Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/525 E. 2022/8 K. 05.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/525
KARAR NO : 2022/8
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/10/2020
KARAR TARİHİ: 05/01/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A.TALEP:
1.Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı şirketin yapmış oldukları mutabakat gereğince davalı şirket hisselerinin bir kısmının davacıya devredilmesi konusunda anlaşmaya vardıklarını, bu doğrultuda davacı tarafından davalı şirkete ait bir kısım hisselerin kendisine devri için 04.02.2019 tarihinde 100.000,00TL 11.03.2019 tarihinde 54.000,00TL 12.03.2019 tarihinde 50.000,00TL ve 14.03.2019 tarihinde 66.000,00TL olmak üzere toplam 270.000,00TL davalı şirket hesabına “…inşaat tarım gıda sanayi hisse ödemesi” açıklamaları ile yatırıldığını, davalı şirketin belirtilen ödemelere bugüne değin herhangi bir itirazı olmadığını, davacıya hisse devrine ilişkin yapmış olduğu ön ödemelerin davalı şirket tarafından kayıtsız şartsız kabul edildiğini, nitekim davalı şirket yetkilisi … ile davacı arasında gerçekleşen whatsapp yazılmalarında da görüleceği üzere davacının davalı şirketten hisse devrine ilişkin yapmış olduğu ön ödemeleri içeren dekontları davalı şirket yetkilisi …’a gönderdiğini, …’ında davacı tarafından hisse devrine ilişkin yapılan bu ödemelerin kabul edildiğini, üstüne üstlük kalan ödemelerinde de tarihlerini de davacıdan talep ettiğini, ancak taraflar arasında mevcut olan ilişki/anlaşma sözlü aşamada kalmış olup davalı şirket tarafından davacıya devredilmesi gereken şirket hisselerinin devredilmediğini, bunun üzerine taraflar arasında yapılan mutabakat gereğince davacı tarafından davalı şirkete yapılan 270.000,00TL’nin 191.844,37TL’si davacının şirket müdür olduğu dava dışı … Gıda Teks. ….Şti’nin davalı şirkete olan borcuna mahsup edildiğini, dava dışı …’ten davalı şirkete 31.07.2019 tarihinde 170.000,00TL ve 31.08.2019 tarihinde de 21.844,37TL olmak üzere toplam 191.844,37TL davalı şirketin davacıya olan borcuna mahsuben virman yapıldığını, davalı şirket tarafından tanzim edilerek davacıya gönderilen cari mutabakat belgeleri ile söz konusu mahsup işlemin davalı şirketin de muvafakat etmiş olduğunun görüldüğünü, davalı şirketin sırf bu tutumunun bile davacıya olan borcunu açıkça kabul ettiği anlamını taşıdığını, yapılan mahsup sonrası davacının davalı şirketten hesaba göndermiş olduğu 270.000,00TL’lik tutardan bakiye 78.155,63TL kalmış olmasına rağmen davalı şirket tarafından bu tutarın davacıya ödenmediğini, davalı şirketin sebepsiz zenginleştiğini, Yargıtay kararları gereğince de hisse ödemesi açıklaması ile davacı tarafından davalı şirkete yapılan ödemlerin hisse devrinin gerçekleşmemesi nedeniyle davacıya iadesinin gerektiğini, davalı şirkete davacı tarafından ihtar çekildiğini, ancak davalı tarafından herhangi bir dönüş yapılmadığını, bunun üzerine davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, iddia ederek, itirazın iptaline, takibin devamına, takibe kötü niyetle itirazda bulunan davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, zarar doğduğu anda muaccel olur prensibi gereğince icra inkar tazminatına, icra durduğu andan itibaren avans faizi yürütülmesine, dava masrafı yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
B. TARAF TEŞKİLİ:
2.Bilindiği üzere 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Hukuki Dinlenilme Hakkı” başlıklı 27. maddesi uyarınca davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak, yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da içerir.(H. Pekcanıtez, O. Atalay, M. Özekes, Medeni Usul Hukuku, 11. Bası, 2011, s. 273)(bkz; İNCEOĞLU,Sibel., İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi Kararlarında Adil Yargılanma Hakkı, İstanbul 2008, 3. Baskı, s. 260-261)
3.Bu açıklamalar ışığında, mahkememizce dosyada taraf teşkili sağlanmıştır.
C.CEVAP:
4.Davalı her hangi bir cevap dilekçesi vermemiş ve böylelikle 6100 sayılı HMK m. 128 gereği, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmıştır.
D. ARABULUCULUK HUSUSU:
5.Yargıtay 23. HD., 2020/1943 Esas, 2020/4052 Karar sayılı, 04.12.2020 Tarihli, “Bölge Adliye Mahkemeleri’nin Kesin Nitelikteki Kararları Arasındaki Uyuşmazlığın Giderilmesine Yönelik” vermiş olduğu ilamında; 7155 sayılı Kanun’un 20. maddesi ile eklenen 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesi uyarınca, ”ticari nitelikteki itirazın iptali davalarındadava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmasının zorunlu olduğuna ve arabulcuya başvurulmuş olmasının HMK’NIN 114/2 ve TTK’NIN 5/A maddeleri gereği dava şartı olduğuna karar vermiştir. Davacı somut davada da zorunlu arabuluculuk kurumuna başvurmuştur ve bu haliyle bir usuli eksiklik mevcut değildir.
E. GÖREV HUSUSU:
6.Davanın temeli, hisse devir sözleşmesine iddiasına dayanmaktadır. Dava tarihi olan 31.07.2012 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesi uyarınca, ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesinde görülür. Yine, asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır. 6100 sayılı HMK’nın 1/1. maddesi gereğince de mahkemelerin görevi, kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar, kamu düzenine ilişkin olup aynı zamanda HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca dava şartıdır. 6102 Türk Ticaret Kanunu’nun 4. ve 5. maddeleri uyarınca, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Ticari davalara bakmakla görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir. Bu nedenle mahkememiz dosyada görevlidir.
F. YARGILAMA SÜRECİ/HUKUKİ NİTELEME/MAHKEME KABULÜ:
7.Dava, itirazın iptali talebinden ibarettir.
8.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2013/19-2415 esas, 2015/2335 karar sayılı emsal ilamında da belirtildiği üzere; İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, normal bir alacak (eda) davasıdır. Takip alacaklısı tarafından (süresi içinde) ödeme emrine itiraz etmiş olan borçluya karşı açılır; yani davacı alacaklı, davalı ise takip borçlusudur. Davacı alacaklı bu davada, borçlunun itiraz etmiş olduğu alacağın mevcut olduğunu bildirerek, borçlunun itirazının iptaline karar verilmesini (ve istiyorsa, borçlunun icra inkar tazminatına mahkûm edilmesini) talep eder (KURU, Baki: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Türkmen Kitabevi, İstanbul, Kasım 2004, s. 220-221). Bu davada, ispat yükü kural olarak davayı açan alacaklıda olup, alacaklı alacağını ispatla yükümlüdür. Genel hükümler dairesinde her türlü delille ispat edilecek alacak ta yine takip talepnamesine konu olan ve borçlu yanca itiraza uğrayan alacaktır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu., 2006/19-260 esas, 2006/251 karar)
9.Bu genel açıklamalardan sonra dosyaya dönüldüğünde; Antalya Genel İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası, iş bu dosya arasına alınmıştır.
10…. Bankasından istenen müzekkereye ilgili bankanın 10.01.2021 tarihli cevabi yazısında davacı … hesabından davalı şirkete yapılan ödemelerin dökümünün gönderildiği görülmüş olup bu ödemelerin 04.02.2019 hisse ödemesi – 100.000,00TL; 11.03.2019 hisse ödemesi — 54.000,00 TL; 12.03.2019 hisse ödemesi 50.000,00TL; 14.03.2019 hisse ödemesi 66.000,00TL olduğu anlaşılmıştır.
11.Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünden istenen müzekkereye ilgili kurumun 10.11.2020 tarihli cevabi yazısında davalı şirketin 11.12.2014 tarihinde ticaret siciline kayıt olduğu kaydının halen devam ettiği, şirketin tek ortağının … olduğu ve 11.12.2014 tarihinden itibaren …’ın şirket müdürü olarak şirketi münferiden temsil ve ilzam ettiğinin bildirildiği görülmüştür.
12.Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünden istenen müzekkereye ilgili Kurumun 10.11.2020 tarihli cevabi yazısında dava dışı …Gıda Tek. Or. Rek. Ses Işık Sis. Tur. İşl. Ve Tic. Ltd Şti’nin 05.06.2017 tarihinde ticaret siciline kayıt olduğu kaydının halen devam ettiği, şirketin tek ortağının … olduğu, şirketi 05.06.2023 tarihine kadar şirket müdürleri … ve …’in şirket ünvanı veya kaşesi altında münferiden temsil ve ilzam ettiğinin bildirildiği görülmüştür.
13.Mahkememizce davalının ticari defterleri ve dava dilekçesinde geçen davacının şirket müdürü olduğu beyan edilen …… Ltd Şti’nin ticari defterlerinin incelenmesi dair ara karar kurulmuştur.
14.03/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı şirketin ibraz edilen 2019 yılı yevmiye ve defteri kebir defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil oluşturma vasfına sahip olduğu, davalı şirketin ticari defter kayıtlarına göre davacının yatırdığı 270.000,00TL tutarın 331 Ortaklara Borçlar … hesabına kayıt edildiği, bu ödemeler ile ilgili davacı adına bir cari hesap açılmadığı, davacının yaptığı ödemelerin sanki şirket ortağı … tarafından yatırılan nakit olarak ticari defterlere kayıt edildiği, 331 Ortaklara Borçlar … hesabında geri iade edildiği ile ilgili bir kaydın olmadığı ve davalı şirket kayıtlarında davacıya yapılan bir hisse devir kaydının da olmadığı; davalı şirketin ticari defter kayıtlarına göre dava dışı firmanın davalı şirkete davacının başlattığı takip tarihi itibari ile 158.193,29TL borçlu olduğunun kayıtlı olduğu, davacının hisse satışı için ödediği tutar ile ilgili bu hesapta herhangi bir virman kaydı olmadığı, davadışı … ….Ltd. Şti’nin ibraz edilen 2019 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil oluşturma vasfına sahip olduğu, dava dışı …firmasının ticari defter kayıtlarına göre dava dışı şirketin 30.12.2019 itibari ile davalı şirkete herhangi bir borcunun kayıtlı olmadığı, davacının davalı şirkete hisse devri ile ilgili ödediği tutardan 170.000,00TL’lik kısmının dava dışı firmanın davalıya olan borcuna karşılık virman yapıldığı, davacının dava dilekçesinde mahsuplaşma yapıldığını belirttiği 21.844,37TL’lik kısmının ise dava dışı firma kayıtlarında nakit ödeme olarak göründüğü, davacının davalı şirkete hisse devri açıklamalı 270.000,00TL ödeme yaptığı banka dekontları ile sabit olup davalı şirket kayıtlarında bu ödemenin davacı tarafından değil de sanki şirket ortağı ödemiş gibi kayıt edildiği, davalı tarafından dava dışı firmanın borcu ile ilgili de davacının ödemesi ile ilgili herhangi bir mahsup yapılmadığı ve halen davalı şirket kayıtlarında davacının ödediği 270.000,00TL’nin ortağa borç olarak kayıtlı olduğu; davacının ise 191.844,37TL’lik bakiyenin dava dışı firmanın olan borcuna mahsup edildiğini kabul ettiği görüldüğünden hisse devrinin de gerçekleşmediği davalının ticari defter kayıtları ile ticaret sicil müdürlüğü kayıtları ile sabit olduğundan davacının davalı şirketten alacağının 78.155,63TL olacağı, davacının dava dışı … ….Ltd. Şti’nin şirket müdürü olduğu, ayrıca davalı şirkete gerçek şahıs olarak hisse devir almak için ödeme yaptığı ve hisse devrinin gerçekleşmemesi nedeniyle ödediği tutarı geri istediği görülmüş olup davacının hisse devri için tacir olmasına gerek olmadığı bu ödemeyi gerçek şahıs olarak yaptığı bu nedenle geniş tacir araştırılması yapılmasına da gerek olmadığı, davacının davalıyı temerrüde düşürdüğü 15.12.2019 tarihinden takip tarihi 30.12.2019 tarihine kadar isteyebileceği işlemiş faiz 49945TL olduğu toplam alacağın ise 78.655,08TL olduğu belirtilmiştir.
15.Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir ve itirazlar/beyanlar alınmıştır.
16.Davalı vekili, 11/05/2021 tarihli bilirkişi raporuna itirazında özetle; Davacı tarafın hisse alımından vazgeçmesi nedeniyle vekil edene göndermiş olduğu paraların, davacının talebi doğrultusunda davacının sahibi olduğu …Gıda Teks. Org. Re. Sas İş. Sis. Turz. İşl. San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin bayilik sözleşmesi nedeniyle vekil edene ait olan …Gıda Tar. İnş. Nak. San. Ve Tic. Ltd. Şti’ne olan borçlarından mahsup edildiğini, davacının bu talebi doğrultusunda işlem yapıldığını ve vekil eden firmaya gönderilen paraların resmi kayıtlarda diğer firmaya olan borçtan mahsup edildiğini, neticesinde taraflar arasında imza altına alınan bayilik sözleşmesi devam ederken, mahsup edilen kısmın dışındaki bedel ise sözleşme doğrultusunda vekil edenin dava dışı firması …Gıda Ltd. Şti.’nin alacaklarından mahsup edilmek suretiyle davacının herhangi bir hak ve alacağı kalmadığını, bu hususun davacı tarafın taraflarına göndermiş olduğu Antalya 11. Noterliğinin 09.12.2019 Tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile de ikrar edildiğini, dolayısıyla davacı tarafın vekil eden firma olan …İnşaat Tar. Gıd. San. Tic. Ltd. Şti.’den hiçbir alacağı bulunmadığını, vekil eden firmanın sahibinin yine sahip olduğu …Gıda Tar. İnş. Nak. San. Ve Tic. Ltd. Şti. İle imza altına almış oldukları 3 yıl süreli 10.02.2018 tarihli bayilik sözleşmesinin halen devam ettiğini, davacının bayilik sözleşmesi bulunmasına rağmen sebepsiz zenginleştikleri iddiasının abesle iştigal olduğunu, … Gıda Tar. İnş. Nak. San. Ve Tic. Ltd. Şti. İle …Gıda Teks. Org. Re. Sas İş. Sis. Turz. İşl. San. Ve Tic. Ltd. Şti’ arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı bakiye borcun mahsup edilmiş olduğu ve geri kalan kısmi bakiyenin 2021 yılına kadar sürecek olan bayilik anlaşmasına istinaden ilgili firmada kalacağı taraflarca anlaşılmış olup bayilik sözleşmesinde de bu hususlar net olduğunu, tarafların ticari defterleri incelendiği zaman gerçeğin ortaya çıkacağını, bu nedenle vekil edene ait …Gıda Tar. İnş. Nak. San. Ve Tic. Ltd. Şti’n de ticari defterlerinin de incelenmesini talep ettiklerini, tüm bu nedenlerle … İnşaat Tar. Gıd. San. Tic. Ltd. Şti’nin davacı ile hiçbir ticari ilişkisi bulunmadığını beyan etmiştir.
17.Davacı vekili, 19/05/2021 uyap tarihli, bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde özetle; davalının ödeme yaptığına veya hisse devrine ilişkin her hangi bir yazılı delil sunmadığını, davalı imzalı tüm cari mutabakat belgelerine rağmen ticari defterlerde bu konuda bir kaydın olmamasının davalının kötüniyetini gösterdiğini, müvekkil tarafından yapılan ödemelerin davalı şirket kayıtlarına sanki şirket ortağı … yapmışçasına kaydedildiğini ve bu nedenle kayıtlarında gerçeğe aykırı olarak davalı şirketin müvekkil yerine davalı şirket ortağı …’a borçlu gözüktüğünü, oysaki davalıya ödemelerin müvekkil tarafından yapıldığı bankadan gelen yazılı cevap ile sabit olduğunu, görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğunu beyan etmiştir.
18.Mahkememizce davalı vekilinin itirazlarında da geçen …. …. Ltd. Şti’ne ait ilgili dönemi kapsar ticari defter ve kayıtları incelettirilmiştir. Her ne kadar davalı defterleri verilen süreden sonra sunmuş ise de davacı tarafın beyanının aksine kesin süre verilmediğinden ve ayrıca usulen üçüncü kişiye tebligat yapılarak HMK ilgili hükümleri gereği ticari defterlerinin sunulması istenmeyip, usul ekonomisi de düşünülerek davalıya süre verildiği de göz önüne alınarak, verilen süreden sonra sunulan ticari defterler incelettirilmiştir.
19.25/11/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Davacının davalı şirkete hisse devri açıklamalı 270.000,00TL ödeme yaptığı banka dekontları ile sabit olduğu, davalı şirket kayıtlarında bu ödemenin davacı tarafından değil de sanki şirket ortağı ödemiş gibi kayıt edildiği, davalı tarafından dava dışı firmanın borcu ile ilgili de davacının ödemesi ile ilgili herhangi bir mahsup yapılmadığı ve halen davalı şirket kayıtlarında davacının ödediği 270.000,00TL’nin ortağa borç olarak kayıtlı olduğu, davacının müdürü olduğu dava dışı megalis firmasının davalı firmaya olan borcuna karşılık 191.844,37TL’lik bakiyeyi mahsup ettiği kalan bakiye 78.155,63TL için de davacı tarafından icra takibi başlatıldığı, Ek rapor yazım aşamasında incelenen dava dışı ……. Ltd. Şti ticari defter kayıtlarında ise dava dışı … Ltd. Şti’nin dava dışı ……. Ltd. Şti’ne 231.512,59TL borçlu olduğu davacının kalan bakiye alacağı olan 78.155,63TL tutarın davacının müdürü olduğu … Ltd. Şti’nin dava dışı ……. Ltd. Şti’ne 231.512,59TL borcuna mahsup edilip edilemeyeceğinin takdirinin ise mahkemeye ait olduğu değerlendirilmiştir.
20.Borç ilişkileri nispidir. Borç ilişkisinin sadece alacaklı ile borçlu arasında bir bağ teşkil etmesi ve üçüncü şahısları etkilememesi borç ilişkisinin nisbi olduğunu ifade eder. Dava dilekçesinde de ileri sürülen, davacı tarafından davalı şirkete yapılan 270.000,00TL’nin 191.844,37TL’si davacının şirket müdür olduğu dava dışı …Gıda Teks. ….Şti’nin davalı şirkete olan borcuna mahsup edildiği, dava dışı …’ten davalı şirkete 31.07.2019 tarihinde 170.000,00TL ve 31.08.2019 tarihinde de 21.844,37TL olmak üzere toplam 191.844,37TL davalı şirketin davacıya olan borcuna mahsuben virman yapıldığı hususunda bir ihtilaf mevcut değildir. Bu hususa ilişkin bir itiraz davalı tarafça da ileri sürülmemiştir. Bakiye olduğu iddia edilen müddeabih konusunda uyuşmazlık mevcuttur. Davacı tarafın hisse alımından vazgeçmesi nedeniyle vekil edene göndermiş olduğu paraların, davacının talebi doğrultusunda davacının sahibi olduğu … Gıda Teks. Org. Re. Sas İş. Sis. Turz. İşl. San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin bayilik sözleşmesi nedeniyle vekil edene ait olan …. Gıda Tar. İnş. Nak. San. Ve Tic. Ltd. Şti’ne olan borçlarından mahsup edildiğini, davacının bu talebi doğrultusunda işlem yapıldığı konusunda ise ispat yükü davalıdadır. Davacı, davalının bu iddiasını kabul etmemektedir. Davalı her ne kadar davacının talebi üzerine bu işlemin yapıldığını ileri sürse de buna ilişkin usule uygun bir delil dosyada mevcut değildir. Dosyada taraf olmayan şirketin sadece kendi kayıtlarında olan, ilgili şirketin kayıtlarında da olmayan, davacı tarafça da kabul edilmeyen bir kayıt nedeniyle, taraf olan davalı lehine bir çıkarım yapılması usule uygun değildir.
21.Tüm dosya kapsamı, yukarıdaki açıklamalar ve bilirkişi kök/ek raporlarındaki tespitler ışığında, davacının iddiasını ispat etmesi, davalının ise savunmasını dayandırdığı hususları ispat edememesi, yapılan ödemelerin karşılığı hisse devrinin gerçekleşmediğinin anlaşılması karşısında, davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
22.Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebine gelince;
23.İcra inkar tazminatının şartları şunlardır:
a)Geçerli ilamsız icra takibi yapılmış olmalı,
b)Borçlu süresi içinde ödeme emrine itiraz etmiş olmalı,
c)Süresi içinde açılmış bir itirazın iptali davası olmalı,
d)Talep olmalı,
e)Borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmelidir.
24.Dosyaya baktığımızda; yukarıdaki kanuni şartların var olduğu, alacağın likit olduğu anlaşılmakla, davacının inkar tazminatı talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/ Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE, davalının Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile, takibin DEVAMINA,
2-Davacının inkar tazminatı talebinin KABULÜ İLE, 15.631,12 ₺ (TL) inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 54,40 ₺ (TL) başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 885,79 ₺ (TL) peşin harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, hüküm gereği alınması gerekli bakiye 4.467,83 ₺ (TL)’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28. maddesi gereğince; bakiye harcın, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmesi gerektiğinden, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmeyen harç için -kanunen belirlenen sınır göz önünde tutularak- “harç tahsil müzekkeresi” yazılmasına, bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olmasının, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmeyeceğinin bu şekilde hükümde belirtilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve yukarıda (3) – (4) numaralı hüküm fıkraları ile mahsup edilen toplam 940,19 ₺ (TL)’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça dosyada yapılan ve mahkememizce uyap sisteminden kontrol edilen (denetime elverişlilik açısından, uyap ekranında harç-masraf bölümü altında tahsilat reddiyat bilgileri başlığının içeriğinde masraflar açıkça yazmaktadır) posta-tebligat-bilirkişi ücreti gideri toplamı 602,00 ₺ (TL)’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafça dosyada yapılan ve mahkememizce uyap sisteminden kontrol edilen (denetime elverişlilik açısından, uyap ekranında harç-masraf bölümü altında tahsilat reddiyat bilgileri başlığının içeriğinde masraflar açıkça yazmaktadır) bilirkişi ücreti gideri toplamı 600,00 ₺ (TL)’nin davalı üzerinde bırakılmasına,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 ₺ (TL) nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
10-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; 10.988,43 ₺ (TL)’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Davacı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine, karardan sonra tebligat ve benzeri masraflar için gider avansının kullanılması davacı tarafından istenirse tebligat ve benzeri için yapılacak masraflar düşüldükten sonra arta kalan miktarının UYAP üzerinden kontrolü sağlanarak karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
12-Dosya arasında bulunan Antalya Genel İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasının karar kesinleştiğinde mahalline iadesine,
Dair, davacı vekili …ve davalı vekili …’nın yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/01/2022

Katip…
¸e-imzalıdır

Hakim…
¸e-imzalıdır