Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/467 E. 2021/559 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/467 Esas
KARAR NO : 2021/559
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/10/2020
KARAR TARİHİ : 16/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde, … tarihinde … Tic. A.Ş. Ticaret sicilden terkin ve infisah edilerek davacı şirket … A.Ş. İle birleştiğini, … tarihinden bu yana da davacı şirketin … şubesi olarak faaliyetine devam etmekte olduğunu, bu nedenlerle, bu unvanla mahkemede dava açma zorunluluğu doğduğunu, davacı ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki nedeniyle ürün alışverişi yapıldığını, ürünlerin teslim edildiğini, ancak davacıya karşılığının denmediğini, borçlu/davalıya borcun ödenmesi hususunda birçok kez sözlü uyarıda da bulunulduğunu, buna rağmen borçlu/davalının borcunu ödemekten kaçındığını, bunun üzerine, alacağın tahsil edilmesi için icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının yetkiye ve icra takibine karşı; borca, faize ve tüm ferilerine itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacıyı mağdur etmeye yönelik olduğunu, yetki itirazını kabul etmediklerini, bahse konu icra takibinin yetkili icra dairesinde açılmış olduğunu, Antalya İcra dairelerinin iş bu takip açısından yetkili olduğunu, BK m. 89’a göre; “para borçları, alacaklının ikametgahında ödenmesi gerektiğinden, alacaklı, sözleşmeden doğan bir para alacağını sözleşmede, ayrıca yetkili yer gösterilmiş olmadıkça kendi ikametgahının bulunduğu yerdeki icra dairesinde takip konusu yapabilir” hükmünün amir olduğunu, takibe dayanak faturalardan kaynaklı ticari ilişkide ödeme yerinin davacı alacaklı şirket olması sebebiyle davalının yetki itirazını kabul etmediklerini, İddia ederek, fazlaya ilişkin dava, talep ve tüm hukuki hakları saklı kalmak kaydıyla; davanın kabulü ile itirazının İPTALİNE; İtiraz, kötü niyetli olarak yapıldığından davalı aleyhine% 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hüküm edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, dava dilekçesinin delil listesinin HMK’nın emredici hükümleri gereğince usulüne uygun olmadığını, davacının dava dilekçesindeki iddia ve beyanlarını ispat ile mükellef olduğunu, delillerini sunması gerektiği halde, dava dilekçesi içinde, davaya konu somut olayı ve taleplerini ispatlayan yeterli belge veya evrakların sunulmadığını, dava dilekçesinde belirtilen dayanak belgelerin dava dosyasına sunulmadığı gibi davalıya tebliğe çıkarılmadığını ve davalının savunma hakkının kısıtlandığını, söz konusu takibin yetkisiz icra dairesinde açıldığını ve davanın yetkisizlikle usulden reddedilmesi gerektiğini, her türlü imzaya ilişkin itirazları saklı kalmak kaydıyla faturanın tek başına varlığının alacağı ispatlamaya elverişli delil niteliğinde olmadığını, davalı tarafça söz konusu takibe konu faturaların içeriği kabul edilmemekte olup bu hususların davacı tarafça ispatının gerektiğini, davalı şirkete söz konusu faturaların hiçbirinin tebliğ edilmediğini, bu faturaların içeriğinin taraflarınca kabul edilmediğini, sevk irsaliyelerinde yer alan imzaların davalı şirket temsilcilerine ait olmamakla beraber faturada yer alan mal satımı ve iadesinin davalıya teslim edilmediğini, bu hususun aksini ispat etme külfetinin davacı
tarafa ait olduğunu, bu sebeplerle, davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada tüm deliller toplanmış, Antalya Genel İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyası celp edilmiş, dosya tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılmak üzere mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişinin mahkemeye sunmuş olduğu … tarihli raporda, Yapılan incelemeler sonucunda aşağıdaki hususlar tespit edilmiştir.
1- Davacı tarafından cari hesap alacağına karşılık davalı aleyhine … tarihinde Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün …/… Sayılı dosyası ile aşağıdaki şekilde icra takibi
başlatılmış olduğu,

TUTAR AÇIKLAMA

14.906,76 TL ASIL ALACAK
0,00 TL işlemiş faiz
14.906,76 TL TOPLAM

2- Davacının ibraz edilen 2018 ve 2019 yıllarına ait e-defterlerin usulüne uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil oluşturma vasfına sahip olduğu,
3-Davacının usulüne uygun tutulan ticari defter kayıtlarına göre davacının davalıdan 31.12.2019 tarihi itibari ile 14.906,76TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu,
4-Alacak bakiyesini 17.07.2019 tarihinde düzenlenen 13.511,11TL, 17.07.2019 tarihli 1.755,84TL ve 20.07.2019 tarihli 1.379,99TL’lik faturaların oluşturduğu görülmüş olup davacının tİlyas Karakullukçu isim ve imzalarının olduğu görülmüş olup fatura içeriklerinin bu isimlere teslim edildiği,
5-Davacının 2019/7 dönemine ait BS formunda alacak bakiyesini oluşturan 3 adet faturayı satışı olarak bildirdiği, davalının da 2019/7 dönemine ait BA formunda alacak bakiyesini oluşturan 3
adet faturayı alımı olarak bildirdiği,
6- Davacı yanın 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 2. Maddesine göre takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiz isteyebileceğini bildirir rapor sunulmuştur.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava; ticari satımdan doğan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
İİK. 67/1. Maddesinde: “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” düzenlemesi mevcuttur.
Davanın bir yıllık hak düşürücü sürede açıldığı anlaşılmıştır.Taraflar arasındaki uyuşmazlık; borcun varlığı , miktarı ve ferileri noktasında toplanmaktadır.Her iki tarafın tacir olduğu davada ticari defter incelenmesi yapılması mahkememizce uygun görülmüştür.Ticari defterlerin hangi şartlarda sahibi lehine delil olacağı HMK’nun 222. Maddesinin üçüncü bendinde düzenlenmiştir. Üçüncü bentte 22.07.2020 Tarihli 7251 Sayılı Kanunun 23. Maddesi ile önemli bir değişiklik yapılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu 222/3 maddesinin önceki hali “ İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz..” şeklinde iken; Hukuk Muhakemeleri Kanunun (Değişik 22.07.2020-7251-23) 222/3 maddesi “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” şeklinde değiştirilmiştir. Görüldüğü gibi 22.07.2020 Tarih 7251 Sayılı Kanunun 23. Maddesi ile HMK 222. Maddesinin üçüncü bendinde “ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi” ibaresi “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” şeklinde değiştirilmiş ve fıkraya birinci cümleden sonra gelmek üzere “Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz.” cümlesi eklenmiştir.
Bu durumda üçüncü bendin yeni hali ile her iki tarafın ticari defterlerinin delil olarak gösterildiği durumlarda mahkemece ticari defterlerin ibrazına karar verilmiş, ispat yükü kendisinde olan taraf ticari defterlerini ibraz etmiş ve ibraz edilen ticari defterlerin kanuna uygun tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının süresinde yapıldığı, uyuşmazlık konusu kayıtların defterlerinde yer aldığı ve defterlerinin birbirini teyit ettiğinin anlaşılması halinde karşı taraf kesin süre içinde ticari defterlerini ibraz etmemiş ise ispat yükü kendisinde olan tarafın ticari defterlerindeki kayıtlar lehine delil olarak kabul edilecektir.
Somut uyuşmazlığın çözümü amacıyla taraflara ticari defterlerini sunmak üzere kesin mehil verilmiş, kesin mehil içerisinde davacı taraf defterlerini sunmuş ,davalı taraf ise defterlerini sunmamıştır. Davacının defter kayıtlarına göre takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 14.906,76TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı yukarıdaki açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; mahkememizce sahibi lehine delil teşkil eden davacı tarafın defterleri ve hüküm kurmaya ve denetime elverişli, oluşa ve yasaya uygun görülen bilirkişi raporu doğrultusunda davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 14.906,76TL alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır.
Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin … tarih …/… E. …/… K. Sayılı ilamında “Dava konusu icra takibine konu alacak faturaya dayanmaktadır. Dolayısıyla alacak likit, bir başka deyişle bilinebilir, belirlenebilir bir alacaktır. Mahkemece bu husus gözetilerek davacı yararına İİK.nun 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği” belirtildiğinden davacı yararına hükmolunan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına da karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan tüm bu sebeplerle davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrntısı gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile, davalının Antalya Genel İcra Dairesinin …/… Esas sayılı takip dosyasındaki itirazının iptaline, takibin kaldığı yerden aynen devamına,
2-Hükmolunan alacağın %20’si tutarındaki 2.981,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.018,24 TL harçtan peşin alınan 180,05 TL nin mahsubu ile eksik alınan 838,19 TL nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan ilk yargılama gideri, posta ve müzekkere ücreti ile vekalet ücretinden ibaret toplam 893,40 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansı ve varsa teminatın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/09/2021

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır