Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/323 E. 2022/385 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/323 Esas
KARAR NO : 2022/385
DAVA : Alacak (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 07/08/2020
KARAR TARİHİ : 17/05/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Antalya … Noterliğinin … tarihli … yevmiye nolu uyarı ile kooperatiften ayrıldığını, bu uyarıda istifa yoksa da Yargıtay kararlarına göre üyenin kooperatiflen alacaklarını istemesinin kooperatiften ayrılma isteğini de içerdiğini, Davalı kooperatif yönetiminin bu uyarıya verdiği 31.10.2016 tarih, … sayılı yanıt ile istemin kabul edilmeyeceğinin bitirdiğini, müvekkilinin bu kez 10.03.2017 tarihinde başvurarak istifasını bildirdiğini, Kooperatifin bu başvuruya 30.03.2017 tarihinde yanıt vererek müvekkilinin istifasının kabul edilmediğine ilişkin karan gönderdiğini, ardından davalı kooperatifin 19.03 2018 tarih, … nolu karar ile kooperatiften ihraç ettiğini, alacaklarını isteme uyarılarına karşın bugüne değin alacaklarının ödenmediğini, müvekkilinin kooperatiften 19.03.2018 tarihinde ihraç edildiğini, kooperatiften ihraç edildikten sonra 2019 yalında genel kurul yapıldığını, bilanço sunulduğunu, ancak alacaklarının bilançoda yer almadığını, kooperatifçe de ödeme yapılmadığını, kooperatif yönetiminin aradan 3 yıl geçmesine ve varlığı da bulunmasına karşın alacaklarının ödenmediğini, tüm kanıtlarının Asliye Tic. Mah. … sayılı dosyasında olduğunu, bu dosyayı -kooperatif kayıtlarını alacaklarının miktarı yönünden bilirkişi incelemesini kanıtları olarak sunduklarını, Kooperaetif arsasının satımından paylarına düşen bedel, satış bedelinin banka faizinden paylarına düşen bedel ve kooperatif üyeliği sırasında ödedikleri paralarla alınan ve halen tapusu kooperatif adına olan, … sayılı taşınmazlardaki paylarını kapsadığını, banka kayıtları, tapu kayıtlarının alacaklarının kanıtı olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere ve alacaklarını istifa tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanarak davalı kooperatiften ayrıldıkları, ihraç edildikten sonra doğan alacakları karşılığı 40,000.00 TL’nın tazmin ve tahsiline, tüm yargılama giderleri, avukatlık ücretinin davalı yana yükletilmesine alacakları karşılığı kooperatifin banka hesaplarına, alacaklarının güvencesi olarak dava değeri kadar devri önleyici tedbir uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediklerini, kooperatifin kuruluş amacının üyelerine konut edindirmek olduğunu, Kooperatifler Kanunu’na göre üyenin talep ettiği bedel ister kooperatiften çıkmak amacıyla olsun, isterse kar paylaşımı amacı gütsün, kooperatifin kuruluş amacına ulaşmaya engel olacaksa uygulanmayacağını, dolayısıyla usulsüz satıştan kaynaklı arsayı geri alma amacı da hasıl olduğundan söz konusu bedellerin dağıtılmasının ana sözleşmeye zaten aykırılık teşkil ettiğini, dağıtılan işbu bedellerin haksız ve hukuka aykırı olduğundan davalının da içinde bulunduğu kooperatif üyelerine yeni yönetim tarafından Antalya … Noterliği … yevmiye nolu ve 18/08/2016 tarihli ihtamame marifetiyle ihtar çekilerek söz konusu bedellerin kooperatife iadesinin istendiğini, aksi halde yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiğini, davalı yanın iddia ettiği gibi üyelerin çıkarlarına hareket eden bir durumun engellenmesinin söz konusu olmadığını, yapılan dağıtım işleminin Kooperatifler Kanundaki mevzuata aykırılık teşkil ettiği gibi Vergi Mevzuatı bakımından da sıkıntılar taşıdığını, kooperatifin sahip olduğu söz konusu arsanın satışından elde edilen kazanç ile bu kazançların değerlendirilerek nemalandırılmasından elde edilen gelirlerin ortaklara dağıtılması durumunda GVK.nun 94 maddesinin 6/b-i bendine göre % 15 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılması ve muhtasar beyanname ile beyan edilmesi gerektiğini, KK’nın 17’nci maddesine göre ayrılan ortakların alacakları, ayrıldıkları yılın bilançosuna göre belirleneceğini, kooperatifçe varsa arsa satışı için yapılan giderlerin arsa satışından elde edilen kazancın tespitinde dikkate alınmasının mümkün olacağını, kooperatifin aktifinde iki yıldan fazla süreyle bulunan taşınmazın satışından elde edilen kazancın; özel bir fon hesabında tutulması, hiç bir şekilde ortaklara dağıtılmayarak koaperatif amaçları doğrultusunda kullanılması ve 5520 sayılı Kamınun 5/1-e maddesinde yer alan diğer şartların da sağlanması halinde % 75’i kurumlar vergisinden istisna edilebileceğini, ancak, istisnaya konu kazancın kooperalif ortaklarına dağıtılması, satışın yapıldığı yılı izleyen beş yıl içinde fon hesabından başka bir hesaba (sermayeye ilave hariç) nakledilmesi, işletmeden çekilmesi, bu süre içinde taşfiyeye girilmesi halinde, anılan istisna hükmünden yararlanılamayacak olup satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk cttirilmeyen vergilerin de ziyaa uğrayacağının unutulmaması gerektiğini, kooperatife ait taşınmaz satışından doğan kazanç ile varsa diğer kazançların ortaklara dağıtılması halinde dağıtım esnasında Gelir Vergisi Kanunumun 94. maddesinin birinci fikrasının 6/b-i) alt bendi uyarınca %15 oranında gelir vergisi kesintisi yapılması ve muhtasar beyanname ile beyan edilmesi gerekmekte olup dağıtıları kâr paylarının kooperatifin ortakları açısından Gelir Vergisi Kanunumun 75. maddesi gereğince menkul sermaye iradı sayılarak, ortaklar tarafından elde edilen menkul sermaye iradı mahiyetindeki bu gelirlerin, Gelir Vergisi Kanununun 22/2. maddesi uyarınca yarısı gelir vergisinden istisna olup, kalan tutarın ilgili yıl için belirlenen beyan haddini aşması halinde ortaklar tarafından da beyan edilmesi gerektiğini, dava dilekçesi ve içeriğini kabul etmediklerini, hem kooperatifler kanunu hem de vergi mevzuatı değerlendirilmeksizin açılan iş bu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, kooperatif çıkma payı alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası getirtilerek incelenmiştir.
Davalı kooperatife ait defter ve kayıtları celbedilmiştir.
Mali Müşavir … 06/01/2021 tarihli raporunda sonuç olarak; Dava dosyası ile davalı kooperatifin defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemelerde, Davacının 19.03.2018 tarihinde davalı kooperatif üyeliğinden ihraç edildiği, ihraç kararının iptali için davacıların yasal dava açma süresi içinde dava açmadığı gerekçesi ile ihraç kararının kesinleştiği, Davacının, kooperatifteki alacağının 31.12.2018 tarihli bilançosuna göre belirlenmesi gerektiği, davacının 69.143,46.-TL. tutarındaki asıl alacağının olduğu, bu alacağın 28.05.2019 tarihi itibariyle muaccel hale geldiği, davacı tarafın asıl alacağına muaccel hale geldiği tarihten dava tarihine kadar işlemiş yasal faiz miktarının 7.450,44.-TL. Olduğu, Davacının davalı kooperatiften ayrılma kararından sonraki bilançonun görüşüldüğü ilk genel kurul toplantısı olan 28.04.2019 tarihli genel kurul toplantısında, kooperatif üyeliğinden ihraç edilen üyelerin çıkma paylarının ödenmesi veya ödenmemesi ile ilgili herhangi bir genel kurul kararının alınmadığı Kanaat ve sonucuna varmıştır.
Mali Müşavir Bilirkişi … 13/07/2021 tarihli ek raporunda sonuç olarak: Davalı Kooperatif tarafından adına kayıtlı dava konusu olan taşınmaz, kooperatif aktifinde 2 yıldan fazla bulunduktan sonra 10/06/2015 tarihinde satış yapılmış ve satıştan elde edilen satış bedeli 10/05/2015 tarihinde davalı kooperatif banka hesabına vadeli olarak yapıldığını, davacı tarafından huzurdaki davanın 07/08/2020 tarihinde açılması karşısında dava konusu taşınmazın satış gelirinin koopratif aktifine girdiği 10.06.2015 tarihinden dava tarihi olan 07/08/2020 tarihine kadar 5 yıl 1 ay 27 gün süre geçtiğinin tespit edildiğini, bu durumda konunda öngörülen 5 yıllık süre geçtiği tespit edildiği sonuç ve kanaatine varmıştır.
Bilirkişi … 28/02/2022 tarihli raporunda sonuç olarak; Davacı …’nin, kooperatif yönetim kurulunun 19.03.2018 tarih ve … sayılı kararı ile 1. ve 2. ihtara rağmen borçlarını ödememesi nedeniyle Kooperatif Anasözleşmesinin 14. maddesine göre karar tarihi itibariyle kooperatif ortaklığından çıkarılmasına karar – verildiği, böylece davacının 19.03.2018 tarihinde koopcratif ortaklığından çıkarılmış olduğu, Yargitay kararlarına göre, kooperatif ortaklığından ayrılan ve ihraç edilen ortaklara ayrılma payının ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanacak olan masraf hissesi düşüldükten sanra bakiyesinin iade edilebileceği, Kooperatifler Kanunu, Kooperatif Anasözleşmesi ve Yargıtay Kararlarına göre, kooperatife ait gayrimenkulün değeri ile arsa satışından elde edilen gelirden davacının hissesine düşen tutarın davacıya ödenemeycceğinin değerlendirildiği, Davacımın kooperatiften alacağının aycıldığı yıl bilançosunun onaylandığı genel kurul tarihinden bir ay sonra muaccel hale geldiği, koaperatifin 2018 yılına ait genel kurul toplantısının 28.04.2019 tarihinde yapılmış olduğu ve 2018 yılı bilanço, envanter ve gelir gider farkı hesapları oyçakluğu ile kabul edildiği, Bu durumda, davacının kooperatiften alacağı ayrılma payının ayrıldığı yıla ait 2018 tarihli bilançonun onaylandığı 28.04.2019 tarihli genel kuruldan bir ay sonra 28.05.2019 tarihinde muaccel hale geldiği, Kooperatiller Kanunu, Kooperatif Anasözleşmesi ve Yargıtay Kararlarına göre yapılan hesaplama sonucunda; davacı …’nin, 07.08.2020 dava tarihi itibariyle kooperatiften 8,846.27 TI. ana para, 966.43 TL yasal faiz olmak üzere toplam 9,812.70 TL alacağının hesaplandığı sonuç ve kanaatine varmıştır.
Tüm dosya kapsamının incelenmesi neticesinde;
Çekişme, davacının alacağının miktarı ile bu miktarın muaccel olduğu tarihin tespiti noktasında toplanmaktadır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 16/son maddesinde “Haklarında çıkarma kararı kesinleşmeyen ortakların yerine yeni ortak alınamaz. Bu kişilerin ortaklık hak ve yükümlülükleri, çıkarma kararı kesinleşinceye kadar devam eder.” denmektedir.
1163 sayılı yasanın 17.madde hükmü aynen; “Kooperatiften çıkan veya çıkarılan ortakların kendilerinin yahut mirasçılarının kooperatif varlığı üzerinde hakları olup olmadığı ve bu hakların nelerden ibaret bulunduğu anasözleşmede gösterilir. Bu haklar, yedek akçeler hariç olmak üzere, ortağın ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanır.
Kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikteki iade ve ödemeler, anasözleşmede daha kısa bir süre tespit edilmiş olsa bile genel kurulca üç yılı aşmamak üzere geciktirilebilir. Bu durumda kooperatifin muhik bir tazminat isteme hakkı saklıdır. Çıkan veya çıkarılan ortaklar ile mirasçılarının alacak ve hakları bunları isteyebilecekleri günden başlayarak beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
Çıkan veya çıkarılan ortağın sermaye veya mevduatından kısmen veya tamamen yoksun kalacağı hakkındaki şartlar hükümsüzdür” şeklindedir.
Yine yasanın 27. maddesinin son cümlesinde ” …Ortaklığın düşmesi alakalının, ana sözleşme ve diğer suretlerle doğmuş borçlarının yok olmasını gerektirmez” denmektedir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 17. maddesi ve ana sözleşmenin 15. maddeleri uyarınca, kooperatif üyeliğinden çıkan ya da çıkarılan ortağın hakları, ortaklıktan çıktığı veya çıkarıldığı yılın bilançosu çerçevesinde iade edilir. Alacak, anılan bilançonun genel kurulda kabulünden itibaren bir ay içinde muaccel hale gelir. Kooperatiften ayrılan ortak, ödemiş olduğu aidatın tamamını değil, ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanacak olan masraf hissesi düşüldükten sonra bakiyesinin iadesini talep edebilir. Ayrıca davacı alacağından başkaca kesinti yapılamaz. Bilançonun genel kurulca kabulü suretiyle kesinleşmesinden itibaren bir ay süre geçtikten sonra bu hak talep edilebilir. (Y.11.HD.,06.02.2006T., 2005/981E.,2006/952K; Y.23.HD., 29.05.2013T., 2013/3186E., 2013/3616K; YHGK., 16.04.2014T., 2013/23-1616E., 2014/540K). Ayrıca, 1163 sayılı yasanın 17/2 maddesi uyarınca, çıkan ya da çıkarılan ortağa yapılacak ödemeler, kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikte ise, genel kurulca üç yılı aşmamak üzere geciktirilebilir.
Kooperatif yönetim kurulunun 19/03/2018 tarih, … sayılı kararı ile davacı üyelikten ihraç edilmiştir. Bu durumda davacının aidat alacağının, 31/12/2018 tarihli bilançoya göre hesaplanacağı açıktır. Davalı kooperatifin defter ve kayıtları ile davacının dosyaya sunduğu ödeme belgeleri nazara alınarak yapılan hesaplama neticesinde davacının, 12.905-TL aidat ödemesinin bulunduğu belirlenmiştir. Bilirkişi tarafından tespit edilen davacı hissesine düşen 4.058,73-TL masraf hissesinin düşümünden sonra davacının, 8.846,27-TL çıkma payı alacağı isteyebileceği kanaatine varılmıştır.
Öte yandan, dava konusu yapılan alacağın muaccel olduğu tarihinde belirlenmesi gerekmektedir. Anılan bilanço 28/04/2019 tarihli genel kurulda onaylanmıştır. Alacağın, bilançonun onaylamasından itibaren bir ay içinde ödenmesi gerekeceğinden, temerrütün 28/05/2019 tarihinde gerçekleştiği belirlenmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … karar sayılı ilamında”……Davalı kooperatifin 13.06.1999 tarihli genel kurulunun 9. maddesinde “…..netice itibariyle kooperatifin malvarlıklarının tespiti yapılarak, ortaklar üzerine sermaye yansıtıldıktan sonra alınacak üyelerin en az bu sermaye taahhüdünde bulunduktan sonra üye olarak alınmasına oybirliğiyle karar verilmiştir. Bu işlemin en geç 31 Temmuz 1999 tarihine kadar gerçekleştirilmesi için yönetim kuruluna yetki verilmiştir.” şeklinde, 11.06.2000 tarihli genel kurulun 7. maddesinde ise; ” 6. maddede adı geçen parsellerin satışı yapıldığı taktirde hak sahiplerinin sermayelerine eklenmesine, satış yapılmadığı taktirde 6. maddede belirtildiği şekilde değerlendirilmesi yapılarak hak sahipleri sermayesine eklenmesi için yönetim kuruluna oybirliğiyle yetki verilmiştir.” şeklinde karar alınmıştır. Alınan bu kararlara istinaden taşınmazların satışının yapılıp yapılmadığı dosya kapsamından anlaşılamamakla birlikte davalı kooperatif malvarlıklarındaki değer artışı ve kooperatif malvarlığındaki bir kısım taşınmazların satış bedelleri üzerinden yapılan değerlendirme neticesi davalı kooperatif yönetim kurulunca üye kayıt defterinde davacıların hesabına sermaye olarak eklenmek suretiyle yansıtılmış ve mahkemece de bu miktarlar davacıların kooperatife yaptıkları ödeme gibi değerlendirilerek çıkma payı hesabında dikkate alınmıştır. Kooperatif malvarlıklarındaki değer artışı veya kooperatif malvarlıklarının satışından elde edilecek miktarlar kooperatif ortaklarının ancak tasfiye neticesi elde edebileceği kazanımlardır. Kooperatiften ihraç veya istifa neticesi ayrılan bir ortak sadece ödemelerinin istirdadını talep edebilir. Bu nedenle anılan genel kurul kararları gereğince davacıların sermayelerine yapılan bu eklemelerin davacı ödemesi olarak kabulü ve çıkma payı hesabında dikkate alınması mümkün değildir.” gerekçelerine yer verilmiştir.
Toplanan deliller, yukarıda yer verilen Yargıtay ilamı dikkate alınarak, bilirkişi …’ün 28/02/2022 tarihli raporu hükme esas alınarak; davacının 8.846,27-TL çıkma payı alacağının bulunduğu belirlenmiş, dava dilekçesindeki talebin 40.000-TL olması nazara alınarak davanın kısmen kabulüne alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, 8.846,27-TL çıkma payı alacağının 28/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 604,28.-TL’nin peşin alınan 683,10.-TL’den mahsubu ile, fazla alınan 78,81-TL’nin kararın kesinleşmesinin ardından talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan davetiye, posta masrafı, bilirkişi giderinden ibaret toplam1.654,00.-TL yargılama giderlerinden davanın kabul ve red oranı gözetilerek 365,80.-TL yargılama gideri ile 745,30.-TL ilk dava masraf toplamı 1.111,10.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00.- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00.- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansı ve varsa teminatın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili Av. … ile e- duruşma talep eden davalı vekili Av. …’un yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/05/2022

Katip …
E imzalı

Hakim …
E imzalı