Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/563 E. 2021/896 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/563 Esas
KARAR NO : 2021/896
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/03/2018
KARAR TARİHİ : 14/12/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin lehtarı bulunduğu … A.Ş. … Şubesinin … Seri Nolu, … Keşide Tarihli ve … TL miktarlı çeke dayalı olarak, Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davacı aleyhine icra takibi başlattığını, davacı şirketin icra takibe dayanak çek üzerindeki yazı, rakam ve imzaların davacı şirketi temsil yetkisi olan …’ın eli ürünü olmadığını, ayrıca davacı şirket ile davalı şirket arasında, iş bu çekin verilmesini gerektirecek herhangi bir ticari ilişkinin de bulunmadığını, sahtecilik hususundaki şikâyet ve dava haklarını saklı tutmak kaydıyla dava konusu çek üzerindeki imza ve yazıların müvekkilinin eli ürünü olmadığının ve müvekkilinin davalılara borçlu bulunmadığının tespitini, ayrıca kötü niyetli davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı … Şti tarafından, davalı … AŞ’ ye olan borcuna karşılık olmak üzere dava konusu olan … keşide tarihli …-TL bedelli … Şubesi … nolu çekin davalıya verildiğini, davalı şirketin iş bu çekin karşılıksız olmasından dolayı Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davacı tarafça herhangi bir itirazda bulunulmadığını ve takibin kesinleştiğini, aynı zamanda davacı … Şti tarafından davalı … AŞ’ye verilen çekin karşılıksız çıkmasından dolayı davacı hakkında Antalya … İcra Ceza Mahkemesi … Esas sayılı dosyası ile karşılıksız çek suçundan dava açıldığını, davacı tarafın beyanlarının kabulünün mümkün olmayıp davacı tarafın sırf davalı şirketin alacağına kavuşmasını engellemek, davalı şirketi zarara uğratmak ve kendisine zaman kazanmak amacıyla kötü niyetli davrandığını belirterek, davalı şirketin dava ve şikâyet hakları saklı kalmak kaydıyla açılan davanın reddine, kötü niyetli davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İİK.72/3 maddesi gereği icra takibinden sonra takibe dayanak çek nedeniyle borçlu olunmadığı iddiasıyla açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkememizin … tarih … esas, … karar sayılı ilamı taraflarca istinaf edilmiş, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi’nin … tarih ve … esas … karar sayılı ilamı ile mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilerek dosya mahkememize gönderilmiş, mahkememizin … esas sırasına kaydedilerek, davaya … esas üzerinden devam edilmiştir.
Mahkememiz dosyası … ATK Fiziki İhtisas Kurumuna gönderilerek çekteki keşideci imzasının davacı şirket yetkilisi …’ ın el ürünü olup olmadığının tespit edilerek rapor tanzim edilmesi için gönderilmiş, Adli Tıp kurumu … tarihli raporunda sonuç olarak; ” İnceleme konusu çekte atılı basit tersimli keşideci imzası ve keşide tarihi ibaresinin üzerinde atılı basit tersimli düzeltme imzası ile …’ın mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla kuvvetle muhtemel …’ın eli ürünü olmadığı sonucuna varmıştır. ” şeklinde rapor tanzim etmiştir.
Davalının itirazı üzerine, mahkememiz dosyası davaya konu … tarihli sözleşmedeki davalıya ait olduğu iddia edilen imza ve parafların davalının eli ürünü olup olmadığının tespiti amacıyla grafoloji alanında akademisyen olarak görev yapan … kişilik uzman bilirkişi heyetine tevdii edilmek üzere İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesince bilirkişi heyetinde alınan … tarihli raporda sonuç olarak; “İnceleme konusu …bank, …-… Çek Nolu, … (…) TL tutarlı, … Şti. adına atfen imzalı çek aslı metrlinde yer alan keşideci imzası ve keşide tarihi tashih imzası ile …’ın mukayese imza örnekleri arasında (Resim 2 a, 2b, 3) yapılan karşılaştırmada, imzanın başlangıcını oluşturan *…” harfindeki kısmi benzerliğe karşın, “…” harfinin yapılanması ve devamını oluşturan bitiş çizgisinin oluşturuluş tarzında önemli derecede farklılıklar olması nedeniyle, çekin keşideci imzası ve keşide tarihi tashih imzasının …’ın eli ürünü olmadığı, İnceleme konusu çekin arka yüzünde yer alan 2 adet ciro imzası ile …’ın mukayese imza örnekleri arasında (Resim 2 c, 2d, 3) kaligrafik ve grafolojik özellikter bakımından ilgi ve irtibatın olmadığı kanaatine varılmıştır.” şeklinde rapor tanzim edilerek mahkememize gönderilmiştir.
Davacı tarafça çekteki imzanın şirketi temsil yetkisi bulunan …’a ait olmadığı gerekçesiyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi talep edilmiştir.
Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.
Kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise, ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233).
Ayrıca, adi senette borçlu olarak gözüken kimse, senet altındaki imzanın kendisine ait olmadığının ve dolayısıyla, senet borçlusu konumunda bulunmadığının tespiti amacıyla, cebri icra tehdidi ile karşı karşıya ise, icra takibinin yapılmasından önce; süresi içinde ödeme emrine karşı imzaya itiraz yoluyla itirazda bulunmayı ihmal etmiş ve takip kesinleşmişse, takibe başlanılmasından sonraki evrede sahtelik davası açabilir, böyle bir sahtelik davası hukukî niteliği itibariyle 2004 sayılı İİK 72’de düzenlenmiş olan menfi tespit davasıdır (Tanrıver, S.: Medenî Usul Hukuku, C.1, Ankara 2016, s. 844-845).
Menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer, davalının dayandığı hukuki ilişkiyi ispat etmesi gerekmektedir. Davalı alacaklı varlığını iddia ettiği hukuki ilişkiden kendi lehine çıkar sağlamak durumunda olduğundan, bu ilişkinin varlığının borçlu tarafından inkar edilmesi halinde, ilişkinin mevcudiyetini ispat etmek davalı alacaklıya düşer. Fakat, davacıya (borçluya) düştüğü hâller de vardır; davacı (borçlu), davalının (alacaklının) varlığını iddia ettiği hukuki ilişkiyi (meselâ borcu) sadece inkâr etmekle yetinmekte ise, yani bu hukuki ilişkinin (borcun) hiç doğmadığını ileri sürmekte ise ispat yükü davalıya düşer. Çünkü hukuki ilişkinin (borcun) varlığını iddia eden davalı olduğu için, ispat yükü davalı alacaklıya düşer (6100 sayılı HMK m. 190; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK) m. 6). Fakat, alacaklının dayandığı senedin karşılıksız olduğunu ispat yükü, davacıya (borçluya) düşer. Bunun gibi, davacı (borçlu), davalının (alacaklının) iddia ettiği alacağın ödeme, ibra ve takas gibi bir nedenle son bulduğunu ileri sürerse, bu iddiayı ispat yükü de davacı borçluya düşer .
Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz konusuna değinmek gerekirse, bu husus 2004 sayılı İİK’nın 170. maddesinde düzenlenmiş, bu maddenin üçüncü fıkrasında icra mahkemesince incelemenin aynı Kanun’un 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılacağı açıklanmıştır. İİK’nın 68/a maddesinin 4. fıkrasında ise, “…imza tatbikinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun bilirkişiye ait hükümleri ile 309. maddesinin 2, 3 ve 4. fıkraları ve 310, 311 ve 312. maddeleri hükümleri uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Bu hüküm uyarınca HMK’nın yürürlük tarihinden sonra 6100 sayılı HMK’nın 208, 211 ve 217. maddelerine göre imza incelemesi yapılması gerekmektedir. İmza incelemesine dair ilkeler, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun … tarihli ve …-… E., … K. sayılı kararında da benimsenmiştir.
Tüm açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davalı alacaklının davacı borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla Antalya … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında başlattığı takibin …-TL asıl alacak, …-TL işlemiş faiz, …- TL komisyon, …-TL çek tazminatı ile birlikte toplamda … TL alacağa ilişkin olduğu, … tarihli … seri nolu, …-TL bedelli çekin takibin dayanağını oluşturduğu anlaşılmaktadır.
Davacı icra takibine konu edilen çek üzerindeki yazı, rakam ve imzaların şirket yetkilisi …’ya ait olmadığını ileri sürerek sahtecilik iddiasında bulunmuştur. Dosya içerisine kazandırılan bilirkişi raporları ile; takibe dayanak çekteki imzanın davacı şirket temsilcisi …’ın eli ürünü olmadığı anlaşıldığından davacının davasının kabulü ile, Antalya …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında takibe dayanak çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir.
İİK.72/5. Maddesindeki “Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz” düzenlemesi gereği takibe dayanak çekte lehtarın davalı şirket olduğu, buna göre imzaların davacı şirket temsilcisinin eli ürünü olup olmadığını bilebilecek durumda olduğu anlaşılmakla İİK.72/5. Maddesindeki kötüniyet tazminatına ilişkin yasal koşulların oluştuğunun kabulü ile takibe dayanak … tarihli … seri nolu … TL bedelli çek bedelinin %20’si oranında hesaplanan … TL kötüniyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş, açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; Antalya …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında takibe dayanak … tarihli … seri nolu … TL bedelli çek yönünden davacı … Şirketi’nin BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-İİK.72/5. Maddesi gereği takip konusu alacağın %20’si oranında … TL kötüniyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu 22. Maddesi uyarınca alınması gereken …-TL karar ve ilam harcından peşin olarak yatırılan … TL harc.ın mahsubu ile bakiye … TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan …-TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisine vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen …-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yargılama sırasında sarf edilen … TL bilirkişi ücreti, …-TL tebligat-posta masrafı … TL başvurma harcı olmak üzere toplam …- TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yapılan masrafların davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın HMK 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra masrafı kendisine ait olmak üzere gösterecekleri bir IBAN/hesap numarasına yatırılmasına ancak hesap numarası bildirilmemiş veya bildirilmez ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle … merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine veya taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili Sn. Av. … ve davalı vekili Sn. Av. …’nin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/12/2021

Katip …
E imzalı

Hakim …
E imzalı