Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/348 E. 2022/808 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/348 Esas
KARAR NO : 2022/808
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/08/2020
KARAR TARİHİ : 03/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkemeye sunmuş olduğu dava dilekçesinde, davalı …’ın 16/03/2020 tarihinde, sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile seyir halinde iken, müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile çarpışması neticesinde kaza meydana geldiğini ve müvekkilinin yaralanmasına sebep olduğunu, meydana gelen kazaya …’ın kusurunun sebep olduğunu, kaza sebebiyle gerek fiziksel ve gerekse ruhsal olarak büyük travma yaşadığını, iş hayatını da olumsuz etkilediğini, bu sebeplerle, şimdilik 2.000,00 TL maddi 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili mahkemeye sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, Kaza tespit tutanağında; davacının müvekkile ait araca arkadan çarptığının yazılı olduğunu, Kara yolları Trafik Kanunu ilgili hükümleri uyarınca araçların gerekli takip mesafesini ayarlaması, meydanlarda kavşaklarda ve alt geçitlerde hızlarını azaltmaları gerektiğini, öyle ki ; dünyanın tüm ülkelerinde arkadan çarpan aracın %100 kusurlu olduğu evrensel bir hukuk kuralı olarak kabul edildiğini, bu durumda, davacının somut olayda %100 kusurlu olduğunu, kaza tespit tutanağının usul ve yasaya aykırı olup, kusurun tamamen davacıya yükletilmesi gerekirken müvekkili …’a yükletilmiş olmasının yerleşik içtihatlara ve kanunlara açıkça aykırı olduğunu, bu hususun mahallinde yapılacak olan keşif ve bilirkişi incelemesi, Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi raporlarıyla ortaya çıkacağını, davacının arkadan çarpmakla %100 kusurlu olan davacı kask takmadığını, gerekli önlemleri almadığını bu yönüyle de kanuna aykırı davrandığını, dava dilekçesinden de anlaşıldığı üzere davacının geçici veya sürekli iş göremezliği ya da çalışma gücü kaybının söz konusu olmadığını, davacının somut olayda %100 kusurlu olduğundan müvekkillerinden maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilmesinin mümkün olmadığını, davacının manevi tazminat talebinin ise sebepsiz zenginleşmeye yönelik, fahiş ve hukuka aykırı olduğunu, bu sebeplerle davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, davacı tarafın dava konusu kaza nedeniyle maluliyeti olmadığını, bu nedenle davacının maluliyet tazminat talep etmeye hakkı bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla geçici iş göremezlik tazminatı ve bakıcı giderleri ve tedavi masraflarına dair taleplerin SGK’nın sorumlu olduğu tedavi giderleri kapsamında olduğunu, trafik kazasından bedensel zarara uğrayan kişiler tedavinin gerektirdiği her türlü harcamalarını, artık kaza yapan aracın ZMMS poliçesini düzenleyen sigorta şirketinden talep edemeyeceğini ve açılan davalarda sigorta şirketlerini tedavi giderlerini ödemeye yükümlü tutamayacaklarını, davacı tarafın kalıcı maluliyeti, geçici iş göremezlik giderinin bulunmadığının tespitiyle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada tüm deliller toplanmış, dosya tarafların kusur oranlarının tespiti için Ankara Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş ve mahkememize sunulan Adli Tıp Raporunda,
A)Davacı sürücü … ‘in %20 (Yüzde Yirmi) oranında kusurlu olduğu,
B) Davalı sürücü …’ın %80 (Yüzde Seksen) oranında kusurlu olduğu kanaatini bildirir rapor sunulmuştur.
Dosya davacının maluliyet oranının tespit edilmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş ve mahkemeye sunulan raporda,
Mevcut belgelere göre … oğlu 18.08.1993 doğumlu …’in 16.03.2020 tarihli trafik kazası sebebiyle 20.02.2019 tarih ve 30692 sayılı Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla;
1.Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu,
2.İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, aynı yönetmelik 15. Maddesi çerçevesinde başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı,
3.Tedavi giderleri hususunun Kurulumuzun görev alanına girmediğini bildirir rapor sunulmuştur.
Dosya aktüerya bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişinin mahkemeye sunmuş olduğu raporda,
a) ATK raporuna göre; davacının sürekli iş göremezlik zararının bulunmadığı, %20 kusur indirimi ve SGK tarafından yapılan ödemenin mahsubu sonrası geçici iş göremezlik zararının 16.489,88 TL
olarak hesaplandığı;
b) Yukarıda 5.2. numaralı başlıkta detaylıca izah edilen gerekçeyle, uzmanlık alanım dışında olan tedavi gideri talebi hakkında tarafımca görüş bildirilemediği; takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, bu hususta görüş bildirmenin doktor bir bilirkişinin uzmanlık alanına gireceğini bildirir rapor sunmuştur.
Dosya daha sonra önceki raporu hazırlayan bilirkişi ile doktor bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişilerin mahkemeye sunmuş oldukları heyet raporunda,
a) İşbu ek raporda, tarafların kök raporda hesaplanan geçici iş göremezlik zararına ilişkin itirazlarının değerlendirildiği, kök raporda değişikliği gerektirecek bir hususun bulunmadığı, davacının geçici iş göremezlik zararının kök raporda belirtildiği üzere %20 kusur indirimi ve SGK tarafından yapılan ödemenin mahsubu sonrası 16.489,88 TL olduğunun hesaplandığı;
b) Dosyaya sunulan tedavi gider belgeleri kapsamında, ATK raporu, tedavi süreci incelendi,
yukarıda yapılan hesaplama sonucu 7.840,00 TL SGK dışı tedavi bedeline bağlı zarar oluştuğu hesaplanmıştır şeklinde rapor sunulmuştur.
Davacının davasını ıslah ettiği ve ıslah harcını da yatırdığı görüldü.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, TBK 49 vd. Maddelerine dayalı haksız fiil niteliğindeki trafik kazası nedeniyle kusurlu olduğu belirtilen işleten-sürücü ve ZMMS aleyhine açılan maddi tazminat ile sigorta şirketi dışındaki işleten – sürücü aleyhine açılan manevi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı” aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu , öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
6098 sayılı TBK 54.maddesinde de bedensel zararlar “bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1-Tedavi giderleri, 2-Kazanç Kaybı, 3-Çalışma gücünün azalmasından yada yitirilmesinden doğan kayıplar, 4-Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar” olarak belirtilmiştir.
Somut olay yukarıdaki açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; meydana gelen kaza sonucu yaralanan davacının uğradığı zarar ile kusurlu araç sürücüsünün fiili arasında illiyet bağı bulunması nedeniyle davalı sürücünün , araç işletenin ve sigorta şirketinin davacıya karşı sorumlu olduğu kanaatine mahkememizce varılmıştır. Mahkememizin bu kabulü doğrultusunda; hüküm kurmaya ve denetime elverişli oluşa ve yasaya uygun , kusur , maluliyet ve aktüerya bilirkişi raporları sonucu davacının kaza nedeniyle , geçici iş gücü kaybından kaynaklanan maddi zararı 16.489,88 TL, tedavi giderinden kaynaklı kaynaklanan maddi zararı 8.556,00 TL olmak üzere toplam 25.045,88 TL olarak hesaplanmış ve bu miktar üzerinden ıslah edilen maddi tazminat davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat davası yönünden değerlendirme:
TBK 56. Maddede Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir, düzenlemesi öngörülmüştür.
Hakimin manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin Duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370) Yukarıdaki kanun maddesi, emsal içtihat ve açıklamalarda belirtilen ilkeler çerçevesinde davacı lehine takdiren 5.000,00 TL manevi tazminata karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde maddi tazminat davasının kabulüne, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat davasının kabulü ile, 16.489,88 TL geçici iş göremezlik ve 8.556,00 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 25.045,88 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, Toplam alacağın 2.000,00 TL sine sigorta şirketi açısından dava tarihinden, diğer davalılar açısından kaza tarihinden (16/03/2020) itibaren yasal faiz uygulanmasına, toplam alacağın 23.045,88 TL sine taleple bağlı kalınarak, ıslah tarihinden (27/09/2022) itibaren tüm davalılar açısından yasal faiz uygulanmasına,
2-Manevi tazminat davasının kabulü ile, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketi açısından dava tarihinden, diğer davalılar açısından kaza tarihinden (16/03/2020) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Maddi tazminat davası yönünden;
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.710,88 TL harçtan peşin alınan 428,15 TL nin mahsubu ile eksik alınan 1.282,73 TL nin tüm davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 TL’nin davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davcının yapmış olduğu ilk dava masrafı, posta ve müzekkere ücreti ile bilirkişi ücretinden ibaret toplam 3.726,10 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
Manevi tazminat talebi yönünden;
7-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 341,55 TL harçtan peşin alınan 85,38 TL nin mahsubu ile eksik alınan 256,17 TL nin davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
8-Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansı ve varsa teminatın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/11/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır