Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/410 E. 2022/101 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/410 Esas
KARAR NO : 2022/101
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 18/09/2020
KARAR TARİHİ: 01/02/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya ait aracın ZMSS ile sigortalandığını, davalıya ait komyenetin … idaresindeyken meydana gelen kaza sonucu yaralama ve maddi hasar meydana geldiğini, kaza anında kamyonet kabininde iki kişi yerine üç kişinin bulunduğunu, kaza tespit tutanağı düzenlenirken sürücünün … olduğunu söyleyerek,hem istiap haddinin aşıldığını, alkol kontrolünü engellediğini, kazada …in malul kaldığını, kendisine 21.830,19 TL ödediklerini, ZMSS genel şartlarının 4/e maddesi ne göre istiap haddinden fazla yük ve yolcu taşınmasının rücu sebebi olduğunu, alacağın tahsili için takip başlattıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptaline, alacak tutarı için ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın 3 kişilik yolcu kapasitesinin olduğunun ruhsat bilgilerinde de olduğunu, davacı tarafın müvekkilleri ile husumeti olan kasıtlı şekilde ifade veren halen Antalya 5. İş Mahkemesinin …esas sayılı dosyasında davalı olduğu … isimli şahsın beyanına dayalı olarak bu davayı açtığını, davanın haksız olarak açıldığını, aracın kaç kişilik olduğunun ruhsatında belli olduğunu bunun dışındaki beyanları kabul etmediklerini, kaza tarihinden 2 ay kadar önce 22.04.2014 tarihinde aracın muayeneden geçtiğini, kazanın oluşumunda müvekkilinin hiç bir şekilde kusuru bulunmadığını, mahkememizce verilen ihtiyati haciz kararı nedeniyle müvekkilinin zor durumda kaldığını, mahkemece verilen ihtiyati haczin kaldırılmasına, haksız ve mesnet davanın reddine, kötü niyetli olarak açılan davada davacının alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava,davacı sigorta şirketi tarafından davalı aleyhine Antalya Genel İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı takip dosyası ile davacının sigortaladığı … plakalı aracın gerçekleştirdiği trafik kazası nedeni ile dava dışı 3. Kişiye ödenen bedelin tazmini istemi ile başlatmış olduğu ilamsız icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir.
Antalya Genel İcra Müdürlüğü’ nün …Esas sayılı dosyası incelenmiş; alacaklının …sigorta AŞ. , borçlunun … olduğu, 21.830,19 TL asıl alacak, 2.210,31- TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 24.040,50-TL alacağın tahsili talebi ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı/borçlunun takibe itirazı nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği, İİK’nun 67/1 maddesi gereği yasal 1 yıllık süre içerisinde itirazın iptali davasının açıldığı, dava değerinin 22.212,37-TL olarak belirlendiği anlaşılmıştır.
Davacı sigorta şirketi tarafından … poliçe numarası ile sigortalanan aracın …plakalı araç olduğu, 08/04/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında aracın … tarafından kullanıldığı, araç içerisinde … ve …’nın bulunduğu araç malikinin davalı … olduğu anlaşılmıştır.
Ankara Adli Tıp kurumu 11/08/2021 tarihli raporunda sonuç olarak Sürücü …’nun olayın oluşumunda %100 (Yüzde Yüz) oranında kusurlu olduğu kanaatini bildirir rapor sunmuştur.
Ankara Adli Tıp Kurumu 08/12/2021 tarihli raporunda sonuç olarak; A) Sürücü …’nun olayın oluşumunda %100 (Yüzde Yüz) oranında kusurlu olduğu,
B) İstiap haddinin mevcut kazanın oluşumunda etkenliği olmadığı kanaatini bildirir rapor sunmuştur.
Dava, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı davacı Türkiye Sigorta tarafından, zarar gören 3. kişiye ödenen tazminatın, davalı sigortalısından rücuen tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4 kısmında sigortacının işletene rücu hakkı düzenlenmiş, rücu edilebilecek haller sınırlı olarak sayılmıştır. Bu düzenlemede “Tazminatı gerektiren olay, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması yüzünden meydana gelmiş ise…” şeklinde hüküm getirilmiştir. Buna göre istiap haddinin aşılması ve kazanın münhasıran bu nedenle meydana geldiğinin ispatlanması halinde zorunlu mali sorumluluk sigortacısının rücu hakkı vardır.
KTK 85/1 maddesi gereğince bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen zarardan motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi müşterek ve müteselsilen sorumlu olurlar. KTK 91/1 maddesi gereğince işletenin 85. madde gereğince sorumluluklarının karşılanması için trafik sigortası yaptırması zorunludur.
Teminat kapsamındaki hasar bedelini ödeyen ZMMS şirketi KTK 95. madde ve Genel Şartlar B4 maddesine göre kendi sigortalısına rücu edebilir.
İstiap haddi yani taşıma sınırı ise bir aracın güvenle taşıyabileceği en çok yük ağırlığı veya yolcu sayısıdır.
Davacı sigorta şirketi tarafından … poliçe nolu 13/02/2014 tanzim tarihli 15/02/2014 başlama tarihli 15/02/2015 bitiş tarihli, ZMSS poliçesi ile davalıya ait …plakalı aracın sigortalandığı, söz konusu tek taraflı kaza nedeniyle zarar gören lll’ın müracaatı üzerine Sigorta Tahkim komisyonu Uyuşmazlık Hakem heyetinin sürekli maluliyet tazminatına hükmettiği, karar üzerine İstanbul 33. İcra Müdürlüğü’nde davacı sigorta şirketi aleyhine takibe başlandığı ve oluşan alacak miktarının trafik sigortası poliçesinden 24/07/2018 tarihli dekont ile 21.830,19-TL olarak İstanbul 33 İcra Müdürlüğü dosyasına ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Bu halde davacı şirketin ZMSS poliçesi kapsamında ödeme yapması nedeniyle ZMSS poliçesine dayanarak kendi sigortalısından gerekli rücu şartlarının oluşması kaydı ile rücu isteminde bulunabileceği muhakkaktır. Araçların yüklenmesi sırasında mevzuat gereği uyulması gereken kuralların ve istiap haddinin kapsamına, yükün ağırlığı ile birlikte yüksekliği (gabari) de dahildir. Davalıya ait aracın kamyonet olduğu, aracın ruhsatında kullanım amacının yolcu nakli (hususi) olarak belirlendiği ve araçta koltuk sayısının 3 olduğu, bilirkişi ek raporunda istiap haddinin aşılmadığının kazanın istiap haddi yüzünden meydana gelmediğinin tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda; rapor ve ek raporlarda trafik bilirkişisinin kusur raporları ile dava konusu kazanın münhasıran istiap haddinin aşılması sebebiyle meydana geldiğinin söylenemeyeceği ve araçta fazla yükün bulunmadığı kanaati belirtilmiş olup, sigortacının ZMSS genel şartları B.4 maddesi uyarınca sigortalısına rücu edebilmesi için istiap haddinden fazla yolcu taşınması ve istiap haddinden fazla yolcu taşınması hâlinin de münhasıran kazanın oluşumunda etken olması gerekmektedir (Yargıtay HGK’nun 05.12.2001 tarih 2001/11-1109 Esas 2001/1108 Karar sayılı ilamı). Davalı sigortalı araç sürücüsünün salt tam kusurlu olması sigorta şirketinin sigortalısı olan davalıya rücu hakkını vermeyeceğinden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 27.4.2005 tarih 2005/19-286 E. 2005/268 K. Sayılı ilamında “Dosya kapsamı ve somut olayın özellikleri göz önüne alındığında; davacı/alacaklının takibe konu alacağının varlığını kanıtlayamadığı; ancak, icra takibine kötü niyetli olarak giriştiğini kabule elverişli herhangi bir delilin ise bulunmadığı açıktır. Diğer taraftan, davalı da, somut olayda davacının icra takibinde kötü niyetli olduğunu yasal delillerle kanıtlayamamış olup, dosya içeriğinde de kötüniyetin varlığını açıkça ortaya koyacak bir yöne rastlanmamıştır. İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinde düzenlenen ve uygulamada “kötüniyet tazminatı” olarak adlandırılagelen tazminat türü, sadece ve ancak, yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde takibe girişmekte kötüniyetli bulunduğu borçlu tarafından açıkça kanıtlanmış olan ya da öyle olduğu ayrıca kanıtlanmasına gerek bulunmaksızın dosya kapsamından açıkça anlaşılabilen alacaklıya yönelik bir yaptırım niteliğindedir. Alacağının varlığına maddi hukuk kuralları çerçevesinde inanarak icra takibine girişen, ancak bunu usul hukuku kurallarına uygun şekilde kanıtlayamadığı için itirazın iptali istemi reddedilen bir alacaklı, İ.İ.K.nun 67. maddesi anlamında “haksız” ise de, kötüniyetli olarak kabul edilebilmesine ve dolayısıyla, bu iki koşulun birlikte gerçekleşmesini açıkça şart koşan söz konusu hüküm çerçevesinde tazminatla sorumlu tutulmasına hukuken olanak yoktur.” belirtilmiştir. İş bu içtihat nazara alındığında somut olayda davalı taraf davacının kötü niyetini ispatlayamadığından bu talebin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70-TL harçtan, peşin olarak alınan 379,34-TL harcın mahsubu ile bakiye 298,64.-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davada red edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Yargılama sırasında yapılan 2 adet ATK fatura bedeli olan 1.453,30-TL yargılama giderinin davacıdan tahsiline,
7-Davalının yaptığı 84,60.-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 TL nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın HMK 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra masrafı kendisine ait olmak üzere davacının göstereceği bir IBAN/hesap numarasına yatırılmasına ancak hesap numarası bildirilmemiş veya bildirilmez ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine veya davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili …ın yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/02/2022
Katip …
E imzalı

Hakim …
E imzalı