Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/362 E. 2021/855 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/362 Esas
KARAR NO : 2021/855
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/08/2020
KARAR TARİHİ : 14/12/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)İ davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, Türkiye çapında … markasıyla otel ve turizm acentalarına, muhasebe ve önbüro hizmetleri bilgisayar yazılımları üretimi, satış ve teknik destek hizmetleri işiyle iştigal eden bir firma olduğunu, davalı tarafından müvekkilden 15.02.2019 tarih ve … no’lu 1.900-TL bedelli bir adet E-ARŞİV fatura ile “SO 2018 … Acenta Otomasyonu/E-defter ile Eğitim Destek ve Hizmeti” ve 14.06.2019 tarih ve … no’lu 3.289,66-TL bedelli bir adet E-ARŞİV fatura ile “SO 2018 … Acenta Otomasyonu/Muhasebe, Finans, Bordro ile Eğitim Destek ve Hizmeti” satın aldığını, fatura konusu yazılımın davalıya ait bilgisayarlarda kurulup, davalının kullanımına bırakıldığını, davalıya kesilen faturanın “e-arşiv fatura” niteliğinde olduğundan ayrıca fiziki olarak tebliğ edilmesine lüzum olmaksızın, Maliye Bakanlığı sistemi üzerinden davalıya iletildiğini, davalı tarafından bu faturanın kabul edildiğini, iade edilmediğini, davalının davacıdan aldığı bu ürün ve hizmetlerin bedeline mahsuben, bugüne kadar yalnızca, davacı müvekkile ait … Bankası nezdindeki hesabına “…A.Ş.-CH Mahs. Ödeme” açıklamasıyla 31.10.2019 tarihinde 2.000-TL ödeme nolu … Mahs. Ödeme” açıklamasıyla 31.10.2019 tarihinde 2.000-TL ödeme gönderdiğini, davalının müvekkilinden fatura ile satın ve teslim aldığı yazılım ve hizmetlerden 14.06.2019 tarih ve … no’lu 3.289,66-TL bedelli faturadan kalan 3.189,66-TL bakiyeyi müvekkilinin tüm başvurularına rağmen ödenmediğini, Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün …/… E. Sayılı dosyası hakkında takip yapıldığını, davalı tarafından takip dosyasına itiraz edildiğini, takibin durduğunu, arabuluculuğa başvurulduğunu, anlaşma sağlanamadığını, davalının icra takibine itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, borçlu şirketin, müvekkilinden turizm acentası yazılımı satın aldığına itiraz etmediğini, icra takibinden önce faturanın iade edilmediği gibi itiraz da edilmediğini, 31.10.2019 tarihinde kısmi ödeme yapıldığını, takibe konu belgenin İİK.nun 68.maddesindeki alacağın ispatına yarar yazılı delil niteliğinde olduğunu, fatura konusu borcun ödediğini ispat yükünün davalıda olduğunu, müvekkilinin telafisi imkansız zararlara uğrama tehlikesinin bulunması ihtimaline binaen, en azından haksız olarak itiraz edilen alacağın teminatını teşkil etmesi bakımından davalının menkul, gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının, takdiri mahkemeye ait olmak üzere teminat mukabilinde veya teminatsız olarak ihtiyaten haczine, davanın kabulü ile davalı borçlunun Antalya Genel İcra Dairesi’nin …/… E. sayılı dosyasında asıl alacak olan 3.189,66-TL’lik kısmına itirazının iptaline, takibin devamına, haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz eden davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf, usulüne uygun tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunmadığı gibi, duruşmalara da iştirak etmemişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İİK’nun 67. Maddesi gereği itirazın iptali istemine ilişkindir.
Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası incelenmiş; alacaklının … Ltd. Şti, borçlunun … Turizm Ticaret A.Ş. Olduğu, 3.189,66.-TL fatura alacağı ile 558,30.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.747,96.-TL alacağın tahsili talebi ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı/borçlunun takibe itirazı nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği, İİK’nun 67/1 maddesi gereği yasal 1 yıllık süre içerisinde itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Mali Müşavir Bilirkişiden Mahkememizce alınan … tarihli bilirikişi raporunda sonuç olarak; davacı tarafın ticari defterlerine göre yapılan incelemede icra takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten 3.189,66.-TL alacağı olduğunu, davalı tarafın ticari defterlerine göre dosyada bulunan … tarihli bilirkişi raporuna göre davalının takip tarihi itibariyle davcı şirkete 3.189,66.-TL borcu bulunduğunun belirtildiği, husumete konu faturalar yönünden tarafların defter kayıtlarının birbirlerini doğruladığı, sahibine delil olma özelliği taşıdığı kanat ve sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
Mali Müşavir Bilirkişiden talimat mahkemesi Ankara … Asliye Ticaret mahkemesi aracılığı ile alınan … tarihli bilirkişi raporunda; Davalı tarafın ticari defterlerinin TTK’na göre usulüne uygun tutulduğu, ilgili dönem beraatlarının dönemlerde oluşturulduğu. Davalı Defter kayıtlarının, davacı taleplerinde belirtilen hususları doğruladığı, sahibi lehine delil olma özelliğini taşıdığı, Dava konusu uyuşmazlığa ilişkin olarak davacı tarafça davalıya düzenlenen faturalara ilişkin kayıtların, ödemelerin ticari defter ve belgelerde kayıtlı olduğu, Nihai olarak dava/takip tarihi itibariyle taraflar arasındaki alacak borç durumunun; Ticari Defter kayıtlarına göre … tarihli kapanış kaydında ve dava tarihi olan 30.08.2020 tarihinde davacıya davalının 3.189,66 TL bakiye borcunun gözüktüğü. Davacı talebinin ise 3.189,66-TL olduğu, Sayın Mahkemece davalı Ba bildirim forumları dosyaya kazandırılmış ise de, davacı ile davalı arasında Ba/Bs bildirim matrahını aşan tutar olmadığından bu hususta bir değerlendirme yapılmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Fatura tek başına bir sözleşme olmayıp akdin ifasını gösteren bir belge niteliğindedir. Faturaya dayalı bir borcun varlığı öncelikle temel borç ilişkisinin varlığına bağlıdır. Faturayı tanzim eden ve tanzim alan arasında böyle bir borç ilişkisinin bulunmadığı hallerde faturanın hukuki sonuç doğurması da söz konusu olmayacaktır.
MK 6. Maddesine göre kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü olup işbu davada ispat yükü alacaklı olduğunu ispat eden davacıya aittir. Akdi ilişki kanıtlanmadığı sürece alacaklının borçlu adına fatura düzenlemesi ve ticari defterlerine göre bu faturalar nedeniyle alacaklı görünmesi alacaklının alacağını ispat edebilmesi için yeterli olmayacaktır
6100 sayılı HMK 222. maddesine göre, “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.” düzenlemesi mevcut olup, her iki tarafın ticari defterleri incelenmiş, bilirkişi raporları ile tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, takibe konu faturaların defter kayıtlarında yer aldığı, davalı defterlerinde 3.189,66-TL borcun, davacı defterlerinde 3.189,66-TL alacağın kayıtlı olduğu, her iki tarafın defterlerinin böylelikle birbirini doğruladığı anlaşılmıştır. Öte yandan davalının takip tarihinden önce faturadan kaynaklı borcun bir kısmını da ödediği dikkate alınarak alacağın varlığının ispatlandığı kanaati ile, itirazın iptali ile takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Takibe ve davaya konu alacak, tarafların defterlerinde de kayıtlı olup, faturadan kaynaklı alacak likit nitelikte olduğundan, davacı yararına icra inkar tazminatının koşulları mevcut olduğundan, icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar dosya içerisinde ve sistem üzerinde arabuluculuk sarf kararı bulunmadığı tespit edilmişi ise de; Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26. Maddesi, HMK.nun 297/1-ç ve 326. maddeleri gözetilerek, dava öncesi ödenen arabuluculuk ücreti ile zorunlu giderlerin yargılama giderleri olarak hüküm altına alınması gerektiğinden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ … HUKUK DAİRESİ, DOSYA NO: …/…, KARAR NO: …/… )
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE, Davalının Antalya Genel İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile 3.189,66 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden takibin aynen DEVAMINA,
2-Hükmolunan asıl alacağın %20’si tutarındaki 637,93 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin 54,40.-TL nin mahsubu ile 4,90.-TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına
3-Davacının yapmış olduğu dava masrafı, bilirkişi ücreti posta ve müzekkere ücretinden ibaret toplam 1.821,60.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.189,66.- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın HMK 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra masrafı kendisine ait olmak üzere davacının göstereceği bir IBAN/hesap numarasına yatırılmasına ancak hesap numarası bildirilmemiş veya bildirilmez ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine veya davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili Av. …’un yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/12/2021

Katip …
E imzalı

Hakim …
E imzalı