Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/552 E. 2022/77 K. 21.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/552 Esas
KARAR NO : 2022/77

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/11/2020
KARAR TARİHİ: 21/01/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının fatura bedelleri ve cari hesap ekstresi uyarınca davalıdan 11.252,06 TL miktarda fatura alacaklarının bulunduğunu, müvekkili tarafından düzenlenen 07.05.2019 tarih …nolu 4.644,00 TL, 14.06.2019 tarih …nolu 3.622,00 TL ve 21.06.2019 tarih … nolu 4.536,00 TL miktarlı faturalardan 11.252,06 TL’lik kısmının ödenmediğini, faturalarda davalının kaşe ve imzasının bulunduğunu davalının icra dosyasına yaptığı yetki itirazının yersiz olduğunu, 6098 sayılı TBK’nın 89/1 ve 6100 sayılı HMK’nın 10. Maddesi uyarınca davanın para alacağına ilişkin olması nedeniyle alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yeri icra dairesi olan Antalya İcra dairelerinin yetkili olduğunu, davalının Antalya 9. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamını, takip bedelinin %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, davanın yetkisiz ve görevsiz mahkemede açıldığını, davacı yanın yapmış olduğu faiz hesaplamalarının hatalı olduğunu, talep ettiği bedelin ödenmesine ilişkin bir ihtarname göndermemiş olduğunu, ayrıca müvekkilinin imzasının bulunduğu yazılı bir satım sözleşmesinin de dosyaya sunulmadığını, takibe konu borcun ifa edildiği ve faiz hesaplamalarının yasal mevzuat dahilinde yapılmamış olduğunu, tüm hususların bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağını, icra inkâr tazminatı talebine açıkça itiraz ettiğini, davanın reddini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir
Antalya 9. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklının …, borçlunun … olduğu, 07/05/2019 tarihli … nolu 4.644,00 TL, 14.06.2019 tarih … nolu 3.622,00 TL ve 21.06.2019 tarih … nolu 4.536,00 TL miktarlı faturalardan kaynaklı ilamsız takipte 11.252,06-TL asıl alacak, 460,08-TL işlemiş faiz olmak üzere 11.712,14-TL’nin talep edildiği, ödeme emrinin borçluya 18/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun itirazı üzerine yasal 1 yıllık süre içerisinde eldeki davanın açıldığı görülmüştür.
Mali Müşavir bilirkişi … 29/04/2021 tarihli raporunda sonuç olarak; Taraflar arasında Fatura ile ‘Tarım Ürünleri Ve Zirai ilaç Gübre Mahsulleri’ alımına / satımına ilişkin ticari ilişkinin kurulduğu, Davacının ticari defterlerinin e-berat onaylarının süresinde yapıldığı, kayıtlarının usulüne uygun olduğu, defterlerinin birbirini doğruladığı, HMK. 222/2. maddesine göre 2019 ve 2020 yılı ticari defterlerinin davacı lehine davalarda delil vasfına haiz olabileceği, Davalı tarafa mahkemece talimat mahkemesi olan ‘Orhangazi’ Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazıldığı, Davacının ticari defter kayıtlarına göre takipte talep ettiği asıl alacak tutarı 11.252,06 TL alacağının kayıtlı olarak yer aldığı, ve icra takibi yaparak şüpheli alacaklar hesabında takip ettiği, Davacının bağlı vergi dairesine 06/2019 dönemi 2 adet dava / takip konusu faturayı Form Bs ile beyan ettiği, diğer faturanın 5.000 TL bildirim limitinin altında kaldığı için beyan yükümlülüğü bulunmadığı, Davacının dava / takip konusu faturaları Kargo ve Nakliyat ambarlarına sevk irsaliyesi ile teslim ettiği, Davacının ihtarname göndermediği, takip tarihinden itibaren taleple bağlılık ilkesi gereğince %9 temerrüt faizi hesap edilebileceği sonuç ve kanaatine varmıştır.
Orhangazi Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığı ile talimat yoluyla alınan bilirkişi raporunda sonuç olarak; davalı ile davacı arasında ticari ilişki bulunduğu, Davalının bilanço esasına göre defter tutan birinci sınıf tüccar olduğu, Davalı … firmasının 2019 yılına ait ticari defterlerinin T.T.K.64. Maddesine göre açılış tasdiki yapılması gereken; Yevmiye Defteri, Defter-i Kebir, Envanter Defterlerinin mevcut olduğu, sayılan defterlerin açılış tasdiklerinin ve Yevmiye Defterinin 2019 yıllarına ait kapanış tasdikinin kanuni süresinde yapılmış olduğu, Davalının, davaya konu 07.05.2019 tarih … nolu 4.644,00 TL tutarındaki faturayı 10.05.2019 tarih … yevmiye madde, 14.06.2019 tarih …nolu 3.622,00 TL tutarındaki faturayı 20.06.2019 tarih … yevmiye madde, 21.06.2019 tarih … nolu 4.536,00 TL tutarındaki faturayı 30.06.2019 tarih …yevmiye madde numarasıyla yevmiye kayıtlarına intikal ettirdiği, Davalının, … Nolu …Tarım Sanayi Ve Ticaret A.Ş hesabından dolayı 2019 yılı sonu itibariyle davacıya 16.916,12 TL borcu olduğu, Davalının, bilanço esasına göre defter tutan birinci sınıf tüccar ( tacir) olduğuna ilişkin görüş ve kanaatline varmıştır.
Öncelikle davalı borçlunun yetki itirazı çözümlenmesi gereken husustur.
İİK’nın 50/1. maddesi uyarınca, para veya teminat borcu için takip hususunda HMK’nın yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile uygulanır. 6100 sayılı HMK 10. maddesi gereğince sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda dava ve icra takibi, sözleşmenin yerine getirileceği (ifa edileceği) yerde de açılabilir. Sözleşmenin yerine getirileceği yer tarafların açık ya da örtülü isteklerine göre belirlenir. Aksi durumda ise sözleşmenin yerine getirileceği yer Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesi gereğince tespit edilir. TBK 89/1. maddesi uyarınca para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir. Uyuşmazlık sözleşmeden doğan bir para borcuna ilişkin olup, aksi kararlaştırılmamışsa, bu para borcu alacaklının ödeme zamanındaki ikametgâhında ödenir. Bu nedenle para alacaklarına ilişkin takipler alacaklının ikametgâhında da yapılabilir. Açıklanan gerekçelerle davalı borçlunun yetki itirazının reddine karar verilerek davanın yetkili yer mahkemesinde açıldığı, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı kanaatine varılmıştır.
İİK. 67/1. Maddesinde: “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” düzenlemesi mevcuttur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; borcun varlığı , miktarı ve ferileri noktasında toplanmaktadır.
Her iki tarafın tacir olduğu davada ticari defter incelenmesi yapılması mahkememizce uygun görülmüştür.
Ticari defterlerin hangi şartlarda sahibi lehine delil olacağı HMK’nun 222. Maddesinin üçüncü bendinde düzenlenmiştir. Üçüncü bentte 22.07.2020 Tarihli 7251 Sayılı Kanunun 23. Maddesi ile önemli bir değişiklik yapılmıştır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu 222/3 maddesinin önceki hali “ İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz..” şeklinde iken; Hukuk Muhakemeleri Kanunun (Değişik 22.07.2020-7251-23) 222/3 maddesi “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” şeklinde değiştirilmiştir.
Bu durumda üçüncü bendin yeni hali ile her iki tarafın ticari defterlerinin delil olarak gösterildiği durumlarda mahkemece ticari defterlerin ibrazına karar verilmiş, ispat yükü kendisinde olan taraf ticari defterlerini ibraz etmiş ve ibraz edilen ticari defterlerin kanuna uygun tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının süresinde yapıldığı, uyuşmazlık konusu kayıtların defterlerinde yer aldığı ve defterlerinin birbirini teyit ettiğinin anlaşılması halinde karşı taraf kesin süre içinde ticari defterlerini ibraz etmemiş ise ispat yükü kendisinde olan tarafın ticari defterlerindeki kayıtlar lehine delil olarak kabul edilecektir.
Somut uyuşmazlığın çözümü amacıyla taraflara ticari defterlerini sunmak üzere kesin mehil verilmiş, kesin mehil içerisinde taraflarca defterleri sunulmuştur . Davacının defter kayıtlarına göre takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 11.252,06TL alacaklı olduğunun, davalının defter kayıtlarına göre davalının davacıya 16.916,12-TL borcu olduğunun kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı yukarıdaki açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; mahkememizce sahibi lehine delil teşkil eden her iki tarafın defterlerinin birbirini kısmen de olsa doğruladığı, davacı tarafça gönderilen ürünlerin sevk irsaliyelerinde teslim alanın davalı borçlu olduğu dikkate alınarak ve hüküm kurmaya ve denetime elverişli, oluşa ve yasaya uygun görülen bilirkişi raporları doğrultusunda, davacının dava tarihi itibariyle icra takibi nedeniyle davalıdan 11.252,06-TL alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır. Davacı tarafça TBK’nun 117. Maddesi dikkate alınmak suretiyle takipten önce davalı borçlunun temerrüde düşülmediği anlaşılmakla; takipte talep edilen faiz yönünden davacının alacaklı olmadığı bu nedenle takip tarihinden itibaren yasal faiz ile takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 20.06.2016 tarih … E. … K. Sayılı ilamında “Dava konusu icra takibine konu alacak faturaya dayanmaktadır. Dolayısıyla alacak likit, bir başka deyişle bilinebilir, belirlenebilir bir alacaktır. Mahkemece bu husus gözetilerek davacı yararına İİK.nun 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği” belirtildiğinden davacı yararına hükmolunan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına da karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE; davalının, Antalya 9. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİ İLE; takibin, 11.252,06-TL asıl alacak ve asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren % 9 oranında yasal faizi uygulanmak suretiyle takibin DEVAMINA,
2-Davacının inkar tazminatı talebinin KABULÜ İLE, 2.250,41-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 768,62.-TL Harçtan peşin alınan 143,83.-TL nin mahsubu ile eksik alınan 624,79.-TL nin davalıdan alınarak, hazineye irad kaydına,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
6-Davacının yapmış olduğu ilk dava gideri 206,03-TL ile posta ve müzekkere ücreti ile bilirkişi ücreti 1.123,25-TL olmak üzere toplam 1.267,08.-TL yargılama giderinin davalıda alınarak, davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın HMK 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra masrafı kendisine ait olmak üzere tarafların göstereceği bir IBAN/hesap numarasına yatırılmasına ancak hesap numarası bildirilmemiş veya bildirilmez ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine veya taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili …’nın yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/01/2022

Katip …
E imzalı

Hakim …
E imzalı