Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/475 E. 2022/148 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/475
KARAR NO : 2022/148
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/10/2020
KARAR TARİHİ : 16/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, … adresinde toplam … dönüm arazi içinde … çatı altında … m2 +… m2 +… m2 olmak üzere 3 kapalı serası olan … m2 lik alanda çiftçilik ile uğraştığını, davalı … ŞTİ tarafından üretilen … marka domates tohumlarının müvekkil gibi üretici olan çiftçilere ve sera sahiplerine … AŞ tarafından satıldığını, müvekkilinin de serasında yetiştirmek üzere davalı … AŞ den toplam … adet … tohumu aldığını, bu alışverişin bedeli olarak davalıya toplam çek olarak … TL ödeme yaptığını, almış olduğu tohumları … Tesisinde fidelettiğini ve bu fideleri … tarihinde serasına diktiğini ve ürünlerin çıkmasını beklediğini, dikilen u tohumların, ekim tarihinden itibaren hasadının yaklaşık 65-70 gün maksimum 75 gün sonra yapılmaya başlanmasının gerektiğini, yani 75 günden hesaplanırsa … tarihinde ürünlerin ticari olarak alıcısına hazır hale gelmesinin beklendiğini, ancak dikim tarihinden 45 gün sonra … tarihinde mevcut bitkilerde bir çeşit hastalık gözlemlenmeye başladığını, yavaş yavaş tüm bitkilere yayıldığını, …’a bu hususun şifahen öncelikle bildirildiğini, yardım istendiğini, davalıca ciddiye alınmadığını, bu şekilde hatalı ürün nedeniyle zarar gören sera sahiplerinin whats up grubu oluşturduklarını, zararlarının tazmini konusunda davalı ile iletişime geçtiklerini ancak sonuç alamadıklarını, bu çalışmalar sürerken … tarihinde … tarafından gönderilen 2 ziraat mühendisinin, müvekkilinin merkez ofisinde denetimde bulunduğunu, … çeşitli tohumlar hakkında inceleme yapıldığını, yetkililerin … tarihinde seraya fiziki olarak tespite geldiğini ve hastalığın yerinde tespitinin yapıldığını, virüs analizi tespiti için incelemeye gönderildiğini, bu esnada hastalığın tüm seraya yayılmaya başladığını, … tarihi itibariyle müvekkilinin, … aldığı hastalıklı fidelerden ötürü hastalanan serasını komple sökme zorunda kaldığını, geçen süre zarfında müvekkilinin bir çok masraf yaptığını, … tarihinde konuya ilişkin serada Serik …. Sulh Hukuk mahkemesinde … esas no ile tespit davası açıldığını, serada keşif yapıldığını, tohumların virüslü olduğunun ispatlandığını, zarar hesaplamasının yapıldığını beyan ederek; iş bu alacak taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline yükletebilecek bir kusur ya da ihmalinin bulunmadığını, müvekkilinin, satıma konu olan tohumların dağıtıcısı olduğunu, tohumların diğer davalı tarafından hukuka uygun şekilde ithal edildiğini sonrasında ise müvekkilince piyasaya arz edildiğini, bahsi geçen değişik iş dosyasına müvekkilince itiraz edildiğini, tespit yapılan serada ekilmiş olan domates fidelerinin müvekkili tarafından satılan domates tohumlarından üretilip üretilmediğinin laboratuvar analizi ile tespiti gerektiğini, yapılan araştırmalarda bahsedilen virüsün başkaca etkenlerden de olabileceğinin incelenmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere hastalığın olsa olsa çevresel faktörlerden bulaşmış olabileceğini, müvekkil şirketten alınan ve teste tabi olan tohumların … tarihinde ithal edilmiş ve karantina idaresince yapılan testlerin temiz çıktığını, davacının iddialarının asılsız ve kabul edilemez olduğunu, davacı şirketin seralarının sorumlusu tarafından ilk kez … tarihinde bildirim yapıldığında görüşme yapıldığını, dikimden 128 gün sonra test yaptırıldığının anlaşıldığını, geçen süreye bakıldığında ziraat tekniği anlamında virüsün tohum kaynaklı olmadığının, çevresel faktörler diye tabir edilen bir çok etkenden kaynakladığının anlaşıldığını, … müdürlüğü tarafından davacının serasından alınan bitki örnekleri üzerinde, … Enstitüsü tarafından yapılan analiz sonucunda … virüsü ile bulaşık olduğu tespit edilmiş olmasına rağmen, … Müdürlüğü tarafından yapılmış olunan … tarihli analiz sonuç raporuna göre ise karantina altına alınan aynı lot nolu ve aynı partiye ait domates tohumları üzerinde yapılan inceleme sonucunda, iş bu tohumların bakteriyoloji ve viroloji yönünden temiz çıktığını, bakanlığın her iki kurumunda da kullanılan test yöntemi ve kitinin aynı olduğunu, bu iki sonucun çelişkili olduğunu, müvekkilinin … yıllarında büyük adette başka üreticilere de satış yapmasına rağmen her hangi bir şikayette bulunmadığını, iddiaları kabul etmediklerinin beyan ederek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından yaptırılan delil tespitine itirazlarını sunduklarını ve kabul etmediklerini, belirsiz alacak davası açılmasına itirazlarının olduğunu, hak düşürücü süre itirazında bulunduklarını, iddia konusu … tohumlarının Türkiye’ye ithalat sırasında iddia edilen her üç hastalık için de … Müdürlüğü bünyesinde bulunan … Müdürlüğü tarafından test edildiğini, tohumların bu hastalıklardan … çıkması neticesinde tohumların ithalatına izin verildiğini, domateslerin … virüsü ile enfekte olmasının sebebinin çevresel faktörler olduğunun açık olduğunu, müvekkil şirkete bir şikayetin gelmediğini, davacı’nın iddia ettiği hastalıklar tohum dışında pek çok faktörle bulaşabilmekte olup, bu hastalıkların tohum ile taşındığına ilişkin hiçbir inceleme veya bilimsel delil dosyada yer almadığını, davacı’nın almış olduğu test sonuçlarında da virüsün tohumdan mı kaynaklandığı yoksa ithalat sonrasında dış etmenlerden mi kaynaklandığı konusunda bir inceleme yer almadığını, davacının iddialarının yerinde olmadığını, davacı tarafından talep edilen tazminat tutarının fahiş olduğunu beyan ederek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davalılardan … AŞ tarafından satılan diğer davalı … Şti tarafından üretilen tohumlardan kaynaklı zarar oluştuğu (virüs/seralarda oluşan zarar kaynaklı) iddiasıyla açılan tazminat davasıdır.
Davacı taraf her ne kadar delil tespiti yaptırmış ise Yargıtay 3. HD nin 2017/9181 esas, 2019/5802 karar sayılı emsal ilamında belirtildiği üzere; Delil tespiti isteyenin haklarını korumak içi zorunluluk varsa veya acele hallerde mahkemece karşı tarafa tebligat yapılmadan delil tespiti yapılabilir, ancak bu durumda mahkemece delil tespiti tutanağının ve bilirkişi raporunun bir sureti derhal karşı tarafa tebliğ edilmelidir. Ancak tebligat yapılmış olsa bile cevap dilekçesinde kabul edilmemiş delil tespiti raporuna dayanılarak hüküm verilmesi kanuna aykırılık oluşturur. Yargıtay 3. HD nin 2017/10278 esas, 2019/5981 karar sayılı emsal ilamında da belirtildiği üzere; Delil tespitinin konusunu maddi vakıalar oluşturur ve bilirkişi raporunda belirtilen zarar miktarı davacı lehine kazanılmış hak oluşturmaz. Yani delil tespiti kesin delil niteliğinde değildir.
Dosyada, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağına ilişkin itiraz mevcuttur. Dosyaya bakıldığında, dava dilekçesinde davacı açıkça, “fazlaya ilişkin haklarını” saklı tuttuğuna ilişkin şerhle davayı açmıştır. Dava dilekçesi içeriğinde de davanın açıkça belirsiz alacak davası olarak açıldığına dair net bir beyan yoktur. Dava dilekçesi bir bütün olarak incelendiğinde, davanın kısmi dava olarak açıldığı anlaşılmaktadır. Ayrıca, yukarıda delil tespitinin (itiraz uğrayan) hukuki niteliği anlatılmakla beraber, bu nitelikler göz önüne alınarak, delil tespiti olması nedeniyle belirsiz alacak davası açılamayacağı anlamına gelen beyanlar da yerinde görülmemiştir. Tüm bu açıklamalar ışığında, davalı tarafın itirazları yerinde görülmemiştir.
5553 sayılı Tohumculuk Kanununun Tohumculuk Kanunu’nun kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu Kanun; tarla bitkileri, bağ-bahçe bitkileri, orman bitki türleri ve diğer bitki türleri çoğaltım materyaline ait çeşitlerin ve genetik kaynakların kayıt altına alınması, tohumlukların üretimi, sertifikasyonu, ticareti, piyasa denetimi ve kurumsal yapılanmalar ile ilgili düzenlemeleri kapsar.” şeklinde düzenleme getirilmiştir. Tohum ve türevlerinin üretim ve satışı, gerekli izinlerin alınmasının bu kanun kapsamında düzenlendiği de gözetildiğinde, kanunun bu süreçte yer alan gerçek ve tüzel kişiler için uygulanması gerekir. Üretilen fide de madde kapsamında ifade edilen tohum ve türevlerine ilişkindir. Yine, 5553 sayılı Tohumculuk Kanununun 11.maddesi; “fiillerinin ayrıca suç sayılma hâli saklı kalmak üzere, zarara neden olan kusurlu tohumluğu üreten, satan, dağıtan, ithal eden veya başka şekilde piyasaya süren gerçek veya tüzel kişiler, meydana gelen zararı müteselsilen tazmin etmekle yükümlüdür. Bunlar zararı, kusurları oranında birbirlerine rücu edebilirler. Dava, zarara uğrayanın zarara uğradığının tespit edilmesinden itibaren altı ay içinde, her hâlde zararın meydana gelmesinden itibaren iki yıl içinde açılabilir.” hükmünü içermektedir.
Davalı tarafın hak düşürücü itirazı mevcuttur. Bu itirazda, davacının, iddia ettiği hastalığı … tarihinde öğrenmesine rağmen süresinde dava açmadığı belirtilmiştir. Kanunun ifadesinde de belirtildiği üzere, dava, zarara uğrayanın zarara uğradığının tespit edilmesinden itibaren 6 ay içinde, her halde zararın meydana gelmesinden itibaren iki yıl içinde açılabileceği belirtilmiştir. Dava dilekçesinde, … tarihinde ürünlerde bir çeşit hastalık gözlemlenmeye başladığı belirtilmiş ve aşamalarda tarım müdürlüğünce incelemeler yapıldığı ve sonunda mahkeme aracılığı ile tespit yaptırıldığı, zarar miktarı belirlendiği belirtilmiştir. Kanunun ifadesi gereği de bakıldığında, bir bütün olarak zararın tespit edilmesi hususunun delil tespiti başvuru ve/veya delil tespitindeki raporun davacıya tebliği kabul edilirse davanın süresinde olduğu hususu mahkememizce kabul edilmiştir.
HMK m. 266 gereği; Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Somut uyuşmazlığın çözümü için bilirkişi incelemesine başvurulması gerektiği açıktır.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış ve bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dosya arasında mevcut … tarihli Yard. Doç. Dr. …, … ve … tarafından hazırlanan raporda özetle bilirkişiler; Seraya dikilen tohumların davaya konu … marka domates tohumlarından üretilen fideler olup olmadığı konusunda herhangi bir analiz sonucu bulunmadığını, fide yetiştirilen tesiste fideliklerin üretim koşullarına uygun steril ortamlar taşıyıp taşımadığına dair herhangi bir raporun mevcut olmadığını, tohumların … Tesislerine sevkinden seraya dikim tarihine kadar geçen süre yaklaşık 40 gün, seraya dikim tarihinden hastalığın ilk farkedilme tarihi arasındaki süre ise 45 gün olduğunu, tohumların satıcı firmadan çıkışı ile hastalığın farkedilme tarihi arasındaki sürenin 85 gün olduğunu, hastalığın tohumdan gelmesi durumunda olağan olan hastalık belirtilerinin daha erken tarihte görülmesi olduğunu, tohum ekiminden en az 85 gün sonra yaptırılan bu tür hastalık analiz sonuçlarına dayanarak hastalığın tohumdan kaynaklandığına karar vermenin çok zor olduğunu, tohum ekiminden hastalık görülene kadar geçen pek çok aşamada bulaşmanın olmuş olabileceğini, davacı şirket satın almış olduğu tohumlardan örnek bırakıp analiz yaptırsa idi, kesin sonuca çok daha kolay ulaşılabileceğini, şu anki belgelere göre hastalık kaynağının neresi olduğu konusunda tespitin mümkün olmadığını, … Müdürlüğü tarafından verilen uzman virolog Dr. … imzalı raporda ve … Müdürü Dr. Ögr. Gör. …’ın da belirtildiği gibi … virüsünün tohumdan başka pek çok yolla bulaşması mümkün olduğunu, adı geçen virüsün topraktan, bitki atıklarından, çalışanların elbiselerinden, insan temasından, böceklerden (afit, trips, kırmızı örümcek gibi), domateslerde döllenme amacıyla kullanılan arılardan bulaşabildiğini, korunmak için seraların ve serada çalışanların çok steril ortamlarda çalışması gerektiğini, dava dosyasının incelenmesinden virüslerin bulaşma kaynağı konusunda her hangi bir kesin kanıt görülmediğini, davacının sundugu 12 nümaralı ek de görülen, tohumların virüs ile bulaşık olduğuna dair analiz evrakın dosya içinde bulunmadığının görüldüğünü, olayın yaşandığı tarihte … Bakanlığının devreye girdiği anlaşılmakla, … lot numaralı … … domates tohumu ile ilgili yapılmış analiz olup olmadığının, varsa sonucunun, yapılan işlemler ile ilgili hangi tedbirlerin alındığının … Bakanlığından dosya içine getirtildikten sonra, bahse konu … (…) virüs hastalığının bulaşma kaynağının belirlenmesi konusunda yeni bir değerlendirmeye ihtiyaç duyulacağını belirtmişlerdir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş ve itirazlar/beyanlar alınmıştır.
Raporda ve itirazlarda belirtilen eksiklikler tamamlanarak, dosya itirazlar da göz önüne alınarak yeni bir değerlendirme yapılması için Ankara nöbetçi Asliye Ticaret mahkemesine gönderilerek yeni bir rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
…, … ve … tarafından düzenlenen raporda özetle; yapılan teknik incelemeler neticesinde; Dosyada bitkide görülen … (… virüsü), … (… virüsü) ve … (… virüsü/ …) virüs hastalıklarının tohumdan kaynaklandığını göstergeleri bulunmadığı; viral hastalıklar nedeniyle söküme gidilmesi nedeni olarak; viral hastalık belirtilerinin meyve salkımları oluşum döneminde görülmeye başladığı; bitkilerde hızla yayılmasının yetiştiricilik sırasında alınması gereken tedbirlerin yeterli düzeyde alınmadığını belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş ve itirazlar/beyanlar alınmıştır.
Dosyadaki her iki bilirkişi raporu da temelde aynı tespitlere yer vermişlerdir ve özetle virüs hastalıklarının tohumdan kaynaklandığına ilişkin bir bilgi ve belgenin dosyada bulunmadığı hususları belirtilmiştir. Bilirkişi raporları içerikleri geniş ve ayrıntılı teknik analizler içermektedirler. Birbirini temelde teyit eden iki farklı bilirkişi heyet raporundan sonra tekrar bir rapor aldırılması hukuken gerekli görülmemiştir.
Somut dosyada, ispat külfeti davacıdadır ve dosya kapsamında aldırılan bilirkişi raporları karşısında davacı taraf iddialarını ispat edememiştir. İdare mahkemesinde açılmış olduğu bildirilen davanın, kabule göre, davanın geldiği aşama da dikkate alınarak bekletici mesele yapılmasına gerek yoktur. Tohumların virüslü olduğu ve bu nedenle iddia edilen zararların oluştuğu hususu usulünce ispatlanamamıştır.
Tüm dosya kapsamı, aldırılan bilirkişi raporları doğrultusunda, iddiaya konu virüs hastalıklarının tohumdan kaynaklandığına ilişkin bir husus davacı tarafça ispat edilemediğinden, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafça yatırılan … TL başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
3-Hükmün niteliği ve tarihi dikkate alınarak, alınması gerekli … TL maktu karar ret harcının, davacı tarafça yatırılan … TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, arta kalan harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; … TL nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden; … TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Davacı ve davalı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine, karardan sonra tebligat ve benzeri masraflar için gider avansının kullanılması davacı tarafından istenirse tebligat ve benzeri için yapılacak masraflar düşüldükten sonra arta kalan miktarının UYAP üzerinden kontrolü sağlanarak karar kesinleştiğinde davacı ve davalı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili Sn. Av. … ile davalı … vekili Sn. Av. … ile davalı … vekili Sn. Av. …’in yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır