Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/341 E. 2021/651 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/341
KARAR NO : 2021/651
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/08/2020
KARAR TARİHİ : 19/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A.TALEP:
1.Davacı…vekili , dava dilekçesinde özetle; Müvekkil bankanın, … firmasına imzalamış olduğu Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi uyarınca KGF kefaletli taksitli ticari kredi kullandırıldığını, diğer davalı …’nın borcun tamamına müştereken ve müteselsilen kefil olduklarını, kredinin geri ödenmemesi üzerine, borçlulara ihtarnameler gönderildiğin, yine ödeme yapılmaması üzerine ilamsız icra takibine başlandığını, davalı…borçluların ödeme emirlerini tebellüğ ettikten sonra borca itiraz ettiklerini, temerrüt faiz oranının sözleşmenin 71.maddesi uyarınca belirlendiğini, ayrıca davaya konu kredilerin KGF kefaletli krediler olup, KGF ile Banka arasında imzalanan sözleşmeler, Bakanlar Kurulu kararları ve ilgili taahhütnameler kapsamında KGF tarafından ödeme yapılmış olması halinde KGF adına takiplere devam edildiğini, diğer yandan Kredi Garanti Kurumlarına sağlanan Hazine desteğine ilişkin 31.10.2016 tarih, 2016/9538 sayılı Bakanlar Kurulu kararının 6.maddesinde, ”temerrüt sonrası takip süreçleri kredi verenlerce yürütülür (…) temerrüt durumunda teminatların nakde çevrilmesine ve kanuni takibe ilişkin işlemler kredi verenler tarafından yürütülür ve kredi verenlerin nakde çevrilen teminatlar ve takip neticesinde elde edecekleri tahsilat tazmin edilen kefalet oranında Kuruma aktarılır” düzenlemesi bulunduğunu, bu Kararın 6.maddesinde değişiklik yapan ve 10.03.2017 tarih, 30003 sayılı R.G.’de yayımlanan 2017/9969 sayılı Kararda da bu düzenlemenin korunduğunu, davalıların sırf takibi durdurmak amacıyla hukuki mesnedi bulunmayan iddialarla itiraz ettiklerini” ifade ederek, “davalıların itirazlarının iptali ile takibin devamına ve davalıların alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine ve ayrıca masraf ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

B. TARAF TEŞKİLİ:
2.Bilindiği üzere 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Hukuki Dinlenilme Hakkı” başlıklı 27. maddesi uyarınca davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak, yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da içerir.(H. Pekcanıtez, O. Atalay, M. Özekes, Medeni Usul Hukuku, 11. Bası, 2011, s. 273)(bkz; İNCEOĞLU,Sibel., İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi Kararlarında Adil Yargılanma Hakkı, İstanbul 2008, 3. Baskı, s. 260-261)
3.Bu açıklamalar ışığında, mahkememizce dosyada taraf teşkili sağlanmıştır.
C.CEVAP:
4.Davalılar her hangi bir cevap dilekçesi vermemiş ve böylelikle 6100 sayılı HMK m. 128 gereği, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmışlardır.
D. YARGILAMA SÜRECİ/HUKUKİ NİTELEME/MAHKEME KABULÜ:
5.Dava, itirazın iptali talebinden ibarettir.
6.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2013/19-2415 esas, 2015/2335 karar sayılı emsal ilamında da belirtildiği üzere; İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, normal bir alacak (eda) davasıdır. Takip alacaklısı tarafından (süresi içinde) ödeme emrine itiraz etmiş olan borçluya karşı açılır; yani davacı…alacaklı, davalı … takip borçlusudur (KURU, Baki: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Türkmen Kitabevi, İstanbul, Kasım 2004, s. 220-221).Bu davada, ispat yükü kural olarak davayı açan alacaklıda olup, alacaklı alacağını ispatla yükümlüdür. Genel hükümler dairesinde her türlü delille ispat edilecek alacak ta yine takip talepnamesine konu olan ve borçlu yanca itiraza uğrayan alacaktır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu., 2006/19-260 esas, 2006/251 karar)
7.Bu genel açıklamalardan sonra dosyaya dönüldüğünde; mahkememizce aşamalarda bankacı bilirkişiden rapor aldırılmıştır.
8. … tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı…banka ile davalı…asıl borçlu … arasında 21.06.2017 tarihinde 560.000,00 TL limitli Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi imzalandığı, diğer davalı …’nın işbu sözleşmeye aynı tarihte 250.000,00 TL limitle müteselsil kefil olduğu, kefalet sözleşmesinin eş rızası dahil 6098 Sayılı T.B.K.’nun öngördüğü tüm şartları taşıdığı,
davacı…banka ile asıl borçlu arasındaki sözleşmenin limiti artırılmamasına karşın, 09.01.2019 tarihinde 500.000,00 TL’lik bir zeyilname düzenlenerek kefalet sözleşmesine ilave yapıldığı ve davalı …’nın müteselsil kefalet tutarının 750.000,00 TL’na yükseltildiğinin (daha doğrusu yükseltilmesinin amaçlandığı) görüldüğü, davalı …’nın kefalet tutarını artırmaya yönelik söz konusu zeyilnamede eş rızası usulüne uygun olarak temin edilmiş olmakla beraber, ilgili zeyilnamede davalının kefalet türünün belirtilmediğinin (zeyilnamede “Kefalet Türü” matbu yazısının karşılığındaki boşluk doldurulmamıştır) görüldüğü, bu itibarla, davalı …’nın 500.000,00 TL’lik kefaleti olsa olsa adi kefalet şartları dahilinde değerlendirilebileceği, bu nedenle, davalı …’nın müteselsil kefalet tutarının 250.000,00 TL sınırlı olduğu, usulüne uygun olarak yapılan tebligatlar ve kat ihtarnamesinde verilen 7 günlük mehil süresi sonunda (araya giren hafta sonu tatili de eklendiğinde) her iki davalının da 23.09.2019 tarihi itibariyle temerrüde düştükleri, takip ve dava konusu KGF teminatlı … nolu taksitli kredinin, asıl borçluya 09.01.2019 tarihinde (bir önceki 146101 nolu yine KGF teminatlı kredinin yapılandırılması amacıyla) kullandırıldığı ve ödeme planının altında her iki davalının da imzası mevcut olduğu, işbu kredinin ilk taksit tarihninin 09.06.2019 olup, söz konusu kredi için hesap kat tarihi 08.09.2019 tarihine kadar geçen sürede hiç geri ödeme yapılmadığının anlaşıldığı, takip ve dava konusu … nolu kredinin 09.06.209 tarihli 1.taksidi dahi ödenmediği, böylece davalıların kredi borçlarının muaccel hale geldiği ve davalılara hesap kat ihtarnamesi keşide edilerek muaccel hale gelen borçlarını ödemelerinin istendiği, hesap kat ihtarnamelerinin davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ancak ihtarnameye rağmen davalıların borçlarını ödemedikleri, gerek asıl borçlu konumundaki davalı …, gerekse kefil konumundaki diğer davalı … aleyhine, ipotekli takip dışında tahsilde tekerrür olmamak üzere genel haciz yoluyla ilamsız takip yapılmasının önünde yasal bir engel bulunmadığını, faize yönelik itirazların yerinde olmadığını, sonuç olarak, davacı ….’nin, davalılar asıl borçlu … ile müteselsil kefil …’dan 30.09.2019 ödeme emri tarihi itibariyle; 225.893,29 TL asıl alacak, (2.360,58 TL’si akdi ve 2.108,34 TL’si temerrüt olmak üzere toplamda) 4.468,92 TL işlemiş faiz ve 118,03 TL işlemiş faizin %5’den gider vergisi olmak üzere toplamda 230.480,24 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
9.Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
10.Bilirkişi raporunu hakim denetlemelidir. Öğretide Akyol, bilirkişi raporunun denetimi sadece hâkime ait bir görev değil; aynı zamanda taraflara ait bir haktır demektedir(AKYOL, Şener :Hukuk Usulünde Bilirkişilerle İlgili Bazı Problemler, Mukayeseli Hukukta Bilirkişilik Ve Sorunları, Yargıtay 125.Yıl Dönümü, s. 72 naklen). Hâkimin bilirkişinin uzmanlığı nedeniyle taşıdığı egemenliği kıracak araçları olduğu, bir yanlışın mutlaka geri döneceği ve özellikle böyle bir yanlışın müeyyidelendirileceği konularında bilirkişi inandırılmalı; böyle bir bilinç oluşturulmalıdır.“Hâkim kesinlikle ve mutlak olarak usulün egemeni olmalı; dosyaya, kendi sorumluluğunda girecek olan tanık beyanı gibi bilirkişi raporu gibi hususların adaleti saptıracak biçimlerde tezahürünü önleyecek tedbirleri almalı ve bu egemenliğini davanın sonuna kadar sürdürmelidir.” (Akyol s. 64-65 naklen).
11.Bu hususlar doğrultusunda, bilirkişi raporunun, hükme ve denetime elverişli, dosya kapsamına uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
12.Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporundaki tespitler yerinde görülmekle, davacı …Ş.’nin, davalılar asıl borçlu … ile müteselsil kefil …’dan 30.09.2019 ödeme emri tarihi itibariyle; 225.893,29 TL asıl alacak, (2.360,58 TL’si akdi ve 2.108,34 TL’si temerrüt olmak üzere toplamda) 4.468,92 TL işlemiş faiz ve 118,03 TL işlemiş faizin %5’den gider vergisi olmak üzere toplamda 230.480,24 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
13.Davacı…tarafın icra inkar tazminatı talebine gelince;
14.İcra inkar tazminatının şartları şunlardır:
a)Geçerli ilamsız icra takibi yapılmış olmalı,
b)Borçlu süresi içinde ödeme emrine itiraz etmiş olmalı,
c)Süresi içinde açılmış bir itirazın iptali davası olmalı,
d)Talep olmalı,
e)Borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmelidir.
15.Dosyaya baktığımızda; yukarıdaki kanuni şartların mevcut olduğu, alacağın likit olduğu anlaşılmakla, davacının inkar tazminatı talebinin de kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM/Nedenleri gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile, davalıların Antalya Genel İcra Dairesinin … dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 225.893,29 TL asıl alacak, 4.468,92 TL işlemiş faiz, 118,03 TL işlemiş faizin gider vergisi olmak üzere toplam 230.480,24 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacının inkar tazminatı talebinin kabulü ile, hükmolunan alacağın %20 ‘ si oranında 46.096,04 TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı…tarafça başlangıçta yatırılan 54,40 TL başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı…tarafça başlangıçta yatırılan 2.808,77 TL peşin karar harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına, hüküm gereği alınması gerekli bakiye 12.935,33 TL’nin davalılardan müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
5-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28. maddesi gereğince; bakiye harcın, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmesi gerektiğinden, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmeyen harç için -kanunen belirlenen sınır göz önünde tutularak- “harç tahsil müzekkeresi” yazılmasına, bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olmasının, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmeyeceğinin bu şekilde hükümde belirtilmesine,
6-Davacı…tarafça yatırılan ve mahsup edilen toplamda 2.863,17 TL’nin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı…tarafça dosyada yapılan ve mahkememizce uyap sisteminden kontrol edilen (denetime elverişlilik açısından, uyap ekranında harç-masraf bölümü altında tahsilat reddiyat bilgileri başlığının içeriğinde masraflar açıkça yazmaktadır) posta-tebligat-bilirkişi ücreti gideri toplamı 738,50 TL’nin haklılık durumu gereği; 731,00 TL’sinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, arta kalan masrafın davacı…üzerinde bırakılmasına,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 TL nin, haklılık oranı gereği; 1.306,00 TL’sinin davalılardan müteselsilen; 14,00 TL’sinin ise davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Davacı…kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; 24.583,62 TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
10-Davacı…tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı…tarafa iadesine, karardan sonra tebligat ve benzeri masraflar için gider avansının kullanılması davacı…tarafından istenirse tebligat ve benzeri için yapılacak masraflar düşüldükten sonra arta kalan miktarının UYAP üzerinden kontrolü sağlanarak karar kesinleştiğinde davacı…tarafa iadesine,
Dair; Davacı…vekili Sn. Av. …’in yüzüne karşı, davalının yokluğunda, davacı…için KESİN, davalı…için gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren İKİ HAFTA içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi tarafından incelenecek olan istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır