Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/564 E. 2022/604 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/564
KARAR NO : 2022/604
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 17/11/2020
KARAR TARİHİ : 06/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarallar arasında 03/04/2012-03/04/2014 tarihlerini kapsayan … nolu poliçe ile davacının … parsel sayılı taşınmaz üzerindeki inşaatı için inşaat tüm riskler sigortası poliçesi ile sigorta sözleşmesi imzalandığını, primlerin ödendiğini, 14.09.2012 tarihinde inşaata meydana gelen kaza ile işçi …’un hayatını kaybettiğini, Antalya 1.İş Mahkemesi … Esas sayılı dosyada SGK tarafından hak sahiplerine 73.648,46 TL bedelli ilk PSD’li gelir bağlanması ve 503,47 TL hastane ve cenaze masrafı olmak üzere kurum zararının 74.514,93 TL’nin şimdilik %75’ine tekabül eden 55.886,20 TL’nin … Mühendislik şirketinden tahsiline karar verildiğini, kusur bilirkişisi raporunda davacıya %75 kusur verildiğini, SGK’nin kusura denk gelen bedeli Antalya Genel İcra Dairesi … sayılı dosyası ile takibe konu ettiğini, icra takip dosyasında … ve …’in de hatalı olarak borçlu gösterildiğini, SGK tarafından hata anlaşılarak Antalya 2.İş Mahkemesi … Esas sayılı dosyası ile %5’lik kusur için SGK tarafından rücu davası açıldığını, davacının icra dosyasından tek başına sorumlu olduğunu, poliçede ve genel şartlarda sigorta şirketinin işverenin hukuki sorumluluğu kapsamında sorumlu olacağının düzenlendiğini, ayrıca iş davasında 17.07.2014 tarihinde davalı sigortacının ihbar edildiğini, teminat altına alınan rizikonun gerçekleşmesi ile sigortacının ödeme yapması gerektiğini beyanla temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretleriyle birlikte 130.697,07 TL’nin ödenmesine karara verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının icra dosyasına bir ödeme yapmadan talep hakkı doğmayacağı için aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, poliçe limitinin 150.000,00 TL ile sınırlı olduğu, gerçek zararın belirlenmesi gerektiğini, mahkemece hükmedilen tazminat tutarının fahiş olduğunu, poliçe kapsamında ödeme yapılabilmesi için …’un poliçe tanzim tarihinde sigortalının işçisi olması gerektiğini, öncelikle kaza geçiren şahsın işverene hizmet akdi ile bağlı olarak bordrolu çalıştığının ve kazanın poliçede belirtilen işyeri adresinde meydana geldiğinin ispatı gerektiğini, teminat altına alınmış olan işveren mali sorumluluk teminatı, işverene hizmet akdi ile bağlı işçiler ile riziko adresinde müteahhit kadrosunda çalışan SGK’ya tabi işçiler için olduğunu, bordoya tabi olmayanların sigorta teminatı kapsamına alınmadığını, poliçeye göre toplam 30 işçiyi kapsadığını, kusur durumunun yeniden ele alınması gerektiğini, söz konusu kazanın iş kazası olarak addedilmesi durumunda, Sosyal Güvenlik Kurumunca ödenen peşin sermaye değerinin yarısının talep edilebileceğini, bu hususun gözetilerek hesaplama yapılması gerektiğini, poliçe genel ve özel şartları da gözetilerek davalının sorumluluğunda olan zarar tutarının ve temerrüt tarihinin tespiti ile dava neticesinde hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin de asıl alacağa oranla belirlenmesine, davacı tarafın fazlaya ilişkin taleplerinin ise reddine karar verilmesini, faizden yalnızca temerrüt tarihinden itibaren sorumlu tutulabileceğini, kaza ve davanın ilk olarak 04.02.2015 tarihinde ihbar edildiğini, bu tarihten 45 gün sonrasından itibaren işleyeceğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Dava, alacak/tazminat talebinden ibarettir.
Taraf delilleri toplanmış, Antalya Genel İcra Dairesi … sayılı dosyası, Antalya 1.İş Mahkemesi … Esas sayılı dosyası, Antalya 2.İş Mahkemesi … Esas sayılı dosyası iş bu dosya arasına alınmıştır.
İnşaat tüm riskler poliçesi incelendiğinde, … nolu, 03.04.2012-03.04.2013 inşaat süresi, 03.04.2013-03.04.2014 bakım devresi süresi olmak üzere toplam 730 gün için akdedildiği, sigortalının … Müh.Mim.İnş.San.ve Tic.Ltd.Şti., sigortacının … Sigorta A.Ş. olduğu, riziko adresinin … olduğu, işveren mali sorumluluk kişi sayısının 30 olduğu, proje konusunun 5 katlı ve 12 daireden oluşan konut inşaatı olduğu, işveren sorumluluk şahıs başına bedeni teminat limitinin 150.000,00 TL olduğu, Sigorta sözleşmesinin İşveren mali mesuliyet teminat kapsamı ve özel şartlar başlıklı 1.maddesinde; İş bu poliçe gereği sigortalının riziko adresinde meydana gelebilecek iş kazaları sonucunda işverene terettüp edecek hukuki sorumluluk nedeniyle işverene bir hizmet akdi ile bağlı işçiler ile aynı riziko adresinde müteahhit kadrosunda çalışan ve Sosyal Sigortalar Kanununa tabi iş. veya bunların hak sahipleri tarafından işverenden talep edilecek Sosyal Sigortalar Kurumu’nun sağladığı yardımların üstündeki ve dışındaki tazminat talepleri ile yine aynı kurum tarafından işverene karşı iş kazalarından dolayı ikame edilecek rücu davaları sonucunda ödenecek tazminat miktarlarını, işveren sorumluluk sigortası genel şartları çerçevesinde yukarıda yazılı meblağlara kadar temin edeceği; sözleşmenin 2.maddesinde, bordroya tabi olmayan personel İşveren Mali Mesuliyet Sigorta poliçelerine konu olmayacağı düzenlemesine yer verilmiştir.
Antalya 16.Asliye Ceza Mahkemesi … Esas … Karar sayılı dosyasına bakıldığında; Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 01.04.2013 tarih … sayılı iddianamesi ile …’un ölümü nedeniyle sanıklar …(iş sahibi) ve …(şantiye şefi) aleyhine açılan ceza davasının yargılaması sonucunda, 31.10.2013 tarihli karar ile sanıkların müşterek asli kusurlu oldukları kanaatiyle cezalandırılmalarına karar verilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği görülmektedir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, ceza yargılamasında sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eder. Sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eden ve doğurduğu sonuçlar itibariyle karma bir özelliğe sahip bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, denetim süresi içinde kasten yeni bir suçun işlenmemesi ve yükümlülüklere uygun davranılması halinde, geri bırakılan hükmün ortadan kaldırılarak kamu davasının 5271 sayılı CMK’nın 223. maddesi uyarınca düşürülmesi sonucu doğurduğundan, bu niteliğiyle sanık ile devlet arasındaki cezai nitelikteki ilişkiyi sona erdiren düşme nedenlerinden birisini oluşturmaktadır(Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 19.02.2008 gün ve 346-25, 03.02.2009 tarih, 2008/11-250 E., 2009/13 K., 03.02.2009 tarih, 2009/4-13 E., 2009/12 K.; Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması hakkında ayrıntılı bilgi için: ARTUÇ, Mustafa, Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması, Ankara 2010)Somut olaya bakıldığında maddi olgunun belirlenmesi yönünden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, kesinleşmiş bir ceza hükmü olmadığından, hukuk hakimini bağlamıyacağının kabulü gerekir.(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 01/02/2012 gün 2011-19/639 E, 2012/30 K sayılı ilamı)
Antalya 1.İş Mahkemesi … Esas … Karar sayılı dosyası Davacı SGK Başkanlığı tarafından …, … ve … Mühendislik şirketi aleyhine 05.06.2014 tarihinde açılan alacak davası açıldığı, dava dilekçesinde; kurum sigortalısı …’un 14.09.2012 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu vefat etmesi üzerine hak sahiplerine 73.648,46 TL Peşin Sermaye Değerli gelir, 503,47 TL hastane masrafı ve 363,00 TL cenaze yardımı olmak üzere toplam 74.514,93 TL masraf yapıldığı, SGK Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı müfettişince düzenlenen raporda davalıların kusurlu olduklarının tespit edildiği, kurum zararının şimdilik %75’ine tekabül eden 55.886,20 TL’nin işveren … şirketinden, 3.şahıs konumunda olan … ve …’den 55.886,20 TL’nin yarısı olan 27.943,10 TL’den sorumlu olacak şekilde gelirin onay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müteselsilen tahsilini talep ettiği, yargılama sonucunda; davanın kabulü ile davalılar … ve …’in 27.943,10 TL’den sorumlu olacak şekilde 55.886,20 TL(55.236,35 TL’si gelir, 649,85 TL’si hastane masrafı ve cenaze gideri olmak üzere) kurum zararının sadece gelirin onay tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, 1.493,15 TL yargılama giderinin (746,58 TL’sinden … ve … sorumlu olacak şekilde) davalılardan alınmasına, 6.497,48 TL vekalet ücretinin (3.353,18 TL’sinden … ve … sorumlu olacak şekilde) davalılardan alınmasına karar verilmiştir.
Davalı … vekili tarafından 18.07.2014 tarihli ihbar dilekçesi ile davanın … … Sigorta A.Ş’ye ihbar edilmesi talep edilmiş olup ihbar dilekçesinin 23.12.2014 tarihinde tebliğ edildiği, ihbar olunan sigortacının davaya 03.03.2015 tarihinde cevaplarını sunduğu görülmektedir.
27.06.2015 tarihli kusur raporunda; … şirketi %75, … %2,5, … %2,5 ve … %20 oranlarında kusurlu bulunmuştur. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9.Hukuk Dairesi’nin … Esas … Karar sayılı 27.09.2018 tarihli kesin kararı ile istinaf başvuruları reddedilmiştir.
Antalya 2.İş Mahkemesi … Esas … Karar sayılı dosyasına bakıldığında; SGK Başkanlığı tarafından …, … ve … Mühendislik şirketi aleyhine, 19.06.2020 tarihinde alacak davası açıldığı, davacı SGK tarafından, …’un 14.09.2012 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu vefat etmesi üzerine kurumca hak sahiplerine 73.648,46 TL PSD, 503,47 TL hastane masrafı ve 363,00 TL cenaze yardımı olmak üzere toplam 74.514,93 TL masraf yapıldığı, kurum zararının ve ilk PSD ( SYZ dahil)’nin 74.514,93 TL’nin %75’ine tekabül eden 55.886,20 TL’nin davalılardan tahsili amacıyla daha önce açılan Antalya 1.İş Mahkemesi … Esas dosyasında davanın kabul edildiği, davaya dayanak kusur raporunda davalıların %80 kusurlu bulunduğu, hükmedilen 55.886,20 TL düşüldükten sonra kalan 3.275,73 TL bakiye alacakları bulunduğu iddiasıyla dava açıldığı, davalılar … şirketi ve …’nün davayı kabul ettikleri, mahkemece 08.12.2020 tarihinde 3.725,73 TL kurum zararının davalılar … ve …’in sorumluluğunun 1.884,23 TL ile sınırlı olacak şekilde) gelirler yönünden onay, masraflar yönünden sarf ve ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle müteselsilen tahsiline, 138 TL yargılama gideri ve 1.862,865 TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Mahkememizce, oluşturulan heyetten kusur raporu aldırılmıştır. Çünkü, maddi anlamda kesin hükmün koşulları 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK’nın) 303. maddesinde (1086 sayılı HUMK 237) açıklanmıştır. Bunlar; dava konularının (müddeabihlerinin), dava nedenlerinin ve taraflarının aynı olmasıdır. Buna karşılık, taraflar arasında aynı ya da benzer konuda kesinleşmiş olan bir hüküm ve burda saptanan maddi olgular, daha sonra ortaya çıkan uyuşmazlıklarda yukarıda açıklanan koşulların üçünün aynı anda bulunmaması nedeni ile kesin hüküm ve dayanılan deliller kesin delil oluşturmasa bile güçlü delil oluşturabilir. İş bu davanın davalısı sigorta şirketi Antalya 1.İş Mahkemesi … Esas sayılı dosyasında taraf olmadığından Antalya 1.İş Mahkemesi … Esas sayılı dosyasındaki rapor kesin delil teşkil etmez ancak güçlü bir delildir. Bu nedenle, mahkememizce kusura ilişkin tekrar rapor aldırılmıştır. 25/06/2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda teknik incelemeler sonunda, Antalya 1.İş Mahkemesi … Esas sayılı dosyasındaki Ankara’dan talimat yolu ile aldırılan bilirkişi heyet raporuna iştirak ettiklerini beyan etmiştir. İlgili raporda görüleceği üzere; … şirketi %75, … %2,5, … %2,5 ve … %20 oranlarında kusurlu bulunduğu belirtilmiştir. Mahkememizce alınan heyet raporu da bu rapora iştirak etmiştir. Davacının % 75 olduğu mahkememizin kabulündedir. Raporlar aynı yöndedir.
Mahkememizce hesap bilirkişisine tevdi edilmiş ve rapor aldırılmıştır.
16/05/2022 tarihli hesaplama bilirkişisi raporunda özetle; Davacı şirket ile … arasındaki borç ilişkisinin hizmet akdi olarak değerlendirilmesi, PSD onay tarihinin 20.09.2012 olduğu, sigortacının süresinde ihbar
edildiği kabullerinde; sigortacının dava konusu edilen Antalya Genel İcra Dairesi … sayılı icra takip dosyasındaki borçtan, sigorta teminat limiti kadar yani 150.000,00 TL kadar sorumlu olacağının değerlendirildiği, dava tarihi itibariyle icra dosyasının hesabının yapıldığı, bulunan miktarın 105.239,06 TL olduğu. onay tarihinin 20.09.2012 olduğu kabulüne göre takip tutarı 105.239,06 TL yani mevcut
icra takibindeki gibi hesaplandığı, dava tarihi itibariyle icra dosya borcu ise yapılan hesaplama gereği, takip tutarının 105.239,06 TL olduğu, takip tarihinden dava tarihine kadar işlemiş yasal faizin 7.071,17 TL, icra vekalet ücreti 13.947,71 TL, %4,55 tahsil harcı 4.788,38 TL, tebligat masrafı 19,00 TL olmak üzere toplam miktarın 131.065,32 TL olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi raporları taraflara tebliğ edilmiş, itirazlar/beyanlar alınmıştır.
Aşamalarda, davalının itirazları, davalının beyanları da dikkate alınarak, davacının rücu hakkının olup olmadığının belirlenmesi amacıyla ilgili icra dosyasına yazı yazılmış ve davacının beyanı doğrultusunda, icra dairesi 01/07/2022 tarihli yazıda yapılan inceleme sonucunda 20/04/2022 tarihinde alacaklı vekili Av. … tarafından haricen tahsilat bildirimi yapıldığını, dosyanın kapatılması talep edilmiş ise de tahsil harcının yatırılmadığı tespit edilmiş olduğundan dosya kapama işlemleri bu sebeple gerçekleştirilememiş olup dosyanın halen derdest durumda olduğu belirtilmiştir. Kabule göre, borç yatırılmış ve rücu hakkı doğmuştur. Rücu hakkının mevcut olması bir nevi dava şartı olduğu düşünülürse de tamamlanabilir bir dava şartı olarak aşamalarda yerine getirildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, kusur heyet raporu, nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişinin raporunun içeriği dikkate alınarak, Davanın kabulü ile, 130.697,07 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE, 130.697,07 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
2-Davacı vekili, 54,40 ₺ (TL) başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı vekili, 2.231,98 ₺ (TL) peşin harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, hüküm gereği alınması gerekli bakiye 6.695,93 ₺ (TL)’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28. maddesi gereğince; bakiye harcın, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmesi gerektiğinden, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmeyen harç için -kanunen belirlenen sınır göz önünde tutularak- “harç tahsil müzekkeresi” yazılmasına, bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olmasının, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmeyeceğinin bu şekilde hükümde belirtilmesine,
5-Davacı vekili tarafından yatırılan ve mahsup edilen 2.286,38 ₺ (TL)’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça dosyada yapılan ve mahkememizce uyap sisteminden kontrol edilen (denetime elverişlilik açısından, uyap ekranında harç-masraf bölümü altında tahsilat reddiyat bilgileri başlığının içeriğinde masraflar açıkça yazmaktadır) posta-tebligat-bilirkişi ücreti gideri toplamı 2.245,50 ₺ (TL)’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 ₺ (TL)’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; 16.366,22 ₺ (TL) vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine, karardan sonra tebligat ve benzeri masraflar için gider avansının kullanılması davacı tarafından istenirse tebligat ve benzeri için yapılacak masraflar düşüldükten sonra arta kalan miktarının UYAP üzerinden kontrolü sağlanarak karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili Sn. Av. …’ın yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/07/2022

Katip …
¸e-imzalıdır Hakim …
¸e-imzalıdır