Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/462 E. 2022/580 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/462 Esas
KARAR NO : 2022/580
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/10/2020
KARAR TARİHİ: 28/06/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı/alacaklı müvekkil ile davalı/borçlu arasında ticari bir ilişki mevcut olduğunu, Davalının, müvekkilinden toptan malzeme satın aldığını, Davacı müvekkil, davalı/borçluya değişik tarihlerde birden çok fatura ile ilgili malzemelerin satışını yapmış ve ticari kayıt ve defterlerine davalı/borçlu firma adına borç olarak kaydedildiğini, Davacı müvekkilin söz konusu ticari ilişkiden doğan cari hesaptan kaynaklanan bakiye alacağı mevcut olduğundan; alacağının tahsili için önce İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyası üzerinden takibe başlanmıştır. Davalı/borçlu vekilinin yetki itirazı sebebi ile takibe Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile devam edildiğini, Akabinde davalı vekili 10.02.2020 tarihli dilekçesinde borca ve ferilerine itiraz etmek suretiyle takibin durmasına sebebiyet verdiğini, davalı/borçlu itirazında borcun tamamına itiraz ettiğinden, takip öncesi işleyen faiz işbu davada talep edilmediğini, , sadece cariden olan 10.895,10 TL alacağımızın temerrüt tarihi olan takip tarihi itibari ile işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsili talep edildiğini, İcra takibine ve işbu haklı itirazın iptali davamıza konu olan ve davacı/alacaklı müvekkilimizin usulune uygun şekilde düzenlediği faturalara davalı/borçlu tarafından herhangi bir itirazda bulunulmadığını, Yasal süresi içerisinde herhangi bir itirazın yapılmaması nedeniyle bahse konu fatura münderecatları davalı/borçlu tarafından ikrar olunduğunu, Bu durumda fatura borçlusu davalının; itiraz etmediği faturaya ilişkin başlatılan icra takibine itiraz ederek takibin durdurulmasına sebebiyet vermesi kabul edilemeyeceğini, Davalı/borçlu firmanın 10.895,10 TL’ye ilişkin kötü niyetli itirazının iptaline ve bu miktar yönünden temerrütün takip tarihi olan 11.11.2019 itibari ile geçekleştiği göz önünde bulundurularak, temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizin hüküm altına alınmasına ve icra takibinin 10.895,10 TL üzerinden işleyecek yasal faizi ile birlikte devamına, itirazlarında haksız ve kötü niyetli olan davalı/borçlunun alacağın %20’den az olmamak koşulu ile icra inkâr tazminatına mahkumiyetine, Yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davayı kabul etmediğini, davacı tarafça gönderilen ürünlerin ayıplı çıktığını, bu husus davacı tarafa derhal telefonla bildirildiğini, davacı taraf söz konusu ürünlerin değiştirileceğini söyleyerek oyaladıklarını, Daha sonrasında ise, söz konusu faturalar iadeli taahhütlü mektup ile davacı tarafa iade edildiğini, Dolayısıyla da, davacı tarafa hiçbir borcunun bulunmadığını, daha öncesinde hiçbir şekilde temerrüde düşürülmemiş olması nedeniyle, işlemiş faiz talep edilebilmesi de mümkün olmadığını, itirazında haklı olması nedeniyle, aleyhin e icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi de mümkün olmadığını, Dava konusu alacak talebi zamanaşımına uğradığını, zamanaşımı def’inde bulunduğunu, davanın reddine, Kötü niyetli davacının asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine; Yargılama harç ve giderlerinin davacıya yüklenmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, Antalya Genel İcra Müdürlüğü’ nün …Esas sayılı takip dosyası ile başlatılan cari hesap alacağına ilişkin ilamsız icra takibinde davalı borçlunun itirazı üzerine İİK’nun 67. Maddesi gereği itirazın iptali davasıdır.
Tarafların Vergi Dairesi kayıtları, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası, Antalya … Noterliği’nin … tarih, …yevmiye sayılı ihtarnamesi celbedilerek incelenmiştir. Tarafların tanık beyanları alınmıştır.
Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası incelenmiş; alacaklının … borçlunun …olduğu, 11.482,99.-TL toplam alacağın tahsili talebi ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 03/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı/borçlunun 10/02/2020 tarihinde takibe itirazı nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği, İİK’nun 67/1 maddesi gereği yasal 1 yıllık süre içerisinde eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi … Talimatla Mali Müşavir … raporunda sonuç olarak ;” Raporumuz içerisinde yapılan açıklamalar muvacehesinde, dosyaya mübrez belge, bilgi, takip dosyası, davacı yana ait 2019 yılı ticari defterleri ile sınırlı olarak yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; Davalı yanın dosya içine sunduğu irsaliyeli fatura incelemeye tabi tutulmuştur. İrsaliyeli Faturanın … keşide tarihli, Seri:…Sıra Nolu olduğu, Davacı unvanına düzenlenmiş olduğu, içeriğinin 2.090 Adet Ofset Baskılı Koli olduğu, tutarının 21.945,00 3.950,10 (KDV) – 25.895,10 TL olduğu, ayrıyeten üzerinde İade Faturasıdır ibaresinin bulunduğu, Teslim Eden/Teslim Alan bölümlerinde herhangi bir isim soy isim ve imza bulunmadığı görülmektedir.
-Davalı yanın dosya içine sunduğu 22.10.2020 tarihli Form BA Görüntüleme Ekran Bilgi Formunda; 2019 yılı Dönem içinde mal ve hizmet satın alınan kişilere ilişkin bildiriminde davacının unvanı görülmekle, 1 adet 21.945,- TL (KDV Hariç) tutarlı mal ve hizmet satın aldığı belge beyanı BA formunda görülmektedir.
-Davalı yanın dosya içine sunduğu 22.10.2020 tarihli Form BS Görüntüleme Ekran Bilgi Formunda; 2019 yılı Dönem içinde mal ve hizmet satışı yapılan kişilere ilişkin bilgiler bildiriminde davacının unvanı görülmekle, 1 adet 21.945,- TL (KDV Hariç) tutarlı mal ve hizmet satışı yapıldığı belge beyanı BS formunda görülmektedir.
Davacı …tarafından incelemeye sunulan 2019 yılına ait Yevmiye, Kebir ve Envanter defterlerinin 6102 sayılı yeni TTK. Mad. 64 hükmü uyarınca açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, Yevmiye defterinin 6102 sayılı yeni TTK. Mad. 64/5 hükmüne göre bulunması gereken kapanış (görüldü) tasdiklerinin mevcut olduğu görüldüğünden, davacı yana ait 2019 yılı ticari defterlerin 6102 sayılı yeni TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun defter tasdiklerinin yapılmış olduğu kanaatine varılmıştır. Takdir Sayın Mahkemenize aittir.
Dava konusu faturaların bedelinin tamamen veya kısmen ödenmesine ilişkin olarak davacı defter ve belgelerinde kayıt bulunmadığı görülmüş ancak davacı yan tarafından cari hesap listesi sunulmuş bu listeye göre davacı yan davalı yandan takip tarihi itibariyle 10,895,10 TL alacaklı olduğu görülmekle birlikte tevsik edici belge sunulmadığından herhangi bir kanaat oluşturamamaktayım, takdiri Yüce Mahkemenize aittir.
Davalı yanın icra takibine itiraz dilekçesinde takibe konu faturalardan dolayı borçlarının bulunmadığı yönde itirazlarının olduğu, Faturalar üzerinde yapılan incelemelerde ise fatura muhteviyatının OFSET BASKILI KOLİ MAL HİZMET BEDELİ olduğu ancak Fatura Muhteviyatına ilişkin taraflar arasında akdedilmiş ve dosyaya sunulu bir sözleşmenin mevcut olmadığı, Dava konusu faturanın Davacı ticari defterlerinde ve 2019 yılı BS formlarında kayıtlı olduğu; – yine Faturanın davalı yanın BA formunda kayıtlı olduğundan faturanın tesliminin gerçekleştiği kanaati oluşmuştur. Takdiri Yüce Mahkemenize aittir.
Davacı yana ait incelenen 2019 yılı ticari defterlerinde, davalı yan ile arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu görülmüştür. Davacı …’in incelenen ticari defterlerinde davalı ile ilgili hesap hareketlerini …hesap kodunda takip etmekte olduğu, davacı tarafından sunulan 2019 yılı defteri kebir ve yevmiye defterinde görüldüğü üzere davaya konu davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen … Tarih, …fatura nolu, 25.895,10 TL Tutarlı faturanın … ORTAKLARA BORÇLAR hesabının borcuna kaydedildiği görülmektedir.
Mal Satış Kaydının ilgili hesap kodunda takibinin yapılmadığı görülmekle birlikte Dava konusu faturanın Davacı ticari defterlerinde ve 2019 yılı BS formlarında kayıtlı olduğu; yine Fatura davalı yanın BA formunda kayıtlı olduğundan faturanın davalı yana tesliminin gerçekleştiği kanaati oluştuğundan,
Davacı yanın incelenen ticari defterlerine göre davalı yandan 11.11.2019 tarihi itibariyle 25.895,10 TL bakiye cari hesap alacaklı olduğu ancak davacı yanın 11.11.2019 tarihli icra takibinde asıl alacak olarak 10,895,10 TL Talep etmiş olduğundan talebe bağlılık ilkesi gereği davacı yanın davalı yandan 10,895,10 TL asıl alacaklı olabileceği… ” sonuç ve kanaatine varmıştır.
Uyuşmazlık, davacının faturadan kaynaklı alacağının bulunup bulunmadığı ve miktarına ilişkindir.
Taraflar arasında mal teslimi hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Fatura tek başına bir sözleşme olmayıp akdin ifasını gösteren bir belge niteliğindedir. Faturaya dayalı bir borcun varlığı öncelikle temel borç ilişkisinin varlığına bağlıdır. Faturayı tanzim eden ve tanzim alan arasında böyle bir borç ilişkisinin bulunmadığı hallerde faturanın hukuki sonuç doğurması da söz konusu olmayacaktır.
MK 6. Maddesine göre kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü olup işbu davada ispat yükü alacaklı olduğunu ispat eden davacıya aittir. Akdi ilişki kanıtlanmadığı sürece alacaklının borçlu adına fatura düzenlemesi ve ticari defterlerine göre bu faturalar nedeniyle alacaklı görünmesi alacaklının alacağını ispat edebilmesi için yeterli olmayacaktır
6100 sayılı HMK 222. maddesine göre, ” “1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” düzenlemesi mevcuttur.
Her iki tarafın ticari defterlerinin incelenmesi için ara karar tanzim edilmiş, ancak davalı tarafça ticari defterler ibraz edilmemiştir. Davacının defterlerinin incelenmesi neticesinde; bilirkişi raporu ile davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, takibe konu faturaların tarafların BA-BS formlarında kayıtlı olduğu, 25.895,10-TL alacağın kayıtlı olduğu, ancak davacının takipteki taleebinin 10.895,10-TL olduğu ve taleple bağlılık ilkesi gereği davanın kabulü ile itirazın iptali ile takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davalı taraf, davacı tarafından teslim edilen ürünlerin ayıplı olduğu savunmasında bulunmuş ise de; ayıbın varlığı ve niteliğinin tanık beyanları ile ispatının mümkün olmadığı, nitekim dinlenen davacı ve davalı tanıklarının bu hususta somut beyanlarının bulunmadığı, davalı tarafça davacıya gönderilen ayıp ihbarının bulunmadığı anlaşılmakla, ayıp savunmasının ispatlanamadığı kanaatine varılmıştır.
Takibe ve davaya konu alacak, tarafların defterlerinde de kayıtlı olup, faturadan kaynaklı alacak likit nitelikte olduğundan, davacı yararına icra inkar tazminatının koşulları mevcut olduğundan, icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE, Davalının Antalya Genel İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile 10.895,10 TL asıl alacak ve asıl alacağa ilk takip tarihi 11/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden takibin aynen DEVAMINA,
2-Hükmolunan asıl alacağın %20’si tutarındaki 2.179,02- TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 744,24.-TL harçtan peşin olarak alınan 54,40.-TL harcın mahsubu ile 689,84.-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğiden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan 116,60.-TL ilk dava masrafı,1.599,10-TL müzekkere, davetiye ve bilirkişi giderinden ibaret toplam 1.715,70.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 TL nin DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Davalının yaptığı masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın HMK 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra masrafı kendisine ait olmak üzere gösterecekleri bir IBAN/hesap numarasına yatırılmasına ancak hesap numarası bildirilmemiş veya bildirilmez ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine veya taraflara iadesine,
Dair, e- duruşma talep eden davacı vekili …’nün yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/06/2022

Katip…
E imzalı

Hakim…
E imzalı