Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/354 E. 2022/211 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/354
KARAR NO : 2022/211
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/08/2020
KARAR TARİHİ: 16/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Antalya 3. İş mahkemesinin … esas, …karar sayılı kararı neticesinde, Burdur icra müdürlüğünün … esasında başlatılan icra takibi ile dava dışı işçi olan …’e ödenen işçilik alacakları ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin, alt işveren konumunda bulunan davalı şirketten rücuen tazmini istemi ile 52.449,09 TL’nin 19/02/2020 tarihinden (ödeme zamanından) itibaren ve yine mahkemece müteselsilen ödenmesine karar verilen 2.451,52 TL nin 17/02/2020 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; zaman aşımı def-inde bulunduklarını, kıdem tazminatından …’ın sorumlu olduğunu, iş mahkemesi dosyasının kendilerine ihbar edilmediğini, savunma hakkının kısıtlandığını, davacı ile yapılan sözleşmenin dava konusu alacak kalemleri yönünden müvekkile bir sorumluluk yüklemediğini, sorumluluk yükletilmiş olsa dahi genel işlem koşullarına aykırılık dolayısıyla bunların yazılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini, faiz başlangıç talebinin yerinde olmadığını, yargılama giderlerinin müvekkil şirkete rücu edilmesinin mümkün olmadığını beyan ederek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava asıl işveren davacı idarenin, davalı alt işveren tarafından çalıştırılan işçinin açmış olduğu dava sonrasında ödemek zorunda kaldığı miktarın rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasında davacı asıl işveren ile davalı alt işveren ilişkisi mevcuttur. Rucü edilebilecek miktarın tespiti açısından taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi ve eki şartnamelerde hüküm bulunması halinde bu hüküm dikkate alınarak sonuca gidilmesi gerekir. Hüküm bulunmaması halinde ise davalı alt işverenin kendi dönemiyle sınırlı olmak üzere davacı asıl işveren ile yarı oranında sorumlu olduklarının kabulü gerekir. (Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2013/19323 Esas, 2016/2426 Karar sayılı ilamı)
İşçinin çalışmış olduğu her bir alt işveren dönemine isabet eden işçilik alacaklarında, ilgili olan alt işveren sorumlu olacağından, davalı alt işverenin sorumluluğu da sadece kendi dönemi ile sınırlı olmalıdır, davalının son işveren olması da bu sonucuda değiştirmez. Bununla birlikte feshe bağlı bir hak olan ihbar tazminatından ise, diğer işverenler sorumlu olmayıp, sadece son işveren sorumludur. Başka bir ifade ile davacı üst işveren dava dışı işçiye ödemiş olduğu ihbar tazminatının ancak son işverenden rücuen tahsilini talep edebilir. Bunun dışındaki tüm işçilik alacaklarında ise, işçinin çalışmış olduğu dava dışı ve davalı alt işverenler, davacı üst işverene karşı, kendi dönemleri ile sınırlı olmak üzere sorumludurlar. (Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2015/28892 Esas, 2016/5818 Karar sayılı ilamı, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2015/868 Esas, 2016/5316 Karar sayılı ilamı, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2014/45619 Esas, 2016/3965 Karar sayılı ilamı)
Bu genel ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında, iş mahkemesi dosyası, icra dosyası iş bu dosya arasına alınmış, deliller toplanmış, mahkememizce dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir.
20/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı kurum tarafından 4734 savılı kamu ihale kanunu gereğince ihale usulüyle hizmet alımı yapıldığı; teknik şartnamenin 24.madesinin (g)bendinde “yüklenici güvenlik ve koruma hizmetleri kapsamında istihdam ettiği koruma ve güvenlik görevlilerinin her türlü özlük mali ve sosyal haklarını ilgili yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak karşılamakla mükelleftir. Bu konularda idarenin hiçbir sorumluluğu yoktur..” dendiği; genel şartnamenin “..yüklenicinin iş verdiği alt yüklenicilerin gündelikçi haftalıkçı veya aylıkçı olarak işyerinde çalıştırdığı işçi personel ve teknik elemanların tamamı da yüklenicinin elemanları hükmünde olup bunların ücretlerinin ödenmesinden de doğrudan doğruya yüklenici sorumludur…” dendiği; iş mahkemesince görevlendirilen bilirkişi tarafından düzenlenen 30.08.2018 tarihli birikişi raporunda dava konusu alacağın “…davacı işçinin davalı kurum ve davalı şirket ve dava dışi taşeron şirket nezdindeki hizmet süresinin 01.01.2011-12.05.2014 tarihleri arasında toplam 3 yıl 4 ay 11 gün çalıştığı ….” Şeklinde belirtildiği; dava dışı 3.şahsın 12.05.2014 tarihine kadar …Güvenlik Hizmetleri A.Ş. bünyesinde çalıştığı ve açılan davanın da bu dönemleri kapsadığı; sonuç olarak; davacının, işveren, davalının alt taşeron olarak, düzenledikleri. sözleşme dağrultusunda, taşeron firmadan dava dışı 3 şahsın. alacağını garanti altına almak amacıyla açılan davanın görülmesi sonucunda davacı ve davalının müştereken ve müteselsilsen sorumlu olmasına karar verildiği; Dava dışı 3 şahis tarafından alacağın tahsili için davacı işveren ve davalı taşeron aleyhine icra takibi başlatıldığı ve davacının 19.02.2020 tarihinde 52.449,09 TL.icra dosyasına ödeme yaparak dosyanın infaz edildiği, ayrıca, dosyanın ıstinaf edilmesi ile, 148,60 İstinaf başvuru harcı, 576.00 İstinaf karar harcı (nisbi) ve 1.726,92 – yerel mahkeme Bakiye karar harcı olmak üzere toplam 54.900,61 TL ödeme yaptığı; Davacının, davalıdan; Arabulucuk toplantı ve dava tarihi dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre 52.449,09 TL icra dosyasından 2.452,52 TL, istinaf başvuru ve bakiye karar harcı ile, 448,53 TL. faiz olmak üzere toplam 55.349,14 TL. alacağı olduğu, Arabulucuk toplantı ve dava tarihi dikkate alınarak yapılan hesaplamava göre , 52.449 09 TT, icra dosvasından. 1 726 92 TL, bakiye karar harcı ile 442,43 TL. faiz olmak üzere toplam 54.618,44 TL. alacağı olduğu; Ödeme ve dava tarihi dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre, 52.449,09 TL, icra dosyasından 2.451,52, istinaf başvuru ve bakiye karar harcı ile 3.388,28 TL faiz olmak üzere toplam 58.288,89 TL alacağı olduğu; Ödeme ve dava tarihi dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre, 52.449,09 TL, icra dosyasından 1.726,92 TL, bakiye karar harcı ile 3.343,11 TL faiz olmak üzere toplam 57.519,12 TL alacağı olduğu hususları belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir ve itirazlar/beyanlar alınmıştır.
Mahkememizce itirazların değerlendirilmesi amacıyla bilirkişiden ek rapor aldırılmıştır.
03/12/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; kök rapordaki tespitler baki kalmak üzere, terditli olarak alacağın tamamından sorumluluk ve yarı yarıya sorumluluk esasına göre hesaplama yapılmıştır.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir ve itirazlar/beyanlar alınmıştır.
Bilirkişi raporunu hakim denetlemelidir. Öğretide Akyol, bilirkişi raporunun denetimi sadece hâkime ait bir görev değil; aynı zamanda taraflara ait bir haktır demektedir(AKYOL, Şener :Hukuk Usulünde Bilirkişilerle İlgili Bazı Problemler, Mukayeseli Hukukta Bilirkişilik Ve Sorunları, Yargıtay 125.Yıl Dönümü, s. 72 naklen). Hâkimin bilirkişinin uzmanlığı nedeniyle taşıdığı egemenliği kıracak araçları olduğu, bir yanlışın mutlaka geri döneceği ve özellikle böyle bir yanlışın müeyyidelendirileceği konularında bilirkişi inandırılmalı; böyle bir bilinç oluşturulmalıdır.“Hâkim kesinlikle ve mutlak olarak usulün egemeni olmalı; dosyaya, kendi sorumluluğunda girecek olan tanık beyanı gibi bilirkişi raporu gibi hususların adaleti saptıracak biçimlerde tezahürünü önleyecek tedbirleri almalı ve bu egemenliğini davanın sonuna kadar sürdürmelidir.” (Akyol s. 64-65 naklen).
Bu hususlar doğrultusunda, bilirkişi kök ve ek raporlarının, hükme ve denetime elverişli, dosya kapsamına uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi kök ve ek raporları, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere; Davacı kurum tarafından 4734 savılı kamu ihale kanunu gereğince ihale usulüyle hizmet alımı yapıldığı; teknik şartnamenin 24.madesinin (g)bendinde “yüklenici güvenlik ve koruma hizmetleri kapsamında istihdam ettiği koruma ve güvenlik görevlilerinin her türlü özlük mali ve sosyal haklarını ilgili yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak karşılamakla mükelleftir. Bu konularda idarenin hiçbir sorumluluğu yoktur..” dendiği; genel şartnamenin “..yüklenicinin iş verdiği alt yüklenicilerin gündelikçi haftalıkçı veya aylıkçı olarak işyerinde çalıştırdığı işçi personel ve teknik elemanların tamamı da yüklenicinin elemanları hükmünde olup bunların ücretlerinin ödenmesinden de doğrudan doğruya yüklenici sorumludur…” dendiği; bu hususlar da göz önüne alınarak; davalının tazminatın tamamından sorumlu olacağının kabulü gereği, aşağıda gösterildiği şekilde davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE, 54.900,61 TL’nin, 52.449,09 TL’sine 19.02.2020 tarihinden itibaren, 2.451,52 TL’sine 17.02.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizini aşmamak üzere mevduata uygulanan en yüksek faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Davacı tarafça yatırılan 54,40 TL başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 937,57 TL peşin harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, hüküm gereği alınması gerekli bakiye 2.812,69 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28. maddesi gereğince; bakiye harcın, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmesi gerektiğinden, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmeyen harç için -kanunen belirlenen sınır göz önünde tutularak- “harç tahsil müzekkeresi” yazılmasına, bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olmasının, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmeyeceğinin bu şekilde hükümde belirtilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen toplamda 991,97 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça dosyada yapılan ve mahkememizce uyap sisteminden kontrol edilen (denetime elverişlilik açısından, uyap ekranında harç-masraf bölümü altında tahsilat reddiyat bilgileri başlığının içeriğinde masraflar açıkça yazmaktadır) posta-tebligat-bilirkişi ücreti gideri toplamı 786,50 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 TL nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; 7.937,08 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine, karardan sonra tebligat ve benzeri masraflar için gider avansının kullanılması davacı tarafından istenirse tebligat ve benzeri için yapılacak masraflar düşüldükten sonra arta kalan miktarının UYAP üzerinden kontrolü sağlanarak karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine
Dair, davacı vekili …’in yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır