Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/33 E. 2021/645 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/33 Esas
KARAR NO : 2021/645
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/09/2018
KARAR TARİHİ : 19/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A.TALEP:
Davacı vekili , dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın “… Çiçekçilik” ünvanı ile çiçek yetiştirme işi ile uğraşmakta olduğunu ve müvekkil tarafından davalı tarafa muhtelif çeşit ve niteliklerde çiçek satışı yapılarak fatura karşılığında teslim edildiğini, müvekkil firmaca davalıya teslim edilen muhtelif nitelikte ve çeşitte çiçekler karşılğında müvekkil tarafından … tarihli … sıra numaralı 4.720,00 TL bedelli fatura, … tarihli … sıra numaralı 3.540,00 TL bedelli fatura … tarihli … sıra numaralı 8.260,00 TL bedelli 3 adet fatura düzenlenerek davalı tarafa ibraz edildiğini, davalı tarafça faturalara yasal süresi içinde itiraz edilmediğini, davalının borca itirazlarında ise hiçbir gerekçe bildirmeksizin borcunun bulunmadığını beyan ettiğini, müvekkilinin alacağı yapılan işe ilişkin düzenlenen faturalar ve ticari defterler ile sabit olduğunu, bu nedenlerle davalının itarazının müvekkil alacağının tahsilini sürüncemede bırakmak kastı ile haksız ve kötüniyetle yapıldığını belirtmiş olup, Davacı müvekkil tarafından davalı hakkında toplam 16.520,00 TL bedelli ırsaliye faturaların tahsiline ilişkin Antalya … İcra Müdürlüğü’nün …/… E. Sayılı dosyası üzeden ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından icra takibine itiraz edildiğini, icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulduğunu, davalının itirazının haksız ve kötüniyetli olduğunu ve itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, haksız ve kötüniyetli itiraz sebebi ile alacağın %20 ‘sini aşar oranda davalı aleyhine icra inkar tazminatına yargılama masrafları vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmişlerdir.
B. TARAF TEŞKİLİ:
Bilindiği üzere … tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Hukuki Dinlenilme Hakkı” başlıklı 27. maddesi uyarınca davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak, yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da içerir. (H. Pekcanıtez, O. Atalay, M. Özekes, Medeni Usul Hukuku, 11. Bası, 2011, s. 273)(bkz; İNCEOĞLU,Sibel., İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi Kararlarında Adil Yargılanma Hakkı, İstanbul 2008, 3. Baskı, s. 260-261)
Bu açıklamalar ışığında, mahkememizce dosyada taraf teşkili sağlanmıştır.
C.CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının müvekkili aleyhine Antalya … İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası ile 3 adet faturaya dayanarak toplamda 17.658,83 TL tutarında icra takibi başlattığını, süresi içerisinde bu takibe itiraz edildiğini ve takibin durdurulmasına karar verildiğini, davacı tarafın müvekkiline herhangi bir borcu bulunmamasına rağmen kötü niyetli olarak iş bu davayı açtığını, Dosyaya konu … tarih … seri ..-sıra 4.720,00 TL miktarlı ve … tarih … seri …-sıra numaralı 3540,00 TL miktarlı faturaların davacıya peşi olarak ödendiğini, müvekkilinin davacı ile aralarında ki güven ilişkisine dayanarak, daha sonraki alışverişlerindede hesaplaşılması şartıyla davacı taraf için … tarihinde … … Beyaz Eşya bayinden bir adet çamaşır makinası alırken bu makinanın bedelini müvekkilinin dükkan komşusu olan …’in kredi kartından ödettiğini, ve 1.150,00 TL değerindeki bu makina bedilinin müvvekkil tarafından … ödendiğini, … tarihli … seri …- sıra numaralı 8.260 TL bedelli fatura bedelinden 1.150,00 TL düşüldükten sonra kalan 7.110,00 TL bedelin 5.110,00 TL’si … günü davacıya peşin ödendiğini, geri kalan 2.000,00 TL bedel ise davacının … adlı kişiden alacağı … plakalı araç için müvekkilin dükkan komşusu olan … tarafından … tarihinde … bankası aracılığı ile … hesabına gönderildiğini, daha sonra bu bedelin …’e ödendiğini ödemelerin yapıldığını gösteren belgelerin dosyaya sunulduğunu, bu nedenlerle müvekkil aleyhine açılan bu davanın öncelikle görev yönünden daha sonra esastan reddini ve davalı tarfından kötü niyetle açılan bu dava sebebiyle davacı tarafın dava değerinin %20 si oranında kötü niyet tazminatı ödenmesini dava ve talep etmiştir.
D. YARGILAMA SÜRECİ/HUKUKİ NİTELEME/MAHKEME KABULÜ:
Dava, itirazın iptali talebinden ibarettir.
Belirtmek gerekir ki; Genel haciz yoluyla ilamsız icra takiplerinde borçlunun itirazı üzerine takip durur ve alacaklının takibin devamını sağlamaya yarayan imkanlarından biri İcra İflas Kanunun 67. maddesinde öngörülen itirazın iptali davasıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2013/19-2415 esas, 2015/2335 karar sayılı emsal ilamında da belirtildiği üzere; İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, normal bir alacak (eda) davasıdır. Takip alacaklısı tarafından (süresi içinde) ödeme emrine itiraz etmiş olan borçluya karşı açılır; yani davacı alacaklı, davalı ise takip borçlusudur(KURU, Baki: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Türkmen Kitabevi, İstanbul, Kasım 2004, s. 220-221).
Bu genel açıklamalardan sonra dosyaya dönüldüğünde; Antalya … İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı dosyası istenilmiş dosya içine konulmuştur.
Dava, öncelikle, Antalya … Asliye Hukuk mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyasında görülmüş ve mahkemece … tarihli hükümle, ticaret mahkemesinin görevli olması nedeniyle usulden ret kararı verilmiştir. Görevsizliğe ilişkin hüküm, … tarihinde kesinleşmiş olup, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talebi tarihi….’dur.
Dosya mahkememize tevzi edilmiş ve yargılama sürecinde mahkememizce tarafların ticari defterlerinin incelenmesine dair ara karar kurulmuştur.
Davalının ibraz edilen defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacının takibe konu ettiği üç faturanın davalı kayıtlarında yer aldığı ancak üç faturanın ödemesinin yapılmış olduğunun kayıtlı olduğu, … tarihli kapanış yevmiye kaydında davacıya her hangi bir borcun olmadığının kayıtlı olduğu, davacıya ait bildirilen bir BA BS formlarının olmadığının bildirildiği, davalıya ait BA BS formlarının incelenmesi neticesinde BS formunda … yılında davacıya 3 adet KDV hariç 11.000,00 TL’lik fatura düzenlendiği, BA formunda da 4 adet KDV hariç 18.000,00 TL fatura alımı yapıldığının bildirildiği, davacı tarafça üç adet faturanın dava konusu yapıldığının görüldüğü, davalının bu üç adet faturayı kabul ettiği ticari defterlerine kaydettiği ancak faturaların ödemelerini yaptığı iddiası olduğu, davacının davalı adına düzenlediği …-… ve … tarihli faturalarda imzanın faturanın alt kısmına atıldığı … ve … tarihli faturalarda alt kısımda hem kaşe hem de imza olduğu, … tarihli faturalarda ise kaşe olmadığı ancak imzanın alt kısma atıldığı, bu haliyle faturaların kapalı fatura olduğu belirtilmiştir.
Davacı, ticari defterlerini sunması için ek süre istemiş, … tarihli ara karar ile reddedilmiştir.
Bilirkişi raporunda davacı ticari defterleri bu yönüyle incelenmemiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, itirazlar/beyanlar alınmıştır.
İtirazların/beyanların değerlendirilmesi amacıyla bilirkişiden ek rapor aldırılmıştrı.
… tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davalıca davacı adına 3. Kişilere yapılmış ödemeler ile belgesi olmayan ödemeler nedeniyle faturaların kapalı fatura olmadığı ve ödemelerinin yapılmadığına karar verilmesi durumunda davacının 16.520,00 TL alacaklı olacağı; davalıca davacı adına 3. Kişilere yapılan ödemelerin davacı adına yapıldığının kabulü ile faturaların kapalı fatura olarak değerlendirilmemesi durumunda davacının 13.370,00 TL alacaklı olacağı, davacı tarafından faturaların kapalı fatura olarak düzenlenmesinden ötürü ödemelerinin yapılmış olduğunun değerlendirilmesi durumunda ise davacının alacağından söz edilemeyeceği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, itirazlar/beyanlar alınmıştır.
Söylemek gerekir ki; HMK m. 222 gereği; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın kanuni şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. 7251 sayılı kanunla, 6100 sayılı Kanunun 222 nci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi” ibaresi “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” şeklinde değiştirilmiş ve fıkraya birinci cümleden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir; “Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz.” Usul hükümleri derhal uygulanırlılık ilkesine tabidir.
Somut olayda, davacı ticari defterlerini sunmamış, davalı ticari defterleri incelenmiştir.
Açık fatura; mal veya hizmet tesliminde müşterinin, mal veya hizmet bedelini faturanın düzenlendiği anda ödemeyip, sonradan ödeyecek olması durumunda düzenlenen faturadır.Açık fatura düzenlenirken satıcı kaşe ve imzayı faturanın üst kısmına basar. Kapalı fatura ise, mal veya hizmet tesliminde müşterinin, mal veya hizmet bedelini, faturanın düzenlendiği anda ödemesi durumunda düzenlenen faturadır. Kapalı fatura düzenlenirken satıcı kaşe ve imzayı faturanın alt kısmına basar.Açık ve kapalı faturanın tespitinde “fatura asılları” üzerinde inceleme yapılmalıdır. (19.1ID.01/11/2017.T.2016/10175;7524)
Fatura tanziminde, ödeme durumuma göre faturanın açık veya kapalı şekilde düzenlendiği hususuna dikkat edilmesi gerekir, ödeme yapılmadığı halde, kapalı fatura düzenlenmesi durumunda ilgiliden alacağı talep etme durumu hukuki anlamda riske girer. Nitekim, Yargıtay (19.HD.01/11/2017.T.2016/10175;7524:19.HD.15/02/2018.T.2017/3967:693; 19.HD. 17/01/2018 T. 2016/13834:81:1 l.HD.l 1.09.1997.T.5184/5705 ve 19.HD.18.01.2001.T. E.2000/6236; 300) gibi bir çok kararında kapalı faturanın “borcun ödendiğine karine teşkil edeceğini, istikrarlı şekilde vurgulanarak ticari teamülü benimsemiştir.
Mahkememiz de kök bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere; davacının davalı adına düzenlediği üç adet faturanın kapalı fatura olarak düzenlendiği, bunun ise ödemeye karine olduğu, aksinin ispatının davacıda olduğu, davacının ticari defterlerle, ispat külfetini yerine getirmediği, başkaca bir usuli delille de ididasını ispat edemediği anlaşılmakla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HÜKÜM/Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin kabulü ile, reddolunan alacak miktarının %20 ‘si olan 3.531,76 TL ‘nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafça yatırılan 35,90 TL başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
4-Hükmün niteliği ve tarihi dikkate alınarak, alınması gerekli 59,30 TL maktu red karar harcının davacı tarafça başlangıçta yatırılan 301,57 TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça dosyada yapılan ve mahkememizce uyap sisteminden kontrol edilen (denetime elverişlilik açısından, uyap ekranında harç-masraf bölümü altında tahsilat reddiyat bilgileri başlığının içeriğinde masraflar açıkça yazmaktadır) posta-tebligat ücreti gideri toplamı 50,00 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine, karardan sonra tebligat ve benzeri masraflar için gider avansının kullanılması davacı tarafından istenirse tebligat ve benzeri için yapılacak masraflar düşüldükten sonra arta kalan miktarının UYAP üzerinden kontrolü sağlanarak karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair; Davacı vekili Sn. Av. … ve Davalı vekili Sn. Av. …’ın yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren İKİ HAFTA içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi tarafından incelenecek olan istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır