Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/402 E. 2021/520 K. 07.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/402 Esas
KARAR NO : 2021/520
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/09/2020
KARAR TARİHİ : 07/09/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı aleyhine …’de … Sistemi … sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatılmış; ödeme emri davalı borçluya …’ de tebliğ ediliğini, Davalı, … Sistemi … sayılı dosyasına konu borcun … TL’lik kısmına faiz ve fer’ileri de dahil olmak üzere kısmen itiraz etmiş ve takip bu miktar yönüyle durduğunu, müvekkil şirket ile davalı arasında elektrik enerjisinin satımına yönelik olarak ticarethane grubu üzerinden … numaralı abonelik sözleşmesi imzalandığını, bu abonelik numarası üzerinden müvekkilim şirket davalıya uzun bir süre elektrik enerjisi tedarik ettiğini, ancak davalı ekte de ibraz edilen …, …, … dönemlerine ilişkin kullanmış olduğu enerjinin karşılığı olan fatura bedellerini ödememiştir. Söz konusu fatura borçları ödenmeyince müvekkilim şirket haklı olarak -gerekli bildirim ve ikazların da sonuçsuz kalması neticesinde- borçlu hakkında icra takibi başlatıldığını, davaya konu alacağın ticarethane grubu üzerinden yapılan abonelik sözleşmesinden kaynaklandığı gözetilerek yasal arabuluculuk başvuru zorunluluğu kapsamında gerekli başvurular yapılmış ancak karşı yana ulaşım gerçekleştirilemediğinden ekli anlaşmazlık tutanağı tanzim edildiğini, davanın kabulüne, Borçlu tarafından haksız olarak yapılan kısmi itirazın iptali ile, takip talebinde belirtilen oran üzerinden faiz işletilerek ve belirtilen KDV’ yi de kapsar şekilde takibin itiraz edilen kısım yönünden devamına, Borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, Borçlunun, borca yetecek miktarda menkul, gayrimenkulleri ile 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının uygun bir teminat karşılığı ihtiyaten haczine, Dava masraf ve vekâlet ücretinin davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
YANIT:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davalı müvekkil … adresinde bulunan işyerine ait … nolu aboneliğin kullanıcısı olduğunu, Davalı müvekkilin … yılından bugüne kadar elektrik fatura tutarları zaman zaman afaki olarak tahakkuk ettirilmektedir. Davalı müvekkil davalı kuruma bu hususta şifahen defaatle başvuru yapmış olmasına rağmen davacı şirket müvekkilin başvurularını dikkate almayarak haksız ve kötüniyetli faturalar düzenlemeye devam ettiğini, Müvekkil icra baskısı ve elektrik kesileceği yönünde tehditler altında ödemek mecburiyetinde kaldığını, işbu davaya konu … tarihli … nolu fatura miktarı da müvekkil aleyhine anormal ve orantısız bir şekilde yüksek ve haksız olarak tahakkuk ettirildiğini, Bu nedenle takibe itiraz ettiklerini, Davacı şirket özellikle bölgedeki tekel gücünü ve nüfuzunu kullanmak suretiyle aboneleri ve insanları mağdur ettiğini, Müvekkilin böyle bir borcu bulunmadığını, davacı şirket haksız ve mesnetsiz tutumlarına ek olarak müvekkilimin işyerine defalarca giderek elektriğini kesme teşebbüsünde bulunduğunu, Müvekkilin geçimini sağladığı ve tek gelir kapısı olan işyerindeki faaliyetlerinin sekteye uğramaması adına müvekkil bu duruma katlanmak zorunda bırakılmıştır. Bir işyerinin sürekli haskız olarak elektriğinin kesilmeye çalışılması ve bu şekilde taciz edilmesi davacının ne denli kötüniyetli olduğunu ortaya koyduğunu, Davacı İhtiyati Haciz talebinde de haksız olduğunu, Davacının haksız ve kötüniyetli davasının reddine, Borca itirazımızın kabulü ile borçlu olmadığımızın tespitine, Davacının tazminata mahkum edilmesine, Davalının İhtiyati Haciz talebinin Reddine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE
Dava; davacı tarafından davalı aleyhine … Sistemi … Esas sayılı takip dosyası ile elektrik kullanım bedeli faturasına dayalı olarak başlatmış olduğu ilamsız icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce dava konusu elektrik aboneliğine ilişkin sözleşmeler, fatura ve tutanakla ile icra dosyası celp edilerek dosya arasına alınmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve taraf delilleri toplanmıştır.
… Sistemi … Esas sayılı takip dosyasının celp edilerek incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 16.838,55 TL Asıl Alacak, 790,13 TL işlemiş faiz, 142,22 TL KDV olmak üzere toplam 17.770,90 TL alacak üzerinden ilamsız icra takibinin başlatıldığı, takip dayanağının “Abone/Müşteri No: … … adet fatura borcu” olduğu, takibe davalı tarafından süresinde itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğu görülmüştür.
2004 Sayılı İİK 67. maddesi gereğince itirazın iptali davalarının görülüp hükme bağlanabilmesi için geçerli bir icra takibi bulunması, süresinde borca itiraz edilmesi ve 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması dava şartı niteliğindedir.
İtirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlı, itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir (YHGK. 2017/19-1634 Esas – 2018/633 Karar sayılı ilamı).
Somut olayda davacı tarafın iddiası, davalı ile aralarında elektrik enerjisinin satımına yönelik olarak ticarethane grubu üzerinden … numaralı abonelik sözleşmesinin imzalandığı, bu sözleşme kapsamında davalıya elektrik enerjisinin tedarik edildiği ancak davalı tarafça …, …, …. dönemlerine ilişkin fatura bedellerinin ödenmediği hususuna dayanmaktadır. Davalı tarafın ise fatura bedellerinin anormal ve orantısız bir şekilde yüksek olduğunu, fatura bedellerinin fahiş olduğunu iddia ettiği görülmektedir.
Mahkememiz dosyası taraflar arasındaki elektrik abonelik sözleşmesi kapsamında …, …, … dönemlerine ilişkin kesilen faturaların taraflar arasındaki sözleşme, tarife mevzuata uygun olup olmadığı hususunun belirlenmesi için elektrik mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen … tarihli kök raporda özetle; Taraflar arasında imzalanan … tarihli … Sözleşmesi eki EK1’de belirtilen aboneliğe ait sayacın seri numarası ve başlangıç endeks bilgileri ile davalı tarafa tahakkuk ettirilen ve itiraza konu yine … başlangıç tarihli ilk faturadaki sayaç seri numarası ve başlangıç endeks bilgilerinin birbirini tutmadığı, farklı oldukları, bu farklılığın davacı elektrik kurumu tarafından netleştirilmesi gerektiği, aboneliğin başladığı itiraz konusu ilk dönemki günlük ortalama tüketimin sonraki 2 döneme göre 5,1 kat ve 6,51 kat fazla olduğu, … tarihinden önceki abonesinin kullanımı ile sayaç üzerinde kaydedilmiş ancak tahakkuku yapılıp faturalandırılmamış bir tüketimin olabileceği, ancak detayları raporun “…” bölümünde belirtildiği üzere dava konusu aboneliğin önceki kullanıcısının da yine davalı taraf olduğunun tarafımca değerlendirildiği, davalı tarafın … tarihli sözleşme öncesinde davacı kuruma vermiş olduğu … tarihli dilekçesinde “…” ifadesinin yer aldığı bu hususun davacı elektrik kurumu tarafından netleştirilmesi gerektiği, davacı elektrik kurumu tarafında takibe konu edilen; 16.838,55-TL asıl alacak, 790,13-TL faiz, 142,22-TL KDV olmak üzere toplam 17.770,90-TL tutarın doğru hesaplandığı ancak güncellenmiş güvence bedeli düşülmeden oluşan bir tutar olduğu, davalı tarafından ödenip ödenmediği net olarak belli olmayan, taksitlendirildiği belirtilen 637,27-TL tutarında … ödemesinin yapılmış olması durumunda, bu tutarın TÜFE endeksleri ile güncellenmiş halinin öncelikle faiz tutarından düşülmesi gerektiği, buna göre de oluşacak tutarın 16.838,55-TL asıl alacak, 117,05-TL faiz, 21,07-TLKDV olmak üzere toplam 16.976,67-TL olacağı yönünde görüş bildirildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyası kök bilirkişi raporunda belirtilen eksiklerin giderilmesi ve tarafların itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla daha önce rapor veren bilirkişiye tevdi edilerek ek rapor düzenlenmesi istenmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen … tarihli ek raporda özetle; davacı elektrik kurumu tarafından takibe konu edilen; 16.838,55-TL asıl alacak, 790,13-TL faiz, 142,22-TL KDV olmak üzere toplam 17.770,90-TL tutarın doğru hesaplandığı, EPDK tarafından ilgili dönem için yayımlanan birim fiyatlar ile uyuştuğu, dosya içeriğinde detay bir bilgi belgesine rastlanılmayan endeksör kaçak miktarının belirtildiği gibi … kWh olması koşulu ile; davacı elektrik kurumunun davalı elektrik abonesinden … Sistemi … sayılı icra dosyasına konu 16.838,55-TL asıl alacak, 790,13-TL faiz, 142,22-TL KDV olmak üzere toplam 17.770,90-TL talep edebileceğinin bildirildiği görülmüştür.
Alınan ek rapor taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, taraflarca ek rapora karşı itiraz dilekçesi sunulmamış alınan rapor dosya kapsamına uygun, denetimi elverişli ve uyuşmazlığın çözümü bakımından yeterli olduğu anlaşıldığından, mevcut rapor hükme esas alınmıştır.
Yukarıda yer verilen açıklamalar ve deliller doğrultusunda somut olay değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında elektrik enerjisinin alım satımına yönelik olarak ticarethane grubu üzerinden … numaralı abonelik sözleşmesinin imzalandığı, bu sözleşme kapsamında davacı tedarikçi tarafından davalı adına …, …, … düzenlenerek bu faturalar doğrultusunda icra takibinin başlatıldığı, alınan ve taraflarca itiraz edilmeyen bilirkişi ek raporuyla da sabit olduğu üzere düzenlenen faturaların EPDK tarafından ilgili dönem için yayımlanan birim fiyatlar ile uyuştuğu, davalı tarafın fahiş ve orantısız fatura itirazının yerinde olmadığı, davacı tarafından düzenlenen faturanın taraflar arasında imzalanan sözleşme ve yasal mevzuata uygun olduğu kanaatine varıldığından davalı tarafından yapılan kısmi itirazın iptaline karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili, itirazın iptali talebi ile birlikte icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur. Borçlu lehine icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için likit ve belirlenebilir bir alacağın mevcut olması gerekmektedir. Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması, böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir.
Buna göre davalı borçlular tarafından sözleşme ve faturalar ile sabit olan alacağın tereddütsüz bir şekilde likit ve belirlenebilir olması nedeni ile davalı borçlular aleyhine kabul edilen alacak miktarı üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
-… Sisteminin … esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan kısmi itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
-Alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşılmakla dava konusu alacağın %20 ‘si oranında 2.321,85-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu 22. Maddesi uyarınca alınması gereken 793,01 TL karar ve ilam harcından peşin olarak yatırılan 198,26 TL harcın mahsubu ile bakiye 594,75 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 198,26 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisine vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yargılama sırasında sarf edilen 500,00 TL bilirkişi ücreti, 90,50 TL tebligat-posta masrafı 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 644,90 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan masrafların davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştikten sonra ilgili taraflara iadesine,
8-… Bürosu’nun … numaralı arabuluculuk dosyasında suç üstü ödeneğinden karşılanarak ödenen 1.320,00 TL’nin davanın kabulü nedeniyle davalı taraftan tahsil edilerek hazineye irat kaydına,
Dair; tebliğden itibaren İKİ HAFTA içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi tarafından incelenecek olan istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/09/2021

Katip …
E imzalı

Hakim …
E imzalı