Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/4 E. 2022/617 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/4
KARAR NO : 2022/617

(ASIL DAVA DOSYASI)
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 03/01/2020
KARAR TARİHİ: 06/07/2022
(BİRLEŞEN DAVA DOSYASI)
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 03/01/2020
KARAR TARİHİ: 06/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirkette, otellerde kullanılan havuz kaydırakları, balon, balerin gibi ürünlerin tamiri, bakımı ve üretimi yapıldığını, davalının da müvekkilinden havuzlarda kullanmak üzere …tarih, …numaralı ve 12.980,00 TL bedelli fatura karşılığında mal ve hizmet aldığını, 15/07/2019 tarihinde faturanın ödenmemesi üzerine, davalıya karşı Antalya … İcra müdürlüğünün …esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, ödeme emri tebliğinden sonra davalının elindeki faturayı müvekkilinin dükkanına gelerek yırttığını, müvekkilinin de bu hususta karakola şikayette bulunduğunu, davalı taraf takibe konu faturayı ticari defterine işlemediğini, ayıplı hizmet aldığını belirterek takibe itirazda bulunduğunu, ispat külfeti davalıda kalmak üzere, faturanın süresinde müvekkile iade edilmediğini, mal ve hizmet alımlarındaki ayıplı hususlarla ilgili müvekkiline her hangi bir dönüş yapılmadığını, ayıplı bir durum var ise çözümlenmesi için her hangi bir girişim olmadığını belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı, mahkememizin 2020/5 esas sayılı dosyasında, itirazın iptali talepli bir dava da açmıştır. Bu dava, mahkememizce iş bu dava dosyası ile birleşmiştir. Mahkememizin 2020/4 esas sayılı dosyası ile birleşen mahkememizin 2020/5 esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili 03/01/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkette otellerde kullanılan havuz kaydırakları, balon balerin gibi ürünlerin tamiri, bakımı ve üretimi yapıldığını, davalı tarafda müvekkilinden havuzlarda kullanmak üzere …tarih … nolu ve 25.000,00 TL bedelli fatura karşılığında mal ve hizmet aldığını, 14/06/2019 tarihinde faturanın ödenmemesi üzerine davalı tarafa karşı Antalya … İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını ödeme emri tebliğ edlidikten sonra davalı borca itiraz ederek faturanın sehven kabul edildiğini, müvekkiline iadesinin yapıldığını beyan ettiğini, müvekkiline iade edilmiş bir fatura olmadğığı gibi müvekkili faturanın tüm vergilerini de ödediğini, ispat külfetinin davalıda kalmak üzere fatura süresinde müvekkiline iade iade edildiğini, mal ve hizmet alımlarındaki ayıplı hususlarla ilgili müvekkiline herhangi bir dönş sağlanmadığını ayıplı bir durum var ise çözümlenmesi için herhangi bir girişim olmadığını belirterek davanın kabulünü, davalının haksız ve hukuki mesnetten yoksun itirazının iptaline takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Aşamalarda davacı kısıtlı olduğu için vesayet makamından hukuki durum sorulmuş, yeni vasi atandığı görülmüş, vekalet eksikliği giderilmiş ve aynı zamanda TMK gereği dava açmaya izin kararı dosyaya sunulmakla, Yargıtay kararlarında da geçtiği üzere, tamamlanabilir bir husus olan şart yerine getirilmiştir.
Davalı temsilcisi aşamalarda, dava dilekçesinin kendisine tebliğ edilmediğini beyan etmiştir. Yapılan kontrolde, davalıya, dava dilekçesi ekli tebligatların çıkarıldığı ancak iade edildiği, tahkikata duruşma günü tebligatının yapılabildiği, davalının iddiasının dosya kapsamına göre yerinde olduğu, davacının buna yönelik itirazının yerinde olmadığı anlaşılmakla, davalıya duruşmada tebligatların yapılmasına karar verilmiş, yapılmış ve savunma hakkı, hak arama hürriyeti gereği usuli eksiklik bu şekilde aşamalarda giderilmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı ile yetkilisi olduğu şirket arasında Aydın/Kuşadası’nda bulunan …Otel’in aqua parkının şişme oyun park bölümündeki ürün ve malzemelerin tamirat işlemleri için KDV dahil 15.000 TL tutarında fiyata anlaşıldığını, bu anlaşmanın şirket çalışanı …ile karşı tarafın çalışanı ve eşi …tarafından yapıldığını, anlaşılan tutara oyun parkının Kuşadasındaki otelden sökümü, Antalya’ya nakliyesi, tüm patlakların tamiri ve tekrar Kuşadasına nakliyesi ile birlikte kurulması ve tesliminin dahil olduğunu, davacının verdiği bu fiyata göre müşterileri olan otel ile şubat 2019 tarihinde görüşüldüğünü ve söz konusu şişme oyun parklarının patlaklarının tamiri için KDV dahil 24.000 TL fiyata anlaşıldığını, yani davacının taşeron olarak şirketlerinin müşterisi olan otelin şişme oyun parkının tamirini üstlendiğini, fakat davacının taşeron aldığı işi süresinde bitirmediği gibi, verdiği hizmetin de ayıplı olduğunu, davacının bu işlerin tamamlanıp teslim edilmesi için 01/05/2019 tarihini teslim tarihi olarak belirtmesine rağmen 03/06/2019 tarihinde ancak tamirat işlemini bitirebildiğini taraflarına bildirdiğini, diğer bir deyişle 01/05/2019’da kurulumunu yapıp teslim etmesi gereken ürünün ancak tamiratını yapabildiğini bildirdiğini, bir aydan fazla süre geçmesine rağmen daha nakliye ve kurulum işlemini dahi yapmadığını, davacının ayıplı hizmeti nedeniyle şirketlerinin ticari itibarının zarar görmemesi için dalgıç …’e 3.500 TL ücret mukabilinde ücret ödenerek şirketlerince kurulum yaptırıldığını ve ürünlerin Antalya’dan Kuşadası’na nakliyesi için 1500 TL ücretin de yine şirketlerince ödendiğini, davacının kusurlu ve ayıplı hizmeti nedeniyle anlaşmış oldukları …isimli kişi tarafından kurulum tamamlanıp park şişirildikten bir saat sonra havasının tekrar indiğinin görüldüğünü, bunun üzerine ürünü kontrol eden dalgıç … ve otel yönetiminin bazı yerlerin hiç tamir edilmediği, tamir edilen bazı yerlerin is tekrar hava kaçırdığının tespit edildiğini, bunun üzerinde ürünlerin kurulumunda yaşanan bu olayın taşeron çalışanı …’e firma çalışanları …tarafından bildirildiğini, dava dilekçesinde ayıplı durumun çözülmesi için her hangi bir girişimde bulunulmadığını iddia eden davacı tarafça hakaret edilerek telefonun yüzlerine kapatıldığını, diğer bir deyişle, ayıpların çözümü için girişimde bulunmayanın davacı olduğunu, davacının ayıplı hizmeti neticesinde otel yönetiminin müşterilerine hizmet verdiği için mağdur olduklarını ve acil olarak tamir edilmesi gereken şişme park ürününün tamirini başka bir firmaya yaptıracaklarını, bu tutarın şirketlerine iade faturası ile mahsup edeceklerini bildirdiklerini, kalan diğer oyun parklarının tamirat işinin ayıplı ürün/hizmet kapsamında yeniden yapılmasını talep ettiğini ve bu talebin davacının ayıpları gidermediği için şirketlerince kabul edildiğini, sonrasında kalan ürünlerin tekrar tamiri için şirketlerince …isimli profesyonel bir bot tamircisi ile 7.000 TL ücret karşılığında anlaşarak müşterinin sorununun çözüldüğünü, fakat davacının ayıplı hizmetinin şirketlerini toplamda 20673 TL zarara uğrattığını, prestij kaybına uğradığını, yaşanan bu olaylar sonucu kendilerince davacının ayıplı hizmeti dolayısıyla sözleşmeden dönüldüğü ve kendilerine ödeme yapılmayacağının belirtildiğini, buna rağmen karşı tarafın çalışanı ve eşi olan …tarafından muhasebelerine kötü niyetli olarak şirket çalışanlarından anlaşmayı yapan …’nun haber var diyerek yapmış oldukları ayıplı hizmet için anlaşılmış tutarın çok üzerinde olan 25.000 TL tutarında adlarına düzenlenmiş ve faturayı ön muhasebe çalışanlarına teslim ettiğini, ön muhasebelerinin bu faturayı sehven kayıtlarına işlediklerini, sonrasında iade faturası kesildiğini beyan ederek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalar, itirazın iptali taleplerinden ibarettir.
Davalı ticaret şirketidir ve tacirdir. Davacının tacir sıfatı mahkememizce araştırılmış, ayrıca bu konuda mali müşavir bilirkişiden değerlendirme istenmiştir. Mali müşavir bilirkişi raporunda, davacının ikinci sınıf tacir olduğu belirtilmekle, her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili, her iki tarafın tacir olduğu bir uyuşmazlık söz konusu olduğunda, asıl ve birleşen davada mahkememiz kabule göre görevlidir.(Emsal; Yargıtay 20. HD., 2016/4722 E, 2016/7063 K; 2016/4388 E, 2016/6549 K)
Davaya, konu icra dosyaları, iş bu dosyanın arasına alınmışır.
Davacı tarafça, Antalya CBS’ye yapılan başvuru sonucu, CBS tarafından yürütülen … soruşturma, … karar sayılı kararda özetle; hakaret suçunun yasal unsurlarının olmadığı, başkaca bir suça da rastlanmadığı görülmekle; Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Mahkememizce taraf ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla ara karar kurulmuştur.26/04/2021 tarihli mali müşavir bilirkişi raporunda özetle; Davacının 2019 yılında defter beyan sisteminde işletme defteri tutmuş olduğu bildirilmiş olup gelir idaresi sistemden alınan ve dava dosyasına ibraz edilen 01.01.2019-31.12.2019 tarihli e-işletme defterinin gelir listesi incelemeye tabi tutulduğu, davalının ibraz edilen 2019 yılı yevmiye defterinin usulüne uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil oluşturma vasfına sahip olduğu, davacının işletme defterinin gelir kısmında davalıya düzenlediği ve icra takiplerine konu ettiği …tarihli … nolu 12.980,00TL’lik fatura ve …tarihli …nolu 25.000,00TL’lik faturaların kayıtlı olduğu, işletme defteri tutulmuş olmasından ötürü varsa davalının yapmış olduğu ödemelerin tespit edilemediği, davalının ticari defter kayıtlarına göre davacının düzenlediği 25.000,00TL’lik faturanın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu 25.000,00TL’lik faturanın takibe konu edildiği 09.07.2019 tarihi itibari ile davalının davacıya 25.000,00TL borçlu olduğunun kayıtlı olduğu takip tarihinden sonra 15.10.2019 tarihinde 25.000,00TL’lik iade faturasının düzenlendiği, diğer 01.08.2019 tarihli takibe konu edilen …tarihli … nolu 12.980,00TL’lik faturanın ise davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacının yaptığı işin ayıplı olup olmadığının değerlendirilmesi ise uzmanlık alanımız dışında olmasından ötürü ayıp ile ilgili bir değerlendirmenin tarafımızca yapılamayacağı, mahkemece davacının yaptığı işin ayıplı olmadığı ve davacı tarafça bedellerin talep edilebileceği kanaatine varılacak olunur ise davacı yanın 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 2. Maddesine göre takip tarihlerinden itibaren değişen oranlarda avans faiz isteyebileceği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Davalı, verilen hizmetin ayıplı olduğunu ileri sürmüştür. Ayıplı/eksik hizmet verildiğinin ispatının davalıya aittir. (Yargıtay 11. HD., 2016/902 esas, 2016/9215 karar) Mahkememizce bu nedenle, ispat külfetinin davalıda olduğu belirtilerek, ürünlerin bulunduğu yeri bildirmesi için davalıya tebligat çıkarılmış, ayrıca talimat yolu ile keşif yapılmasına, bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, ayıp ihbarına ilişkin bilgi ve belgeler var ise sunması için davalı tarafa süre verilmiştir.
Talimat yolu ile düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; bazı bilgilerden bahsedilmiş, otelde çalışan kişilerden bu ve benzer patlaklar olduğu zaman kime yaptırıldığının sorulduğu, onların bu işleri İzmirde bu işlerden anlayan kişilere yaptırdıklarını beyan ettikleri, patlakların giderilmesi konusunda yapılan sözleşmeye tam olarak uyulmadığı, kısmen uyuşmuşsa da kaynak yerin tamirinden sonra hava kaçırdığının görüldüğünden bahsedilmiş, gerekli belgelerin temin edilme usulünden bahsedilmiş ve sonuç olarak, tamiri yapan ve üstlenen, eğitimli, yeterli bilgi ve beceresi olan, tam teşekküllü iş yeri olan sertifikası olan kişiler tarafından bu ve buna benzer işlerin yapıldığından bahsedilmiştir.
Söylemek gerekir ki; Bilirkişi kendisinden istenilen hususu tam ve doğru olarak öğrenmeli kendisinden beklenen görüşü bildirebilmek amacıyla tümüyle kanıtlanmış bilimsel verilere uygun olarak araştırma yapmalı, araştırma sonucunda elde edilen bilgileri bir ahenk oluşturacak şekilde düzenleyerek tutarlı ve inandırıcı bir üslupla yazmalı, yazdığını düzenlemeli ve mahkemeye tevdii etmeden önce raporun doğruluğunu tekrar kontrol edip, Raporun gerekçesini şüpheye mahal bırakmayacak şekilde oluşturmalıdır. Bilirkişi raporu, Açık, tutarlı ve inandırıcı olmalıdır: Bilirkişinin hazırladığı rapor uygulamayı yansıtan, infazı sağlamaya yeterli, raporun Yargıtay’ca denetime tabii tutulabilecek derece açıklıkta ve genel ifadelerden uzak olmalıdır.(Yargıtay 5.HD.,22.10.1996 tarih ve K. 1996/14735 ) Raporda açıklanan görüşlerin, inandırıcı ve kanaat verici şekilde akla, mantığa ve bilime uygun bir uygun bir üslupla gerekçelendirmiş ve delillendirilmiş olması şarttır. Yargıtay da pek çok kararında, gerekçesiz ve soyut bilirkişi raporlarının hiçbir şekilde mahkeme kararına dayanak teşkil edemeyeceğini ve bu şekilde hazırlanan rapora itimat edilerek verilen hükmün yasaya göre bozulması gerektiğini belirtmiştir. (HGK.,30.05.2001 tarih ve K.12-436/1083) Sade dil ve Terminoloji Kullanılmalıdır. (Rapor, şekil itibari ile de özensizdir)
Somut olayda, makine mühendisi bilirkişi tarafından hazırlanan rapor içeriği yetersizdir ve hukuken gereksiz açıklamalar içermektedir. Bunun yanında hükme elverişli, teknik incelemeler içerir belirlemeler yoktur. Hükme ve Yargıtay, Bölge Adliye Mahkemesi denetimine elverişli belirlemeler içermemektedir.
Mahkememizce 16/03/2022 tarihli duruşmada, ara karar ile hukuk tekniğine, dosya kapsamına uygun rapor düzenlenmesi için ek rapor aldırılması yönünde ara karar kurulmuştur. Duruşmada sehven masraf davacı üzerinde bırakılmış ise de ara kararla sehven yapılan bu yanlış düzeltilmiş, masrafın davalı üzerinde olduğu belirtilerek, davalıya ihtarlı, kesin süreli tebligat yapılmıştır. Davalı taraf bu hususa bir itirazda bulunmadığı gibi gerekli masrafı da yatırmamıştır.
Davalı, ayıp iddialarını ispat edememiştir. Buna ilişkin dosyaya bir delil sunmamıştır. Davanın niteliği gereği ayıp ihbarının tanıkla ispatı mümkün ise de (hukuki işlem benzeri olarak) somut dosyada, zamanında ayıp ihbarının olduğu kabul edilse dahi ayıbın ispat külfeti yerine getirilmediğinden davalının tanıklarının dinlenmesi gerekmemiştir.
Mali müşavir bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere; davacının düzenlediği 25.000,00 TL’lik fatura davalının ticari defterlerinde kayıtlıdır. Davacı ticari defterleri usulüne uygun tutulmuş olsa bile faturanın, davacı defterlerinde kayıtlı bulunması hizmetin davalıya teslim olunduğunu ispatlamayağını (Emsal olarak; 19 HD’nin 2009/8074 E 2010/5025 K sayılı içtihadında geçen Yargıtay 19. H.D. 2015/7753 Karar)Davalının beyan ettiği iade faturası ise davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğuna dair bir tespit bilirkişi raporunda mevcut değildir. Davacı işletme defteri tutmaktadır ama ispat külfeti bu konuda davalıdadır ve ticari defterler veya başkaca bir delille bu husus ispat edilememiştir. Davacının birleşen davadaki talebinin yerinde olduğu bu hususlar doğrultusunda mahkememizin kabulündedir. Asıl davaya konu fatura ile ilgili olarak ise defterlerde davacı lehine delil olabilecek bir kayıt yoktur. Daha doğrusu davacını nişletme defterinde kayıt olsa da davalının ticari defterinde böyle bir kayıt olduğuna dair bir belirleme mevcut değildir. Davacının kendi defterindeki kayda dayanarak böyle bir değerlendirme yapılamaz. Davacı, asıl dosyada, açıkça, yemin deliline de dayanmamıştır. Asıl dosyada davacı iddiasını yukarıdaki açıklamalar gereği ispat edememiştir.
Tüm dosya kapsamı, ispat külfeti, davalının ayıp iddiasını ispat edememesi, mali müşavir bilirkişi raporu içeriği dikkate alınarak; asıl dava bakımından davanın reddine, birleşen dava bakımından ise davanın kabulü ile itirazın iptaline karar vermek gerekmiştir. Birleşen davada, alacak likit olduğundan, faturaya dayandığından ve yasal unsurları oluştuğundan davacının inkar tazminatı talebinin de kabulüne karar verilmiştir. (Emsal; Takip konusu alacağın faturaya dayanması karşısında alacak belirlenebilir (likit) olup davacı yararına icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekir.Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2017/3613 Esas 2019/1889 Karar sayılı ilamı).
HÜKÜM/Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
(ASIL DAVA YÖNÜNDEN)
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafça yatırılan 54,40 ₺ (TL) başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
3-Hükmün niteliği ve tarihi dikkate alınarak, alınması gerekli 80,70 ₺ (TL) harcın, davacı tarafça yatırılan 156,18 ₺ (TL)’den mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye harcın istek halinde davacıya karar kesinleştiğinde iadesine,
4-Davacı tarafça sırf bu dosyayı ilgilendirir bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Zorunlu arabuluculuk gideri 1.320,00 ₺ (TL)’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Dosyada harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
(BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN)
1-Davanın KABULÜ İLE, davalının Antalya … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile, takibin 25.000,00 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
2-Davacının inkar tazminatı talebinin KABULÜ İLE, hükmolunan miktarın %20’si üzerinden hesap edilen 5.000,00 TL inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafça yatırılan 54,40 ₺ (TL) başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 298,93 ₺ (TL) peşin harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, hüküm gereği alınması gerekli bakiye 1.408,82 ₺ (TL)’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28. maddesi gereğince; bakiye harcın, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmesi gerektiğinden, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmeyen harç için -kanunen belirlenen sınır göz önünde tutularak- “harç tahsil müzekkeresi” yazılmasına, bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olmasının, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmeyeceğinin bu şekilde hükümde belirtilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan ve mahsup edilen toplamda 353,33 ₺ (TL)’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça dosyada yapılan ve mahkememizce uyap sisteminden kontrol edilen (denetime elverişlilik açısından, uyap ekranında harç-masraf bölümü altında tahsilat reddiyat bilgileri başlığının içeriğinde masraflar açıkça yazmaktadır) posta-tebligat-bilirkişi ücreti gideri toplamı 900,00 ₺ (TL)’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Zorunlu arabuluculuk gideri 1.320,00 ₺ (TL)’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; 5.100,00 ₺ (TL) vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Dosyada harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili …’ın yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/07/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır