Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/624 E. 2022/83 K. 25.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/624
KARAR NO : 2022/83
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 10/12/2020
KARAR TARİHİ: 25/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 10/12/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin mobilya imalat ve dekorasyon işi yaptığını, davacı şirketin davalı şirkete değişik zaman ve lokasyonlarda mal ve hizmet verdiğini ve fatura kestiğini, Antalya ili Döşemealtı ilçesi … Mah. … ada …parselde bulunan taşınmazların, … Mah. …. ada … parselde bulunan taşınmazların, Antalya ili Konyaaltı ilçesi …ada … parsel de bulunan taşınmazların mobilya ve dekorasyon işlerini yaptığını ve borçlu davalı şirkete teslim ettiğini, davalı şirketin bunun karşılığında davacı şirkete hiçbir şekilde ödeme yapmadığını, davacının ödeme taleplerini de geri çevirdiğini, davacı şirketin, davalı şirket aleyhine Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, borçlunun kötü niyetli, haksız ve zaman kazanmaya yönelik itirazı nedeniyle takibin durduğunu, uyuşmazlığın arabuluculuk yoluyla çözümlenmesi için arabulucuya müracaat edildiğini, arabuluculuk sürecinin de olumsuz sonuçlandığını ileri sürerek, fazlaya ve ıslaha ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla davalının Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında ileri sürdüğü itirazlarının iptaline ve durmuş olan icra takibinin devamına, kötü niyetli davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili 02/02/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davalı şirkete ait yapı kullanım izin belgelerini ve yapı kayıt belgesini sundukları inşaatlara davacı şirket tarafından mutfak, vestiyer ve kapama işleri yapıldığını, bu iş karşılığı olarak davacı şirket tarafından 08.05.2018 tarih …nolu KDV dahil 118.000,00 TL’lik fatura kesildiğini, kesilen faturanın davalı şirket ve davalı şirket yetkilileri tarafından imzalanarak hesaplaşıldığını, kesilen bu faturanın davalı şirket muhasebesi tarafından ticari defterlerine işlendiğini, fakat fatura düzenleme tarihinden itibaren davalının ödeme yapmak adına yaptığı başvuruların tamamının sonuçsuz kaldığını, davalıya ödeme yapabileceği bir hesap numarası bildirilmediğini, bunun üzerine davalı tarafça fatura bedelinin ödenmesi konusunda hazır olunduğu ve kendilerine bir hesap numarası bildirilmesi talebiyle Antalya 17. Noterliği … tarih … yevmiye numaralı ihtarnamenin davacı şirkete tebliğ edildiğini, 06.05.2020 tarihinde ihtarnamenin muhataba tebliğ edilmesine rağmen davalı şirkete herhangi bir cevap verilmediğini, davacı şirketin emeğinin karşılığını vermek için çabalayan davalı şirket, davacı şirketin kötüniyetli şekilde süreci uzatması üzerine bu kez de Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi …D.İş sayılı dosyası ile ödeme yeri tevdii mahalli tayin edilmesini talep ettiğini, bu talepleri üzerine Mahkemece 02.07.2020 tarihinde taleplerinin kabulü ile 118.000,00 TL’lik fatura borcunun …bank Antalya Şubesi’nde açılacak hesaba yatırılmasına karar verildiğini, bu karar doğrultusunda belirlenen ödeme yerinde hesap açılarak fatura bedelinin yatırılmasına fırsat kalmadan davacı şirket tarafından kötü niyetli olarak Antalya Genel İcra Müdürlüğü …Esas sayılı dosyası ile davaya konu faturanın icra takibine konu edildiğini, uzun süredir fatura bedelini ödemeye hazır olan ve parayı davacı firmayı ulaştırabilmek için çabalayan davalı şirket bu icra takibinden sonra, yalnızca fatura bedelini değil vekalet ücreti ve takip masraflarıyla birlikte toplam 135.150,00 TL’yi icra dosyasına yatırmak zorunda kaldığını ve dosyanın infazen kapatıldığını, buna rağmen davacı şirket tarafından iş bu davaya konu takip dosyası ile olmayan bir iş ilişkisine dayandırılmış hayali faturalar düzenlenerek tekrardan davalı şirket aleyhine icra takibi yapıldığını, faturalara ait sevk irsaliyeleri de sunulmadığını, ayrıca huzurdaki dava ve icra takibine konu olan faturalar davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmamakla birlikte bu hususta davalı şirketçe Antalya Kurumlar Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne 31.08.2020 tarihinde “muhteviyatı itibariyle yanıltıcı olan bu faturalardan dolayı taraflarına ceza ve yükümlülüğe hükmedilmemesi, mahkeme sonucunun taraflarınca sunulacağı” hususlarında bilgilendirme yazısı yazıldığını, bu yazının vergi dairesince aynı tarihte onaylandığını, davacı şirkete olan borcunu dekont gereği ödeyen ve artık davacıya herhangi bir borcu bulunmayan davalı şirketin bu takibe haklı olarak itiraz ettiğini ve itiraz üzerine İcra Müdürlüğünün 25.08.2020 tarihli kararı ile takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalı şirket ile davacı arasında yukarıda ayrıntılı şekilde anlatılan haricinde başka bir iş ilişkisi kurulmadığını, daha önce kesilen 08.05.2018 tarihli faturaya istinaden Antalya ili Döşemealtı İlçesi …Mahallesi … Ada … parsel, …mah. … Ada … parsel ve Konyaaltı İlçesi …Ada … parselde bulunan taşınmazların tamamında yapılması için anlaşılan işler de yine 2018 yılında tamamlandığını, inşaatların yapı kullanım izin belgeleri ve iskanları alınarak dairelerin satıldığını, kiraya verildiğini beyanla, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı olmak kaydıyla; davacı tarafından açılmış dava haksız ve mesnetsiz olduğundan davanın reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine ve vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası uyap sistem üzerinden celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasının tamamı uyap üzerinden celp edilerek dosyaya eklenmiştir.
Antalya Kurumlar Vergi Dairesine müzekkere yazılarak, tarafların BA ve BS formları celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce yargılama sırasında;
Dosya taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü açısından davaya konu Döşemealtı ilçesi … Mah. … ada … parsel ile … Mah. … ada …parsel ve Konyaaltı ilçesi … ada … parsel sayılı taşınmazların bulunduğu yerde takibe dayanak faturalardaki işin davacı tarafından yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise hak edilen fatura bedeline ilişkin tarafların ticari defter ve belgeleri de birlikte değerlendirilmek suretiyle rapor tanzimi için mahallinde 1 inşaat mühendisi, 1 mimar ve 1 mali müşavir bilirkişi aracılığıyla keşif yapılmış, keşif sonucu bilirkişi heyeti tarafından sunulan 09/12/2021 tarihli raporda özetle; “…Tarafların ticari defterlerine göre detayları raporun X. Bölümünde açıklandığı üzere;
Tarafların 2018-2019-2020 ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin kanuni süresinde ve usulüne uygun yapıldığı,
Takdiri ve değerlendirilmesi Yüce Mahkemenize ait olmak üzere bu hali ile tarafların ilgili dönem defterlerinin lehe delil olma özelliğine haiz olduğu,
Davacının 2018 ve 2019 yılı ticari defter kayıtlarına göre Davalının Davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığı, ancak; 2020 yılı ticari defter kayıtlarına göre 08.06.2020 tarihinde Davacı tarafça Davalı adına düzenlenen faturalara istinaden Davacının Davalıları 572. .364,78 TL Alacaklı olduğu gözüktüğü,
Davalının 2018 ve 2019 yılı ticari defter kayıtlarına göre Davalının Davacıya 118.000,00 TL borçlu gözüktüğü, 2020 yılı ticari defter kayıtlarına göre ise 29.07.2020 tarihi itibariyle bakiye borcun ödendiği, bu tarih itibariyle Davalının Davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığı gözüktüğü,
Mahallinde yapılın keşif ve incelemeye göre ise:
Davaya konu imalatlara ilişkim taraflar arasında akdedilmiş yazılı bir sözleşmenin olmadığı,
Davalı ve davacının yaplan ahşap imalatların miktarı konusunda bir uyuşmazlık olmadığı, karşılıklı mutabakata vardıkları,
Dava dosyasında yer alan ve 2018 yılında alınan yapı kayıt belgesi ve yapı kullanma izin belgelerinden de anlaşıldığı üzere binaların 2018 yılında tamamlandığı,
Davacı tarafça Davalı taraf adına 06/08/2020 tarihinde düzenlenen dava konusu faturalardaki mobilya imalatlarının yapım yılının 2018 ve öncesi dönemde yapılan imalatlara ait olduğu, dava konusu taşınmazlara ilişkin iş bitim tutanağının 23.12.2018 tarihli olması nedeniyle Davacı 2018 yılında yapılan imalatlara ilişkin sonradan fatura düzenlendiği kanaatine varıldığı,
Davacı tarafça daha önce 2018 yılında düzenlenen 2018 yılırda düzenlenen faturada yer alan imalat ile 2020 yılında düzenlenen dava korusu faturalardaki teslim ve hizmetlerin farklı olduğu beyan edilmiş ise de gerek dava dosyasında ve gerekse keşif icrasında bu hususta başkaca bir imalat veya başkaca imalat yeri gösterilmediği,
Davacının 2018 yılı ticari defter kayıtlarına göre Davalı adına 2018 yılında düzenlenen 08.05.2018 tarihli A seri … sıra nolu KDV dahil 118.000,00 TL tutarında mal ve hizmet teslimine ilişkin fatura incelendiğinde; faturada yer alan mobilya imalatlarının miktarının, davaya esas üç ayrı inşaattaki mobilya imalat miktarından daha az olduğu görüldüğü, örneğin vestiyer için 50 m2 imalat için fatura kesildiği halde, keşif esnasında da tespit ettiğimiz üzere vestiyer imalatının 117m2 olduğu; ayrı faturada mutfak dolabı için 250m2 imalat miktarı kesildiği halde, keşif esnasında da tespit ettiğimiz üzere mutfak dolabı imalatının 372 m2 olduğu, faturadaki miktarların, yapılanı işin tamamını kapsamadığı görüldüğü,
Davaya esas üç ayrı inşaatta yapıları keşif nasırıda, 2020 yılırıda kesilen iki adet faturada yer alan imalatların hepsinin, eksiksiz tamarmlanrıdığının görüldüğü, imalat miktarlarının projeye ve faturadaki miktarlara uygun olduğu,
Davacının Davalı tarafa dava konusu taşınmazlara yapmış olduğu imalatlara ilişkin her ne kadar Davalı adına 08.06.2020 tarihinde toplam 572.364,78 TL tutarında fatura düzenlenmiş ise de dosya kapsamında yapılan tetkik ile mahallinde yapılan keşif ve piyasa araştırmasında Davacının Davalıya yapmış olduğu dava konusu imalatların 2018 yılı serbest piyasa rayiç fiyatlarına göre toplam bedelinin 262.191,07 TL olabileceğinin belirlendiği,
Hal böyle olunca;
a) Sayın Mahkeme IDDavalı tarafça Davalı adına 2018 yılında düzenlenen 08 05. 2018 tarihli A seri … sıra nolu KDV dahil 118.000,00 TL tutarlı Faturanın dava konusu imalatlara ait olmadığı, taraflar arasında başkaca bir ticari faaliyete ilişkin olduğu ve bu faturanın toplam imalat tutarından mahsup edilmemesi gerektiği kanaatinde ise;
Bu durumda Davacının Davalı tarafa dava ve keşfe konu taşınmazlara yapmış olduğu imalatlardan kaynaklı Davacının Davalıdan toplam alacağının 262.191,07TL olduğu,
b) Sayın Mahkeme Davalı tarafça Davalı adına 2018 yılında düzenlenen 08.05.2018 tarihli A seri … sıra nolu KDV dahil 118.000,00 TL tutarlı Faturanın dava konusu imalatlara ait olduğu ve kısmen düzenlendiği ve bu faturanın topları imalat tutarından mahsup edilmesi gerektiği kanaatinde ise;
Bu durumda Davacının Davalı tarafa dava ve keşfe konu taşınmazlara yapmış olduğu imalatlardan kaynaklı Davacının Davalıdan toplam bakiye alacağının (262.191,07 TL — 118.00,00 TL – 174.191,07 TL) 174.191,07 TL olduğu,” sonuç ve kanaate varılmıştır.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE; Dava, TBK 470 vd. maddelerine dayalı eser sözleşmesi nedeniyle düzenlenen fatura alacağına dayalı olarak yapılan ilamsız takipte itiraz üzerine takibin durmasından sonra açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından davalı ile mobilya ve dekarasyon işlerinin yapımı konusunda anlaşmaya varıldığı, davacının üzerine düşen işi tam ve eksiz olarak yaptığını iddia ederek fatura tanzim ettiği, davalının yapılan iş bedeline ilişkin fatura bedellerini ödemediğinin iddia edilmiştir.
Davalı tarafça taraflar arasında takibe dayanak faturalar nedeniyle kurulan bir iş ilişkisi bulunmadığı, Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takip dosyasına konu fatura yönünden taraflar arasında iş ilişkisi bulunduğu, bu fatura bedelinin de ödendiği savunmasında bulunulmuştur.
Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında takibe dayanak faturaların 06/08/2020 düzenleme tarihli 561.007,28 TL ve 06/08/2020 düzenleme tarihli 11.357,50 TL bedelli iki adet fatura olduğu görülmüştür.
Taraflar arasında eser sözleşmesine ilişkin yazılı bir sözleşmenin olmadığı, birim fiyat kararlaştırılmadığı görülmüştür.
Davalının ödediğini iddia ettiği fatura bedelinin ise eldeki dava dosyasında takibe dayanak fatura olmadığı görülmüştür.
6098 Sayılı TBK 471.maddesinde; “Yüklenici, üstlendiği edimleri işsahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır.
Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kurallara uygun davranışı esas alınır…”
Aynı Kanun 481. Maddesinde “Eserin bedeli önceden belirlenmemiş veya yaklaşık olarak belirlenmişse bedel, yapıldığı yer ve zamanda eserin değerine ve yüklenicinin giderine bakılarak belirlenir. ”
Yargıtay 14.Hukuk Dairesi’nin 17/10/2011 gün, 2011/9036 Esas, 2011/12140 Karar sayılı emsal içtihadında “…Eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda kural olarak, eserin sözleşme, fen ve amacına uygun meydana getirildiğini ispat yükleniciye, eser bedelinin ödendiğinin ispat yükü ise iş sahibine düşer.

Mahkemece yapılması gereken iş, davalıdan yaptığını ileri sürdüğü iş kalemleri hakkında açıklama yapmasını istemek, bu işlerin yapılıp yapılmadığını mimar bir bilirkişi marifetiyle yerinde keşif suretiyle inceletmek, yapıldığı yıl rayiçlerine göre bedellerini tespit etmek, çeklerin kısmen veya tamamen karşılıksız kalıp kalmadığını saptamak, uyuşmazlığı bütün bunların sonucuna göre bir karara bağlamak olmalıdır…” şeklinde belirtilmiştir.
Yukarıda belirtilen kanun maddesi ve emsal içtihat doğrultusunda mahkememizce yapılan değerlendirmede: Antalya Genel İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takibe dayanak faturalardaki belirtilen iş kalemlerinin yapılıp yapılmadığı hususunda mahkememizce mahallinde yapılan keşif ve alınan bilirkişi heyet raporu ile tarafların ticari defter ve belgelerinden yapılan tespitlere göre, davacı tarafça davalı taraf adına 06/08/2020 tarihinde düzenlenen dava konusu faturalardaki mobilya imalatlarının yapım yılının 2018 ve daha öncesi dönemde yapılan imalatlara ilişkin olduğu, ancak sonradan davacı tarafça fatura tanzim edildiği, davacı tarafça 2018 yılında düzenlenen faturalarda yer alan imalatların başkaca imalatlar olduğu belirtilmiş ise de; buna ilişkin dava dosyasına delil ibraz edilmediği, davacının 2018 yılı ticari defter kayıtlarına göre davalı adına 2018 yılında düzenlenen 08/05/2018 tarihli 118.000,00 TL tutarındaki faturada yer alan mobilya imalatlarının miktarının davaya esas 3 ayrı inşattaki mobilya imalatlarından daha az olduğu, dava konusu takibe dayanak 2020 yılında kesilen 2 adet faturada yer alan imalatların miktarının projeye ve faturadaki miktarlara uygun olduğu, her ne kadar toplam kesilen fatura tutarı 572.364, 78 TL ise de; mahallinde yapılan keşifte davacının davalıya yapmış olduğu toplam imalat bedelinin 2018 yılı serbest piyasa rayiçlerine göre toplam 262.191,07 TL olduğu, dava konusu olmayan 118.000,00 TL tutarlı faturanın da dava konusu imalatlara ait olup kısmen düzenlendiği ve ödendiği, bu durumda davacının davalı tarafa 262.191,07 TL -118.000,00 TL=144.191,07 TL yönünden takip yapmakta haklı olduğu (söz konusu tutarın bilirkişi raporunda hesap hatası olarak 174.191,07 TL olarak belirtildiği) görülmekle itirazın iptali isteminin kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafça davanın kabulü ile birlikte kötü niyet tazminatı talebinde bulunulmuş ise de;
Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 02/06/2021 gün ve 2020/2481 Esas, 2021/2425 Karar sayılı emsal içtihadında; “…İtirazın iptâli davalarında İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde itiraz etmesi ve alacaklının icra hakimliğine başvurmadan, alacağını genel mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada, borçlu itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmaz. İcra inkâr tazminatı, hakkındaki icra takibine itiraz ederek durduran ve çabuk sonuçlandırılmasına engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir (HGK’nın 07.06.2006 tarih 2006/19-295 Esas, 2006/341 Karar sayılı kararı). Dava konusu somut olayda, takip faturaya dayanmakta ise de; davacının yaptığı iş miktarı dolayısıyla hak ettiği ücret mahkememizce yapılan keşif sonucunda belirlenmiş olup alacak likit olmadığından koşulları ve yasal unsurlarının oluşmadığının kabulü ile icra inkar tazminatı talebi yönünden isteminin reddine karar vermek gerekmiş, açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takip dosyasında borçlu davalının itirazının 144.191,07 TL asıl alacak üzerinden İPTALİNE, Takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA,
2-Koşulları ve yasal unsurları oluşmadığından davacının inkar tazminatı isteminin REDDİNE,
3-Davacı tarafın fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
4-Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 9.849,69 TL harçtan peşin olarak alınan 6.933,57 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.916,12 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 17.648,15 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince davada reddedilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 38.542,90 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan 57,50 TL davetiye, 3.919,90 TL keşif ve bilirkişi giderinden ibaret toplam 3.977,40 TL yargılama giderinden harcın tamamından davalı sorumlu tutulmak kaydıyla davanın kabul ve ret oranınca hesaplanan 999,34 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafça yatırılan toplam 6.995,77 TL ilk dava masrafının davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
9- Artan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde istek aranmaksızın taraflara İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/01/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır