Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/615 E. 2022/682 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/615
KARAR NO : 2022/682
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 07/12/2020
KARAR TARİHİ : 27/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan “İtirazın İptali” davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 07/12/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; borçlu … Ticaret Sanayi Anonim Şirketi ile davacı banka arasında düzenlenen Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi uyarınca borçlu davalıya … Kefaletli Taksitli Ticari kredisi kullandırıldığını, diğer davalılar … ve … borcun tamamına müştereken ve müteselsilen kefil olduklarını, kredinin geri ödenmesinde temerrüde düşülmesi üzerine, borçlulara noter kanalıyla ihtarnameler gönderildiğini, ödeme yapılmaması üzerine davalılar hakkında Antalya Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile genel haciz yolu ile ilamsız takip başlatıldığını, davalı/borçluların takibe itiraz ettiklerini, davacı tarafça arabuluculuğa başvurulduğunu, arabuluculuk görüşmelerinde de anlaşma sağlanamadığını beyanla, davalıların haksız ve mesnetsiz itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalıların alacak miktarının %20’sindan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmeleriine, masraf ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle zamanaşımı nedeniyle davanın reddini, kefalet sözleşmesinin geçerlilik şartlarına sahip olup olmadığının araştırılması gerektiğini, geçerli bir kefalet sözleşmesi olması durumunda, davalının kefalet sözleşmesi ile asıl borcun ne kadarını ödemeyi üstlendiği hususunun tespit edilmesini, borçlu …Ticaret Sanayi A.Ş. tarafından borç için davacı tarafa teslime bağlı taşınır rehni veya alacak rehni temin edilip edilmediği hususunun da araştırılması gerektiğini, davacının borcun ifa edilmemesi nedeniyle davalının temerrüt faizinden sorumlu olduğunu iddia etmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, 10/10/2018 tarihli KHK uyarınca tazmin talebinden önce yapılandırma imkanı verilmesi gerekirken direkt tazmin talep edilmesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte alacağın likit olmadığını, icra inkar tazminatının da reddi gerektiğini beyanla, davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalılar … Tic. San. A.Ş. ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; 10/10/2018 tarihli KHK uyarınca tazmin talebinden önce yapılandırma imkanı verilmesi gerekirken direkt tazmin talep edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte alacağın likit olmadığını, icra inkar tazminatının da reddi gerektiğini beyanla, davacının davasının reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
Taraflara duruşma gün ve saatini bildirir usulüne uygun meşruhatlı davetiyeler tebliğ edilerek usulüne uygun taraf teşkili sağlanmıştır.
Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Davacı bankaya müzekkere yazılarak taraflar arasındaki takibe dayanak kredi sözleşmesi, hesap bildirim cetvelleri ve ödemelere ilişkin tüm kayıt ve belgeler celp edilmiştir.
Mahkememizce yargılama sırasında; … tarihli oturum 3 nolu ara karar gereği dava dosyasının resen seçilecek bankacı bilirkişiye tevdii ile davacı tarafın takip tarihi itibariyle talep edebileceği asıl alacak ve faiz miktarı konusunda rapor alınmasına karar verilmiş, bankacı bilirkişi tarafından sunulan … tarihli raporda özetle; “…Tablo özetlendiğinde davalı şirketin kullandığı … teminatlı … ve … numaralı taksitli kredilerden doğan banka alacağı takip tarihi itibariyle banka alacağı:
… Asıl alacak
… İşlemiş akdi ve temerrüt faizi
1.073,90 Gider vergisi
410,52 İhtar masrafi olmak üzere toplam … TL. bulunmaktadır.
Asıl alacak takip tarihinden itibaren %45,6 temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 gider vergisine tabidir.
2-Davalı kefiller yönüyle:
Davacı banka tarafınca, davalı … … Şirketine kullandırılan kredilerden doğan banka alacağı davalı kefillerin kefalet limiti içerisinde bulunması nedeniyle, davalı kefillerin sözü edilen banka alacağının tamamından ve kendi temerrütlerinden sorumlulukları doğmaktadır.
Tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, dava konusu krediler yönüyle 30.09.2020 tarihi itibariyle temerrüt halinde bulunan davalı kefillerin kefalet sorumluluğu yukarıda asıl borçlu şirket yönüyle yapılan hesaplama ile aynı bulunmaktadır.” sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
… tarihli ek raporda özetle; “…Dosyaya sunulan … tarihli raporumuzda, mahkeme kasasında muhafaza edilen sözleşme aslı incelenerek davacı banka ile davalı şirket arasında arttırılan kredi limitlerine bağlı olarak … TL. limitli çerçeve kredi sözleşmesi bağıtlandığı, söz konusu sözleşmeye davalı …’ın … TL. ve davalı …’ın ise … TL. üzerinden müteselsil kefil olduğunun tespit edildiği, ayrıntılı olarak incelenen iki aynı yapılandırma kredisinden 17.09.2021 kat tarihi itibariyle hesaplanan … TL. asıl alacak tutarının davalı kefillerin kefalet limitleri içerisinde bulunduğu, kat ihtarnamesinin davalılara 22.09.2020 tarihinde tebliğiyle asıl borçlu şirket ve davalı kefillerin 30.09.2020 tarihi itibariyle temerrüt halinde bulunmaları ve davalı şirketin kat tarihi itibariyle asıl alacak tutarından aynen sorumlu oldukları” şeklinde belirtilmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, davacı banka ile asıl borçlu şirket arasında düzenlenen kredi sözleşmesi nedeniyle kullandırılan kredinin ödenmemesi üzerine asıl borçlu şirket ile müşterek borçlu müteselsil kefil gerçek kişiler aleyhine ödenmeyen kredi borcunun tahsili istemi ile yapılan ilamsız takipte itiraz üzerine takibin durmasından sonra alacaklı banka tarafından açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İİK. 67/1. Maddesinde: “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.”
Açılan dava süresindedir.
Müşterek borçlu müteselsil kefil davalılar yönünden itirazın iptali istemine ilişkin yapılan değerlendirmede;
6098 Sayılı TBK 583.Maddesinde ; “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.
Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır. Taraflar, yazılı şekle uyarak kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırmayı kararlaştırabilirler.
Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmaz.” düzenlemesi mevcuttur.
Davacı banka ile davalı şirket arasında 22/06/2017 tarihli Çerçeve Kredi Sözleşmesinin düzenlendiği, farklı tarihlerde limit arttırımının yapıldığı ve toplam sözleşme limitinin … TL olduğu, davalılardan …’ın … TL, diğer davalı …’ın ise … TL üzerinden müteselsil kefil sıfatıyla kredi sözleşmesini ve eki limit arttırım sözleşmelerini imzaladıkları görülmüştür.
Davacı banka ile dava dışı şirket arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesinde davalıların kefaletlerinin 6098 Sayılı TBK 583. Maddesindeki yasal düzenlemeye uygun ve geçerli olduğu kefalete ilişkin şekil şartlarının bulunduğu alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından anlaşılmıştır.
Davacı banka tarafından asıl borçlu davalı şirkete kullandırılan genel kredi sözleşmesi kapsamında asıl borçlu ve müşterek borçlu müteselsil kefillerin sorumlu oldukları, hüküm kurmaya ve yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamından anlaşılmakla hesaplamalarda belirtilen tutarda davacının itirazın iptali isteminin kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiştir.
Yargıtay 19. H.D.nin 27/02/2013 gün ve 2013/10 E. 2013/1630 K. sayılı emsal içtihatında ”…alacağın, banka kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olduğu gözetildiğinde, sözleşme hükümlerine göre her aşamada hesap edilebilir, likit bir alacak olarak kabulünün gerekçesine ve borçlunun itirazında haksız bulunmasına göre, 2004 sayılı kanunun ilgili maddesi doğrultusunda itirazın iptaline karar verilen, harcı yatırılarak dava konusu edilen bölüm üzerinden alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmetmek gerekir…” şeklinde belirtilmiş olup davacı lehine hükmolunan alacak üzerinden hesaplanan miktarda icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş, açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL; KISMEN REDDİ ile;
Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında borçlu/davalılar …, … Sanayi A.Ş. , …’ın itirazlarının … TL asıl alacak, … TL işlemiş akdi ve temerrüt faizi, 1.073,90 TL gider vergisi, 410,52 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam … TL üzerinden İPTALİ ile, takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA,
2-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren %45,6 temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 gider vergisi UYGULANMASINA,
3-Hükmolunan alacağın %20’si oranında hesaplanan 228.438,02 TL icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafın fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 78.023,00 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 14.473,06 TL harcın mahsubu ile bakiye 63.549,94 TL harcın davalılardan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul üzerinden hesaplanan 139.375,21TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen değer üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara VERİLMESİNE,
8- Davacı tarafından verilen 106,50 TL davetiye, 53,50 TL posta, 1.050,00 TL bilirkişi giderinden ibaret toplam 1.210,00 TL yargılama giderinden harcın tamamından davalılar sorumlu olmak kaydıyla kabul ve ret oranı gözetilerek hesaplanan 1.153,47 TL’sinin davalılardan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
9-6235 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’ nun 18/A-14. maddesi gereğince arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden davanın kabul oranınca hesaplanan 1.258,34 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
10-6235 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’ nun 18/A-14. maddesi gereğince arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden davanın red oranınca hesaplanan 61,66 TL’nin davalılardan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
11-Artan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde istek aranmaksızın taraflara İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/09/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır