Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/302 E. 2022/666 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/302 Esas
KARAR NO : 2022/666

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 24/07/2020
KARAR TARİHİ: 20/09/2022
BİRLEŞEN ANTALYA 4. ASLİYE TİCARETMAHKEMESİNİN
2020/303 ESAS 2020/383 KARAR SAYILI DOSYASI
DAVA TARİHİ : 24/07/2020
KARAR TARİHİ: 20/09/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili esas dosyada verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ve …şirketi arasında 30.10.2018 tarihli 500.000,00. TL. limitli kredi sözleşmesi imzalandığı, sözleşmede davalı …’ın müteselsil kefil imzasının bulunduğunu, sözleşmeden kaynaklı borcun ödenmemesiyle banka tarafından kat edildiği ve borcun muaccel olduğu, ihtarname ile 279.443,10 TL. nakit ve 75.110,00 TL. gayri nakit kredi borcunun kat edildiğini, bunun üzerine davalı aleyhine Antalya Banka Alacakları İcra Dairesi’nin …sayılı dosyası ile Taşınır rehinin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığı, davalıların takibe konu edilen borca itiraz ettiklerini ancak rehin hakkına ve fâize yönelik açık bir itirazda bulunmadıklarını, kat ihtarnamesine de itiraz edilmemesi üzerine kat ihtarnamesindeki miktarın kesinleştiğini, alacağa yönelik itirazın haksız olduğunun banka kayıtları üzerinde yapılacak incelemeyle ortaya çıkacağını belirtilerek Sayın Mahkemeden davalıların itirazının iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davacı banka vekili birleşen dosyada verdiği dava dilekçesinde;; davalıların 30.10.2018 tarihli 500.000,00 TL. limitli kredi sözleşmesinden doğan kat edilen ıhtamameyle 279. 443.10 TL. nakit ve 75.110,00 TL. gayri nakit kredi, borcundan Antalya Banka Alacakları İcra Dairesinin …sayılı ilamsız takip dosyasına konu alacağına ilişkin takibe davalı …’ın itirazının iptaline, takıbın devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalılar davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Asıl ve birleşen dava; kredi sözleşmesine dayanılarak Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğü’nün … ve … Esas sayılı takip dosyalarında davalılar tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davaya konu icra takip dosyaları ile banka kredi sözleşmeleri ve ekleri celbedilmiştir.
Antalya Banka Alacakları İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı …bankası A.ş. tarafından borçlular …Ltd. Şti. İle …aleyhine 325.487,47.-TL Asıl Alacak, 755,00-TL İhtiyati Haciz Vekalet Ücreti,
46.634,82.-TL İşlemiş Faiz,
2.331,74 TL Faizin %5 Gider Vergisi olmak üzere 375.209,03-TL Toplam Alacak için ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlular tarafından 21/02/2020 tarihinde takibe itiraz edildiği ve yasal 1 yıllık süre içerisinde itirazın iptali davasının açıldığı görülmüştür.
Antalya Banka Alacakları İcra Dairesi …esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı …bankası A.ş. tarafından borçlular …Ltd. Şti. İle …aleyhine 325.487,47.-TL asıl alacak, 46.634,82.-TL işlemiş faiz, 2.331,74.-TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere 374.454,03.-TL toplam alacak için taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığı, borçlular tarafından 21/02/2020 tarihinde itiraz edildiği görülmüştür.
Bankacı Bilirkişi …28/06/2021 tarihli raporunda sonuç olarak;
1- Nakdi krediden doğan banka alacağı:
18/10/2019 …kredinin anapara bakiyesi 56.116,60
06/12/2019 …kredinin ana para bakiyesi 225.739,98
08/10/21.02/2020 126 günlük %15,72 akdi faiz (… kredi 3.087,54
06//12/21.02/2020 77 günlük % 15,50 akdi faizi (… 7.483,91
İşleyen faizin %% 5 gider vergisi 528,57
21/02/2020 Takip tarihi itibariyle toplam alacak 292.956,60
Bu durumda, davalıların takiple temerrüt halinde bulunmaları nedeniyle, işleyen faiz ve diğer faiz dışı ferilerin temerrüt-takip tarihi itibariyle kredinin anapara tutarına ilave edilmeleriyle (kapitalize) davalıların krediden doğan sorumlulukları 21.02.2020 takip tarihi itibariyle toplam 292.956.60 TL. asıl alacaktan ibaret olup, asıl alacak tutarı takip tarihinden itibaren %23,58 temerrüt tarihi ve faiz üzerinden %5 gider vergisine tabi bulunmaktadır.
Birleşen dosya yönüyle, davaya konu icra takibinin davalı şirketin aynı borcundan kaynaklanması nedeniyle, yukarıdaki hesaplama tablosu aynen geçerli olup, takip talebi alacak kalemine 755,00 TL. İhtiyati haciz vekâlet ücretinin ilavesiyle, takip tarihi itibariyle 292.956,60+ 755,00=293.711,60 TL. takip tarihi itibariyle asıl alacak tutarı belirlenmektedir.
Banka talebiyle hesaplamamız arasındaki farkın nedeni yukarıda kredi işlemlerinin incelenmesi, faiz oranlarının ve temerrüt tarihinin belirlenmesi bölümlerinde ayrıntılı olarak açıklanmış olup, hesaplamamız davacı bankanın dosyaya sunduğu banka kayıtları esas alınarak yapılmıştır.
2 – Gayri nakdi çek kredisinden depo talebi: Taraflar arasındaki kredi sözleşmesinin devamı ve eki kefalet sözleşmesinin 11.maddesinde, müşteriye kullandırılacak her bir çek yaprağı için Kanun gereğince bankanın ödemekle yükümlü olduğu miktarın gerek görüldüğünde müşteri hesabında bloke edileceği’ hususu yazılı bulunmaktadır. 2019 yılı itibariyle bankaların sorumluluk tutarı 2.030,00 TL, olup, bu tutar 30.01.2020 tarihinden geçerli olmak üzere 2.225,00 TL’ye yükseltilmiştir.
Dosyaya sunulan 27.03.2021 tarihli ön raporumuz üzerine davacı banka tarafınca dosyaya tevdi edilen Çek yaprağı takip kaydının incelenmesinde, depo talebinin 5941 sayılı çek yasası uyarınca çek yapraklarının baskı tarihinden beş yıl sonrası itibariyle bankanın ödeme sorumluluğunun sona ereceğinden hareketle; davacı bankanın davalı şirkete teslim ettiği çek yapraklarının baskı tarihleri tevsik edilmemekle birlikte, davalı şirket yedinde kalan çek yapraklarının Nisan ve Mayıs 2019 tarihlerinde işlem kaydı aldığı ve bu tarihlerinde baskı tarihi olarak kabulü halinde, davalıların yukarıda tabloda numaraları gösterilen 10 adet çek yaprağı karşılığında takip tarihi itibariyle 21.665,00 TL’nin Mayıs 2024 tarihine kadar olması kaydı şartıyla depo edilmesinden sorumlu bulundukları, Sonuç ve kanaatine varmıştır.
Bankacı bilirkişi heyeti …, …, …04.06.2022 tarihli raporunda;
I-) Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı ilamsız takip dosyası yönüyle hesaplama; ¸

b) Çek bedellerinden doğan banka alacağı: ¸

Özözetlersek, takip tarihinde banka alacağı;
302.741,58 TL asıl alacak, 11.042,91 TL işlemiş faiz, 552,16 TL gider vergisi ve 755,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti toplamı 315.091,65 TL nakit ve 35.015,00 TL Gayri nakit alacak bulunmaktadır.

Asıl alacak tutarının 281.856,58 TL’lik kısmı takip tarihinden itibaren %23,58 oranında Temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5,00 gider vergisine;

20.885,00 TL’lik kısmı ise takip tarihinden itibaren %25,20 oranında temerrüt faizi ve faiz üzeriden %5,00 gider vergisine; tabi bulunmaktadır.

Il- Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı taşınır rehininin paraya çevrilmesi yoluyla takip dosyası yönüyle hesaplama;
Takip tarihinde banka alacağı; 302.741,58 TL asıl alacak,
11.042,91 TL işlemiş faiz ve
552,16 TL gider vergisi toplamı 314.336,65 TL nakit ve 35.015,00 TL gayri nakit alacak bulunmaktadır.
Asıl alaca tutarının 281.856,58 TL’lik kısmı takip tarihinden itibaren 9623,58 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden 965,00 gider vergisine; 20.885,00 TL’lik kısmı ise takip tarihinden itibaren %25,20 oranında temerrüt faizi ve faiz üzeriden %5,00 gider vergisine tabi bulunduğu sonuç ve kanaatine varmışlardır.
Uyuşmazlık; takip tarihi itibariyle takibe dayanak kredi sözleşmelerinden kaynaklı, taksitli ticari kredi ve çek hesabı nedeniyle davalı …’ın kefaletinin geçerli olup olmadığı, borçluların takip tarihi itibari ile sorumlu olduğu alacak miktarının tespitine ilişkindir.
Akdi ilişkinin incelenmesinde; Davalı …Ltd. Şti ile davacı Banka arasında 30/10/2018 tarihinde çerçeve kredi sözleşmesi imzalanmış, diğer davalı …’ın kredi sözleşmesine kefil olduğu, 23/08/2019 tarihli ihtarname ile hesabın kat edildiği anlaşılmıştır. Banka genel müdürlüğü aracılığı ile gönderilen ihtarnamenin davalı borçlulara tebliğ edilemese de; taraflarca imzalanan sözleşmede yazılı olan adresine tebliğe çıkarıldığı anlaşılmıştır. 2004 sayılı İİK’nın 68/b maddesinin 1. fıkrası uyarınca, kredi sözleşmesinde gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğuracak olup taraflar arasındaki sözleşmede de yeni adres bildirilmediği sürece sözleşmedeki adrese gönderilecek ihtarın tebliğ edilmiş sayılacağı düzenlenmiştir. Ancak davalı şirket ile imzalan yapılandırma sözleşmesi ve kat tarihinden sonra da sözleşme gereği alınan ödemeler olduğundan temerrüt yönünden takip tarihini esas alan bilirkişi raporuna itibar edilmiştir.
Kefalet sözleşmesi davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 581 ila 603 üncü maddeleri arasında düzenlenmiştir. Kefalet sözleşmesi Türk Borçlar Kanunu’nun 581 inci maddesinde “kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşme” şeklinde tanımlanmıştır. Kanunda yer alan bu tanıma göre kefalet sözleşmesi, alacaklı ile kefil arasında kurulan ve alacaklıya kişisel güvence sağlayan bağımsız nitelikte bir borç ilişkisidir.
6098 Sayılı TBK 583.Maddesinde ; “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır. Taraflar, yazılı şekle uyarak kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırmayı kararlaştırabilirler.
Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmaz.” düzenlemesi mevcuttur.
Davacı banka ile dava dışı şirket arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesindeki davalının kefaletlerinin 6098 Sayılı TBK 583. Vd. Maddesindeki yasal düzenlemeye uygun ve geçerli olduğu görülmüştür.

Davacının gayri nakdi çek depo talebinden doğan itirazın iptali istemine ilişkin yapılan değerlendirmede;
5411 sayılı Bankalar Kanunu’nda “gayri nakdi kredi” kavramı tanımlanmamıştır. Ancak, 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 3. maddesi uyarınca; muhatap banka, süresinde ibraz edilen çekin karşılığının bulunmaması hâlinde yasal sorumluluk miktarına kadar ödeme yapmak; çekin karşılığının kısmen bulunması durumunda ise, kalan meblağı tamamlamakla yükümlüdür. Aynı maddede ödeme yükümlülüğü ile ilgili bu hususun, hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayri nakdi kredi sözleşmesi hükmünde olduğu açıklanmıştır. Bu ödeme külfeti, sözü edilen Kanun gereğince bankalara yükletilmiş olduğundan, borçlunun bankadaki mevduatının bankaca müşterisine verilen her çek yaprağı için yasal sorumluluk miktarı ile sınırlı olarak banka lehine rehinli olduğunun kabulü zorunludur. Banka ile müşterisi arasında yapılan teminat mektubu veya çek hesabı açma sözleşmelerinde banka lehine risk gerçekleşmeden teminat mektubu bedeli veya karşılıksız çek bedelinden bankanın ödemek zorunda kalacağı meblağın depo edilmesini isteme yetkisi, söz konusu alacağın mevcut olduğunu göstermediği gibi, istenebilir olduğunu da göstermez (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun, 27.12.2017 tarih, 2016/1 E., 2017/6 K. sayılı kararı).
Tüm bu açıklamalardan ve yasal düzenlemelerden ortaya çıkan sonuç, kefaletin verildiği anda borcun belirli ya da belirlenebilir olması gerektiği, kefalet sözleşmelerindeki belirlilik ilkesi uyarınca kefil olunan açısından belirli yani ferdileştirilmiş bir borcun varlığının arandığı, kefilin yalnızca kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçları ile bağlı olduğu, Çek Kanununun ödeme yükümlülüğü maddesi uyarınca, hesap sahibi ile banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayrinakdî kredi sözleşmesi hükmünde bulunduğu, henüz risk gerçekleşmeden alacağın mevcudiyetinden de söz edilemeyeceği, belirsiz alacak için kefalet sözleşmesi kurulamayacağı, bu nedenle çek depo bedelinden hesap sahibinin sorumluluğunun bulunduğu ancak kredi sözleşmesini imzalayan müteselsil kefilin risk altındaki çek yaprakları nedeniyle bankanın Çek Kanunu uyarınca ödemesi gereken asgari miktarlarla ilgili olarak depo talebinden sorumlu olabilmesi için kredi sözleşmesinde bu yönde açık bir hüküm bulunması gerektiğidir.

Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 10/04/2017 tarih 2016/7422 Esas – 2017/2933 Karar sayılı emsal içtihatında; “kredi sözleşmesinde müteselsil kefillerin gayrı nakdi alacak için sorumlu olduklarına dair özel bir hükmün bulunup bulunmadığının üzerinde durularak sonuca göre karar verilmelidir.” şeklinde belirtilmiştir.
Davacı banka ile davalı asıl borçlu şirket arasında Ticari mevduat hesabı üzerinden, sözleşme gereği bankanın tüm çek yaprakları için ödemekle yükümlü olduğu toplam tutarın müşterinden talep edebileceğinin belirtildiği görülmüştür.
Davacının davalı asıl borçlu şirket yönünden 10 adet çek yaprağı yönünden depo talebinin yerinde olduğu görülmüştür.
Eldeki davaya konu kredi sözleşmesine ait kefalet sözleşmesinin 11. Maddesinde kefilin sorumluluğuna dair açık hüküm bulunduğundan davalı kefil …’ın da çek depo talebinden sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, mahkememizce alınan yukarıda tarihi belirtilen hüküm kurmaya, mahkeme ve kanun yolu denetimine elverişli bilirkişi heyet raporu da dikkate alındığında, davalıların kredi sözleşmesinden kaynaklı borçlu olduğunun, anlaşılması ile davalılar aleyhine açılan davanın, mahkememizce esasa alınan bilirkişi heyet raporunda belirtilen bedeller üzerinden ana dava ve birleşen davanın ayrı ayrı kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebine yönelik değerlendirmede: Yargıtay 19. H.D.nin 27/02/2013 gün ve 2013/10 E. 2013/1630 K. sayılı emsal içtihatında ”…alacağın, banka kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olduğu gözetildiğinde, sözleşme hükümlerine göre her aşamada hesap edilebilir, likit bir alacak olarak kabulünün gerekçesine ve borçlunun itirazında haksız bulunmasına göre, 2004 sayılı kanunun ilgili maddesi doğrultusunda itirazın iptaline karar verilen, harcı yatırılarak dava konusu edilen bölüm üzerinden alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmetmek gerekir…” şeklindeki emsal içtihad doğrultusunda kredi sözleşmesi nedeniyle sorumluluğunun kabulüne karar verilen borçlu aleyhine hükmolunan alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 04/04/2018 gün, 2017/4575 Esas, 2018/1823 Karar sayılı emsal içtihadında; “…gayrinakdi kredinin deposu yönünden maktu harç ve maktu vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiği halde nakdi alacakla birlikte nispi harç ve nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir…” şeklinde belirtildiğinden kabul edilen çek depo bedeli yönünden davacı vekili lehine maktu vekalet ücretine hükmetmek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M : Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere

ANA DOSYA YÖNÜNDEN;

1-Davanın KISMEN KABUL; KISMEN REDDİ ile, Antalya Banka Alacakları İcra Dairesi’nin …Esas sayılı takip dosyasında,

a)Borçlu davalılar …Limited Şirketi ile …’ın itirazlarının tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde 302.741,58- TL asıl alacak, 11.042,91-TL işlemiş faizi, 552,16-TL faizin gider vergisi olmak üzere toplam 314.336,65-TL üzerinden İPTALİNE, takibin bu miktarlar üzerinden DEVAMINA,

b) Asıl alacağın 281.856,58-TL’lik kısmına takip tarihinden itibaren % 23,58 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden % 5 gider vergisi; 20.885,00-TL’lik kısmına ise takip tarihinden itibaren % 25,20 temerrüt faizi ve faiz üzerinden % 5 gider vergisi UYGULANMASINA,
2-Davacı bankanın 35.015,00 TL çek depo talebinin KABULÜNE,

3-Hükmolunan alacağın %20’si oranında hesaplanan 62.867,33- TL icra inkar tazminatının davalılardan tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,

4-Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,

5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 21.472,33-TL harçtan peşin alınan 4.535,37-TL nin mahsubu ile, bakiye 16.936,96.-TL nin davalılardan müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,

6-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 47.007,13-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,

7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesi uyarınca gayri nakdi çek kredisi depo bedeline ilişkin gayri nakdi alacak yönünden 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden 1.108,08.-TL’nin davalılardan müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,

9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden 211.92.-TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,

BİRLEŞEN DOSYA YÖNÜNDEN;

1-Davanın KISMEN KABUL; KISMEN REDDİ ile, Antalya Banka Alacakları İcra Dairesi’nin …Esas sayılı takip dosyasında,
a-Taksitli Ticari Krediden ve çek hesabından doğan banka alacağının;
-Borçlu davalılar …Limited Şirketi ile …’ın itirazlarının tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde 302.741,58- TL asıl alacak, 11.042,91-TL işlemiş faizi, 552,16-TL faizin gider vergisi, 755,00-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 315.091,65-TL üzerinden İPTALİNE, takibin bu miktarlar üzerinden DEVAMINA,
– Asıl alacağın 281.856,58-TL’lik kısmına takip tarihinden itibaren % 23,58 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden % 5 gider vergisi ; 20.885,00-TL’lik kısmına ise takip tarihinden itibaren % 25,20 temerrüt faizi ve faiz üzerinden % 5 gider vergisi UYGULANMASINA,
2-Davacı bankanın 35.015,00 TL çek depo talebinin KABULÜNE,
3-Hükmolunan alacağın %20’si oranında hesaplanan 63.018,33- TL icra inkar tazminatının davalılardan tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE

5-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 21.523,91-TL harçtan peşin alınan 4.531,60-TL nin mahsubu ile, bakiye 16.992,31.-TL nin davalı …’dan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
6-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 47.112,83-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesi uyarınca gayri nakdi çek kredisi depo bedeline ilişkin gayri nakdi alacak yönünden 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden 1.316,84-TL’nin davalı …’dan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden 3,16.-TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
10- Ana dava ve birleşen dava yönünden, Davacı tarafça yapılan davetiye, posta masrafı, bilirkişi giderinden ibaret toplam 3.645,60.-TL yargılama giderlerinden davanın kabul ve red oranı gözetilerek 2.977,00- TL yargılama gideri ile 9.191,37.-TL ilk dava masraf toplamı 11.891,37.- TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına

11-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın HMK 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra masrafı kendisine ait olmak üzere davacının göstereceği bir IBAN/hesap numarasına yatırılmasına ancak hesap numarası bildirilmemiş veya bildirilmez ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine veya davacıya iadesine,

Dair, davacı vekili …’ın yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/09/2022

Katip …
E imzalı

Hakim …
E imzalı