Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/391 E. 2023/571 K. 13.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/391
KARAR NO : 2023/571
DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/09/2020
KARAR TARİHİ : 13/10/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … tarihinde … bölgesinde meydana gelen trafik kazasında …’nın kullandığı araçla …’ın kullandığı motosikletin çarpıştığını, kazada … ve …’nin yaralandığını, kaza nedeniyle davalı …’ye, … tarihinde 25.479,00 TL. maluliyet ödemesi yapıldığını, ödeme kriteri olan maluliyet raporunun …’ye ait olmadığının anlaşılması üzerine haksız ödemenin iadesi amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalının Antalya Genel İcra Müdürlüğü … sayılı icra takibine haksız itiraz ederek takibi durdurduğunu beyanla, davalının taşınır-taşınmaz malları/üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, itirazın iptali ile davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalıya sigorta şirketi tarafından 25.479,00 TL. ödeme yapıldığını, sonrasında şirketin ödemenin hatalı yapıldığını bildirerek iadesini istediğini, davalının %6 oranında maluliyetini gösterir raporu davacıya gönderdiklerini, şirket yetkilisinin kendi hesaplamalarına göre 23.545,00 TL.belirlendiği ve 1.934,00 TL.fazla hesaplama yapıldığını söylediğini, yapılan aktüer hesabının hatalı olduğunu, davalı tarafın çok daha fazla zararının bulunduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, İtirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosyada tüm deliller toplanmış, müzekkere cevapları dosyaya konulmuştur.
Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası incelenmiş; alacaklının … Anonim Şirketi, borçlusunun davalı … olduğu, 25.479,00 TL asıl alacak, 462,81 TL işlemiş faiz, 7.473,03 TL işlemiş faiz, 1.766,08 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 35.180,92 TL alacağın tahsili talebi ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, … tarihinde davalı borçlu tarafından borca itiraz edildiği ve … tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği, İİK’nun 67/1 maddesi gereği yasal 1 yıllık süre içerisinde itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
… A.Ş’nin … tarihli dekontun incelenmesinde … Sigorta Aş tarafından Alıcı … adına … Maluliyet Ödemesi açıklaması ile 25.479,00 TL’nin havale edildiği görülmüştür.
Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesinin … tarih … karar nolu raporunda sonuç olarak; “…… ve … oğlu … doğumlu …’nin … tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğe göre Kulak Burun Boğaz-G-Çiğneme ve Yutma % 10, takidren x 1/2 = % 5 olarak tespit edildiğine göre;
1- Kişinin tüm vücut engellilik oranının % 5 (yüzdebeş) olduğu,
2- İyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği,…” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Aktüerya Bilirkişisi …, … tarihli raporunda sonuç olarak; “Davacı … şirketinin davalıya … tarihinde 25.479,00 TL.ödeme yaptığı, ödeme tarihindeki verilere göre hesaplama yapıldığında toplam zararın 56.410,80 TL. olduğu, dolayısıyla ödeme tutarının yetersiz olduğu, davalı …’nin kaza neticesinde %5 oranında malul kaldığı, iyileşme süresinin üç aya kadar uzayabileceğinin bildirildiği, davalının kazanın oluşumunda kusuru olduğu yolunda bir tespit bulunmadığından, hesaplamada kusur indirimi yapılmadığı, davalının işgöremezlik zararının işbu rapor tarihindeki verilere göre toplam … TL. olarak hesaplandığı, davacının yaptığı ödemenin faizlendirilmiş güncel tutarının … TL olduğu,” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Dava, trafik kazası sonucu bedensel zarara uğrayan davalıya ödenen maluliyet tazminatının sebepsiz zenginleşme nedeniyle iadesi talebine ilişkin, itirazın iptali istemlidir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesinde, “İşletenlerin, bu Kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”, 85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, ZMSS’nin amacı, trafik kazaları sonucu 3.kişilere verilecek zararların güvence altına alınmasıdır. ZMSS Genel Şartlarının “Teminat Dışında Kalan Haller” başlıklı A.3-b maddesinde de, işleten tarafından ileri sürülecek tazminat taleplerinin sigorta teminatı dışında olduğu açık olarak düzenlenmiştir.
Somut olayda, davacı tarafından davalıya maluliyeti üzerinden 25.479,00-TL tazminat ödenmiş olup, davalıya ait olmayan maluliyet raporu üzerinden sehven ödeme yapıldığı iddia edilmiştir.
Davalının maddi tazminat talebi karşılandıktan sonra maluliyetin davalıya ait olmadığının tespiti üzerine sigorta şirketi ödediği maddi tazminatı sebepsiz zenginleşme gerekçesiyle geri istemektedir.
Davacı … şirketi ancak sigorta poliçesi çerçevesinde ödeme yapmakla yükümlü olup, kendisi tarafından düzenlemiş olan poliçeye dayalı olarak ödeme yaparken basiretli bir tacir gibi davranarak maluliyete yönelik incelemeyi doğru yapmalıdır. Ancak davacı … şirketi maluliyet hesabını mahkemenin yapmasını beklemek yerine davacıdan temin ettiği tıbbi evraklarla maluliyet oranı belirleyerek ödeme yapmıştır.
Her ne kadar TBK’nın 78/1. maddesi “Borçlanmadığı edimi kendi isteğiyle yerine getiren kimse, bunu ancak, kendisini borçlu sanarak yerine getirdiğini ispat ederse geri isteyebilir.” hükmünü havi ise de, davacı … şirketinin, kendi düzenlemiş olduğu poliçeye dayalı olarak yaptığı ödemeyi “kendisini borçlu sanarak” yapmış olduğunu ileri sürmesi mümkün değildir.
Davacı tarafından hastaneden alınıp ibraz edilen tıbbi evrakların da gerçek dışı olduğu ispat edilmiş değildir. Nitekim mahkememizce aldırılan Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesinin … tarih … karar nolu raporunda davalının maluliyeti % 5 olarak belirlenmiş, ödeme tarihi itibariyle maluliyet üzerinden yapılması gereken ödemenin de 56.410,80-TL olduğu alınan aktüer raporu ile belirlenmekle, sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin yetersiz kaldığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, poliçe gereği sigorta şirketi tarafında yapılan ödemenin davalı tarafta sebepsiz zenginleşmeye yol açmadığı, aksine ödemenin yetersiz kaldığı dikkate alınarak, davanın reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85-TL harcın, peşin alınan 424,91-TL harçtan mahsubu ile, fazla alınan 155,06-TL’ nin kararın kesinleşmesinin ardından istek hallinde davacıya İADESİNE,
3-Davacının yaptığı masrafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 17.900,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden 1,320,00.-TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın HMK 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra masrafı kendisine ait olmak üzere davacının göstereceği bir IBAN/hesap numarasına yatırılmasına ancak hesap numarası bildirilmemiş veya bildirilmez ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine veya davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili Av. …’ın yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/10/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza