Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/587 E. 2023/233 K. 14.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/587 Esas
KARAR NO : 2023/233
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/11/2020
KARAR TARİHİ : 14/04/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … günü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın sürücüsünün yolcuların oturmasını beklemeden hareket etmesi sonucu müvekkilinin yaralandığını, kazaya sebep olan aracın … Sigorta A.Ş.tarafından sigortalandığını, iş bu kaza nedeniyle 64 yaşındaki …’ın 4.derecede ağır yaralandığını, %25 oranında kalıcı sakatlık meydana geldiğini, bu sebeplerle tazminat taleplerinin kabulü ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının davasını İdari yargıda açması gerektiğini, müvekkili tacir olmadığından davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gerektiğini, kazaya sebep olan aracın dava dışı … A.Ş. Tarafından işletildiğini, bu sebeple İdarenin sorumlu tutulmaya çalışılmasının yasal olarak mümkün olmadığını, bu sebeplerle iş bu davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, başvuru zorunluluğu ve arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğini, dava dilekçesinde talep nedenleri gösterilmemiş olup, kesin süre verilerek açıklattırılması gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe kapsamı ile sınırlı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun olduğu varsayımında, müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, bu sebeplerle iş bu davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; taşıma ilişkisinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı sigorta şirketinden hasar dosyası , davaya konu araç tescil bilgileri, tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırmaları, davacının maluliyetine ilişkin hastane kayıt ve raporları ilgili kurumlardan getirtilerek dosya arasına alınmıştır.
Tüm doya kapsamının incelenmesi neticesinde; Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı olduğu aracın neden olduğu kazada araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralanması nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep etmiştir.
Bilindiği üzere 28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un (TKHK) 2. maddesinde Kanun’un kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, …, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 Sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara dair davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanun’un görev ve yetkiye dair hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.(Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin 11.01.2016 tarih, 2015/14596 esas ve 2016/2 karar)
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 57. maddesinde “ihtiyari dava arkadaşlığına” yer verilmiş, 166/4. maddesinde “davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantının varsayılacağı” hükme bağlanmıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 61. maddesinde ise “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde aralarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır” düzenlemesine yer verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği, aynı kasanın 114/1. Maddesinde görev hususunun dava şartı olduğu düzenlenmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; Dava … tarihinde … plakalı araç içerisinde bulunan davacının uğramış olduğu maluliyet nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Taşıma sözleşmesi 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda düzenlenmiş ise de; davanın açıldığı tarih itibariyle 6502 sayılı Yasa’nın yürürlükte olduğu, davacının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici, dava konusu taşıma işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, buna göre yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca işbu davaya bakma görevinin tüketici mahkemesine ait bulunduğu açıktır. Dava konusu olayda davalı sigorta şirketi ile davacı arasındaki uyuşmazlığı inceleme görevi ticaret mahkemesine ait ise de iş bu dava, taşıyan olan davalıya karşı birlikte açılmıştır. Bu durumda davalılar arasında dava arkadaşlığının bulunduğu, biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyeceği de dikkate alınarak eldeki dava yönünden mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine, dosyanın görevli tüketici mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın 6100 sayılı Kanunun 114/1-c maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle HMK’nun 115/2. Maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, karar kesinleştikten sonra talep halinde dosyanın görevli Antalya Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
2-Taraflardan birinin, H.M.K.’nun 20. Maddesi gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep edebileceği, aksi takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına
3-Yargılama giderlerinin 6100 s. HMK’nin 20 ve 331/2. maddeleri uyarınca davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde görevli mahkemece takdir edilmesine, davaya görevli mahkemesinde devam edilmemiş olması ve talep halinde ise mahkememizce gerekli kararın verilerek değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekili Av. …, davalı … vekili Av. … ile davalı … vekili Av. …’nin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/04/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır