Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/286 E. 2021/853 K. 13.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/286 Esas
KARAR NO : 2021/853
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 09/09/2019
KARAR TARİHİ: 13/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Antalya 6.Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunduğu dava dilekçesinde özetle: davacı şirketin … nolu birleşik ürün poliçesi ile sigortalanan …adresinde bulunan … ada … parselde yer alan taşınmazda sigortalı olan …Mücevherat İnş.Taah. Turz. Eml. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Kuyum mağazası olarak faaliyet gösterdiğini, sigortalı şirket tarafından işletilen mağazanın bitişiğinde bulunan komşu parsel olan Antalya ili Kepez ilçesi Sinan Mahallesi … ada … parselde kayıtlı bulunan 3 katlı binanın maliki inşaat sahibinin … ve müteahhit … olduğunu, toprak kayması neticesinde davacı … şirketinin sigortasını temin ettiği …Mücevherat İnş. Taah. Turz. Eml. San. Ve Tic. Ltd.Şti.’nin mezkur taşınmazın 19/12/2018 tarihinde hasara uğradığını, sigortalı şirket tarafından olası zararlara karşı önlem alınması ile ilgili gerekli tüm bilgilendirmelerin ve başvuruların yapılmış olmasına rağmen herhangi bir tedbir almayan davalı malik inşaat sahibi … ve müteahhit …’ın hasar oluşumunda tam kusurlu olduğunu, sigortalı firmada meydana gelen hasarın bağımsız eksper tarafından incelenerek toplam 570.000,00 TL zarar meydana geldiğinin tespit edildiğini, bedelin 200.000,00 TL’sinin 09/01/2019 tarihinde, 370.000,00 TL’sini 21/02/2019 tarihinde sigortalı şirkete ödediğini, haksız fiilden kaynaklı hasara sebebiyet verenlerin kusurları oranında söz konusu hasar bedelinden sorumlu olduğunu, haksız fiile yol açan şahıs birden fazla ise, zarar bedelinden müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağını, kusurlarıyla hasara sebep olan davalıların sigortalı şirkete ödenen bedelin tahsili için Antalya 3.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takibe haksız olarak itiraz ettiklerini, itirazın iptali ve uzlaşma için öncelikle 6102 sayılı Kanunun m.5/A uyarınca arabulucuya müracaat edildiğini fakat anlaşma sağlanamadığını, açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile davalıların Antalya 3.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin devamına borçlular aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili Antalya 6.Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunduğu cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın açmış olduğu haksız ve hukuki mesnetten yoksun, haksız kazanç sağlamaya yönelik açılan davayı kabul etmediklerini, … ile ilgili olarak husumet itirazlarının olduğunu, müvekkili …’nın Antalya ili Kepez ilçesi Altınova Sinan Mahallesi … ada … parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, müvekkilinin taşınmazı üzerine ticari işleri ile ilgili gerekli tüm önlemleri ve izinleri alarak inşaat yaptırdığını, öncelikle dikkat edilmesi gereken hususun davacı sigortalısı olan şirketin zarara uğradığını iddia ettiği taşınmazın davalıya ait taşınmaz içerisinde bulunduğu, davacının sigortalısının yıkıldığını belirtiği duvarın davalının taşınmazı sınırları içinde olup, bu duvarın su birikmesi sonucu kendiliğinden yıkıldığını beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Antalya 3.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası dosyamız arasına alınmıştır. İncelenmesinde; Davacı … tarafından davalılar aleyhine 590.707,40 TL alacak için ilamsız takip başlatıldığı, davalıların itirazları nedeniyle takibin durduğu görülmüştür.
Antalya 10.Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası, dosyamız arasına alınmış, incelenmesinde; … tarafından …Mob. İnş. San. Tur. Tic. LTd.Şti. Aleyhine 10.000,00TL alacak için ihtiyati haciz kararı talep edildiği, görevsizlik nedeniyle reddine karar verildiği görülmüştür.
Antalya 7.Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası, dosyamız arasına alınmış, İncelenmesinde; … tarafından …Mücevherat İnşaat Taah. Tur. Tic. Ltd.Şti. Aleyhine tespit istendiği, bilirkişi raporunun alındığı görülmüştür.
Antalya 11.Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası, dosyamız arasına alınmış, incelenmesinde; …Mücevherat İnş. Taah. Ltd.Şti tarafından … aleyhine tespit talebinde bulunulduğu ve bilirkişiden rapor alındığı görülmüştür.
Antalya 10.Asliye Hukuk Mahkemesinin … d.İş sayılı dosyası, dosyamız arasına alınmış, incelenmesinde; …Mücevherat İnş. Ltd.Şti. Tarafından … aleyhine tespit talebinde bulunulduğu, bilirkişi raporu alındığı görülmüştür.
Kepez Tapu Müdürlüğünden Antalya ili Kepez ilçesi Sinan Mahallesi …ada … ve …. parsellere ilişkin tapu kayıtları celp edilmiştir.
Kepez Belediye Başkanlığına yazılan yazıya cevap verildiği, davayla ilgili herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanılmadığının bildirildiği görüldü.
Antalya 6.Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen ihtiyati haczin reddine ilişkin karar davalı vekili tarafından İstinaf edilmiş, bunun üzerine; Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11.Hukuk Dairesi’nin 25/02/2020 tarih 2020/379 Esas, 2020/299 sayılı Kararında ” 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) yürürlüğe girdiği 01.11.2011 tarihinden sonra 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 5. maddesinde 6335 Sayılı Kanun ile değişiklik yapılmış ve Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olmasının yanında HMK’nın 114. maddesinde açıkça dava şartı olarak düzenlenmiş olduğundan, mahkemelerce ve istinaf incelemesi aşamasında da re’sen dikkate alınması gerekir.
TTK’nın 5/1.maddesinde “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” hükmü düzenlenmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre; dava sigorta sözleşmesine dayalı rücu davası olup,sigorta şirketi sigortalısının halefi sıfatıyla dava açmıştır. Bu durumda sigorta şirketi halefi olduğu sigortalısı nerede (hangi mahkemede) dava açabilecek ise orada dava açmak durumundadır. Zarar gören ve zarara yol açtığı iddia edilenlerin her ikisi de tacir olup 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesidir. ” gerekçesiyle ihtiyati haciz kararının kaldırıldığı anlaşılmıştır.
Antalya 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/03/2020 tarih … Esas, … Karar sayılı kararı ile dosya görevsizlik kararı verilerek Mahkememize gönderilmiş, mahkememizin yukarıdaki esas sırasına kaydı yapıldıktan sonra yapılan incelemede:
Davacı … şirketine müzekkere yazılarak; dava dışı şirket ile davacı şirket arasında düzenlenen sigorta sözleşmesi ve ödemelere ilişkin kayıt ve belgeler dosyamız arasına celp edilmiştir.
Mahkememiz yargılama sırasında; 06/11/2020 tarihli oturum 1 nolu ara karar gereği mahallinde meydana gelen zararın tespiti ve delillerin değerlendirilmesi amacıyla re’sen seçilecek bir inşaat, bir fen, bir borçlar mevzuatında uzman nitelikli hesap uzmanı ve bir sigortacı bilirkişi aracılığıyla keşif yapılmasına karar verilmiş, yapılan keşif sonunda bilirkişiler tarafından mahkememize sunulan 28/01/2021 tarihli raporda özetle; “(1) Dosya içeriği ve Heyetimizce iştirak edilen Antalya 11. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …D. İş sayılı tespit dosyasından alınan 02/01/2019 tarihli Bilirkişi Raporu’na göre, davalı tarafa ait …ada … parsel numaralı arsa üzerinde yapılmakta olan betonarme bina inşaatının toprak kazısı aşamasında 19/12/2018 tarihinde gerçekleşen toprak kayması sonucu davacının sigortalısı dava dışı …Mücevherat Tur. San. Tic. A.Ş. firmasına ait bitişikteki …Ada … Parselde kayıtlı taşınmazda bulunan binanın sınır duvarının göçmüş olduğu, davacının halefi olduğu sigortalıya ait binanın bodrum kat perde duvarlarındaki izolasyonda hasar oluştuğu, bahçe zeminlerinde göçmeler olduğu, bahçe zemin kaplamalarında, klima dış ünitelerinde, bahçe aydınlatmalarında, güvenlik kamera sistemlerinde, su arıtma sisteminde ve yağmur suyu kanallarında hasar oluştuğu,
(2) Sigorta Poliçesi incelendiğinde, teminatın içerisinde BİNA TEMİNATI olduğu, 3. sahifede istinat duvarlarının teminat dahilinde olduğunun belirtildiği, aynı sayfa altında da yer kaymasının ek teminat olarak verildiği,
(3) Yıkılan duvarın davalı tarafın taşınmazı içerisinde kaldığı ve sınır ihlali olduğu iddiasına ilişkin olarak, dosya içerisinde bu iddiayı doğrular bir veri yahut tespit bulunmadığı, Heyetimizin katıldığı keşifte yapılan belirlemeye göre yeni duvarın iki parselin sınırında yer aldığı;
(4) İnşaat yapılan davalı tarafa ait … parselde bodrum kat derinliği, dava dışı sigortalıya ait … parseldeki diğer binadan 1m daha aşağıda olduğuna göre, kazı sırasında sınır hattındaki bahçe duvarının, yağışın da etkisiyle altının boşalması sonucu göçmesinin kaçınılmaz olduğu, bu durumun kazı öncesinde öngörülebileceği ve tedbir alınabileceği, dosyadaki belgeler ve Antalya 10. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …D. İş sayılı tespit dosyasından alınan 12/11/2018 tarihli Bilirkişi Raporu ışığında, davalı tarafın SAHADA GÖÇME VE TOPRAK KAYMASI RİSKİ BULUNDUĞU bilinmesine rağmen, kazı emniyetini sağlamadığı,
(5) Antalya 11. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı tespit dosyasından alınan 02/01/2019 tarihli Bilirkişi Raporu’nda zarar tutarının mekanik tesisat, elektrik ve güvenlik kameraları işleri hariç 185.000-TL+KDV-218.300,00-TL olarak belirlendiği, bu belirlemenin gerçekçi ve mantıklı olduğu; Raporda yer almayan mekanik ve elektrikli cihazlar ile bunların altyapıları ile ilgili oluşan hasar için ise hasara uğrayan tarafından firmalardan alınmış teklif mektupları bulunmakla birlikte, bunların değerlendirilmesinin Heyetimiz bilirkişilerinin uzmanlık alanı dışında kaldığı,
6) Davacı Şirketçe sunulan Ekspertiz Raporu’nda ödemesi yapılan 270.00,00-TL’lik tutarın alt kırılımını gösteren ve tevsik eden veri ve belge bulunmadığı, eklerinin eksik olduğu, mevcut durumda Ekspertiz Raporu’ndaki rakam ve hesaplamanın denetime elverişli şekilde analizinin ve yukarıda işaret edilen tespit bilirkişi raporu ile mukayesesinin yapılamayacağı,
7) Davacının iddia ve talebinin aynen kabul edilmesi gerektiği varsayımında ise, icra dosyasında talep edilen işlemiş faiz tutarı hesabının doğru olduğu,
8) Davalı tarafın tespit başvurusu üzerine Antalya 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’ni …D. İş sayılı tespit dosyasında alınmış 22/03/2019 tarihli Bilirkişi Raporu’nda tespit edildiği gibi, davalı tarafa ait … parselin … parsel sınırı tarafında yapılan perde duvarı imalatının davacının halefi olduğu sigortalıya ait … parsel tarafından yapılan dolgu nedeniyle hasara uğradığı ve 165.272,20 TL olarak hesap edilen zarar tutarının makul ve tutarlı bulunduğu, ancak bu tutarın ve tespitin, dava konusu alacağın belirlenmesiyle doğrudan bir ilgisinin tespit edilemediği” sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
29/06/2021 tarihli ek raporda; “(1) Heyetimizin Fen Bilirkişisi üyesince davalı tarafça sunulan belge üzerinden yeniden yerinde yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde, yıkılan duvarın keşif tarihindeki güncel duvar gibi iki parselin sınırı üzerinde kaldığı, davalı tarafça itiraz dilekçesi ekinde sunulan aplikasyon krokisinin yıkılan duvarın …parsele tecavüz halinde olduğu itirazını doğrulamadığı;
(2) Hasarın sebebine dair Kök Rapor’daki tespit ve değerlendirmelerin aynen korunduğu ve görüş değişikliğini gerektirir bir itiraz veya yeni bir bulgu bulunmadığı,
(3) Hasar sebebiyle oluşan zarar miktarının yeni sunulan belgeler (ekspertiz raporu tamamlayıcı eki) ışığında ve Heyetimize dahil edilen üyelerin katılımıyla yeniden değerlendirilmesinde;
a. İnşaat işlerine ilişkin olarak, Kök Rapor’da katıldığımızı ifade ettiğimiz, duvarın yıkılmasından hemen sonra Antalya 11. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı tespit dosyasında alınmış
Tespit Bilirkişi Raporunda inşaat işleri ile ilgili olarak hasar miktarı olarak tespit edilmiş olan 185.000,00TL+KDV= 218.300,00TL tutarının, genel mühendislik kaideleri ve piyasa koşulları göz önünde bulundurulduğunda gerçekçi ve mantıklı olduğu, sigortalının inşaat işleri sebebiyle uğradığı zararın bu tutarda olduğu;
b. Elektrik işlerine ilişkin olarak, düzenlenen ekspertiz raporu tarihi itibariyle elektrik tesisatı ile ilgili tespit edilen hasar miktarının KDV hariç 15.113,77TL, KDV Dahil 17.834,24-TL olduğu, c. Mekanik işlere ilişkin olarak, ekspertiz raporunda gösterilen malzeme ve işçilikler esas alındığında, ekspertiz raporu tarihi itibariyle mekanik tesisatı ile ilgili olarak tespit edilen su arıtma bakım tamirat, klima ve pis su tesisat ve işçiliği hasar değerinin KDV hariç 59.955,88TL, KDV dahil 67.207,94 TL. olduğu,
d. Yukarıda açıklanan inşaat işleri, elektrik işleri ve mekanik işleri toplam tutarının KDV Dâhil 303.342,18-TL olduğu,

(4) Takip öncesi için faiz talep edilip edilmeyeceğinin takdiri Mahkeme’ye ait olmakla, faiz talep edilebileceği varsayımında, yukarıda belirlenmiş zarar miktarı (303.342,18-TL) için takip öncesi işlemiş faiz tutarının aşağıdaki gibi olacağı;
Asıl Alacak : 303.342,18-TL , Faiz Başlangıcı : 21/02/2019 (ödeme tarihi)
Takip Tarihi : 30/04/2019 , Faiz İşleyen Gün : 68 gün (Kök Rapor’da sehven 69 gün yazılmıştır) , Faiz Oranı : %19,50 , İşlemiş Faiz : 11.020,08-TL, (5) Kök ve işbu Ek Rapor’da salt hukuki mesele olduğuna işaret edilen hususların takdirinin Mahkeme’ye ait bulunduğu, bu hususlarda ilave bir değerlendirme yapılmadığı/yapılmasının uygun olmadığı …” sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE; Dava, davacı … tarafından sigortalıya ödenen zarar miktarının tahsili istemiyle yapılan ilamsız takipte itiraz üzerine takibin durmasından sonra açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava konusu somut olayda, itirazın iptaline konu alacağın davacı sigortacının dava dışı sigortalısına poliçe teminatı kapsamında yaptığı ödeme olduğu, ödeme miktarınca zarara sebep olduğu iddia edilen komşu taşınmaz maliki ile taşınmaz üzerindeki inşaatın yüklenicisinden rücu talebine ilişkin olduğu görülmüştür.
Mahkememizce uyuşmazlığın çözümünde incelenmesi gereken hususun talep edilen alacağın sigorta poliçesine göre teminat kapsamında olup olmadığı, teminat kapsamında ise meydana gelen zarar ile varsa davalıların fiilleri arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığının tespitine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davacı … ile dava dışı sigortalı …Mücevherat İnş.Taah. Turz. Eml. San. Ve Tic. Ltd. Şti.arasında birleşik ürün sigorta poliçesi kapsamında bina (yangın, makina, tesisat, demirbaş, dekorasyon, deprem, hırsızlık vs. ) hususları kapsayan 03/08/2018 başlangıç, 03/08/2019 bitiş tarihli poliçe sözleşmesinin imzalandığı görülmüştür.
Poliçenin yangın sigortası teminat kapsamı özel şartları ve muafiyetlerini düzenleyen maddesinde “Dahili su, duman, yer kayması, fırtına, kara taşıtları çarpması, hava taşıtları çarpması, kar ağırlığı, enkaz kaldırma” masraflarının poliçe kapsamında olduğu belirtilmiştir.
Yangın sigortası genel şartnamesinde de; “Yer kayması klozu, (Yangın Sigortası ile Birlikte Verildiği Takdirde Yangın Poliçesine Eklenecek Kloz)
Yangın Sigortası Genel Şartları Hükümleri Saklı Kalmak Kaydıyla;
Sigortalı binanın inşa edilmiş olduğu arsada veya civarında vuku bulan yer kayması veya toprak çökmesi sonucu sigortalı şeylerde doğrudan meydana gelecek zararlar ile sel veya su baskını nedeniyle meydana gelen yer kayması ye toprak çökmesinden doğan zararlar teminata ilave edilmiştir.
Aksine Sözleşme Yoksa Teminat Dışı Kalan Haller Sigortalı bina civarında yapılan kazılar nedeniyle meydana gelen yer kayması ve toprak çökmesinden doğan zararlar.”düzenlemesine yer verilmiştir.
4721 sayılı TMK.’nun 737 maddesinde; “Herkes, taşınmaz mülkiyetinden doğan yetkileri kullanırken ve özellikle işletme faaliyetini sürdürürken, komşularını olumsuz şekilde etkileyecek taşkınlıktan kaçınmakla yükümlüdür…”
Aynı kanun 738. Maddesinde de; “Malik, kazı ve yapı yaparken taşınmazlara, onların topraklarını sarsmak veya tehlikeye düşürmek ya da üzerlerindeki tesisleri etkilemek suretiyle zarar vermekten kaçınmak zorundadır….” düzenlemeleri mevcuttur.
Yargıtay 14. HD nin 21.11.2017 tarih 2017/4166 E 2017/8658 K. Sayılı emsal içtihadında; “…
MK m. 683 deki “Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir.
Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nun “komşu hakkı” başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir.
Komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davalarında öncelikle davacının uğramış olduğu zararın miktarının bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi, tazminatın bu zarara göre tayin ve takdir edilmesi gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki, tazminat miktarı hiçbir zaman zararı aşamaz. Ancak, davacının zararın artmasında kusuru varsa, tazminat miktarı 6098 sayılı Borçlar Kanununun 52. maddesine göre indirilmeli veya tamamen ortadan kaldırılmalıdır. TMK’nun 737 ve 730. maddelerinden doğan sorumluluk kusura bağlı bir sorumluluk olmadığından, davalının kusursuz olması tazminat miktarının düşürülmesinde etkili olamaz…” şeklinde belirtilmiştir.
Yukarıda belirtilen açıklamalar, kanun maddeleri ve emsal içtihat doğrultusunda yapılan değerlendirmede Mahkememizce komşu taşınmaz maliki ve taşınmaz üzerindeki inşaatın yüklenicisinden talep edilen alacağa ilişkin davalılara ait inşaatın yapımı sırasında gerekli koruyucu önlemlerin alınmaması sebebiyle meydana gelen zarar ile davalıların fiili arasında illiyet bağı bulunduğu, meydana gelen zarar miktarının mahkememizce alınan hüküm kurmaya, mahkeme ve yargı denetimine elverişli bilirkişi raporu ile tespit edildiği, bu zararın yukarıda belirtilen poliçe teminatı kapsamında olup davacı … tarafından komşu taşınmaz maliki olan davalılardan talep edilebileceği anlaşılmakla, davacı sigortacının tespit edilen zarar tutarında takip yapmakta haklı olduğu, ödeme tarihinden itibaren temerrüdün oluştuğu anlaşılmakla takip tarihine kadar faiz isteyebileceğinin kabulü ile itirazın iptali isteminin kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafça hükmolunan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı talep edilmiş ise de; talep edilen alacağın likit olmayıp, ancak yapılan keşif ve bilirkişi raporu ile tespit edilebildiği görülmekle koşulları ve yasal unsurları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş, açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile ; Antalya 3.İcra Müdürlüğü’nün … (Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün …) Esas sayılı takip dosyasında borçlu davalılar … ve …’ın itirazlarının 303.342,18 TL asıl alacak, 11.020,08 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 314.362,26 TL üzerinden İPTALİNE, takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA,
2-Takip tarihinden itibaren asıl alacağa değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
3-Koşulları ve yasal unsurları oluşmadığından davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
5-Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 21.474,08 TL harçtan, peşin olarak alınan 10.087,81 TL harcın mahsubu ile bakiye 11.386,27 TL harcın davalılardan müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 30.455,36 TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
7-Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davada red edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 27.794,16 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından yapılan 10.138,61 TL ilk dava masrafının davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
9-Davacı tarafından yapılan 303,00 TL müzekkere ve tebligat gideri, 4.000,00 TL bilirkişi gideri, 250,00 TL araç gideri olmak üzere toplam 4.553,00 TL yargılama giderinden davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 2.423,00 TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, kalan kısmın davacının üzerinde BIRAKILMASINA,
10-Davalı tarafından yapılan 135,60 TL müzekkere ve posta giderinden yargılamada red edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 63,40 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı …’ya VERİLMESİNE, kalan kısmının davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
11-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde istek aranmaksızın taraflara İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin ve davalılar vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/12/2021

Başkan …
¸E- İmzalı

Üye …
¸E- İmzalı

Üye …
¸E- İmzalı

Katip …
¸E- İmzalı