Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/336 E. 2022/59 K. 19.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/336
KARAR NO : 2022/59
DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 14/08/2020
KARAR TARİHİ : 19/01/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, Antalya ilinde servis şoförlüğü yaptığını, işi için otomobilini sattığını, kendisine 08.06.2016 tarihinde … plakalı otobüs tipi araç aldığını, … plakalı servisine Zorunlu Trafik Sigortası yapmak üzere … Sigorta AŞ ile anlaştığını ve 09/06/2016 tarihli …, 09/06/2017 tarihli … ve son olarak 09/06/2018 tarihli … seri numaralı poliçeleri akdettiğini, daha önce de birçok aracı olan ve trafik sigortası için prim ödeyen müvekkilinin, davalı ile birlikte imzalamış oldukları poliçelerde belirtilen prim miktarlarını çok yüksek bulmuş fakat ilk defa otobüs tipi bir araç aldığı için bu yüksekliğin aracın tipinden meydana geldiğini düşündüğünü, daha sonraları diğer servisçilik yapan kişilerle yapmış olduğu konuşmalar neticesinde daha önce hiç kaza yapmadığı halde diğer servisçilerin kendisine nazaran çok daha düşük trafik sigortası primi ödediğini öğrendiğini, bu sebeple davalı … şirketine 28.02.2019 tarihinde başvurduğunu, Davalı … şirketi davaya konu sigorta poliçeleri düzenlenirken Tramer sistemi üzerinden yapılan sorgusunda … Plakalı aracının göründüğünü, bu araca da 20.09.2003 tarihinde … Sigorta ile bir poliçe akdedildiğini, poliçenin süresi bittiğinde yenilenmediğini, ancak 20.07.2006 tarihinde … sigorta ile yeni bir poliçe düzenlendiğini ve o dönemde poliçesi yenilenmeyen araçların hasarsızlık seviyelerinin cezai olarak düşürüldüğünü, müvekkil de aracının poliçesini 10 ay süre ile yenilemediğinden hasarsızlık basamağının 1. Seviyeye düştüğünü ve bu şekilde aracının satışının yapıldığını, Davalı … şirketinin müvekkile cevabı gerçeği yansıtmadığını, müvekkilin poliçesi akdedilirken hem hasarsızlık seviyesi 1. seviye olan aracın bilgileri referans alındığından primler arttırımlı hesaplanmış hem de otobüs tipi aracın primleri otomobil tipi araçlara göre daha yüksek olduğundan müvekkil çok fazla prim ödemek durumunda kaldığını, konu ile ilgili olarak öncelikle resmi olarak … Sigorta AŞ’ye İzmir/Bornova … Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile dava konusu uyuşmazlık iletilmiş ise de davalı yan tarafından ihtarnamemize cevap vermediğini, 18.06.2020 tarihinde … başvuru numarası ile arabuluculuk alternatif uyuşmazlık çözümü yoluna başvurulmuş ve davalı … şirketi ile 08.07.2020 tarihli anlaşmama tutanağı düzenlendiğini, müvekkilinin … plakalı aracından önceki araçlarının E devlet sistemi üzerinden yapılan sorgulama sonuçlarını ve bunların hasarsızlık seviyeleri dilekçe tarihi itibariyle müvekkilinin davalı … şirketinden ne kadar bir alacağı olduğu belirsiz olduğunu, bu nedenlerle şimdilik müvekkilin ödemiş olduğu 1000TL fazla primin her bir poliçe için poliçelerin başlangıç tarihinden itibaren başlatılmak suretiyle ticari- avans faizi ile iadesine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin adresinin ‘Ataşehir-İstanbul’ olması, huzurdaki davayı görmeye, müvekkil şirketin şirket merkezi adresinin bulunduğu ‘İstanbul Anadolu’ Mahkemelerinin yetkili olduğunu, Ayrıca, sigortalı tarafından açılan huzurdaki davanın konusunun bir tüketici işlemi olması karşısında, davaya bakmakla görevli mahkemenin, “Tüketici” Mahkemeleri olduğunu ,davaya bakmakla yetkili ve görevli olan ‘İstanbul Anadolu Nöb. Tüketici Mahkemelerine’ gönderilmesine karar verilmesini, dava konusu sigorta poliçeleri sigortalının bilgisi dahilinde düzenlendiğini, herhangi bir itiraz olmadığını, sigorta poliçeleri, taraflar arasında şartları karşılıklı olarak belirlenen iki taraflı sözleşmeler olduğunu, davacının, esasen bu konuda bir iddiası bulunmamakla belirtmek isteriz ki; poliçe düzenlenmesini takiben TTK.1423.maddesi gereği, poliçeye ilişkin itirazların yazılı olarak 14 gün içerisinde müvekkil şirkete iletilmesi gerekmektedir. Aksi halde, poliçenin mevcut koşullar ile kabul edilmiş sayıldığı ve hüküm doğuracağı açıktır. Taraflar arasında akdedilen dava konusu 09.06.2018 tarihli poliçe esas alınsa dahi davacının belirlenen sigorta primine ilişkin olarak davac tarafından yapılan itirazın süresinde yapılmadığını, 2016 yılından itibaren alınan primlerin iadesi talep edildiğini, söz konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını, sigortalı tarafından dava dilekçesinde bahsedildiği üzere, ilgili dönemde hasarsızlık kademesi 1. basamaktan değil, günümüzdeki gibi hasar geçmişi yoksa yine 4. basamaktan başladığını, ilgili dönem yönetmeliği olan, 24.12.2004 tarihli, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına İlişkin Genel Şart başlıklı Tebliğ’in, A.1.3.3.Zamanında Yenilenmeyen Sigorta Sözleşmeleri başlıklı vadesinde yenilenmeyen poliçeler için her 30 günde 1 basamak hasarsızlık kademesi düşüldüğünü, 09.06.2016/2017 dönemini kapsar ilk yıl poliçesi olan, … numaralı poliçe bakımından, referans alınan … Sigorta A.Ş.’den sadır, sigorta poliçesi ilgili dönem koşullarında doğru bir uygulama ile 1. basamağa düştüğünü ve poliçe 1. basamaktan satış iptal yapıldığı için tramerden otomatik olarak … numaralı poliçe referans olarak alındığını, yapılan işlemler ve alınan primler, yasal mevzuata uygun olarak sürdürüldüğünü , davacı yan aynı dava konusu nedeniyle Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurduğunu, davacının taleplerini reddettiğini, …/… sayılı itiraz dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporu da işbu dava konusu taleplerin yerinde olmadığını, bu nedenlerle öncelikle görev ve yetki itirazlarının kabulü ile davanın usulden reddine, zamanaşımı itirazımızın kabulüyle davanın reddine, haksız ve yasal dayanağı bulunmayan davanın esastan reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik sigortası kaynaklı sigorta talebinden ibarettir.
Mahkememizce, deliller toplanmış ve sigorta eksperi bilirkişiden rapor aldırılmıştır.
Sigorta eksperi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; Davacı …’a ait … plakalı araca ait poliçeler incelendiğinde poliçelerin tarife basamak kodlarının tanzim tarihindeki mevzuata göre uygun olduğu ve 20/07/2006 tarihli poliçesinin 1. Basamak üzerinden değerlendirilmesi gerektiği, ancak davacı araç sahibinin … plakalı aracı sattıktan sonra, … plakalı 4 aracı alıp sattığı, bu araçların hiçbirinde hasar dosyası açılmadığı ve poliçe tanzim tarihlerinde gecikme olmadığı bu sebeple dava konusu … plakalı aracın poliçesi tanzim edilirken hasarsızlık prim arttırımına neden olacak bir durumun görülmediği, … nolu 09/06/2016 – 09/06/2017 tarihlerini kapsayan poliçe içim bakiye prim alacak tutarının 5.700,00 TL – 3.206,23 TL =2.493,77 TL olduğu, … nolu 09/06/2017 – 09/06/2018 tarihlerini kapsayan poliçe incelendiğinde bakiye prim alacak tutarının 4.041,44 TL – 2.594,05 TL =1.447,39 TL olduğu, … nolu 09/06/2018 – 09/06/2019 tarihlerini kapsayan poliçe incelendiğinde bakiye prim alacak tutarının 3.767,45 TL – 2.668,59 TL = 1.098,86 TL olduğu, toplamda; 2.493,77 TL + 1.447,39 TL + 1.098,86 TL = 5.040,02 TL toplam bakiye prim alacak tutarının olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş ve itirazlar/beyanlar alınmıştır.
Davacı vekili, taleplerini artırmıştır.
Bilirkişi raporunu hakim denetlemelidir. Öğretide Akyol, bilirkişi raporunun denetimi sadece hâkime ait bir görev değil; aynı zamanda taraflara ait bir haktır demektedir(AKYOL, Şener :Hukuk Usulünde Bilirkişilerle İlgili Bazı Problemler, Mukayeseli Hukukta Bilirkişilik Ve Sorunları, Yargıtay 125.Yıl Dönümü, s. 72 naklen). Hâkimin bilirkişinin uzmanlığı nedeniyle taşıdığı egemenliği kıracak araçları olduğu, bir yanlışın mutlaka geri döneceği ve özellikle böyle bir yanlışın müeyyidelendirileceği konularında bilirkişi inandırılmalı; böyle bir bilinç oluşturulmalıdır.“Hâkim kesinlikle ve mutlak olarak usulün egemeni olmalı; dosyaya, kendi sorumluluğunda girecek olan tanık beyanı gibi bilirkişi raporu gibi hususların adaleti saptıracak biçimlerde tezahürünü önleyecek tedbirleri almalı ve bu egemenliğini davanın sonuna kadar sürdürmelidir.” (Akyol s. 64-65 naklen).
Bu hususlar doğrultusunda, bilirkişi raporunun, hükme ve denetime elverişli, dosya kapsamına uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporu doğrultusunda, Davanın kabulü ile, … numaralı … tarihli poliçe için müvekkilden fazladan alınan 2.493,77 TL’nin 09.06.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans-ticari faizi ile; … numaralı … tarihli poliçe için müvekkilden fazladan alınan 1.447,39 TL’nin 09.06.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans-ticari faizi ile; … numaralı 09.06.2018-09.06.2019 tarihli poliçe için müvekkilden fazladan alınan 1.098,86TL’nin 09.06.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans-ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
… numaralı … tarihli poliçe için müvekkilden fazladan alınan 2.493,77 TL’nin 09.06.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans-ticari faizi ile;
… numaralı … tarihli poliçe için müvekkilden fazladan alınan 1.447,39 TL’nin 09.06.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans-ticari faizi ile;
… numaralı … tarihli poliçe için müvekkilden fazladan alınan 1.098,86TL’nin 09.06.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans-ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
2-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 54,40 TL başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 54,40 TL peşin harcın ve aşamalarda yatan 100,00 TL harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, hüküm gereği alınması gerekli bakiye 189,88 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28. maddesi gereğince; bakiye harcın, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmesi gerektiğinden, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmeyen harç için -kanunen belirlenen sınır göz önünde tutularak- “harç tahsil müzekkeresi” yazılmasına, bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olmasının, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmeyeceğinin bu şekilde hükümde belirtilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan ve yukarıda (2) ve (3) numaralı hüküm fıkraları gereği mahsup edilen toplam 208,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça dosyada yapılan ve mahkememizce uyap sisteminden kontrol edilen (denetime elverişlilik açısından, uyap ekranında harç-masraf bölümü altında tahsilat reddiyat bilgileri başlığının içeriğinde masraflar açıkça yazmaktadır) posta-tebligat-bilirkişi ücreti gideri toplamı 964,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafça yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 TL nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdinden; 5.040,02 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davacı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine, karardan sonra tebligat ve benzeri masraflar için gider avansının kullanılması davacı tarafından istenirse tebligat ve benzeri için yapılacak masraflar düşüldükten sonra arta kalan miktarının UYAP üzerinden kontrolü sağlanarak karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
11-Dosya arasında mevcut İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret mahkemesinin …/… hakem kar. Saklama kararı esas, …/… karar sayılı dosyasının mahalline iadesine,
Dair, davacı vekili Sn. Av. … …’ın yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar KESİN olmak açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/01/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır