Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/442 E. 2021/592 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/442
KARAR NO : 2021/592
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/10/2020
KARAR TARİHİ : 28/09/2021

NOT: Her ne kadar kısa kararda Hakim … (…) yer almakta ise de; Hakimler ve Savcılar Kurulu 2. Dairesinin … tarihli …/… Tedbir ve …/… sayılı kararı ile bir yıl süre ile tedbiren görevinden uzaklaştırılmasına karar verildiğinden gerekçeli karar Antalya İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanlığının … tarih …/… Muhabere sayılı görevlendirmesi gereği hakim … (….) tarafından yazılmıştır.
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil Banka’nın Akdeniz Üniversitesi Şubesi nezdinde davalı/borçlu … lehine Ticari Kredili Mevduat sözleşmesi imzalamış ve banka tarafından Ticari Kredili Mevduat kullandırıldığını, Ticari Kredili Mevduat — 3.290,21-1L tutarındaki alacağı ve bu tutara ödeme yapacağı tarihe kadar işleyecek akdi fazi , gecikme faizi masrafı Kredi Üyelik Sözleşmesi/Bankacılık Hizmet Sözleşmesi Hükümleri uyarınca bir hafta içerisinde ödenmesi aksi takdirde yasal yollara başvurulacağı konusunda — … tarihli ihtarname ile borçluya bildirildiğini, İşbu ihtara rağmen borç ödenmediğinden davalı/borçlu hakkında “Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğü …/… E ” sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Borçlunun vaki itirazı üzerine hakkındaki takip durduğunu, Davalı/Borçlunun takibe, takibe konu borca ve fer’ilerine itirazı yersiz olup, sırf takibi sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu, müvekkil Bankanın takip talebinde yazılı tüm talepleri mevzuata ve sözleşme hükümlerine uygun olup, davalı-borçlu sırf takibi sürüncemede bırakmak maksadıyla itiraz ettiğini, , fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla; davalı/borçlu şirket’in Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğü …/… E sayılı dosyasından başlatılan takibe, takibe konu borca ve fer’ilerine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, itiraz edilen alacaklarının % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı/borçlu tarafa yükletilmesine Sayın Mahkemenizce karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
Dava; banka tarafından davalı aleyhine Antalya Banka alacakları İcra Dairesinin …/… esas sayılı takip dosyası ile ticari kredili mevduat hesabı sözleşmesine dayalı olarak başlatmış olduğu ilamsız icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdi edilmiş ve rapor aldırılmıştır.
… tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı …’e muhatap davacı banka tarafından, … tarihli iadeli taahhütlü mektup düzenlenerek … kat tarihi itibariyle, şirket kredi kartından 16.421,55 TL ve Kredili mevduat hesabından 3.288,44 TL. olmak üzere toplam 19.709,99 TL. banka alacağı muaccel hale geldiği belirtilerek, 3 gün süre içerisinde ödeme yapılmaması halinde yasal yollara başvurulacağının bildirildiği, ihtarnameyi takiben davacı bankaca davalı … aleyhine, Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğünün … tarih … sayılı ilamsız takip dosyasıyla, 16.386,27 TL. asıl alacak, 42,00 TL. işlemiş %18,6 faizi, 2,10 TL. gider vergisi olmak üzere … tarihi itibariyle toplam 16.430,37 TL. alacaklarının tahsili ve takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarına %18,6 temerrüt faizi ve gider vergisi işletilmesi talebiyle takibe geçildiği, davalının borca ve ferilerine itirazıyla, İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, davacı banka ile davalı … arasında … tarih 100.00,00 TL. limitli çerçeve kredi sözleşmesi ve … tarihli Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi bağıtlandığı, sözü edilen sözleşmelere dayalı olarak …’de banka nezdindeki …-… numaralı vadesiz ticari mevduat hesabı üzerinden borçlu cari hesap şeklinde işletilen kredili mevduat hesabı adı altında ticari nitelikli 3.000,00 TL. limit üzerinden nakdi kredi tahsis edildiği, davalının mevduat hesabı hareketleri incelendiğinde hesabın borç bakiyesinin kredi kartı ve fatura ödemelerinden yapılan kullanımla oluştuğu, davalının Pos hesabından para girişleriyle kredinin karşılandığı, hesabın … tarihi itibariyle 940,00 TL. nakit kredi kullanılmasıyla 2.995,89 TL. olan borç bakiyesiyle donuklaştığı, 2.995,89 TL. olan borç bakiyesine hesabın kat edildiği … tarihine kadar … tarihine 83 günlük %16,8 akdi faizi 116,04 TL, 01.04.2020 tarihinden … kat tarihine kadar 112 günlük %15 akdi faizi 139,80 TL. ve işletilen faizlerin %5 gider vergisi 12,79 TL’nin kapitalize edilmesiyle davacı bankanın … kat tarihi itibariyle krediden talep edebileceği asıl alacak 3.264,52 TL. olarak belirlendiği ifade edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Bilirkişi raporunu hakim denetlemelidir. Öğretide Akyol, bilirkişi raporunun denetimi sadece hâkime ait bir görev değil; aynı zamanda taraflara ait bir haktır demektedir(AKYOL, Şener :Hukuk Usulünde Bilirkişilerle İlgili Bazı Problemler, Mukayeseli Hukukta Bilirkişilik Ve Sorunları, Yargıtay 125.Yıl Dönümü, s. 72 naklen). Hâkimin bilirkişinin uzmanlığı nedeniyle taşıdığı egemenliği kıracak araçları olduğu, bir yanlışın mutlaka geri döneceği ve özellikle böyle bir yanlışın müeyyidelendirileceği konularında bilirkişi inandırılmalı; böyle bir bilinç oluşturulmalıdır.“Hâkim kesinlikle ve mutlak olarak usulün egemeni olmalı; dosyaya, kendi sorumluluğunda girecek olan tanık beyanı gibi bilirkişi raporu gibi hususların adaleti saptıracak biçimlerde tezahürünü önleyecek tedbirleri almalı ve bu egemenliğini davanın sonuna kadar sürdürmelidir.” (Akyol s. 64-65 naklen).
Bu hususlar doğrultusunda, bilirkişi raporunun, hükme ve denetime elverişli, dosya kapsamına uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporu içeriği, taleple bağlılık ilkesi düşünülerek, davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebine gelince;
İcra inkar tazminatının şartları şunlardır:
a)Geçerli ilamsız icra takibi yapılmış olmalı,
b)Borçlu süresi içinde ödeme emrine itiraz etmiş olmalı,
c)Süresi içinde açılmış bir itirazın iptali davası olmalı,
d)Talep olmalı,
e)Borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmelidir.
Dosyaya baktığımızda; yukarıdaki kanuni şartların mevcut olduğu, alacağın likit olduğu kanaatiyle inkar tazminatının da kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile;
-Takibin 3.264,52 TL asıl alacak, 5,44 TL işlemiş faiz, 0,27 TL gider vergisi olmak üzere toplam 3.270,23-TL üzerinden devamına,
-Takip tarihinden itibaren asıl alacağa %18,60 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 gelir vergisinin uygulanmasına,
-Alacağın likit ve belirlenebilir olması nedeniyle asıl alacak üzerinden hesaplanan 654,04 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
2-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 54,40 TL başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 54,40 TL peşin harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, hüküm gereği alınması gerekli bakiye 168,98 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28. maddesi gereğince; bakiye harcın, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmesi gerektiğinden, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmeyen harç için -kanunen belirlenen sınır göz önünde tutularak- “harç tahsil müzekkeresi” yazılmasına, bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olmasının, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmeyeceğinin bu şekilde hükümde belirtilmesine,
5-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan ve yukarıdaki (2) ve (3) numaralı hüküm fıkraları ile mahsubuna karar verilen 108,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça dosyada yapılan ve mahkememizce uyap sisteminden kontrol edilen (denetime elverişlilik açısından, uyap ekranında harç-masraf bölümü altında tahsilat reddiyat bilgileri başlığının içeriğinde masraflar açıkça yazmaktadır) posta-tebligat-bilirkişi ücreti gideri toplamı 595,50 TL’nin ; haklılık durumu gereği 589,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, arta kalan masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,
7- 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 TL’nin, haklılık durumu gereği 1.306,00 TL’sinin davalıdan; 14,00 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, 3.270,23 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine, karardan sonra tebligat ve benzeri masraflar için gider avansının kullanılması davacı tarafından istenirse tebligat ve benzeri için yapılacak masraflar düşüldükten sonra arta kalan miktarının UYAP üzerinden kontrolü sağlanarak karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır