Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/329 E. 2023/376 K. 12.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/329
KARAR NO : 2023/376
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 11/08/2020
KARAR TARİHİ : 12/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; … tarihinde ruhsat sahibi ve sürücüsü … olan … plaka sayılı ticari aracın; sigortası bulunmayan …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosiklete çarpması sonucu … plakalı motosikletin arkasında oturan ve kusursuz olan …’ün vefatı ile sonuçlanan ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, olayla ilgili Antalya … Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile ceza davası açıldığını, dosyanın halen Yargıtay aşamasında olduğunu, olay anında polis ekiplerince tutulmuş olan kaza tespit tutanağında … plaka sayılı ticari aracın sürücüsü …’un kural ihlali yaptığı yani sola dönüş kuralına riayet etmediği görüş ve kanaatine varıldığını, iş bu kaza tespit tutanağında müteveffa …’e hiçbir kusur atfında bulunulmadığını ve kusursuz olduğunu, bu nedenle fazlaya ilişkin tüm hakları saklı olmak üzere, aktüerya hukukunda uzman bilirkişi tarafından hesaplanacak olan şimdilik davacı … için 20.000 TL, … için 10.000 TL maddi tazminat olmak üzere destekten yoksun kalınan maddi zarara ilişkin toplamda şimdilik 30.000,00 TL;tazminatın davalı … Hesabı Müdürlüğüne yapılan başvurunun tebliğ tarihi … olduğundan 8 günlük sürenin geçmesiyle … tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, yargılama gideri ve vekalet ücreti ile birlikte davalı … Hesabı Müdürlüğünden tahsili ile … için 50.000,00 TL, … için 50.000,00 TL ve … için 20.000,00 TL olmak üzere toplamda … TL manevi tazminatın kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek avans faizi yargılama gideri ve vekalet ücreti ile birlikte davalı …’tan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı … vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, davaya konu kaza nedeniyle Antalya … Asliye Ceza Mahkemesinin … Karar sayılı dosyasıyla yargılama yapıldığını, yargılama sonunda davalının 6 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiğini, iş bu karara karşı istinaf yoluna gidildiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararı ile cezada indirim yapılarak davalının 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve tahliyesine karar verildiğini, söz konusu kararın temyizine ilişkin dilekçe sunulmuş olup, dosyanın halen Yargıtay incelemesinde olduğunu, Antalya … Ağır Ceza Mahkemesi dosyasında alınan raporlarda davalının asli kusurlu olduğu belirtilse de, yargılama esnasında bu raporların eksik inceleme ile alındığı yönündeki itiraz ve beyanların dosyaya sunulduğunu, kusura ilişkin yeni bir rapor alınması gerektiğini, sürücü …’in kazanın meydana gelmesinde hız limitlerine uymadığı, koruyucu tertibat ve kask kullanmadığını, alkollü olduğunu, ceza mahkemesinde alınan bilirkişi raporunda motosiklet sürücüsü ve yolcusunun koruyucu tertibat kullanmadığının tespit edildiğini, yolcu …’ün sürücünün alkollü olduğunu bilerek motosiklete binmiş olup, bu anlamda da müterafik kusurlu olduğunu, davacı tarafların tazminat istemlerinin yerinde olmadığını beyanla iş bu davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Hesabı vekili mahkemeye sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; KTK 97. madde ile sigortacıya başvurmadan dava yoluna gidilemeyeceği ve arabulucuya başvurulamayacağı hükmü getirildiğini, başvuru sırasında ise ibraz edilmesi gereken belgelerin … tarihinde yürürlüğe giren ZMMS poliçe genel şartları ek 6 maddesinde tek tek sayıldığını, başvuru şartının amacı iş yükünü azaltmak maksadı ile uyuşmazlığın sigortacı ile mağdur arasında görüşülüp çözümlenmesi olduğunu, bu vesileyle üzerinde görüşülmeyen herhangi bir konuda dava yoluna gitmenin söz konusu olmadığını, dava konusu uyuşmazlıkta ise … Hesabının başvuru üzerine gerekli edimini ifa ederek aktüerya hesabını yaptığını, tazminat miktarını belirlediğini ancak ödemenin başvurucular tarafından kasten alınmadığını, iş bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya tarafların kusur oranlarının tespiti için … Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş ve mahkemeye sunulan … tarihli raporda özetle Davalı sürücü …’un % 70 (yüzde yetmiş) oranında kusurlu olduğu,Dava dışı sürücü …’in % 30 (yüzde otuz) oranında kusurlu olduğu kanaatini bildirir rapor sunulmuştur.
Dosyada … tarihli aktüerya bilirkişi raporu ile … tarihli ek raporlar düzenlenmiştir.
Mahkememizce hükme esas alınan …tarihli bilirkişi ek raporunda ;
a) İşbu ek raporda, kök rapordan farklı olarak, sadece yetiştirme gideri yönünden değişikliğe gidildiği ve yetiştirme giderinin sadece davacı baba yönünden tenzil edildiği; kök raporun sunulmasından sonra asgari ücrette değişim olmadığından
tazminat hesabının güncellenmesine gerek görülmediği; hesaplamalara ilişkin detaylı tabloların hem kök rapor ekinde ve hem de işbu ek rapor ekinde yer aldığı;
b) Buna göre hiçbir kusur indirimi ve dağılımı yapılmadığında davacıların toplam destekten yoksun kalma zararlarının;
Davacı … için … TL,
Davacı … için … TL (kök rapor ile aynı) olduğu;
c) Davacıların, davalı …’un %70 oranındaki kusuruna denk gelen destekten yoksun kalma zararlarının;
Davacı … için … TL,
Davacı … için … TL (kök rapor ile aynı) olduğu;
d) Davacıların, sigortasız araç sürücüsünün (… Hesabı) %30 oranındaki kusuruna denk gelen destekten yoksun kalma zararlarının;
Davacı … için … TL,
Davacı … için … TL (kök rapor ile aynı) olduğu;
e) Davacıların toplam destekten yoksun kalma zararlarının … Hesabı’nın sorumlu tutulabileceği azami tutar olan ölüm teminatı limitini (… TL) aştığı; buna göre davalı … Hesabı’nın KTK m. 96 uyarınca sorumlu tutulabileceği ölüm
teminatı limitlerinin;
Davacı … yönünden … TL,
Davacı … için … TL ile sınırlı olduğunun belirlendiği” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava trafik kazası nedeniyle zarar gören davacılar tarafından açılan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Vefat eden desteğin anne ve babası olan … ve … tarafından davalı … Hesabından destekten yoksun kalma tazminatı talep edilmiştir.
2918 Sayılı Kanunun 90. maddesinde “zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” düzenlemesi mevcuttur.
2918 sayılı KTK 88. Maddesinde de “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Birden fazla kişinin sorumlu olduğu durumlarda, bunlar arasındaki ilişki bakımından zarar, olayın bütün şartları değerlendirilerek paylaştırılır. Özel durumlar ve özellikle araçların işletme tehlikeleri, zararın iç ilişkide başka türlü paylaştırılmasını haklı göstermedikçe, işletenler ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahipleri kusurları oranında zarara katlanırlar.” düzenlemesi mevcuttur.
6098 sayılı TBK 53.maddesinde de ölüm halinde uğranılan zararlar belirtilmiş, 3.bendinde “…ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları zararlar…”‘ın talep edilebileceği belirtilmiştir.
Aynı kanunun 55.maddesinde de, “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz…” şeklinde tazminatın belirlenmesine ilişkin esaslar belirtilmiştir.
Davacıların desteği müteveffa … … plakalı motosiklette yolcu konumunda olduğu, motosiklete ait kaza tarihini kapsar ZMMS’nın bulunmadığı görülmüştür.
Davacıların desteği müteveffa … kaza tarihinde 18 yaşından küçüktür.
Davacı anne ve babanın desteği olan müteveffanın ölümü nedeniyle davalıların sorumluluklarının bulunduğu görülmüştür.
Dava dilekçesinde davacılar tarafından maddi tazminat istemi yalnızca … Hesabından talep edilmiş, ıslah dilekçesinde de bu husus belirtilmiştir. Ancak mahkememizce sehven müteselsil sorumlu olan her iki davalı yönünden, … sigortası yönünden sorumlu olduğu tutar aşılmak suretiyle hüküm kurulmuş, ancak kısa karar ve gerekçeli karar arasında çelişki olamayacağından gerekçeli karar yazım aşamasında fark edilen bu hususta değişiklik yapılmamıştır.
Desteğin kaza tarihinde dava dışı … plakalı motosiklette yolcu olduğu, koruyucu ekipman takmadığı, dava dışı motosiklet sürücüsünün alkollü olduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda; müterafik kusura ilişkin indirim sebeplerinin uygulanıp uygulanmayacağı yönünde yapılan değerlendirmede;
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. HD’nin 2018/1905 E, 2019/449 K sayılı emsal ilamında da belirtildiği üzere; Hatır taşıması, zarar görenin ücret mukabili taşınmadığı bir taşıma türüdür. Bir olayda hatır taşımasının varlığının kabul edilebilmesi için taşımanın ücretsiz olması yeterli olmayıp, taşıma işinin ailevi bir yükümlülüğün icrası kapsamında da gerçekleştirilmemesi gerekir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin istikrarlı uygulamasına göre hatır taşımacılığı varsa hükmedilen maddi tazminattan %20 nispetinde, manevi tazminat yönünden ise takdir edilecek oranda makul bir miktar indirim yapılması gerekir. Ayrıca hatır taşıması sebebiyle tazminattan hakkaniyet düşüncesiyle indirime gidildiğinden bu mahsup sebebiyle davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmemesi gerekir. (Yargıtay 17. HD. 01/12/2016 gün, 2014/21879 Esas ve 2016/11087 Karar) 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 51/1. maddesinde hakimin tazminatın kapsamını ve ödeme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği, 52/1. maddesinde ise zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında yahut artmasında etkili olmuş ya da tazminat hükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hakimin tazminatı indirebileceği veya tamamen kaldırabileceği düzenlenmiştir. Zarar görenin müterafik kusurunun olması durumunda yerleşik yargısal uygulamalara göre tazminat miktarından %20 oranında indirim uygulanması gerekir. Müterafik kusur indirimi sebebiyle yapılabilecek azami indirim oranı %20’dir. Birden fazla müterafik kusur oluşturan davranış bulunsa bile indirim oranı %20’yi aşamaz(17. Hukuk Dairesi 2014/21303- 2017/4354) Ayrıca, müterafik kusur sebebiyle indirim yapılması için davalının bu hususu savunma olarak ileri sürülmesi şart değildir. Dosya kapsamında hal ve şartlara göre tazminattan indirim yapılmasını gerektirir. Müterafik kusurun belirlenmesi halinde usulünce tenkis yapılması gerekir (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 09/04/2018 tarih, 2015/9251 – 2018/3894 E.K. Sayılı içtihadı).
6098 sayılı TBK’nın 52.maddesine göre; “Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.”
Müterafik kusur; aynı şartlar altındaki makul, dürüst ve ortalama bir kişinin, kendi menfaati icabı, zarara uğramamak için kaçınacağı veya kaçınması gereken bir davranış tarzını ifade etmektedir. (EREN, Fikret. Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2015. S. 582) Zararın doğumu ya da artmasına yol açan fiil, zarar görenin davranışlarından ileri gelmişse müterafik (ortak) kusurdan söz edilir. (KILIÇOĞLU, Ahmet, Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2012, s.418)
Yukarıda açıklandığı üzere; müterafik kusur ile hatır taşıması ayrı kavramlardır.
Buna göre, hatır taşıması indirimi için kural olarak hatır için taşınması yeterli iken, müterafik kusur indirimi için zarar görenin, zararı önleyici ya da azaltıcı tedbirleri almamasında kusurlu olması aranmaktadır.
Müterafik kusur yönünden yapılan değerlendirmede; Mahkememiz dosyası ve ceza soruşturma dosyası kapsamından desteğin kaza tarihinde kask takmayarak kaza sırasında neticenin ağırlaşmasına sebebiyet verdiği, kask takılı olsa idi neticenin ölümle sonuçlanmayabileceği, anlaşılmış olmakla müterafik kusurlu olduğunun kabulü ile tazminattan sorumlu olan tüm davalılar yönünden %20 oranında hesaplanan tazminat miktarından indirim yapmak gerekmiştir.
Neticeten davacının maddi tazminata ilişkin talepleri yönünden aktüerya bilirkişisi tarafından Yargıtay tarafından nazara alınan ilkeler doğrultusunda düzenlenen mahkeme ve yargı denetimine elverişli raporda belirtilen tutarlar ile mahkememizce yapılan ve yukarıda açıklanan müterafik kusur indirimi dikkate alınarak her bir davacı yönünden davalı işleten ve sürücüler ile davalı sigorta şirketlerinin sorumlu olduğu miktarlar ayrı ayrı belirtilmek şartıyla davalı işleten ve sürücüler yönünden kaza tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi ve … Hesabı yönünden ise temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faiz ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak şartıyla teminat limiti dahilinde hükmedilen tazminatların müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, karar vermek gerekmiştir.(Dava dilekçesinde davacılar tarafından maddi tazminat istemi yalnızca … Hesabından talep edilmiş, ıslah dilekçesinde de bu husus belirtilmiştir. Ancak mahkememizce sehven müteselsil sorumlu olan her iki davalı yönünden, … sigortası yönünden sorumlu olduğu tutar aşılmak suretiyle hüküm kurulmuş, ancak kısa karar ve gerekçeli karar arasında çelişki olamayacağından gerekçeli karar yazım aşamasında fark edilen bu hususta değişiklik yapılmamıştır.)
Davacıların manevi tazminat istemine ilişkin olarak yapılan değerlendirmede;
6098 sayılı TBK’nun 49. maddesinde ”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” Aynı yasanın 56/2 maddesine göre ”…ölüm hâlinde…ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” düzenlemesi mevcuttur.
Mahkememizce “Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranlarını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal, ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere manevi tazminat ne bir ceza ve ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Davanın bu alanda gördüğü iş cismani zarara uğrayan kişinin duyduğu manevi acıyı bir dereceye kadar yumuşatmaktan, bozulan manevi dengeyi onarıp düzeltmekten, bir teselli, bir avunma ve ruhu tatmin aracı olmaktan ibarettir. Takdir hakkının söz konusu olduğu bütün hallerde hakim hak ve nesafetle hüküm vermek zorunluluğundadır. Hakimin hak ve nesafetle hüküm vermesi de genel olarak Türk toplumunun sosyal ekonomik ve moral yapısının ve özellikle de tarafların gerçek durumlarının gerektirdiği hak ve adalete uygun sonucu bulması demektir. Bu bakımdan takdir edilecek manevi tazminatın miktarı haksız eylemi özlenir hale getirecek özellikle mağdur için haksız zenginleşecek miktarda olmamalıdır. Manevi tazminat; zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Takdir edilecek miktar mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.” ilkeleri doğrultusunda yapılan değerlendirmede, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, kazanın meydana geldiği tarih, olayın oluş şekli, desteğin müterafik kusuru, desteğin kaza tarihindeki yaşı, davalı sürücülerin kusurları, manevi tazminatın amacı, hak ve nesafet kuralları dikkate alınarak, davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü kısmen reddi ile davacılar … ve … … için 35’biner TL, davacı … için ise 15.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat istemlerinin ise reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda belirtilen ilkeler ışığında mahkememizce bilirkişi raporu ile belirlenen maddi ve manevi tazminat tutarından müterafik kusura ilişkin takdiri indirim sebepleri uygulanmış olmakla; davalılar lehine maddi ve manevi tazminat kalemlerinde bu yönüyle yapılan indirim (aynı oranda) nedeniyle vekalet ücreti takdir edilmemiştir. Hükmedilen tazminat tutarına müterafik kusur indirimi yapıldıktan sonra kalan tutar üzerinden davalılar vekilleri lehine vekalet ücreti takdir edilmiştir.(Yargıtay 17. H.D.nin 2019/3781 E. 2020/2098 K., Yargıtay 17. H.D.nin 2016/2975 E.2018/11904 K., Yargıtay 17. H.D. nin 2016/287 E.2018/10887 K.; Yargıtay 17. HD’nin 2017/384 E. 2019/9684 K; Yargıtay 17 HD’nin 2018/1094 E, 2018/6778 K)
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 18/03/2019 tarih, 2016/8095 Esas, 2019/3078 Karar sayılı emsal içtihadında; “…İhtiyari dava arkadaşı olan davacıların her birinin murislerinin ölümü nedeniyle ayrı ayrı maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş olması, her birinin davasının diğerinden bağımsız olması ve aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak; her bir davacı yönünden lehine hükmedilen tazminat miktarına göre ayrı ayrı vekalet ücreti verilmesi…” şeklinde belirtilmiş olmakla, ihtiyari dava arkadaşı olan her bir davacı için hükmedilen / reddedilen maddi ve manevi tazminatlara göre ayrı ayrı davacılar lehine ve davalılar lehine vekalet ücretine hükmetmek gerekmiştir.
Açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE,
1-Buna göre; davacı … yönünden … TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı …’tan kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Hesabı’ndan ise başvuru tarihinden itibaren 8 gün sonrası olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olduğu … TL ile sınırlı olmak üzere müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
2-Davacı … yönünden … TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı …’tan kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Hesabı’ndan ise başvuru tarihinden itibaren 8 gün sonrası olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olduğu 51.022,78 TL ile sınırlı olmak üzere müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacı … için 35.000,00 TL, davalı … için 35.000,00 TL ve davacı … için 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı …’tan tahsili ile davacılara VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafın fazlaya ilişkin maddi ve manevi tazminat talebinin REDDİNE,
Maddi tazminat yönünden;
5-Alınması gereken 35.505,18 TL karar ve ilam harcının peşin alınan ve ıslah ile alınan toplam 1.044,47 TL harcın mahsubu ile 34.460,71 TL harcın davalılardan (… hesabı yönünden 11.412,37 TL ile sınırlı olmak üzere ), tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
6-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince hesaplanan 51.494,42 TL vekalet ücretinin davalılardan (davalı … Hesabı yönünden 16.551,77 TL ile sınırlı olmak üzere) tahsili ile davacı …’e VERİLMESİNE,
7-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince hesaplanan 24.810,62 TL vekalet ücretinin davalılardan (davalı … hesabı yönünden 7.974,84 TL ile sınırlı olmak üzere) tahsili ile davacı …’e VERİLMESİNE,
8-Davacılar tarafından yapılan davetiye, posta ve bilirkişi giderinden ibaret toplam 3.134,40 TL yargılama gideri ile toplam 1.044,47 TL ilk dava masraf toplamı olan 4.178,87 TL yargılama giderinin davalılardan (davalı … Hesabı yönünden 1.343,20 TL ile sınırlı olmak üzere) tahsili ile davacılara VERİLMESİNE,
Manevi tazminat yönünden;
9-Alınması gereken 5.806,35 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 290,31 TL ‘den mahsubu ile bakiye 5.516,04 TL harcın davalı …’dan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
10-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince hesaplanan 9.200 TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile ile davacı …’e VERİLMESİNE,
11-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile ile davacı …’e VERİLMESİNE,
12-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile ile davacı …’e VERİLMESİNE,
13-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince 5.000 TL vekalet ücretinin davacı …’den tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
14-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince 5.000 TL vekalet ücretinin davacı …’den tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
15-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince 1.000 TL vekalet ücretinin davacı …’den tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
16-Davacılar tarafından yapılan davetiye ve posta giderinden ibaret toplam 150,00 TL gider ile 290,31 TL ilk dava masrafından ibaret toplam 440,31 TL’nin davalı …’dan tahsili ile davacılara VERİLMESİNE,
17-Artan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair, davacı vekili Av. …, davalı … vekili Av. … ile davalı … Hesabı vekili Av. …’in yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/06/2023

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır