Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/532 E. 2022/765 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/532
KARAR NO : 2022/765
DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 03/11/2020
KARAR TARİHİ : 25/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı 03/11/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Türk Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı …nin ortağı olduğunu, arkadaşı … ’nın kendisine iş vermesi konusunda şirket sahibi olarak tanıtan … ile tanıştırdığını, … ’ın işyerinde çay servisi yapabilecek bir eleman aradıklarını söylediğini, bu işi yapabileceğini söyleyerek kabul ettiğini, bunun üzerine … ‘ın sigorta işlemlerini başlatacağından bahisle sonradan noter olduğunu öğrendiği yere götürdüğünü ve bir takım evraklar imzalattırdığını, daha sonra kendisine iş hususunda herhangi bir dönüş yapılmadığını, kendisi başka bir işe girdiğinden bu konunun üzerine düşmediğini, bir süre sonra hakkında Antalya … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında Sahte Belge Düzenlemek Suretiyle Vergi Usul Kanununa Muhalefet suçundan dava açıldığını öğrendiğini, yapılan yargılama sonucu hakkında beraat karan verildiğini ve bu kararın istinaf incelemesinden geçerek kesinleştiğini, yine Antalya … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dosyasında Resmi Belgede Sahtecilik ve Dolandırıcılık suçundan yargılandığını ve bu suçlardan da beraatine karar verildiğini, … isimli şahsın davacının okuma yazma bilmemesini kullanarak kandırmak suretiyle ve Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dosyasında davacı … ‘ı da kandırmak suretiyle şirket ortağı yaptığını, bu şekilde şirket üzerinden dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik eylemlerini gerçekleştirdiğini çok sonradan öğrendiklerini, halen şirketin vergi borçları geldiğini ve şirket hakkında kamu davaları açıldığını, … ’ın bahsi geçen şirketteki usulsüz eylemleri nedeniyle hüküm giydiğini ve halen … Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda hükümlü olarak bulunduğunu beyanla, öncelikle haklı sebeplerle şirket ortaklığından çıkarılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Taraflara duruşma gün ve saatini bildirir usulüne uygun meşruhatlı davetiyeler tebliğ edilmiş ve taraf teşkili sağlanmıştır.
Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmış, davalı şirkete ait sicil dosyası, dosyamız arasına alınmıştır.
SGK İl Müdürlüğüne müzekkere yazıldığı, davalı şirketin prim borcunun bulunup bulunmadığına ilişkin cevabi yazı örneği dosyamız arasına alınmıştır.
Antalya … Asliye Ceza Mahkemesine müzekkere yazılarak … Esas, … Karar sayılı dosyasının gerekçeli kararının kesinleşme şerhli örneği uyap üzerinden celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Antalya … Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı dosyasının gerekçeli kararının kesinleşme şerhli örneği uyap üzerinden celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizin … Esas, … Karar sayılı dosyasının gerekçeli kararının kesinleşme şerhli örneği uyap üzerinden celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce yargılama sırasında ;
Davalı şirketin ticari defterleri de incelenmek sureti ile şirketin aktif ve pasifi de değerlendirilerek davacının ortaklıktan çıkmasına ilişkin haklı sebeplerin bulunup bulunmadığı hususunda rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi … ‘in mahkememize sunduğu 20/12/2021 tarihli raporda özetle; “…Davalı şirkete ortak olmak için gerekli olan belgeler bizzat davacı … tarafından değişik tarihlerde değişik kurumlara düzenlettirerek teslim aldığı yukarıda belirtilen kayıt ve belgeler davalı şirkete teslim edildiği ve davacı ….’ın 28.12.2009 tarihinde davalı … … hisse oranı ile ortak ve müdür olduğu ve davacı ortaklığının ve müdürlüğünün 05.01.2010 tarihinde Antalya ticaret siciline davacının imzası ile tescil edildiği ve davacının ortaklığının ve müdürlüğünün halen devam ettiği,
Davalı şirketin ticari defterleri ve vergi beyannameleri dava dosyasına ibraz edilmediği için, davalı şirketin aktif varlıklarının ve pasif kaynaklarının tespiti yapılamadığı,” sonuç ve kanaatine varılmıştır.

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE; Dava, limited şirket ortağı olan davacı tarafından haklı sebeple şirket ortaklığından çıkarılma talebine ilişkindir.
Ortaklıktan çıkma ve çıkarılmayı düzenleyen TTK 638.maddesinde; “Şirket sözleşmesi, ortaklara şirketten çıkma hakkını tanıyabilir, bu hakkın kullanılmasını belirli şartlara bağlayabilir.
Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir.” düzenlemesi mevcuttur.
Mahkememizin … Esas, … Karar sayılı dava dosyasında alınan 06/06/2020 tarihli bilirkişi raporunda, davalı şirketin … ‘in %60, … ‘ın %40 pay sahibi olduğu, Mahkememizin kesinleşen … tarih … Esas, … Karar sayılı ilamı ile … ‘ın davalı şirket ortaklığından haklı sebeplerle çıkmasına, … ‘ın hisselerinin şirket üzerinde bırakılmasına karar verildiği, mevcut hali ile şirketin tek ortağının davacı … olduğu anlaşılmıştır.
Mevcut hali ile davacının şirkette pay sahibi olmakla şirket ortaklığından çıkma talebinin yerinde olmadığı, dava dilekçesinde talep ettiği hususların şirketin feshi isteminde bulunulması halinde değerlendirilebileceği anlaşılmış, davacı 25/10/2022 tarihli duruşmada alınan yazılı beyanında şirkette tek pay sahibinin kendisi olduğunu, bu sebeple haklı sebeplerle şirketin feshine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacının terditli olarak talepte bulunduğu haklı sebeple şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin talebinin değerlendirilmesinde;
Limited şirkette sona erme ve sona ermenin sonuçlarını düzenleye TTK 636.maddesinde; “Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir. ” düzenlemesi mevcuttur.
Yargıtay … Hukuk Dairesinin … tarih … Esas – … Karar sayılı emsal içtihatında; “…6
102 sayılı TTK’nın 636/3. maddesine göre de, haklı sebeplerin varlığında her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Ancak aynı maddede belirlendiği üzere, mahkemece, istem yani fesih yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedilebilir. Bu itibarla mahkemece, 6012 sayılı TTK’nın 573. maddesi uyarınca limited şirketin bir kişi tarafından kurulabileceği hükmü de dikkate alınarak, TTK’nın 636. maddesinin tartışılması ve bunun sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, anılan bu hususta bir değerlendirme yapılmadan hüküm tesisi isabetsizdir…” şeklinde belirtilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesinin … tarih … Esas, … Karar sayılı emsal içtihadında; “…Dava, şirketin haklı nedenlere dayalı fesih ve tasfiyesine ilişkin olup mahkemece Dairemizin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı bozma ilamına uyularak 6102 sayılı TTK’nın 636/3 maddesi uyarınca istem yerine davacının şirketten çıkarılmasına ve çıkma payının kendisine ödenmesine karar verilmiştir. Ancak davacı, çıkma payının 2010 yılı bilançosu esas alınarak hesaplanmış olması nedeni ile kararı temyiz etmektedir. Dairemizin yerleşmiş kararları ve TTK’nın 641/1 maddesi gereğince davacının çıkma payının karar tarihine en yakın tarihteki veriler esas alınarak hükmedilmesi gerekir. Somut davada mahkemece 2015 yılında bilirkişi raporu alınıp 2016 yılında karar verildiği ve bilirkişi raporunda ise 31/12/2010 tarihli bilançonun esas alınarak hesaplama yapıldığı görülmektedir. Her ne kadar davalı şirketin defterlerine ulaşılamamış ise de mahkemece davalı şirketin bağlı bulunduğu vergi dairesine müzekkere yazılarak buradan davalı şirketin karar tarihine en yakın tarihteki tüm finansal kayıtları ve eklerinin celbi ile bu kayıtlara göre hesaplamanın yapılması…”
Yukarıda belirtilen kanun maddeleri ve emsal içtihatlar doğrultusunda yapılan değerlendirmede;
Antalya … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı kararı ve Antalya … Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı ilamlarından davacının, davalı şirketin %60 payına sahip ortağı olduğunu, ancak şirket ortağı ve hatta şirket müdürü olmasının kendi iradesi dışında gerçekleştiği, gerçekte ortaklık iradesinin bulunmadığı, 3. Kişiler tarafından yapılan bir takım dolandırıcılık ve sahtecilik işlemleri ile davacının şirkete ortak edildiği, sonrasında da şirket müdürü olduğu ve bu süreçte şirketin yaptığı işlerden dolayı kendisi hakkında ceza davalarının açıldığı anlaşılmıştır.
Ticari hayatta gerçekleştireceği bir amaç bulunmayan şirket yönünden davacının şirket ortaklığından çıkması yerine şirketin haklı sebeple feshine karar vermenin yerinde olduğunun kabulü ile mahkememizce şirketin haklı sebeple fesih ve tasfiyesine karar vermek gerekmiş, açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
Buna göre Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünün 50692 sicil numarasında kayıtlı …’nin haklı sebeple FESHİNE, davacı …’IN TASFİYE MEMURU OLARAK ATANMASINA,
2-Karardan bir örneğinin Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70 TL karar harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan dava ilk masrafı 108,80 TL, ilk dava masrafı, 195,00 TL tebligat, 78,50 TL posta ve 400 TL bilirkişi giderinden ibaret toplam 673,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde istek aranmaksızın davacıya İADESİNE,
Dair; davacı asilin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/10/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır