Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/609 E. 2022/567 K. 24.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/609 Esas
KARAR NO : 2022/567
DAVA : Hakem Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 04/12/2020
KARAR TARİHİ: 24/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Hakem Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davacının alacağını tahsil için başlatılan Antalya …İcra Dairesi’nin …Esas sayılı takip dosyasına borçluların itirazı üzerine taraflarınca 5957 sayılı Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 01.01.2012 tarihinde yürürlüğe giren 10/5 maddesi uyarınca Antalya İl Hal Hakem Heyetine -heyet tarafından her iki borçlu için ayrı ayrı başvuru yapılması gerektiği belirtildiğinden taraflarınca iki ayrı başvuru yapıldığını, başvuruda bulunulduğunu ancak başvurularının heyet tarafından reddedildiğini, red kararının taraflarınca 24.11.2020 tarihinde tebellüğ edildiğini, hukuka aykırı bu karara süresi içerisinde itiraz ettiklerini, davacı şirketin Antalya Toptancı Sebze Meyve Halinde komisyonculuk faaliyetini sürdürdüğünü, borçlulardan muhtelif nitelik ve miktarda aralarındaki ticari ilişki gereği belli aralıklarla sebze alımı için talepte bulunduğunu ve bu talep doğrultusunda yine belli aralıklarla sebze alımı için banka kanalıyla EFT vasıtası ile ödeme yaptığını, taraflar arasındaki ticari ilişkiyi gösterir davacı muteriz-alacaklı şirket tarafından sebze alım bedeli ve iş avansı açıklaması ile gönderilen eft makbuzunu sunduklarını, yapılan 15.000-TL’lik ödemeye rağmen borçlular tarafından davacıya gönderilen bakiyeyi karşılar miktarda sebze teslimatı yapılmadığını, sadece 10.000-TL tutarında ürün gönderildiğini, davacıya alacaklı borçludan defalarca kez sebze talebinde bulunmasına rağmen borçluların iş bu talepleri yerine getirmediklerini, bunun üzerine taraflarınca davacının alacağını tahsil için … Dairesi’nin …Esas sayılı takip açıldığını, ancak borçluların bu takibe itiraz ettiklerini, icra takibine ve davaya konu edilen alacağın likit nitelikte olduğunu beyanla Antalya İl Hal Hakem Heyeti …Karar Nolu … Tarihli Kararı ile … Karar Nolu … Tarihli Kararına itirazlarının kabulü ile Antalya İl Hal Hakem Heyeti …Karar Nolu … Tarihli Kararı ile … Karar Nolu … Tarihli Kararının kaldırılmasını, borçluların icra takibine haksız ve kötüniyetle yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, borçluların icra takibinde kötü niyetli olmasından ve alacaklarının likit olmasından ötürü dava miktarının %20’sinden aşağı olmamak kaydı ile mahkememizce takdir edilecek miktarda itirazın iptaline, takibin devamına, borçluların icra takibinde kötü niyetli olmasından ve alacaklarının likit olmasından ötürü dava miktarının %20’sinden aşağı olmamak kaydı ile mahkememizce takdir edilecek miktarda icra inkar tazminatının borçlu tarafça davacıya ödenmesine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının arabuluculuğa başvurmadığını, bu sebeple davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, davacının alacağını kabul anlamına gelmemekle birlikte söz konusu alacak iddiasının zamanaşımına uğradığını, iş bu davaya bakmaya yetkili mahkemenin Antalya Asliye Ticaret Mahkemeleri değil, Adana Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini, davacının iş bu alacak iddiası için Antalya … İcra Dairesi’nin …Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davaya konu alacak iddiasının, söz konusu icra takibine konu alacak iddiasına tekerrür mahiyetinde olduğunu, davacı ne icra takibinden vazgeçmiş ne de dava dilekçesinde alacağın tekerrür etmediğine dair herhangi bir beyanda bulunduğunu, bu sebepten ötürü davaya konu alacak iddiasına karşı derdest/mükerrer alacak yönünden itiraz etmekle, davanın usulden reddini talep ettiklerini, davacının ikame etmiş olduğu dava konusu itibarı ile hakem heyeti kararına itiraz olup, itirazın iptali davası olmadığını, davacı vekili takip çıkışını da dilekçesinde belirtmediğini, netice ve talepte talep edilen icra ve inkar tazminatının dayanaksız olarak talep edildiğini, Mahkememiz aksi kanaatte ise kendilerinin de davacının takip çıkışına konu alacağın yüzde 20’sinden aşağı olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini, davacının her ne kadar dekont sureti ile yazılı delil şartını karşıladığını iddia etmiş ise de, söz konusu evrağın yazılı delil olmadığını, davacının iddia ettiği alacak iddiasına konu EFT’nin borç ödeme mahiyetinde olduğunu, 5957 Sayılı kanun 5. Maddesi “(6) Komisyoncular teslim aldıkları malları cinslerine, doğal özelliklerine, standartlarına, gıda güvenilirliğine ve kalitesine ilişkin şartlara göre özenle korumak ve gerekli bilgileri vermek, kanunî kesintileri satış bedelinden düştükten sonra mal bedelini satış tarihinden itibaren on beş iş günü içinde üreticiye veya üretici örgütüne ödemek zorundadır.(Ek cümle: 28/3/2013-6455/68 md.) Vadeli satışlarda bu süre otuz iş günü olarak uygulanır.” ve “(12) Mal bedelinin tam ve zamanında üreticiye ve üretici örgütüne ödenmesine ilişkin ispat yükümlülüğü meslek mensuplarına aittir.” hükmünün olduğunu, davalının öncelikle 15.000,00 TL değerindeki miktar kadar davacıya ürün gönderdiğini, ürün teslim edildikten sonra davacının 5957 s.k. 5. Maddenin 6.fıkrasına göre borcunu davalıya ödediğini, davacı vekilinin dava dilekçesinin 4. Maddesinde “borçlular, vekil eden alacaklıya karşı sebepsiz olarak zenginleşmişlerdir” dediğini, sonrasında dilekçenin 5. Maddesinde “müvekkil ile aralarındaki ticari ilişkiyi” diyerek sözleşmesel alacak olduğunu beyan ettiğini, davacı vekilinin davasını sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre mi sözleşmesel alacak hükümlerine göre mi ikame ettiğini dahi bilmediğini, davacının 5957 s.k. 5. Madde 6.fıkra hükmüne göre kendisine teslim edilmiş sebze ürünlerinin karşılığı olarak EFT ile 15.000,00 TL davacıya gönderdiğini, davalının davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacının alacağını 6100 S.K. 200.maddeye göre yazılı delille ispat etmek zorunda olduğunu beyanla davanın yetkili mahkeme olan Adana Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini, dava şartı ticari arabuluculuğa başvuru yapılmamış olması sebebi ile usulden reddine karar verilmesini, davacıya hal hekem heyeti kararına itiraz davasını mı, itirazın iptali davası mı ikame ettiği, ayrıca ikame ettiği davanın konusu olan alacak iddiasını sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre mi sözleşmesel alacak hükümlerine göre talep ettiğini açıklaması için kesin süre verilmesini ve sonrasında da davanın reddine karar verilerek yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı üzerine tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflara duruşma gün ve saatini bildirir usulüne uygun tebligatlar yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Antalya İl Hal Hakem Heyeti’ne müzekkere yazılarak gelen cevabi yazı dosyamız arasına alınmıştır.
Antalya Kurumlar Vergi Dairesi’ne yazılan müzekkeremize gelen cevabi yazı dosyamız arasına alınmıştır.
25/05/2021 tarihli oturum davacı tanığı …’ın bilgi ve görgüsünün alındığı görülmüştür.
Mahkememizce yargılama sırasında tarafların ticari defter ve belgelerinin uyuşmazlığa ilişkin incelenmesine karar verilmiş, davacının ticari defterlerine ilişkin rapor tanzim edilmiştir.
5-Davalı tarafın ticari defterlerine ilişkin Adana Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine ayrıntılı talimat yazılmasına,” karar verilmiş, davalı tarafça Talimat dosyasına ticari defter ve belgelerin sunulmadığı, bulunduğu yerin bildirilmediği anlaşılmakla dosyanın iade edildiği görülmüştür.
Davacı tarafın ticari defter ve belgelerine ilişkin düzenlenen 29/03/2022 tarihli raporda özetle; “…
Davacı şirketin 2017 yılı ticari defter kayıtlarında Davalılara ait carinin muavin kaydını …nolu Hesap Kodundan takip ettiği,
Davacının 2017 yılı ticari defter kayıtlarında yer alan …Bankasına ilişkin Banka hesabında Davalılara 06.06.2017 tarihinde yapılan 15.000,00 TL havalenin yer aldığı,
Davacı şirketin 2017 yılı ticari defter kayıtlarına göre Davalılardan 15.000,00 TL Alacaklı gözüktüğü,
Davacı tarafça Davalılardan 10.000,00 TL tutarında ürünün geldiği ve bakiye 5.000,00 TL alacağı kaldığından bahisle 5.000,00 TL Bakiye Alacağın Talep Edildiği,
Ancak; Davacının 2017 yılı ticari defter kayıtlarında Davalılardan geldiğini beyan ettiği 10.000,00 TL tutarlı ürüne ilişkin herhangi bir kaydın ve belgenin bulunmadığı,
Yine Davacı şirketin dosya kapsamına kazandırılan Ba-Bs formlarında da Davalılarca Davacı şirkete düzenlenmiş yada davacı şirketçe Davalı şirkete düzenlenmiş mal/hizmet teslimine ilişkin herhangi bir belge kaydına rastlanılamadığı, …” sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Davalı tarafça davacıya 15.000 TL’lik malın teslim edildiği beyan edilmekle ispat yükünün davalı tarafta olduğu kabul edilmiş, bu anlamda davalı tarafa, davacıya 15.000,00 TL’Lik mal teslim ettiklerine dair yemin deliline dayanıp dayanmadıkları sorulmuş, yemin deliline dayanıldığı beyan edilmekle davacı şirket temsilcisi adına usulüne uygun yemin ihtaratlı davetiye tebliğ edilmiş, davacı şirket temsilcisi 24/06/2022 tarihli oturumda yemin ifa etmek üzere hazır bulunmuş ve beyanında; “davacı şirket temsilcisi olarak 15.000,00 TL lik sebze alım ve iş avansı ödeme karşılığında davalılar tarafından tarafımıza 10.000,00 TL lik ürün teslimi yapılmış olup 5.000,00 TL lik ürün teslimi yapılmamıştır, buna dair namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ederim” şeklinde beyanda bulunmuştur.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE; Dava, İl Hakem Heyetinin kararına itiraza ilişkindir.
Davacı tarafça, davalılara 15.000 TL avans verildiği, ancak karşılığında 10.000 TL’lik ürün teslim edildiği iddiasında bulunulmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılamada; davacının ticari defter ve belgeleri incelenmiş, davalı tarafça ticari defter ve belgeler ibraz edilmemiştir.
Davalı tarafın ürün teslim edildiğine ilişkin beyanı nedeniyle ispat yükünün kendisinde olduğu kabul edilerek davacı tarafa yemin teklifinde bulunup bulunmadıkları sorulmuş, davacı tarafça yemin edilmesi nedeniyle davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
Buna göre Antlaya İl Hakem Heyetinin …tarihli …Karar nolu kararlarının İPTALİNE,
2-Koşulları ve yasal unsurları oluşmadığından davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin olarak alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davalılardan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı kendini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince 5.100 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan 116,60 TL dava ilk masrafının davalılardan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan 500,00 TL bilirkişi gideri, 329,10 TL tebligat, talimat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 829,10 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
7-Kullanılmayan gider avansının kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek aranmaksızın davacıya İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne ve davalı vekilinin e-duruşma ile yüzüne karşı mahiyeti itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/06/2022

Başkan…
¸E- İmzalı

Üye…
¸E- İmzalı

Üye…
¸E- İmzalı

Katip…
¸E- İmzalı