Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/437 E. 2021/596 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/437 Esas
KARAR NO : 2021/596
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/11/2015
KARAR TARİHİ : 30/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde, davalı … Sigorta A.Ş.’nin ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalı olan, davalı … Ltd. Şti.’nin maliki olduğu, diğer davalı …’in sürücüsü olduğu… plakalı araç ile… tarihinde kendisine hitap eden “DUR” trafik levhasını dikkate almayarak seyir halinde bulunan davacı müvekkili…’un kullanımında olan … plakalı araca çarptığını, bu kaza neticesinde davacı müvekkilinin ciddi anlamda yaralandığını ve ameliyat olduğunu, müvekkilinde %24 oranında sürekli özür meydana geldiğini, bu sebeplerle maddi ve manevi tazminat taleplerini bulunduğunu, davanın kabulünü, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı … sigorta vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, davaya konu aracın şirketleri nezdinde Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, poliçe uyarınca sorumluluklarının poliçede yazılı limitlerle sınırlı olduğunu, açılan davaya mesnet kaza ile ilgili olarak müvekkil şirkete davadan önce herhangi bir başvuru yapılmadığını, bu sebeple müvekkil şirketin temerrüdü bulunmadığını, kazanın oluşumunda ve yaralanmanın gerçekleşmesinde davacı yanın ceza dosyasında bulunan …tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği üzere tali kusurunun göz önüne alınmasını, bu sebeplerle dava reddedilmeyecek ise, en azından zarar gören davacının olayın oluşumunda ve zararın artmasında oynadığı rol gereği hükmolunacak tazminatın tenkisi gerektiği, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Turizm vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, meydana gelen kazada her iki sürücününde yaralandığını, Trafik Kaza Tespit Tutanağında her iki sürücünün de kusurlu olduğunu, …’in asli kusurlu, davacının ise tali kusurlu olduğunun belirtildiğini, davacının tüm iddia ve taleplerini reddettiklerini, olayda müvekkil şirkete atfedilecek bir kusur bulunmadığını, davalı sürücünün ifade ve beyanlarında kazanın oluşumuna davacının oluşan zararın artmasına ise davacının emniyet kemeri kullanmamasının neden olduğunu, bu nedenle kazanın oluşumunu önleme hususunda davalı şirketin yapabileceği hiçbir şey olmamakla, kaza karşılıklı kusura dayalı olarak gerçekleşmiş olmakla, davalı şirket yönünden manevi tazminat sorumluluğu gerçekleşmemiş olup, davalı müvekkil şirket yönünden manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaları kabul etmediklerini, dava dilekçesinde talep edilen tazminatların fahiş olup, müvekkilinin sosyal ekonomik durumu ile bağdaşmadığını, müvekkilinin meydana gelen kaza nedeniyle işten çıkartıldığını, …’in de yaralandığını ve hastanede tedavi gördüğünü, alınan bilirkişi raporunda müvekkilinin asli raporlu olmadığının belirtildiğini, davacı tarafından dosyaya sunulan trafik kazası kusur raporuna, davacının kazada yaralanması nedeniyle verilen rapordaki maluliyet oranına ve iş göremezlik raporlarına itiraz ettiklerini, trafik kazası kusur raporu, iş göremezlik raporu ve maluliyet oranının yeniden belirlenmesi için İstanbul Adli Tıp İhtisas Dairesi’nden rapor aldırılması için gereğinin yapılmasını talep etmiştir.
Davalı … Sigorta vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, dava dilekçesinde bahsi geçen kazaya karıştığı belirtilen aracın müvekkil şirket tarafından 17/04/2014- 17/04/2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere ZMMS ile sigortalı olduğunu, davacının trafik kazası sebebiyle meydana gelmiş bir maluliyetinin olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini, maluliyet tespit edilmesi halinde maluliyetin geçici nitelikte olup olmadığı, kaza ile netice arasındaki illiyet bağı bulunup bulunmadığı ve maluliyetin sürekli olup olmadığı konularının belirlenmesini, yapılaca hesaplamada davacıların müterafik kusurlarının dikkate alınmasını, ayrıca emniyet kemeri takmamanın açık şekilde kusur sayılması gerektiğini, bu sebeplerle, ilgili raporların alınmasını, müvekkil şirketin temerrüde düşmediğinden, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini, aleyhlerine hüküm kurulması halinde, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı maluliyet oranının tespiti için, İstanbul Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmiş ve mahkememize gönderilen … tarihli raporda, meydana gelen kazaya bağlı yaralanmasının maluliyete neden olacak derecede araz bırakmadığından maluliyet tayinine yer olmadığına, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren dokuz aya kadar uzayabileceğini bildirir rapor sunulmuştur.
Dosya Yargıtay’a gönderilmiş ve Yargıtay … Karar sayılı ilamı ile; Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan kaza tarihinde yürürlükte olan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak ve dosya içerisindeki … tarihli sağlık kurulu raporu (%24) ile … tarihli Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalından alınan (sürekli işgöremezlik halinin bulunmadığı) raporunun da irdelendiği, denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi için hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir şeklinde karar verilerek mahkememize gönderilmiş ve yukarıdaki esasa kaydı yapılmıştır.
Dosya davacı tarafın maluliyet oranının tespit edilmesi için dosya tekrar İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş ve mahkememize sunulan … tarihli raporda,
1-… kızı 1989 doğumlu …’un … tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması 03/08/2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve
listeler için, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak:
Gr 1 I (1A……..10)A %14
E cetveline göre %11.2 (yüzdeonbirnoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
2-İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği,
3-… tarihinde maruz kaldığı trafik kazası neticesi meydana geldiği bildirilen sağ alt ekstremitede hareket kısıtlılığı arızası nedeniyle iyileşme süreci içinde 9 (dokuz) aylık dönemde 2(iki) ay başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği oy birliği ile mütalaa olunur şeklinde rapor sunulmuştur.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, TBK 49 vd. Maddelerine dayalı haksız fiil niteliğindeki trafik kazası nedeniyle kusurlu olduğu belirtilen işleten-sürücü ve ZMMS aleyhine açılan maddi tazminat ile sigorta şirketi dışındaki işleten – sürücü aleyhine açılan manevi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı” aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu , öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
6098 sayılı TBK 54.maddesinde de bedensel zararlar “bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1-Tedavi giderleri, 2-Kazanç Kaybı, 3-Çalışma gücünün azalmasından yada yitirilmesinden doğan kayıplar, 4-Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar” olarak belirtilmiştir.
Davacı vekili … tarihli dilekçesinde maddi tazminata ilişkin davadan feragat etiklerini beyan etmiştir. Davacı vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde davadan feragate yetkisinin olduğu görülmüştür.
Feragat ile dava sona erdiğinden, feragatten sonra yapılan duruşmaya taraflar gelmeseler bile, mahkeme, dosyanın işlemden kaldırılmasına karar veremez; davanın feragat nedeniyle reddine karar vermelidir. (Hukuk Muhakemeleri Usulü-Prof Baki Kuru, Cilt:4, 2001 Basım, sf:3618)
Feragat davayı sona erdiren taraf işlemi olup, geçerliliği için mahkemenin veya karşı tarafın kabulüne gerek bulunmadığından feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Ödeme nedeniyle maddi tazminat davasından feragat edildiğinden davalılar vekilleri lehine vekalet ücreti takdir edilmemiştir.
Manevi tazminat davası yönünden değerlendirme:
TBK 56. Maddede Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir, düzenlemesi öngörülmüştür.
Hakimin manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin Duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370)
Yukarıdaki kanun maddesi, emsal içtihat ve açıklamalarda belirtilen ilkeler çerçevesinde davacı lehine takdiren 15.000,00 TL manevi tazminata karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde maddi tazminat feragat nedeniyle reddine , manevi tazminat davasının kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine,
2-Manevi tazminat davasının kısmen kabulü, kısmen reddi ile 15.000,00 TL manevi tazminatın davalı … Sigorta şirketi açısından poliçe limitleriyle sınırlı kalmak ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, diğer davalılar … ve … Tur Ltd. Şti’den kaza tarihi olan 12/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Maddi tazminat talebi yönünden, harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 68,31 TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 32,41 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4- Ödeme nedeniyle maddi tazminat davasından feragat edildiğinden davalılar vekilleri lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Manevi tazminat talebi yönünden alınması gereken 1.024,65TL harçtan peşin alınan 683,10 TL harcın mahsubu ile eksik alınan 341,55 TL harcın davalılar … ve … Tur Ltd. Şti. İle … Sigorta ‘dan alınarak, hazineye irad kaydına,
6- Manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen nisbi 4.080,00 TL vekalet ücretinin … ve … Tur Ltd. Şti. ile … Sigorta ‘dan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan ilk dava masrafı, tebligat ve posta ücreti ile Adli Tıp masrafı olmak üzere davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 99,80 TL yargılama giderinin … ve … Tur Ltd. Şti. İle … Sigorta ‘dan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Manevi tazminat yönünden reddedilen miktar dikkate alınarak davalılar kendilerini vekille temsil ettirdikleri için, davalılar lehine 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve … Tur Ltd. Şti. İle … Sigorta’ya verilmesine,
9-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yokluğunda davalı vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır