Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/599
KARAR NO : 2023/614
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/12/2017
KARAR TARİHİ : 07/11/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirketin 2006 yılından beri cari hesap düzenine bağlı olarak ayakkabı alım satımına ilişkin olarak ticaret yaptıklarını ve … parsel üzerinde bulunan … Kat, .. nolu bağımsız bölümü şirket lehine teminat niteliğinde ipotek olarak verildiğini ancak vekil eden tarafından alınan ürünlerin bedelinin bir kısım nakit bir kısımda çeklerle ödendiğini ve toplam olarak … TL çek ve nakit olarak ödendiğini, davacı müvekkili şirketin, davalıya olan cari hesabının tapu devirleri ile tamamının kapatıldığını, ancak davalının … İcra Müdürlüğü’nün … TL borç miktarı üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığından bahisle, fazlaya ilişkin ve her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, karar kesinleşinceye kadar … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi dosyasının ihtiyati tedbir kararı verilerek durdurulmasına, davacıların davalıya borcu olmadığının tespiti ile buna bağlı olarak yukarıda belirtilen taşınmazın üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacıların huzurdaki davayı ikame etmelerinde hukuki yararı bulunmadığını, davacılar tarafından ikame edilen davanın haksız, hukuki mesnetten yoksun ve kötü niyetli olarak ikame edildiğini müvekkil şirket lehine asıl alacağın %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, ileri sürerek, davanın reddine, müvekkil şirket lehine alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, menfi tespit ve ipoteğin fekki talebinden ibarettir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih … Esas … Karar sayılı ilamı ile ipoteğin kaldırılması taşınmazın aynına ilişkin bir hak olduğu, taşınmazın aynine ilişkin davaların HMK’nun 12.maddesi gereğince taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilliyetliğini veya alıkoyma hakkına ilişkin davalarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğu, yine aynı maddenin 2.fıkrası gereğince irtifak haklarına ilişkin davaların üzerinde irtifak hakkı kurulan taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılacağının hüküm altına alındığı, bu hali ile yetkili mahkemenin Antalya Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, belirterek yetkisizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.
Dosyada tüm deliller toplanmış, … icra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası, tapu kayıtları, noter ihtarnameleri celbedilmiştir.
… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası incelenmiş; alacaklının … AŞ, borçlunun … Ltd. Şti. Ve … olduğu, …-TL asıl alacağın tahsili talebi ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
… tarih, … yevmiye sayılı ipotek belgesinin incelenmesinde … parsel’de … Kat… nolu bağımsız bölümün … adına kayıtlı iken, bu taşınmaz üzerine … Ltd Şti’nin doğmuş ve doğabilecek borçlarının teminatını teşkil etmek üzere … AŞ lehine 2 dereceden …-TL bedelle ipotek tesis edildiği görülmüştür.
Mahkememizce bilirkişi raporu aldırılmasına karar verilmiş ve … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, bilirkişi … mahkemeye sunmuş olduğu … tarihli raporda,” dava konusunun,, davalının davacıdan alacaklı olup olmadığı ve nihai olarak alacağa bağlı feri hak niteliğinde olan ipotek hakkının sona ermesinin gerekip gerekmediği ibaret olduğu,
Davacının ticari defter tasdik ve beratlarının yasal sürede yapıldığı, 2006-2007-2008- 2009-2010-2011-2012-2013-2014-2015-2016-2017-2018-2019-2020 – ticari defterinin lehine delil niteliği taşıdığı,
Davalı ticari defterlerinde ihtar … tarihinde davacıdan … TL alacaklı olduğu,
Davalı ticari defterlerinde yer alan karşılıksız kalan iade kaydı yapılan çeklerin toplam tutarının … TL olduğu, alınan çeklerin örneklerinin ve çeklerin karşılıksız kaldığına dair herhangi bir banka bildirimi, çek bodrosu. v.b. belgenin mevcut olmadığı, çeklerin karşılıksız olduğunun tespite muhtaç olduğu,
Taraflar arasındaki ticari alacak/borç tutarları göz önünde bulundurulduğunda iade kaydı yapılan çeklerin karşılıksız kalıp kalmadığının tespitinin zaruri olduğu,
Taraflar arasında … tarihinde düzenlenen resmi senet ile davacı tarafından davalıya karşı doğan ve doğacak borçların temini olarak … arsa paylı … Kat No:..meskenin … bedelle ipotek hakkının sona erip ermemesinde davalı taraf ticari defterlerinde yer alan karşılıksız çıkması sebebi ile ters kayıt yapılan … TL tutarındaki çeklerin karşılıksız kalıp kalmadığı, çek ödemelerinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin önem arz ettiği ve tespite muhtaç olduğu,” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce ek rapor düzenlenmesi için dosyamız yeniden talimat mahkemesine gönderilmiş, bilirkişi … tarihli raporunda özetle; “…bankalardan gecen yazılarda; çek keşidecisi bilgisinin çek şube bilgisinin, çek keşide tarih bilgilerinin veya çek görüntüsünün bildirilmesi halinde çek akıbeti bilgisinin paylaşılacağı ifadesine yer verildiğini, …çeklerin keşideci, şube, keşide tarihi bilgilerinin davacı ve davalı taraflardan temin edilmesini, …dava dosyasına sunulan … tarihli … seri numaralı … TL bedelli çekin keşidecisine cevaben; … Bankası … Şubesi yetkilisi … ile görüşüldüğünü, şu yetkilisi tarafımıza şifaen … ile ilgili tüm çeklerin ödenip bankaya iade edildiğini bildirdiği ibaresine yer verildiğini, … kurumu tarafından … tarihinde cevap yazılarında … şubesi … numaralı hesap … yılından itibaren karşılıksız çıkan çek dökümü yazı ekinde sunulmuş olup, … LTd. Şti Antalya şubesi … numaralı hesap … tarihinden itibaren karşılıksız çıkan çeklerin listesinin sunulduğu belirtildiğini, ancak ekli listede mevcut olmadığını, … Bankası kurumundan … firmasına ait … numaralı hesap … tarihinden itibaren karşılıksız çıkan çeklerin listesinin talep edilmesi gerektiği …” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdi ile banka yazı cevapları ve önceki ara kararımız doğrultusunda ek rapor hazırlanması istenilmiş, bilirkişi … tarihli ek raporunda özetle; Dava konusunun, davalının davacıdan alacaklı olup olmadığı ve nihai olarak alacağa bağlı feri hak niteliğinde olan ipotek hakkının sona ermesinin gerekip gerekmediği ibaret olduğu,
Taraflar arasında … tarihinde düzenlenen resmi senet ile davacı tarafından davalıya karşı doğan ve doğacak borçların temini olarak … arsa paylı … Kat No:… — meskenin … bedelle ipotek hakkının sona erip ermemesinde davalı taraf ticari defterlerinde yer alan karşılıksız çıkması sebebi ile ters kayıt yapılan … TL tutarındaki çeklerin; … TL çekin karşılıksız olduğu, 7.500 TL tutarındaki çekin ödemesinin yapıldığı, … TL( … TL ) tutarındaki çekin ödenip ödenmediğinin tespitinin yapılamadığı,” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı taraf, taraflar arasındaki ticari ilişki neticesinde ödemelerin nakit, çek ve taşınmaz devri ile gerçekleştirildiğini davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi amacıyla işbu davayı açmıştır.
Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.
Kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise, ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, B. İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233).
Menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer, davalının dayandığı hukuki ilişkiyi ispat etmesi gerekmektedir. Davalı alacaklı varlığını iddia ettiği hukuki ilişkiden kendi lehine çıkar sağlamak durumunda olduğundan, bu ilişkinin varlığının borçlu tarafından inkar edilmesi halinde, ilişkinin mevcudiyetini ispat etmek davalı alacaklıya düşer. Fakat, davacıya (borçluya) düştüğü hâller de vardır; davacı (borçlu), davalının (alacaklının) varlığını iddia ettiği hukuki ilişkiyi (meselâ borcu) sadece inkâr etmekle yetinmekte ise, yani bu hukuki ilişkinin (borcun) hiç doğmadığını ileri sürmekte ise ispat yükü davalıya düşer. Çünkü hukuki ilişkinin (borcun) varlığını iddia eden davalı olduğu için, ispat yükü davalı alacaklıya düşer (6100 sayılı HMK m. 190; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK) m. 6). Fakat, alacaklının dayandığı senedin karşılıksız olduğunu ispat yükü, davacıya (borçluya) düşer. Bunun gibi, davacı (borçlu), davalının (alacaklının) iddia ettiği alacağın ödeme, ibra ve takas gibi bir nedenle son bulduğunu ileri sürerse, bu iddiayı ispat yükü de davacı borçluya düşer .
Eldeki dava dosyası yönünden ödeme savunmasında bulunan davalı ispat yükü altındadır. Zira çek bir ödeme vasıtası olup mevcut bir borcun tasfiyesi amacıyla verildiğinin kabulü gerekir. Alınan bilirkişi rapor ile çeklerin bir kısmının karşılıksız çıktığı görülmekle, davacı borçlunun çekin verilmesine dayanak hukuki ilişkide ödemelerin yapıldığı, karşılıksız çıkan çeklerin yerine yeni ödeme vasıtalarının kullanıldığını ispatlamalıdır. Ancak davacı tarafça ticari defterler ve belgeler ibraz edilmemiş, ödemenin varlığı ispatlanamıştır. Davalı defterlerinde bir kısmı karşılıksız olan çeklerin karşılıksızlığı tespit edilmiş ve yerine ödemelerin bulunmadığı anlaşılmıştır. Diğer ödeme araçları yönünden davalı defterlerinde karşılıksız olduğu kayıtlara geçen çekler yönünden davacı tarafça açıklama bilgileri verilmemiş, çeklerin karşılıksız olmadığı, ödemelerin yapıldığı ispat edilememiştir.
…’de bulunan taşınmaz yönünden dava dışı kişiler arasında yapılan işlemlerin davanın taraflarını bağlamayacağı kanaati ile davacı tarafın bu iddiasını da itibar edilmemiştir. Tüm dosya kapsamında toplanan deliller ile davacının davasını ispatlayamadığı, davalı alacaklıya borcun devam ettiği, davacı … Ltd. Şti.’nin doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı olarak verilen ipoteğin kaldırılmasını gerektirir hususun bulunmadığı, davacı tarafça dava dilekçesinde yemin deliline de dayanılmadığından yemin delili hatırlatılmamış, davanın reddine karar verilmiştir.
İİK’nun 72/4 maddesinde “Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez.” hükmü yer almakla, İhtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulması ya da icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesine karar verilmiş ise de tedbir kararı uygulanmadığından, davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 269,85 TL. ret harcının peşin alınan 1.707,75 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 1.437,90 TL harcın karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 17.900,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. …’nun yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/11/2023
Katip …
e-imza
Hakim …
e-imza