. Ben daha önce …’i ismen bilirdim, Turizm sektöründen dolayı bilirim. Ancak net olarak ne iş yaptığını bilmiyordum, benim çalıştığım dönemde genelde akşamları …şirkete gelip giderdi, ben geceleri çalışıyordum, çok fazla çalışan vardı, kimin ne iş yaptığını bilmiyorum, …bey genelde evrak işlerine bakıyordu, bildiğim kadarıyla D2 evrak işlerinde ilgileniyordu, benim çalıştığım kısa dönemde bu işlerle hep …’in ilgilendiğini biliyorum, başka birisinin ilgilendiğini görmedim, dava konusu vekaletin kötüye kullanılması ile ilgili bir bilgim yoktur, davalı …’in davalı şirketin işçisi olup olmadığını bilmiyorum, bu konuda net birşey söyleyemem” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı …duruşmada; “Ben daha önce 15 yıl kadar …Tur. Turizm Org. Şirketinde ön muhasebeci olarak çalıştım, şirket 2012 gibi işlemlerini durdurmuştu, kapanacaktı o zaman ayrıldım, …Tur. İsimli başka bir şirkete geçtim, şirket sahipleri aynı idi ancak şirket farklı bir şirketti, resmi olarak önceki iş yerinden Sgk çıkışım yapılmıştı, diğer şirkette çalışmaya devam ettim, ayrılırken herhangi bir tazminat almadım. …araçların bakımını yaptırttıran onlarla ilgilenen, D2 belgelerini çıkartılan bir kişi idi, benim çalıştığım dönem de bu işlerle hep … ilgilendi, kendisi şirketin sigortalı çalışanı değildi, kendisi vekaletname ile bu işleri yürütüyordu, onun yaptığı işi yapan başka da yetkilendirilen bir kişi yoktu, …herzaman şirkette bulunmazdı arada bir gelir giderdi, arada zaten 3-4 şirket vardı, kendisi bu işe ile uğraşan bu işi meslek edinen birisidir, vekalet görevini kötüye kullandığına ilişkin bir bilgim yoktur, bizim firmanın ve davacı firmanın …’e vekaletname verdiğini biliyorum, bu işler vekaletsiz olmuyor, vekaletname içeriğinin ayrıntısını bilmiyorum, ancak araçların bakımını araçların ilgilenmesinin yapılacak yetkisinin olduğunu biliyorum, vekaletnameyi ben hiç okumadım, benim bildiğim kadarıyla sezon sonunda şirket ile … ibralaşmışlardı, ancak ben ibralaşmada yanlarında değildim, sadece duydum, ön muhasebede çalıştığım için bana ibra yapıldı hesapları kapatabilirsin diye talimat gelmişti” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı, daha önce de Antalya 2. Asliye Ticaret mahkemesinin …esasında ibranamenin iptali talebinde bulunmuş ancak dosya takip edilmediğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Genel olarak belirtmek gerekir ki; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda (TBK) sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 506 ncı maddesinde (818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 390 ncı) maddesinde aynen; “Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir. Vekil üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür. Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır.” hükmüne yer verilmiştir. Bu itibarla vekil, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altındadır.
Dosya arasında bulunan Antalya 7. Noterliğinin …tarih … yevmiye numaralı vekaletnamesinde açıkça görüleceği üzere … ibraya yetkilidir. İbraname tarihinde ise davalı …’in azledilmediği anlaşılmaktadır. Aksinin usulünce kanıtlanması gerekmektedir ve davacının buna yönelik bir delili dosyada mevcut değildir. Davalı …’in savcılıkta verdiği ifadesi de davacının iddiasının haklılığını göstermemektedir. Davalı …’in ifadesi, iş bu davadaki beyanları ile benzerdir. Davalı …’in davalı şirkette bir süre çalıştığı ancak ibraname tarihi itibariyle ilişiğinin olmadığı SGK kayıtlarından da anlaşılmaktadır. Davacı tanığı … taraflar arasında vekalete ilişkin nasıl bir uyuşmazlık olduğu konusunda bilgi sahibi olmadığını, şirkette aracı çalışacak kişilerden vekalet alındığının olduğunu, davacı tanığı …de özetle; davalı …’in takipçi olduğunu, başka şirketler için de takipçilik yaptığını beyan etmişlerdir. Davacının iddialarının ispatı bakımından davacı tanıklarının beyanı yeterli değildir. Davalı tanıklarının beyanları da davacının iddialarının ispatı açısından yeterli değildir. Davacı, yemin deliline de dayanmamıştır.
Tüm dosya kapsamı, yukarıdaki açıklamalar ışığında, davalı …’in ibra özel yetkisini de içerir vekaletnameye sahip olduğu, vekalet görevini kötüye kullandığını gösterir, ispata yeter bir bilgi ve belgenin davacı tarafça dosyaya sunulmadığı, davacının davasını ispatlayamadığının kabulü ile davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafça yatırılan harçların mahsubu ile hazineye gelir kaydına, hüküm gereği alınması gerekli bakiye 26,30 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28. maddesi gereğince; bakiye harcın, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmesi gerektiğinden, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmeyen harç için -kanunen belirlenen sınır göz önünde tutularak- “harç tahsil müzekkeresi” yazılmasına, bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olmasının, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmeyeceğinin bu şekilde hükümde belirtilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,
5-Davalı şirket tarafından yapılan ve mahkememizce uyap sisteminden kontrol edilen (denetime elverişlilik açısından, uyap ekranında harç-masraf bölümü altında tahsilat reddiyat bilgileri başlığının içeriğinde masraflar açıkça yazmaktadır) posta-tebligat ücreti gideri toplamı 14,72 TL’nin davacıdan alınarak davalı şirkete verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 TL nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davalı şirket kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı şirkete verilmesine,
8-Davacı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili …ve davalı vekili …’in yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/01/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır